Arap- Türk Diyalogu Platformu Çağrısı

10 Aralık 2012 tarihinde Türk ve Arap kanaat önderleri bireysel girişimleri olan ve Arap- Türk Diyalogu Platformu ismini verdikleri bir inisiyatif çatısı altında İstanbul’da tarihi Yıldız Sarayı’nda bir araya geldiler. 2 gün süren toplantının ardından Arap ve Türk kültürleri ve toplumları ararsında ilişkilerin geliştirilmesi, “Arap ve Türk halkları aydınlarına, halklar arasında barış ve hoşgörüyü tesis edecek diyalog olgusunun pekiştirilmesi için çağrıda” bulundular. Bu amaçlar doğrultusunda inisiyatiflerinin kapısını tüm Arap ve Türklere açan Arap- Türk Diyalogu Platformu gelecek işbirliği olasılıkları ve işbirliğinin kalıcı olabilmesi için gerekli olan kültürel yakınlığın ve olumlu algının karşılıklı oluşturulabilmesi için çalışabilecek bir inisiyatif. Bu bağlamda bu yeni platform ilişkilerin yakınlaşması ve gelişmesi açısından yapıcı bir rol oynayabilir.
 
Bölgesel aktörlerin daha etkin bir hale geldiği Ortadoğu Bölgesinde, Türkiye önemli bir aktör olarak kabul edilmekle kalmadı, özellikle Arap Baharı olarak adlandırılan 2010 yılı itibari ile Tunus’ta başlayan halk isyanları ve köklü değişim dalgası ile birlikte Türkiye modeli tartışmalarını da tekrar gündeme getirdi. Türkiye’nin siyasi ve ekonomi alanında başarılı bir örnek olarak kendinden söz ettirmesi esas itibari ile Türkiye modeli tartışmalarının arkasındaki en güçlü etkendir. Bu nedenle de bu iki önemli alanda Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ilişkilerin geliştirilmesi, hem başarılı deneyimlerin paylaşılması hem de işbirliği alanlarının çoğaltılması adına büyük önem taşımaktadır.
 
Öte yandan siyasi ve ekonomik alanlardaki işbirliğinin geliştirilmesi ve kalıcı olarak devam ettirilebilmesi kültürel bağların güçlenmesi ile mümkün olabilmektedir. Türk ve Arap kültürleri arasında güçlü köprülerin kurulması, daha yakın bağların tesis edilmesi diğer alanlardaki işbirliğine hizmet edecektir. Arap-Türk Diyalogu Platformu yaptığı çağrı ile bu amaçlara hizmet etmeyi hedeflemektedir. Platformun gerçekleştirdiği çağrı başlıkları şöyledir:
 
- Araplar ve Türkler arasında uygar bir çalışma zemininde ortak anlayışın pekiştirilmesi, sevgi ve yakınlık hisleriyle tarihî takıntıların ve güncel kışkırtma çağrılarının arkada bırakılması,
 
- Her iki tarafın parlamenterleri, medya mensupları, aydınları, fikir örgütleri, üniversiteleri ve sivil toplum örgütlerini kültürel ve sosyal dayanışmanın pekiştirilmesi için ortak çalışmalar ve toplantılar yapmaya davet edilmesi.
 
- Türkiye’de, Arap ülkelerinde veya yabancı ülkelerde bu hedefler için tanıtıcı ortak toplantılar yapılması,
 
- Türkiye’de bütün okul seviyelerinde Arapça’nın öğretilmesi ve tüm Arap ülkelerinde Türkçe’nin öğretilmesi,
 
- Her iki tarafta edebiyat ve fikir önderlerinin Arapça ve Türkçe eserlerinin yoğun bir şekilde tercüme edilmesine zemin hazırlanması,
 
- Yazılı basında bu prensiplerin pekiştirilmesi ve çağrılarda bulunulması için köşe yazılarının teşvik edilerek çoğaltılması,
 
- Bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için bireysel veya ortak Televizyon programlarının düzenlenmesi,
 
- Her iki tarafta okul müfredatının halklar arasındaki tarihî ve uygar ilişkilere zarar veren maddelerden arındırılması,
 
- Arap- Türk Diyalogu Platformunun genişletilmesi, bu prensiplere inanan herkesin buna katılması için çağrı yapılması.
 
Türkiye ile Arap coğrafyası arasındaki bağların giderek daha da güçlenmesi adına genel sekreterliğini Sayın Erşat Hürmüzlü’nün yürüttüğü Arap-Türk Diyalogu Platformu önemli kazanımlara imza atacaktır. Hâlihazırda ortak kültürel ve dini zemini paylaşan Türkiye ve Arap ülkeleri toplumlarının ihtiyacı olan gelişme, bu amaçlara hizmet edecek kurumsal bir yapının oluşturulmasıdır. Arap-Türk Diyalogu Platformunun bu ihtiyaca cevap verecektir.
 
Arap-Türk Diyalogu Platformu’nun 11 Aralık 2012 tarihinde yayınladığı çağrısının Türkçe, Arapça ve İngilizce versiyonlarına ekten ulaşabilirsiniz.