Analiz

Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır Yakınlaşmasının Siyasi ve Ekonomik Açıdan İncelenmesi

Arap Baharı ile birlikte petrol ve doğal gaz zengini Körfez ülkelerinin de ilgileri Mısır’ın üzerine odaklanmaya başlamıştır. Arap Baharı, en ciddi kazanımlarından birini bilindiği üzere Mısır’da gerçekleştirmiştir. Tahrir meydanını dolduran milyonlar otuz yıllık Hüsnü Mübarek diktatörlüğünü yıkmış ve ardından ülke ilk defa demokratik normlara uygun biçimde seçimlere gitmiştir. 2012’deki demokratik seçimlerden Arap Baharının hemen akabinde kurulan Selefi Nur Partisinin de desteğini alan Müslüman Kardeşlerin siyasal organı Hürriyet ve Adalet Partisi birinci çıkmış ve Muhammed Mursi, Mısır tarihinde ilk defa Müslüman Kardeşler kökenli bir cumhurbaşkanı iktidara gelmiştir. Mısır’daki Müslüman Kardeşler ve Mursi iktidarı uluslararası boyutları ile değerlendirildiğinde ilk kazanan Körfez’in parlayan yıldızı Katar olmuştur. Katar, Kahire’deki bu değişimi memnuniyetle karşılamış; kısa dönemli de olsa Türkiye ve Katar için bölgede çok önemli bir müttefik kazanılmıştır. Körfez ülkelerinin Mısır siyasetinde yönlendirici konuma gelmeleri, özellikle Obama döneminde Mübarek Mısır’ının ABD denetiminden ve kontrolünden çıkması ile de alakalıdır. ABD’nin bölgede yarattığı güç boşluğu petrol zengini Körfez ülkelerince doldurulmaya çalışılmıştır. Bu güç boşluğunun önemli bir ayağı da ABD’den gelen dış finansal yardımların git gide azalması ile de ilgilidir.

Fakat Arap Baharı ile birlikte başlayan özgürleşme ve demokratikleşme dalgası Körfez’deki bazı güçleri telaşlandırmaya ve öfkelendirmeye başlamıştır. Özellikle Arap Baharı ile birlikte Bahreyn ve Yemen’de baş gösteren ayaklanmalar bölgede hegemonyasını korumaya çalışan Suudi Arabistan’ı önlemler almaya, Suudilerin en önemli müttefiki Birleşik Arap Emirliklerini (BAE) de Katar-Türkiye destekli Mursi liderliğindeki Mısır‘a karşı politikalar geliştirmeye itmiştir. İlk başlarda Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır’daki Arap baharı sonrası kaotik atmosferden yararlanmayı ve Müslüman Kardeşlerin yükselmesini önlemeyi demokratik yollarla 2012 seçimlerinde denemiştir. Seçimlerde Ahmet Şefik, BAE tarafından desteklenmiş fakat seçimde ikinci gelmiştir. Emirliklerin adamı olarak lanse edilen Şefik, Mursi’nin zaferinden sonra BAE’ne iltica etmiştir. 2012 seçimlerine bir başka açıdan bakıldığında Mursi, Katar desteğini ve Ahmet Şefik de Emirliklerin desteğini alarak seçime girmiş olsalar da kazanan General Sisi’yi el altından destekleyen Suudiler olmuştur. Suudiler çalkantılı Mısır siyasetinde kazanan oyuncuya oynamayı bilmişlerdir. Suudilerle birlikte müttefikleri Emirlikler de hali hazırda kazanan konumundadırlar.