Filistin Gündemi: 29 Ekim–4 Kasım 2018

1. Filistin meselesi bu hafta boyunca İsrail’in Körfez ülkelerinde gerçekleştirdiği faaliyetler üzerinden gündeme gelmiştir. İsrail Başbakanı Netanyahu hafta başında ülkesinin diplomatik faaliyetlerinin bulunmadığı Umman’a bir ziyarette bulunmuştur. Bu ziyaret birçok açıdan önem arz etmekle birlikte, üç önemli nokta dikkat çekmektedir.

  • İsrail, İran karşıtı bir cephe oluşturabilmek için olabildiğince fazla Arap devletini bir araya getirmeye çalışmaktadır.
  • İran korkusu üzerinden Filistin meselesinde doğrudan bir destek bulamasa da, İsrail’in varlığını inkar eden geleneksel Arap siyasetini kırmaya çalışmaktadır. Nitekim Umman da, İsrail’in Ortadoğu’da var olan bir devlet olduğunu söyleyerek bunu göstermiştir.
  • Ortadoğu’nun içinde bulunduğu bu karmaşık dönemde İsrail’in izlediği siyaset kendi çıkarı açısından başarılı görülebilirse de, bölgede tamiri mümkün olmayacak çatışmalara zemin hazırlamaktadır.

2. Filistin Merkez Konseyi, İsrail’in Filistin Devleti’ni 1967 sınırları içerisinde başkenti Doğu Kudüs olan bir devlet olarak tanıyıncaya kadar, Tel Aviv ile ekonomik ve güvenlik merkezli tüm ilişkilerini durdurma kararı aldı. Bununla birlikte İsrail’i tanıma kararını da askıya aldı.

3. İsrail’i tanımama kararı Filistin yönetiminin son üç yıl içerisinde aldığı ikinci benzer kararıdır. 2015 yılında da İsrail yönetimini tanımama yönünde bir karar alınmıştı. Bu karar bu sebeple siyasi olarak çok fazla bir etki yapmayacaktır. Fakat konseyin güvenlik konusunda devam eden işbirliğini de kaldırdıklarına yönelik ifadesi İsrail basınında çok yankı uyandırmış ve olası silahlı mücadeleye yönelik telaş baş göstermiştir. Bu da İsrail otoritelerinin sert tedbirler almasına sebep olacaktır.

4. Yapılan son seçimlerde Brezilya’da devlet başkanlığına seçilen aşırı sağcı Jair Bolsonaro, ülkesinin İsrail Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyacağını açıkladı.

  • Brezilya özellikle 2003-2010 yılları arasında hükümette bulunan Luis Inácio döneminde geleneksel tarafsız politikalarının aksine Filistin devletinin tanınması yönünde Filistin’e ciddi destekler vermiştir. Buna karşılık 2011 yılında göreve gelen Dilma Rousseff ise Filistine yönelik pro-aktif bir politika yerine geleneksel tarafsız siyaseti devam ettirme yönünde bir siyaset izlemiştir. Fakat dünyada ciddi bir yükselişte olan aşırı sağ popülist söylem, Brezilya’da da etkili olmuş ve geçtiğimiz günlerde Bolsonaro devlet başkanlığına seçilmiştir. 1 Ocak’ta resmen göreve gelinceye kadar kararından geri çevrilmek istenen Bolsanaro, şayet bu kararı gerçekleştirse bunun Latin Amerika ülkeleri arasında domino etkisi yapması muhtemeldir.

5. Geçtiğimiz hafta İsrail başbakanının Umman ziyareti ve spor bakanının Birleşik Arap Emirlikleri’ni ziyareti sonrasında bu hafta da bir İsrail delegasyonu Suudi Arabistan’ı ziyarete gitmiştir.

  • İsrail devleti özellikle Filistin konusunda dünyanın hemen her yerinde başlattığı diplomatik taaruzu körfez ülkelerinin desteğini alarak bölgede pozisyonunu güçlendirmek istemektedir. Bunu yaparken bölgede özellikle İran korkusunu kullanmaktadır. Bu şekilde Körfez ülkelerini, Filistin meselesinde siyaseten yanına çekmeye çalışmaktadır.

6. İsrail yönetimi yerleşkelerin en az olduğu bölgelerden birisi olan el-Halil belediye sınırlarında yeni yerleşkeler açma kararı almıştır.

  • İsrail-Filistin meselesinde en önemli tartışma konularında birisi yerleşkelerdir. Başkentin Kudüs’e taşınma kararının uluslararası kamuoyunu meşgul ettiği bugünlerde, İsrail hükümeti sürekli olarak yeni yerleşkeler açma kararı almaktadır. El-Halil, Kudüs sonrasında Filistin topraklarındaki en önemli şehirlerden birisidir. Bugün şehrin tüm yönetimi Filistin otoritesinde olmasına karşın, açılan yeni yerleşkeler ile şehrin gelecekteki demografik yapısı sıkıntıya girecektir.

7. Filistin otoritelerince açıklanan rakamlara göre, İsrail askerlerinin ekim ayı boyunca öldürdüğü Filistinli sayısı 6’sı çocuk olmak üzere 38 kişidir.

  • İsrail yönetiminin Filistinlileri sindirmek için izlediği sayısız yöntemlerden birisi de iki toplum arasında yaşanan sürtüşmelerde aşırı güç uygulaması ve neticede Filistinlilerin öldürülmesidir. Ekim ayında resmi rakamlarda 38 kişi aşırı güç kullanımı sonucu öldürülmüştür.