Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde Tartışmalı Seçimler

12 Mayıs 2018'de Irak'ta parlamento seçimleri yapıldı, ancak sonuçlar birçok taraf için, özellikle de daha fazla başarı elde edenler için, oldukça tartışmalı ve aynı zamanda da şüphe uyandırıcı çıktı. Bu yüzden seçimlerden bu yana birkaç ay geçmesine rağmen yeni bir hükümet oluşumu için henüz bir formül geliştirilemedi. Irak’ta seçim kampanyaları dönemi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki (IKBY) taraflar arasındaki gerginlikleri artırmış, sonuçların açıklanmasının ardından partiler sonuçlarda hile ve yolsuzluk yaptıkları gerekçesiyle birbirlerini suçlamışlardır. Kısaca belirtmek gerekirse, Irak seçimleri ve sonuçları, seçmenlerden olağanüstü oylar alan ve önceki seçmenlerini kaybetmeyenler hariç IKBY'deki tüm taraflar için tatmin edici olmaktan uzaktır.
Şimdi, IKBY'de 1 Kasım 2017'de yapılması planlanan diğer seçimlerin 30 Eylül 2018'de gerçekleştirilmesi bekleniyor. IKBY seçimlerine bir aydan az bir süre kaldı, ancak seçimlerin yapılmasıyla ile ilgili hala çok fazla tartışma ve şüphe söz konusu; ayrıca, tüm taraflar herhangi bir erteleme talebinde bulundukları yönündeki iddiaları reddetmiş olsalar da seçim kampanyalarının bir hafta ertelenmesi bu tür şüpheleri destekliyor. Burada şu sorular akla geliyor: Seçimlerin gerçekleştirilmesine yönelik neden hala belirsizlik var? Seçimlerin ertelenmesiyle ilgili söylentiler ne anlama geliyor? Taraflar ve siyasi partiler ne talep ediyor?
IKBY, her koşulda ve her zaman demokratikleşme süreci ve seçimlerin gerçekleştirilmesini demokrasiye ulaşmak ve onu istikrara kavuşturmak için ana araçlardan biri olarak görmüştür. Şimdi konu pratiğe döküldüğünde, bütün taraflar yine seçimlere katılmayı tercih ettiklerini ve desteklediklerini ısrarla dile getiriyorlar, ancak sahne arkasında görüşler çoğunlukla kamuoyuna aktarılanların tersi ve hiç kimse gerçek görüşünü açıkça ifade etmeye cesaret edemiyor.

2013'ten Günümüze Genel Durum Değerlendirmesi
2013'teki son seçimlerden bu yana, IKBY'de bölge için durgunluk dönemi olarak tanımlanabilecek pek çok olay meydana geldi. Bunlardan önemli bir tanesi IKBY'deki ekonomik bozulma; IKBY ve Bağdat arasında birçok siyasi konuda herhangi bir uzlaşıya varılamayınca merkezi hükümet IKBY’ye karşı bütçeyi keserek güçlü bir tepki gösterdi. Bu, IKBY’nin başta çalışanlarının maaşlarını dahi ödeyemez durumda olan kamu sektörü olmak üzere her alanda zarar görmesine neden oldu; şu ana dek de bu konuda bir çözüm bulduğunu söylemek zor. Daha önemli olan bir diğer olay da, bölgenin 15 Eylül 2017'de Irak federal hükümetinden ayrılması ve bağımsızlık kazanması için düzenlenen IKBY referandumu oldu. Her ne kadar nüfusun yüzde 93'ünden fazlası ayrılık lehine oy vermiş olsa da, sonuç hem hükümet hem de halk tarafından çok kolay karşılanmadı; bundan ötürü 16 Ekim 2017'de bir dizi önemli olay meydana geldi ve Kürtlerin kontrol ettiği tartışmalı tüm bölgeler kaybedildi. Taraflardan bugüne kadar, birbirlerine karşı suçlamalar dışında kesin bir açıklama yapılmadı. Kısacası, 2013'teki son seçim döneminden bugüne kadarki gelişmeler IKBY açısından olumlu değerlendirilemedi, dolayısıyla Irak seçimlerini dahi etkiledi.
Bu zaman zarfındaki tüm bu olaylar halk üzerinde hayati bir etkiye sahip oldu ve Irak seçimlerine katılımı düşürdü. İnsanlar ayrılma talebine bir anlam veremedi, ancak yine de Bağdat'taki adayları aracılığıyla somut bir kazanım elde etmekte başarısız olmuş IKBY temsilcilerine oy verdiler. Dahası, hile ve yolsuzluk bulaştığı iddia edilen Irak seçim sonuçlarına yönelik şüpheler, toplumun istisnasız tüm partilere olan güvenlerini kaybetmesine neden oldu. Bu durum, seçmenlerin yüzde 52'si oy bile kullanmadığında daha açık bir şekilde görüldü; bu da daha toplumun büyük bir kesiminin büyük veya küçük partilere oy vermediği, Irak siyasal toplumunun şekillenmesinde seslerinin duyulmasını ve herhangi bir rol oynamayı tercih etmedikleri anlamına geliyordu.
Tamamen demokratik bir topluma ait olan halkın gayesi, daha fazla gelişme ile hem ekonomik hem de politik istikrar için ümit sağlayabilecek olanları seçmek ve değişiklik yapmaktır. Ancak, IKBY'deki seçmenlerin çoğunun “sadık seçmenler” ya da “disiplinli seçmenler” olarak adlandırılabileceği görülüyor, bu da herhangi bir durumda bazı siyasi partilerin oylarını bir dereceye kadar kaybetmeyecekleri ve şehirlere göre çok organize bir şekilde güçlerinin bölünmüş oldukları anlamına geliyor. Bu yüzden IKBY seçimleri muhtemelen Irak seçimlerinin sonuçlarıyla çok benzer olacaktır. Dolayısıyla, bazı partiler yeterli oyu alamayacaklarını ve çok iyi hazırlanmış olmadıklarını bildikleri seçimleri ertelemeyi tercih ediyorlar. Diğer taraftan, sürekli oylarını aldıkları “sadık seçmenlere” sahip partilerin seçimlerin yapılması noktasında bir korkuları bulunmamakta.

Siyasi partiler ne talep ediyor?
IKBY'deki her partinin seçimleri erteleme konusunda kendi gerekçe ve mazereti var, fakat yukarıda bahsedildiği üzere, bazı partiler seçimlerin zamanında yapılması gerektiği hususunda ısrar ediyorlar. Bu söylentilerden bağımsız olarak, seçimler için propaganda dönemi 11 Eylül 2018'de başladı. Erteleme söylentilerinin başında Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) gibi bazı partiler her zaman seçimlerin normal zamanında gerçekleştirilmesini istediklerini açıkladılar ve ertelemek için bir gerekçe olmadığını vurguladılar; herhangi bir siyasi partinin resmi olarak bir erteleme talebinde bulunduğunu da reddettiler. KDP’nin bu tutumu genellikle, Irak seçimlerinde Kürt siyasi partileri arasında oyların çoğunu almasından ve IKBY seçimlerinde daha iyi sonuçlar elde etmesinin önünde herhangi bir engel görmemesinden kaynaklanıyor.
Daha önce de belirtildiği üzere, Irak seçim sonuçlarından memnun olan siyasi partiler çoğunlukla seçimlerin yapılmasını destekliyor. Dolayısıyla, Irak seçimlerinde halkı bir dereceye kadar harekete geçirebilen ve diğer muhalefet partilerinin yarattığı boşluğu doldurabilen Şasıvar Abdulwahid liderliğindeki Yeni Nesil, IKBY seçimlerinin ertelenmesine karşı tavır almış ve ertelenme için çok geç kalındığını ve herhangi bir ertelemenin demokratik olmayan, gayri meşru bir eylem olarak görüleceğini vurgulamıştır.
Öte yandan, diğer siyasi partiler seçimlerin ertelenmesini destekliyor ve IKBY'nin seçimlere hazır olmadığını ve seçmen listelerinin yasadışı ve çift isimlerden temizlenmesi gerektiğini, ancak bu şekilde Irak seçimlerinin aksine doğru sonuçların alınabileceğini iddia ediyorlar. Bu nedenle Demokrasi ve Adalet Koalisyonu (Hawpaimani) son zamanlarda gerçekleştirdiği bir basın toplantısında seçmenlerin listesinin açıklığa kavuşturulmaması ve seçimlerin yapılması için daha fazla hazırlık yapılmaması halinde seçimlere katılmayacağını açık bir şekilde dile getirdi. Ancak, aslında, sahne arkasında başka bir gerekçe var gibi görünüyor. Hawpaimani lideri Berham Salih, eski bir Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) üyesi. Irak seçimlerinden daha fazla beklentisi vardı. KYB’deyken bile, Irak cumhurbaşkanı olarak seçilme arzusunu taşıyordu, fakat Hawpaimani'nin kurulmasıyla, Irak seçimlerinden sonra beklentilerini bu koalisyon içinde gerçekleştirmeye çalıştı, ancak sonuçlar tatmin edici olmaktan uzaktı; ciddi anlamda hayal kırıklığı yarattı.
Ayrıca KYB, hem IKBY hem de Irak'taki seçimlerden önce KDP ile iktidarın paylaşılması konusunda daha anlayışlı olmaya çalıştığından seçimlerin ertelenmesini destekliyor, böylece bu konuda bir sonuç elde etmek için daha fazla zamana sahip olabilirler. Dahası, bazı Kürt politikacılar IKBY'nin derin bir sapma içinde olduğunu ve Irak seçimleri nedeniyle toplumun daha derinlemesine ayrıştığını ve daha fazla saptırmanın topluma daha da zarar verebileceğini düşünüyor. Bu yüzden Bağdat'taki Kürtlerin birleşmesini ve başkentte birlik olmayı, daha sonra da IKBY'de yerel seçimlere gitmeyi tercih ediyorlar.
Öte yandan, muhalefet partisi olan Değişim Hareketi (Goran), IKBY seçimlerinin ertelenmesinde ısrar eden taraflardan bir diğeri. Lider Noşirvan Mustafa'nın ölümünün ardından, merkezlerinde birçok konuda bölünmeler meydana geldi. Liderlerinin ölümünden sonra, muhalefet cephesi olarak Goran yönetiminde bir zayıflık fark edildi ve liderlik konusunda büyük bir boşluk yarattı. Bu yüzden halkı seferber edemediler; insanları daha önce yaptıkları gibi oy kullanmaya ikna etmek için güçlü bir retorikten de yoksunlar. Aynı zamanda, Goran hükümetin kurulmasında yer aldığı ve bir muhalefet partisi olarak prestijini kaybettiği için halk arasında bir hayal kırıklığı yarattı. Yine de, bu parti siyaset arenasında boy gösterdiğinde insanlar bu hareketin bir değişiklik yapabileceğini ve olumlu gelişmelerin önünü açabileceğini umuyordu. Bu nedenle Goran seçimlerin ertelenmesini istiyor. Bununla birlikte, seçimlerin ertelenmesine yönelik başka gerekçeler de sunuyorlar, örneğin Irak seçimlerinin adil seçimler olmadığını ve adil olmayan başka bir seçime daha katılmayı reddettiklerini duyuruyorlar.
İslami siyasi partiler ve belirli bileşenlere bağlı diğer partiler gibi siyasi partilerin geri kalanının tarafsız olduğunu belirtmek önemli; tutumlarını henüz bütün açıklığıyla ortaya koymuş değiller. Demokratik değerleri ve seçimleri kendi ana araçlarından biri olarak ve temsil edilmesi gereken halkın iradelerinden biri olarak kabul ettiklerini belirtmişlerdi. Ancak, partiler arasında ortak bir zemin bulunduğu takdirde buna karşı çıkmayacaklarını da açıkladılar.
Siyasi partilerin iradesinden ayrı olarak, IKBY'nin seçim hazırlıklarının tamamlanması noktasında her şeyi yaptığı noktasında ısrar ettiğini ve hiçbir partinin resmi olarak herhangi bir ertelenme için talepte bulunmadığını belirtmek bu noktada oldukça kritik. Belirli bir süre için erteleme kararı almaları halinde, bu durumun demokratik değerlere zarar verileceği ve halkın iradesinin görmezden gelineceğinden şüphe yok. Ancak, bu aşamada, Bağdat'taki siyasi partilerin arzularının yerine getirilmesi genel iradeden daha önemli görülüyor, çünkü seçimler olmadan IKBY'de herhangi bir gelişme ya da değişim şansı bulunmamakta ve bu da IKBY’yi daha kötü bir duruma düşürecektir. Üstelik, seçimler demokratikleşmenin temel değerlerinden biridir ve seçimler olmadığı takdirde bir toplum bugüne kadar kazandığı tüm başarılarını kaybedebilir. Ancak, demokrasinin kültüre ve yaşam biçimine aşılanmadığı toplumlarda seçimler daha fazla kaos ve istikrarsızlığa yol açabilir. Fakat her koşulda bir toplum, demokratik değerleri sağlamlaştırmak ve onları kültürüne aşılamak için daha fazla yol almak isterse ve eğer hala demokratik olduğunu iddia ederse, seçimleri demokratik sistemin temel bir değeri olarak gerçekleştirmek ve iktidara gelmek için başka hiçbir yol olmadığını garanti etmek zorundadır.