Irak Seçimlerinde Elektronik Orduların Rolleri ve Etkilerine İlişkin Beklentiler

Günümüzde elektronik orduların önemi artmıştır. Hatta birçok ülke ulusal güvenliğini sağlamak amacıyla kendi güvenlik güçleri içerisinde elektronik birimler oluşturmaya başlamıştır. Bu alanda ABD güvenliğini sağlayabilmek için elektronik ordulara özel bir önem atfetmektedir. ABD, başkanlık seçimlerinde Donald Trump’ın lehine Rusya’nın elektronik korsanlık araçlarıyla müdahalede bulunup bulunmadığını araştırmak için bir soruşturma başlatılmıştır. Washington Post Gazetesi’nde yer alan bir haberde, CIA’dan yapılan açıklamaya göre, ABD başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti ve başkan adayı Hillary Clinton’un yardımcısının yazışmalarının Rusya tarafından elektronik saldırılara hedef olduğu öne sürülmüştür.

Elektronik ordular, programlama ve bilgi teknolojisinde (IT) yüksek deneyime sahip olan bir grup insan veya internet korsanlarından (hacker) oluşmaktadır. İstihbarat kurumları, güvenlik teşkilatları ve siyasi partiler çıkarları için çalışarak rakip tarafın internet sitelerini ele geçirmeye çalışmaktadır. Ayrıca belirli bir görüşü Twitter, Facebook, Youtube ve Telegram gibi sosyal medya sitelerinde teşvik ederek rakiplerin itibarını düşürmeye ve onları susturmaya çalışmaktadır. Ayrıca söylentileri, yalanları teşvik ederek karşı tarafta iç karışıklık çıkarmayı amaçlamaktadır. Genel olarak elektronik ordular, kişiler, kurumlar ve devletlerin internetteki özel verilerini ele geçirmek istemektedir. Tabi oldukları tarafın görüşünü savunarak rakip tarafın sosyal medya siteleri ve forumlarında, dezenformasyona yönelik çalışmalar yapmaktadır.

Bilişim uzmanlarına göre Irak’ta tüm sosyal ağ platformları arasında Facebook elektronik savaşların ana sahasıdır. Çünkü Irak halkının büyük çoğunluğu günlük olarak Facebook kullanmaktadır. Irak’ta elektronik orduların görevi diğer ülkelerden farklı değildir ve Irak elektronik olarak ulusal güvenliği korumaya önem vermemektedir. Irak’taki elektronik orduların görevi belli bir zamanda belli grupları ve siyasi kişileri küçük düşürmektir. Bunun nedeni, Irak'taki elektronik orduların çoğunun kapsamlı ulusal çıkarlar için hareket etmemesidir. Ancak bu gruplar kişisel, mezhepsel veya partizan menfaatlerine göre çalışarak maddi kazanç elde etmeyi amaçlamaktadır. Dolaysıyla büyük partiler ve siyasi liderler gerekli maddi imkanlara sahip oldukları için seçim dönemlerinde elektronik ordulardan destek almaktadır.

Diğer taraftan bazı siyasi taraflar veya silahlı gruplar Facebook’ta sayfa oluşturarak belli kişileri yüceltmekte veya bu silahlı gruplara siyasi çizgi ve belirli ideolojileri teşvik etmektedir. Bu etkili gruplar kendi etkisi ve finansal potansiyeli kullanarak çok sayıda sayfa oluşturmaktadır. Siyasi gruplar arasından sızan bilgilere göre elektronik ordular tarafından yönetilen sayfaların sürdürülmesi için günde binlerce dolar harcamaktadır. Partiler ve siyasetçiler tarafından finanse edilen çok sayıda Facebook sayfaları hangi siyasi tarafa ait olduklarını açıklamamaktadır. Dolayısıyla finanse edildiği tarafı övmeyecek ve sadece belli siyasi rakipleri eleştirmektedir. Son zamanlarda Youtube’de yayınlanan bir video siyasi partileri ve kişileri eleştirmekte tanınan bir Facebook sayfasının bir elektronik hücreye gibi çalışarak Nuri El Maliki'yi desteklediğini ve bu grubun başında da Nuri El Maliki’nin eniştesi Yasir El Maliki olduğu açıklanmaktadır. Ayrıca Facebook’ta düşmanı küçük düşürmek veya bir tarafı yüceltmek için yapılan yayınlar finanse edilmektedir.

Irak'taki elektronik orduların bilinen çalışma yöntemlerden biri de tarafların, partilerin ve siyasi figürlerin hesaplarına müdahale edilmesi ve şüpheli belge, resim, film, konuşmaların yayınlanmasıdır. Daha sonra sosyal medya ve internet sitelerinde çok tanınan sayfalar ve sık takip edilen hesaplarda elde edilen bilgileri yeniden yayınlayarak üzerinde yorum toplamaya çalışılmaktadır. Hatta seçim dönemlerinde geçici bir süre için sahte sayfalar ve hesaplar oluşturulur ve seçimden sonra bu hesaplar kaybolur. Bazen seçim döneminde siyasi partiler daha önce rakiplerinden ele geçirdiği belgeleri elektronik orduya vererek siyasi düşmanın imajını bozmaya, siyasi pazarlık ve şantaj yapmaya çalışmaktadır.

Irak’ta gelecek seçimlerde, başta İran olmak üzere bölgesel elektronik orduların, rol alma ihtimali yüksektir. İran’ın amacı belli bir siyasi partiye destek vermek ya da belli siyasi partiye olan desteği düşürmeye çalışmaktır. Hâlihazırda İran, özellikle siber saldırılar, elektronik karıştırma ve hesap ele geçirmede önde gelen ülkelerden biridir. Rus Moskova Times Gazetesi'nde yer alan bir haberde eski ABD Ulusal Güvenlik Ajansı Müdürü Keith Alexander’dan yapılan bir açıklamada, 2012'de Suudi Arabistan Devlet Petrol Şirketi Aramco'ya elektronik saldırı düzenleyenin İran olduğu belirtilmiştir. Alexander, siber saldırı, ABD'deki network sunucuları üzerinden yönlendirilmeden önce İran'dan başlatıldı. Bu durum Aramco'daki telekomünikasyon ve kablosuz ağın bozulmasına yol açtı ve 30 bin bilgisayar devre dışı bırakılarak ekranlara Amerikan bayrağı yansıtılmıştır. Irak'taki elektronik ordular, Irak toplumunun büyük kesimini kısa bir süre etkileyecek bir güce sahiptir. Sosyal medya sitelerindeki ciddi makaleler, çalışmalar ve yayınların yalnızca Irak toplumunun seçkin eğitimli sınıfının ilgisini çektiği iyi bilinmektedir. Bu yayınlar sınırlı bir Irak vatandaş grubunu etkileyecektir. Öte yandan elektronik ordularca ortaya sürülen kötü bir video, resim, belge veya iftira ve kötü sözler içeren yayınlar sosyal medya platformlarında yüzlerce Iraklı tarafından kısa sürede izlenmektedir. Örnek olarak Facebook’ta 255 bin takipçisi olan Haramiye (Hırsızlar) sayfası eski Irak Başbakanı Nuri El Maliki'yi ve parti üyelerini eleştirmektedir ve bu yönde sürekli kötü resimler ve videolar yayınlamaktadır. Öte yandan Facebook’ta 489 bin takipçisi olan Mülteka El Başeir (Müjdeler Buluşması) sayfası Nuri El Maliki'ti ve parti üyelerini övüyor ve rakiplerini eleştirmektedir. Facebook’ta 586 takipçisi bulunan El Abadi Fadıhan (El Abadi açık olarak) sayfası tamamen Abadi’yi destekliyor ve düşmanlarını eleştirmektedir.

Iraklı seçmenler üç kategoriye ayrılabilir: Birincisi disiplinli seçmenlerdir. Sürekli olarak her koşulda ve her seçimde yer alan seçmenlerdir ve bu grubun büyük kısmı siyasi hareketler ve partilere bağlıdır. İkincisi tereddütlü seçmenlerdir. Bu grup seçimlere katılmak istemektedir ancak adaylar hakkındaki görüşleri sabit değildir ve hangi tarafa oy vereceklerini henüz kararlaştırmamıştır. Üçüncü grup ise seçimleri boykot eden veya çeşitli nedenlerle seçime katılmamaya karar verenlerden oluşmaktadır. Bu grubun büyük bölümü seçimlere geniş katılımla ülkenin siyasi ve ekonomik durumunun düzelmesi ihtimalini yetersiz olarak görmektedir. Dolaysıyla elektronik ordular ikinci ve üçüncü grupların görüşünü belli bir tarafın çıkarı için değiştirmeye çalışmaktadır. Birinci grubun parti üyeliği ya da aşiret bağı çok güçlüdür. Dolaysıyla seçim inancı sabittir ve seçim mücadelesi siyasi rekabetten uzak durmaktadır.

Elektronik orduların Irak’taki görevi sadece seçimlerde siyasi partilere yönelik belge, resim ve video yayınlamak değildir. Elektronik orduların Irak seçmenlerinin duygusal ve psikolojik olarak etkileyerek mezhepsel provokasyon da hedeflenmektedir. IŞİD’e karşı mücadele veren bazı siyasi liderler veya bazı dini otoritelerin desteğini içeren eski belge, resim ve video montaj ederek yeniden yayınlanmaktadır. Öte yandan elektronik ordular seçimlerde oy verme sırasında sosyal medya sitelerinde duman bombaları (elektronik) olarak patlatarak bir siyasi tarafa üstünlük kazandırmak, öne çıkarmak veya seçimlerde muhtemel sahteciliği örtmeye çalışmaktadır. Aynı zamanda bu gruplar, bir siyasi partinin oy potansiyelini tahrif eden haberler, resimler ve videolar yayınlayarak sonuçların yanlış çıkmasını veya değiştirilmesini amaçlamaktadır.

Irak’taki seçim dönemlerinde elektronik saldırılar, profesyonel elektronik orduların programcılarıyla sınırlı değildir. Bazı politikacılar, sosyal medya platformlarındaki hesaplar üzerinden katkı yapmaktadır. Aynı zamanda bu partilerin yanında yer alan bazı gazeteciler ve medya mensupları da bu eylemlere katılacaktır.

Irak seçimleri yaklaştıkça siyasi partiler arasındaki elektronik savaşların artması beklenmektedir. Bu savaş esnasında gerçekler, bu savaşın en büyük kurbanlarından biri olacaktır. Irak'ta bu elektronik orduları engellemek için caydırıcı tedbirlerin alınması veya elektronik saldırıların etkisinin azaltması beklenmemektedir. Özellikle bu olgu Irak'ta elektronik savaşların güçlü bir şekilde yayılmasının başlangıcıdır. Siyasi partiler siber saldırı uygulamaya önem vermektedir İyad El Allavi liderliğindeki İtilaf El vataniye (Ulusal Koalisyon) yer alan ve Milletvekili olan Şalan El Kerim 23.Eylül 2017 tarihinde yaptığı bir açıklamada: seçim zamanının yaklaşmasıyla birlikte sosyal ağ üzerinden siyasi liderler ve partiler elektronik orduları kullanarak düşmanlarına saldırı düzenleyerek onların itibarına saldırmaya başlamıştır. Dolayısıyla bu durumla baş etmek çok zor olacaktır. Elektronik ordularla yüzleşmenin ve saldırılarını azaltmanın tek yolu, Irak'taki kurumların çoğunda görülen mali ve idari yolsuzluklarla mücadele etmekle gerçekleşebilir. Bu elektronik orduların çoğu siyasi partilerin herhangi bir şekilde elde ettikleri devlet kaynaklarını kullanarak finanse edilmektedir. Aynı zamanda okuyucunun bilincini arttırmak ve sosyal medyada yayınlanan bilgileri iyi bir şekilde değerlendirmesi gerekmektedir. Bunun için uydu kanallarıyla ilgili geçmiş deneyim de kullanılabilir. Geçmişte, bu kanalların yayılmasının başlangıcında izleyiciler, herhangi bir uydu kanalından yayınlanan herhangi bir habere veya bilgiye inanır ve güvenirdi. Mustansiriya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Mahmut Şimal yapmış olduğu bir açıklamada: Arap ülkelerinin çoğunda televizyon konuşmaları mevcut siyasi gerçeği, kişilerin görüş ve düşüncelerini özgürlüğünü içeren ve siyasi karar alma süreçlerine katılma hakkına sahip olan bir konuşmayı tekrarlayarak erdemli bir toplum tasvir etmektedir. Aynı zamanda kişilerin siyasi rejimin hatalarını sorgulama hakkına sahip olduklarını belirtmektedir. Dolayısıyla televizyon konuşmalarının siyasi gerçeği sahte veya yanıltıcı bir şekilde yansıtması kişileri küçümsemek veya alay etmek demektir. Ancak mevcut durumda bazı kanallar belirli haberleri abartmakta ve gerçeği değiştirerek yalan yayın yapmaya çalışmaktadır. İzleyiciler zamanla bu kanalları değerlendirebilir ve haberleri doğru ileten veya iletmeyen kanalları sınıflandırabilir.