IŞİD'in Kerkük Saldırısı Ne Anlatıyor?

Bilgay Duman, Araştırmacı, ORSAM
Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Kerkük'e yönelik olarak 29 Ocak 2015 günü gecesinde başlattığı ve 30 Ocak günü de devam eden saldırısı, IŞİD'in Musul çevresi, Tikrit, Diyala ve hatta Anbar'da gerilemesine ve savunma pozisyonunda olmasına rağmen sürpriz saldırılar yapabileceğinin en büyük göstergesi olmuştur. Son 1-2 aylık süreçte peşmergeler ile birlikte Irak güvenlik güçlerinin desteğiyle Haşti Şaabi adıyla “Gönüllü Savaşçılar” olarak bilinen milis güçlerin IŞİD'e karşı üstünlük sağlamasına rağmen Kerkük çevresinde aynı ilerlemenin olduğunu söylemek güçtür. Bilindiği gibi IŞİD, Musul'u ele geçirdikten sonra Kerkük'e yönelik de bir saldırı başlatmış ve Kerkük vilayetinin güney ve güneybatı bölgelerinde özellikle Sünni Arapların yaşadığı bölgelerde etkinlik sağlamıştır. Zira Kerkük'te nüfusunun neredeyse tamamını Sünni Arapların oluşturduğu Havice ilçesi IŞİD'in Musul operasyonu öncesinde de örgütün etkisi altındayken, Havice ve Kerkük arasındaki Abbasiye, Zap, Riyaz gibi nahiye ve köyler de IŞİD'in tam anlamıyla kontrolü altına girmiştir. Ayrıca Kerkük'ün Güneybatısından güneyine doğru geçildiğinde özellikle Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Beşir köyü de IŞİD'in işgali altında kalmış ve Tazehurmatu, Dakuk gibi Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı yerler ana çatışma hattı olarak ortaya çıkmıştır. Kerkük-Tikrit yolu üzerinde bulunan ve Kerkük'e sadece 8-10 km uzaklıkta bulunan Molla Abdulla bölgesine kadar yaklaşan IŞİD, zaman zaman buradan Kerkük'ün şehir merkezine doğru saldırılar yapmış, ancak Kerkük merkeze girememiştir. Mecvcut durum itibariyle IŞİD halen Kerkük vilayetinin yaklaşık üçte birini kontrol ederken, Kerkük'ün güneyinden itibaren güneybatı, batı ve hatta kuzeybatısına doğru Kerkük şehir merkezinden 12-15 km uzaklıkta bir çatışma hattı ortaya çıkmıştır. Bu çatışma hattı bugün de geçerliliğini korumaktadır. Nitekim havanın sisli olması nedeniyle droneların (insansız uçak) hareket edemeyeceğini fırsat bilen IŞİD mensupları Kerkük merkeze doğru saldırıya geçmiş, aynı hatta bulunan Molla Abdulla, Mektep Halit, Meryembeg ve Tel El Verd köylerini ani bir baskınla ele geçirmiştir. Ayrıca Kerkük içerisindeki uyuyan hücrelerini de harekete geçiren IŞİD, Kerkük şehir merkezindeki Kerkük Emniyet Müdürlüğü yakınındaki Kasr Kerkük (Kerkük Palace) Oteli'nin önünde önce bombalı araçla bir saldırı düzenlemiş, ardından otele girerek burayı ele geçirmiştir. Oteli ele geçiren IŞİD üyeleri buradan keskin nişancılarla Kerkük Emniyet Müdürlüğünü hedef almış ve uzun bir çatışma yaşanmıştır. Bununla birlikte Kerkük'ün Musalla Mahallesindeki Azadi Polis Karakolu'na yönelik olarak da bombalı araçla bir saldırı daha yapılmıştır. Olaylar üzerine sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve şehirde büyük bir tedirginlik baş göstermiştir. Oteldeki çatışma Kerkük Acil Müdahale Polisi'nin operasyonuyla teröristlerin öldürülmesi sonucu sona erdirilmiş, aynı zamanda peşmerge ve Kerkük polisinin operasyonlarıyla IŞİD tarafından ele geçirilen Molla Abdulla, Mektep Halit, Meryembeg ve Tel El Verd bölgeleri yeniden alınmıştır. Burada havadaki sisin dağılmasıyla hava operasyonlarının yeniden başlamasının etkili olduğunu söylemek mümkündür.
 
Kerkük'teki tehlike şimdilik önlenmiş gibi görünse de bu saldırı IŞİD'in Kerkük'e yüklenmeye devam edebileceğinin göstergesidir. Bir terör örgütünün en önemli araçlarından biri hareket ve eylem sürekliliğinin sağlanmasıdır. Bu noktada Musul, Tikrit, Diyala ve Bağdat çevresinde zemin kaybeden IŞİD, Kerkük gibi stratejik bir bölgeye saldırarak eylem sürekliliğini sağlamaya çalışırken, aynı zamanda bir cephe daha açarak çatışan grupların gücünü de bölmektedir. Böylelikle zemin kaybettiği alanlarda zaman kazanan IŞİD, böylece toparlanma imkanı yakalamaktadır. Öte yandan Kerkük'e yapılan saldırının detaylarına bakıldığında IŞİD tarafından daha önce planlanan ve  düşünülen bir eylem görüntüsü vermektedir. Zira havada sisin başlamasının ardından IŞİD mensuplarının çatışma bölgesi etrafında lastik ve petrol tankeri yaktığı, aynı zamanda Kerkük içerisindeki uyuyan hücreleri harekete geçirdiği söylenmektedir. Nitekim Kerkük'te sık sık operasyon düzenlenen El-Vasiti semtinin birkaç bölgesinde IŞİD bayraklarının görüldüğü bilgileri paylaşılmaktadır. Bununla birlikte IŞİD hem Kerkük merkez hem de Kerkük'ün etrafında eş zamanlı eylem başlatarak çifte saldırı düzenlemek suretiyle, Kerkük'teki gücü de bölmeye çalışmıştır. Ancak  Kerkük merkezdeki güvenliğin çabuk sağlanması, güvenlik birimlerinin Kerkük'ün çevresine ağırlık vermesine imkan tanımış ve Kerkük'ün dışında IŞİD tarafından ele geçirilen bölgeler geri alınmıştır. Diğer taraftan Kerkük'e Süleymaniye ve Çemçemal'den takviye peşmerge birliklerinin gönderilmesi, Kerkük'teki güvenliğin sağlanmasını kolaylaştırmıştır. Ayrıca Bağdat'ta bütçe görüşmeleri yapılırken, aynı zamanda Kerkük'teki güvenlikle ilgili İçişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, peşmerge yetkileri toplantı yapmış ve Kerkük'e Haşti Şaabi olarak bilinen “Gönüllü Birlikler” adıyla anılan milis güçlerin yerleştirilmesi konusunda varılan anlaşma sonucu, Kerkük'ün Molla Abdulla bölgesine 500 kişilik Haşti Şaabi gücü yerleşmiştir. Buna rağmen Kerkük çevresindeki IŞİD tehdidinin bitirilebildiğini söylemek mümkün değildir.
 
IŞİD'in Kerkük saldırısı, bazı gerçekleri de ortaya koymuştur. IŞİD her ne kadar geriletilmiş olsa bile saldırı gücünü koruduğu net olarak ortadadır. IŞİD'in elinden alınan yerlerdeki güvenliğin net olarak sağlanması ve IŞİD'in tekrar bölgeleri eline geçirmesini engellemek oldukça önemlidir. Bu nedenle IŞİD'e karşı operasyonların sürekliliği ve devamlılığının sağlanmasının gerektiğini söylemek yerinde olacaktır. Bununla birlikte IŞİD karşısında ne peşmergelerin ne Irak güvenlik güçlerinin ne milislerin tek başına mücadele etme gücünün olmadığı da görülmektedir. Buradan hareketle Irak'taki siyasi ayrışmaların bir tarafa bırakılıp IŞİD'e karşı ortak mücadele edilmesi sağlanmalıdır. Bunun yanı sıra IŞİD'e karşı düzenlenen hava operasyonlarının dahi tek başına yeterli olmadığı ortaya çıkmıştır. IŞİD'le kara savaşının daha güçlü bir biçimde yürütülmesi de önemlidir. Ayrıca IŞİD'in yerel desteğinin de kesilmesi IŞİD'le mücadelede kritik adımlardan biridir. Özellikle Kerkük gibi farklı grupların bir arada yaşadığı yerlerde IŞİD'in intihar saldırıları düzenleme potansiyeli yüksektir. Zira IŞİD sıkıştıkça eylem devamlılığın sağlamak ve propaganda gücünü arttırmak için Kerkük, Erbil, Bağdat gibi merkezlerde ses getirebilecek eylemler yapması olasıdır. Bu nedenle şehirlerdeki güvenliğin arttırılması önemlidir. Ancak özellikle Kerkük gibi tartışmalı bölgelerde tek taraflı müdahalelere de izin verilmemelidir. Özellikle Türkmenler gibi silahlı gücü olmayan grupların korunması önemlidir. Bilindiği gibi IŞİD, tüm Iraklılar için ortak bir düşman olsa da IŞİD sonrası siyasi hesaplar da IŞİD'le mücadelenin bir parçası haline gelmiştir.  Kerkük gibi ihtilaflı bölgelerin IŞİD bahanesiyle bir “oldu-bittiye” getirilmesi, Irak'ta ayrışma ve çekişmeleri derinleştirecek, çatışma dinamiklerini farklı platformlara taşıyabilecektir. Bu nedenle IŞİD'le mücadelenin yanı sıra siyasi uzlaşı ve işbirliği çabaları devam ettirilmeli ve arttırılmalıdır.