İsrail-AB İlişkilerinde Yahudi Yerleşim Yerleri İnşası Krizi

İsrail’in Doğu Kudüs ve Batı Şeria Yahudi yerleşim inşaları Altı Gün Savaşlarından (1967)  sonra artmıştır. Filistin topraklarında dört ana bölgede İsrail’in toplam 600 bine yakın yerleşimcisi bulunmaktadır. Bu dört ana bölge Gazze Şeridi, Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Golan Tepeleridir. (1) Bu dört ana bölgeden olan Gazze Şeridi 2005 yılındı boşaltılmıştır, ama diğer üç bölgeye yerleşim yerleri inşaları uluslararası arenada tepkilere, bu konuyla ilgili alınan kararlara ve yaptırımlara rağmen artarak devam etmiş ve etmektedir.
 
Avrupa Birliği İsrail’in Filistin topraklarında inşa ettiği yerleşim yerleri ile ilgili İsrail tarafı ile birçok kez görüşmüş ve bu konuyla ilgili rahatsızlıklarını ve yapılması gerekenleri her fırsatta dile getirmiştir. İki taraf arasında yapılan görüşmelere ve uluslararası tepkilere rağmen İsrail bu bölgelerde Yahudi yerleşim yerleri inşaatına devam etmektedir.  Bu durumun devam etmesinden dolayı Avrupa Birliği’nden ve Birliğin üye ülkelerinden tepkiler gelmeye başlamıştır.  Birlik İsrail’in bu tutumuna karşı tepkilerini ise birçok yönden göstermekte ve bu tutumundan vazgeçmesi için İsrail’e baskı yapmaktadır.  2001 yılında AB-İsrail Gümrük Birliği Komitesi toplantısında; AB tarafından tanınan vergi muafiyetinden Filistin’in işgal edilen topraklarında üretilen İsrail ürünlerinin yararlanamayacağı açıklanmış ve konuyla ilgili çözüm bulunamazsa kararın yürürlüğe gireceğine değinilmiştir. Böyle bir kararın alınması İsrail’i yılda 250-300 milyon dolar zarara uğratmaktadır.
 
Avrupa Birliği 2013’ün Temmuz ayında Yahudi yerleşimleri ile ilgili bir başka kararla ile İsrail’in konu ile ilgili devam eden tutumuna tepkilerini koymaktadırlar. Avrupa Birliği’nin bu yeni kararında İsrail AB’nin verdiği fonları bu bölgedeki yerleşim yerlerinin inşasında kullanmama zorunluluğu getirmektedir. Başka bir deyişle AB İsrail’e kullandıracağı fonları ancak 1967 öncesi sınırlarında kullanım şartını getirmektedir. Yönetmelik Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ün İsrail Devleti sınırları dışında olduğunu söylemekte,  2020'ye kadar Avrupa Birliği ve İsrail arasında 1975'te imzalanan işbirliği anlaşması dahilinde Birlik tarafından İsrail'e sağlanacak fonları belirlemektedir.
 
Avrupa Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic yaptığı açıklamada Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinin kanunsuzluğuna dikkat çekmiş ve konuyla ilgili görüşlerini şu şekilde dile getirmiştir: “Konuyu takip edenler için bu uzun zamandır devam eden AB pozisyonu ile ilgili. Yahudi yerleşimleri uluslararası kanunlara göre yasadışıdır. Aynı zamanda daha önce belirttiğim gibi Avrupa Birliği İsrail’in işgal ettiği topraklardaki hakimiyetini tanımamaktadır.” (2)
 
Son olarak geçtiğimiz haftalarda Avrupa Birliği ülkeleri İngiltere, İspanya, Fransa ve İtalya kendi ülkelerindeki İsrail büyükelçilerini dışişleri bakanlıklarına çağırarak İsrail’in Doğu Kudüs ve Batı Şeria’daki kanunsuz inşaatlarını protesto etmişler ve büyükelçilere kaygılarını iletmişlerdir. Bu dört ülke İsrail’in bu tutumunun İsrail- Filistin barış sürecini sekteye uğratacağını ve büyük zarar vereceğini dile getirmişlerdir. Avrupa'nın yerleşim kararına vermeyi planladıkları diğer tepkiler arasında İsrail’le yapılan stratejik diyalog toplantılarının askıya alınması, buralarda üretilen tüketim ürünlerinin etiketlenmesi hatta Yahudi yerleşimlerine bazı yaptırımlar uygulanması öngörülmektedir.
 
İsrail ise AB’nin bütün bu tutumlarını her defasında sert bir dille eleştirmiş, AB’yi yanlı ve kısasa kısas bir tutum takınmakla suçlamıştır. AB ve İsrail arasında yaşanan bu gelişmeler, iki taraf arasında gerginliğin artmasına neden olmuş ve ilişkileri zedelemiştir. Oysaki Avrupa Birliği her fırsatta İsrail’e yerleşim yerleri ile ilgili kaygılarını dile getirmiş ve İsrail’in bu konuyla ilgili daha dikkatli davranması gerektiğini dile getirmiştir. Ayrıca Avrupa Birliği, İsrail’in atacağı adımların barış sürecini olumsuz yönde etkilememesi gerektiğini vurgulamıştır. Bütün bu uyarılara ve yaptırımlara rağmen İsrail bu bölgelerdeki yerleşim yerlerine devam etmektedir ve bu durum hem İsrail- Filistin barış sürecini sekteye uğratmakta hem de AB ile olan ilişkileri ciddi bir boyutta yıpratmaktadır. 
  (1) Al Jazeera Türk, “Kronoloji: İsrail'in işgal altındaki topraklarda yerleşim faaliyetleri”, http://www.aljazeera.com.tr/kronoloji/kronoloji-israilin-isgal-altindaki-topraklarda-yerlesim-faaliyetleri , Erişim: 01 Şubat 2014
(2) Euronews, “AB’den Yahudi yerleşimleri dolayısıyla İsrail’e boykot”, http://tr.euronews.com/2013/07/16/ab-den-yahudi-yerlesimleri-dolayisiyla-israil-e-boykot/, Erişim: 01 Şubat 2014