Analiz

Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 2


2003’te ABD’nin işgali Irak’ın temel dinamiklerin derinden etkilemiştir. Saddam Hüseyin döneminin Baas Partisi ile özdeşleşen “tek kimlikli” ülke modeli, sistemsel değişikliğe uğramıştır. Sistemdeki değişiklik Irak’taki ayrışmayı körüklemiş ve adeta Irak’ın genleriyle oynanmıştır. Bu sistem içerisinde bir yandan kimliksel, ideolojik ve siyasal ayrışmalar net çizgilerle ortaya çıkarken bir yandan da ayrışan taraflar ülke yönetiminde bir araya getirilmeye gayret edilmiştir. Irak’ta kurulmaya çalışan yeni sistem, demokrasilerin vazgeçilmez unsuru olan seçimlerle desteklenmeye ve meşrulaştırmaya çalışılmıştır. 2005’in Ocak ve Aralık aylarında yapılan seçimlerin ardından 2009’da yerel seçimler düzenlemiştir. Son olarak 7 Mart 2010’da da genel seçimler yapılmıştır. Bu dönemde siyasi gruplar arasında yapılan pazarlıklar, Irak’ta ülke gündemini meşgul ederken, son genel seçimler sonrasındaki hükümet görüşmeleri 8 aydan fazla bir süre devam etmiştir. Bu süreçte Irak’taki yönetimsel boşluk, yeniden yapılandırma çalışmalarını sekteye uğratırken, 8 ayın sonunda ortaya çıkan hükümetin de yeniden yapılandırma çalışmalarını sağlıklı bir biçimde yürütebildiğini söylemek güçtür.
 
Irak’ta ancak 8 ayda kurulabilen yeni hükümetin sağlam temeller üzerine kurulmadığını ifade edilebilir. Özellikle Irak siyasetindeki bütün parti, grup ya da örgüt bütün unsurların hükümet içerisine dahil edilmeye çalışılması ve hükümeti denetleyebilecek ve çalışmalarını takip edebilecek bir muhalefetin olmaması ülkede siyasi ve idari yozlaşmanın önünü açan bir faktör olmuştur. Hükümet içerisindeki farklı unsurların, elde ettikleri yönetimsel gücü, kendi siyasi ve grupsal çıkarlarına yönelik olarak kullanması ve grupsal çıkarlarını Irak Devleti ve halkının çıkarlarından daha ön planda tutması, Irak’taki yozlaşmayı körüklemiş ve ülke yönetiminde denge sağlanamamıştır. 42 bakanlı Irak Kabinesinde güvenlikle ilgili bakanların seçimlerden neredeyse 1,5 yıl geçmesine rağmen halen belirlenememiş olması da ülkede güvenlik boşluğunu derinleştirmiş ve son dönemde şiddet eylemlerinde de artış gözlemlenmiştir.
 
Bu açıdan siyasal gruplar arasındaki çekişmeden en çok etkilenen yine Irak halkı olmuştur. Zaten kısıtlı bir biçimde verilebilen devlet hizmetleri sekteye uğramış ve yetersiz kalmıştır. Bu süreçte 2011’in ilk yarısına damgasını vuran ve etkisi daha uzun bir süre devam etmesi beklenen Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki halk hareketleri ve Mısır, Tunus gibi ülkelerdeki dönüşüm, Irak’ta da yankı bulmuştur. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki halklar, demokrasi, özgürlük, haysiyet, insan hakları, sosyal refah, adalet gibi söylemlerle meydanları doldururken, otoriter rejimlerin göstericilere verdiği karşılık sert olmuşsa da gösterilerin hızı düşmemiştir. Aynı şekilde Irak’ta da devlet içerisinde yozlaşma halk tarafından protesto edilmeye başlamıştır. 25 Şubat’ta Bölgesel Kürt Yönetiminde başlayan ve yönetimi protesto eden gösteriler, Irak’ın diğer vilayetlerine de yayılmıştır. Yani bölgedeki otoriter rejimler göz önünde bulundurulduğunda, ABD’nin müdahalesiyle Irak’tan başlayan değişim hareketi, yeniden Irak topraklarında yankı bulmuştur. Irak’ın çeşitli vilayetlerindeki protesto gösterilerinin ardından hükümeti ayakta tutmaya çalışan Irak Başbakanı Nuri El-Maliki, Şubat ayının sonunda, bakanların ve yerel yönetimlerin çalışmalarının gözden geçirilmesi ve planlamaların yapılması amacıyla 100 günlük süre belirlemiştir. Bu süre Haziran ayının ilk haftasında dolmasına rağmen, Irak halkının taleplerini karşılayacak herhangi bir gelişme yaşandığını söylemek mümkün değildir. Maliki hükümeti ayakta tutmaya çalışırken, Irak’ta siyasal duruma ilişkin yeni senaryolar ortaya çıkmaktadır. Bir yandan Maliki hükümetinin başarısız olduğu ve artık erken seçim yapılması gerektiğine yönelik sesler yükselirken diğer yandan da Maliki’nin hükümetteki bazı bakanları değiştirebileceğine yönelik fısıltı haberleri medyada yer almaktadır. Tüm söylenenlere rağmen, artık Irak halkının bu senaryolardan tatmin olmadığını ve isteklerini daha yüksek sesle dile getirmeye başladıkları görülmektedir. Diğer taraftan Irak’taki ABD varlığına yönelik tepki de giderek artmakta ve ABD askerlerinin Irak’taki sürelerinin uzatılmasına karşı çıkılmaktadır. Bilindiği gibi Irak ve ABD arasında 2008’de yapılan anlaşmaya göre 2011 yılının sonu itibariyle ABD askerlerinin tamamının Irak topraklarından çekilmesi öngörülmektedir.
 
Buradan hareketle daha önce Irak ve Arap medyasından örneklerle hazırladığımız “Karikatürlerin Dilinden Irak’ı Anlamak - 1” başlıklı çalışmayla Irak’taki temel sorunların ülke medyasına nasıl yansıdığını karikatürlerle ortaya koymaya çalışmıştır. Bu çalışmada ise özellikle Irak’ta son 6 aydır siyasetin gündemini meşgul eden konuları ve “Arap Baharı”nın Irak’taki etkisini, Irak ve Arap medyasında yer alan karikatürlerle yansıtmaya çalışmıştır. Bu açıdan olayları birincil kaynaktan okumanın, Irak’ta yaşananların ve bölgedeki değişimin daha iyi anlaşılması noktasında fayda sağlayacağı düşünülmektedir.
 
 
İçindekiler
 
Takdim
 
Giriş
 
Al-Alam
Al-Bayyna Al-Jadeeda
Al-Bayyna
Al-Mada
Al-Mu’tamar
As-Sabah
Ad-Dustour
As-Sabah Al-Jadeed
As-Sharq Al-Awsat