Körfez Gündemi: 27 Ağustos-2 Eylül 2018

Körfez Bölgesi Genel

OPEC ülkelerinin 2017’de petrol ihracatından elde ettikleri gelir bir önceki yıla kıyasla yüzde %29 artarak $567 milyara yükseldi. Geçen yıl, OPEC üyeleri arasında petrol ihracatından en fazla gelir elde eden ülke $167 milyar ile Suudi Arabistan oldu. İkinci sırayı Irak alırken, üçüncü sırayı $55 milyar gelirle İran ve Birleşik Arap Emirlikleri aldı.
Geçtiğimiz hafta ABD’de, Körfez Ülkeleri temsilcilerini de ilgilendiren bir gelişme yaşandı. ABD Savunma Bakanı James Mattis, 29 Ağustos Çarşamba günü Pentagon’da Ortadoğu ülkeleri ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Katar, Umman ve Kuveyt’in temsilcilerinin yanında, Umman, Mısır, Ürdün ve Fas’tan da temsilcilerin katıldığı belirtildi. Görüşmenin içeriğine dair detaylı bir açıklama yapılmazken, son dönemde gündemde olan İran’ın nüfuzunu kırmaya yönelik “Arap NATO”su ile ilgili olabileceği düşünülüyor.
ABD geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler’e bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu’na yaptığı yardımları tamamen durdurmuştu. Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri cephesinden ise bu karara tepki geldi. Ürdün, konuyu görüşmek üzere Arap Dışişleri Bakanlarına toplantı çağrısında bulundu ve 11 Eylül 2018 tarihinde toplantı gerçekleşmesi bekleniyor (2 Eylül). Ancak, Trump yönetimiyle yakın işbirliği içerisinde olan bu yönetimlerden çok somut bir hamle beklenmemektedir.

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri:
Hafta içinde, Birleşmiş Milletler yetkilileri, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Yemen’deki eylemlerinden dolayı savaş suçu işlemiş olabileceklerini belirtti. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin bir süredir, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin önderlik ettiği koalisyonun faaliyetleri dolayısıyla bu ülkeleri eleştirdiği biliniyor. İki ülkenin; yaşama hakkından yoksun bırakma, keyfi gözaltına alma, tecavüz, işkence, zorla kaybolma ve çocuk savaşçı savaştırma faaliyetleri ile suçlandıkları biliniyor. Konuya ilişkin, Suudi Arabistan yetkilileri sözkonusu suçlamaların doğru olmadığını belirtirken, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dışişleri’nden sorumlu Devlet Bakanı Anwar Gargash, raporun içeriğinin ve Husi’lerin korkutucu faaliyetleri hakkında da ne söylediğinin incelenmesi gerektiğini belirtti. (28 Ağustos)
Hafta içinde yayınlanan BM raporunda, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Yemen’deki faaliyetlerinden ötürü suçlanmalarından sonra, ABD’nin Yemen Büyükelçisi Yardımcısı Escorgima, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne yönelik soruşturma açılması gerektiğini belirtti. Birleşmiş Milletler yetkilisi Kamel Jendoubi, konuya ilişkin olarak birçok - sözde suçlunun - belirlendiğini belirtti. Bu kişilerin şuan için gizli tutulan listesi ise BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri’ne sunuldu (30 Ağustos). Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri liderliğindeki koalisyon, Yemen’de okul servisinin bombalanmasına ilişkin saldırının hukuksuz olduğunu kabul etti. Koalisyon tarafından açılan soruşturmada tarafların “hatalarının” olduğuna karar verildi. 9 Ağustos’taki hukuksuz saldırıdan sonra, koalisyon güçleri artan oranda eleştiriye maruz kalmıştı (1 Eylül)
Geçen hafta, Birleşik Arap Emirlikleri, dünyanın en büyük roket fırlatıcısını Türkiye’den satın aldı: Türk silah ve savunma firması Roketsan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin isteği üzerine, Jobaria adı verilen dünyanın en büyük roket fırlatıcısını üretti. Jobaria ilk defa 2013 yılında Abu Dhabi’deki Uluslararası Savunma Fuarı’nda tanıtılmıştı. 27 Ağustos günü, sabah saatlerinde, Yemen’de merkezi otoriteye karşı savaşan İran-destekli Husi milisleri, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai Havaalanı’nı Sammad-3 tipi olan birden fazla İHA ile hedef aldıklarını (herhangi bir kanıt göstermeden) açıkladılar. Haberi, İran’ın yarı resmi haber ajansı olan FARS da “Dubai artık güvenli değil” şeklinde verdi. Her ne kadar saldırı haberi Birleşik Arap Emirlikleri yetkilileri tarafından yalanlansa da, bu gelişmelerden hareketle, Birleşik Arap Emirlikleri'nin, İran ve İran destekli grupların psikolojik altında bırakmaya çalıştığı söylenebilir.
Birleşik Arap Emirlikleri, Körfez’de Katar’ı etkisiz hale getirme çabalarına bir yenisini ekledi. Aljazeera’nın haberine göre, Birleşik Arap Emirlikleri bir İsrail casus yazılım firmasına, bir çok bölgesel rakip olarak görülen politikacının yanında, Katar Emiri’nin ve bir Suudi prensinin de telefonlarını etkisiz hale getirmeye çalıştığı iddaa edildi. Birleşik Arap Emirlikleri’nin sözkonusu firma ile 2013 kadar erken bir tarihe dayanan bir sözleşmesinin olduğu belirtildi. Bilişim saldırısının hedefinde Katar Emiri Tamim bin Haman Al Thani, Suudi prens Mutaib bin Abdullah ve Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin olduğu biliniyor. (1 Eylül)
Birleşik Arap Emirlikleri cephesindeki bir diğer gelişme ise, Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen nükleer silahsızlanma konferansında temsil edilmesiydi. Birleşik Arap Emirlikleri’ni konferansta Kazakistan büyükelçisi Dr. Muhammed Ahmed bin Sultan Al-Jaber temsil etti. 29 Ağustos – 2 Eylül 2018 tarihleri arasında düzenlenen, “Nükleer Testleri Yasaklama Üzerine Kapsamlı Uluslararası Konferans”ın konusu ise “Geçmişi Hatırlamak, Geleceğe Bakmak” idi. Haziran ve Temmuz aylarında ise, Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid ve Abu Dhabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid de Kazakistan’ı ziyaret ederek ikili ticari, bilimsel ve ekonomik ilişkilerin gelişeceğini taahhüt etmişlerdi.
Ekonomik ve bilimsel gelişmelere bakıldığında ise, Birleşik Arap Emirlikleri’nde Ağustos ayında Temmuz ayına göre artan petrol fiyatları, Eylül ayında da Ağustos ayına göre arttı. Bunun yanında, Dubai Veliaht Prensi Hamdan bin Mohammed bin Rashid Al-Maktoum, sadece Emirlik mühendislerinin ürettiği ilk uydunun 29 Ekim’de Japonya’dan fırlatılacağını duyurdu. KhalifaSat uydusu, Japonya’daki Tanigashima Uzay Merkezi’nden fırlatılacak.

Bahreyn
Rus Dışişleri Bakanı Yardımcısı ve Ortadoğu ve Kuzey Afrika için özel temsilci Mikhail Bogdanov, Bahreyn büyükelçisi Ahmed Abdulrahman Al-Saati’yi kabul etti. Taraflar Bahreyn ve Rusya ikili ilişkilerinin geliştirme yolları ve ortak sorunlar konusunda görüş alışverişinde bulundular (28 Ağustos). Bugünlerde Bahreyn, 2019’da yapılması planlanan metro için 2 milyar dolarlık ihale arayışında. Bahreyn Ulaştırma ve İletişim Bakanı, metronun yapılması için özel sektör yatırımlarının işe yarayabileceğini belirtti. Yakın zamanda Suudi Arabistan, BAE ve Kuveyt’ten ekonomik reformlarına destek sözü alan  Bahreyn’de, ekonomik anlamda sıkıntılar devam ediyor.

Katar
Amerika Birleşik Devletleri’nin Ortadoğu’daki en büyük askeri kompleksine ev sahipliği yapan Katar, “Al-Udeyde” ve “Doha” hava üssünü genişletecek. Genişletme planı, hava üslerine Amerikan F-15 ve Fransız Rafale savaş uçakları ile Eurofighter Typhoon jetlerini de barındırma kapasitesi sağlayacak (27 Ağustos). Katar Krizi’nde Arap Dörtlüsü ülkeleri ile Katar arasında arabuluculuk faaliyetleri yürüten Kuveyt, bugünlerde aynı zamanda Katar ile ikili askeri ilişkilerini de güçlendirmeye devam ediyor. Katar’ın başkenti Doha’da bir araya gelen, Katar ile Kuveyt Hava Savunma Kuvvetleri Komutanları askeri ve savunma alanında işbirliğinin güçlendirilmesini ele aldı. Ayrıca, Katar’ın, Kuveyt ile askeri ilişkilerini geliştirmesinin kurumsal altyapısı olarak Kuveyt’te bir askeri ataşeliği bulunuyor. (28 Ağustos)
WSJ gazetesinin haberine göre, Katar’ın, krizi aşabilmek adına ABD başkanı Trump’ın görüşlerini değiştirebilmek için 250 kişilik bir lobiciliğe ağırlık verdi.  Haftasonu da, ABD’nin Katar’daki Udeyde Hava Üssü’nde ABD Merkez Hava Kuvvetleri Komutanlığı Komutanı Jeffrey Harrigian, görevini Joseph Guestella’ya devretti (1 Eylül). 28 Ağustos’ta Katar Emiri Tamim bin Hamad Al-Thani ve ABD Merkez Hava Kuvvetleri Komutanı Jeffrey Harrigian ile ikili ilişkileri ve stratejik ortaklık konularında görüş alışverişinde bulundular. Bu gelişmelerden hareketle, ABD’nin Katar’a ambargo uygulayan ülkelere “koşulsuz” destek vermediğini ve tavrını yumuşattığı düşünülebilir.
Katar’ın Birleşmiş Milletler büyükelçisi Ali Khalfan al-Mansouri, Abluka ülkeleri tarafından Katar’a karşı alınan tek taraflı önlemlerin Birleşmiş Milletler Antlaşması’nı ihlal ettiği görüşünde. Katar’ın eylemlerinin işbirliği için ve ortak sorunları çözmeye çalışan dış politikası ile uyumlu olduğunu belirten büyükelçinin sözleri, Katar’ın yakın zamanda, belirli bir sürede ödenmesi kaydıyla BM’nin İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi’ne 40 milyon dolar taahhüt ettiğini hatırlattı . Bu aynı zamanda, BM’nin adıgeçen ofisine yapılan en büyük bağış olarak kayda geçiyor.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği, Türk girişimcilerini Katar’ın sermayesi ile bir araya getirmek istiyor. Katar’ın bir çok önde gelen teknoloji şirketi Smart Future Expo 2018 bağlamında Türk girişimciler ile 14-15 Kasım tarihlerinde İstanbul’da görüşme yapacak. Görüşmenin Katar ve Türkiye ikili ticari ve ekonomik ilişkilerinin geliştiği bir dönemde yapılması da, girişimleri başarı şansını artıran bir faktör olarak değerlendirilebilir. 
Suudi Arabistan yakın bir tarihte Katar’ın kara ile bağlantısını kesmeyi hedefleyen “Salwa Kanal Projesi”ni duyurmuştu. Bu hafta ise, sözkonusu amaca hizmet etmek üzere dünyanın en büyük ekskavatörü Süveyş Kanalı’ndan geçişini gerçekleştirmiş bulunuyor. Salwa Kanal Projesi için oluşturulan konsorsiyumda 9 firma yer alıyor. Bu proje Katar ambargosu konusunda Suudi Arabistan'ın ciddiyetini koruduğunu ve ambargonun yakın zamanda sona ermeyeceğinin işareti olarak görülebilir.

Kuveyt
ABD Başkanı Trump, Kuveyt Emiri Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ı 5 Eylül’de Beyaz Saray’da ağırlayacak (1 Eylül). Kuveyt Emiri'nin Katar ambargosunun ve Körfez'deki ihtilafların çözümünde ABD'den destek araması bekleniyor.
GlobalData şirketinin tahminlerine göre, Kuveyt ve Nijerya, Ortadoğu ve Afrika’daki LNG sanayisinin büyüme motoru görevini üstlenecek. Sıvılaştırılmış gazların tekrar gaz haline döndürülmesi işleminde, ülke içi talebi karşılamak adına Kuveyt üretimini artırıyor. Bunun dışında Kuveyt, ülkeyi diğer Körfez İşbirliği Konseyi'ne üye ülkelere bağlayacak 111 kilometrelik demiryolu projesini başlattı. Planlanan demiryolu yapımının ilk aşamasının 3 milyar dolara mal olacağı söyleniyor. Körfez Ülkeleri Demiryolu’nu 2021 yılına kadar Suudi Arabistan, BAE ve Katar üstlenecek iken, 2023 yılından itibaren ise Kuveyt, Bahreyn ve Umman görevi devralacak.