Haftalık Ortadoğu Gündemi

Ortadoğu Gündemi: 5-11 Eylül 2022

Ortadoğu, dünyanın en dinamik gündemine sahip bölgelerinden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Dolayısıyla bölgeyi anlamak, söz konusu gelişmelerin aktif olarak takip edilmesini gerektirmektedir. Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM), uzmanlaşmış departmanları aracılığıyla bölgedeki siyasal, sosyal, ekonomik ve askerî gündemi, diplomasi trafiğini yakından izlemekte; bunları alanlarına hâkim araştırmacıları aracılığıyla görüş, analiz ve raporlara dönüştürerek ilgililerinin bilgisine sunmaktadır. Bu bağlamda, Ortadoğu’da meydana gelen önemli gelişmeler, “Ortadoğu Gündemi” başlığı altında haftalık olarak okuyucuyla paylaşılmaktadır.

SURİYE GÜNDEMİ

Uluslararası Gündemde Suriye
Şarku’l Avsat gazetesinin haberine göre Rusya, komşu İsrail’den gelecek hava saldırılarını önlemek için İran’dan Suriye’nin batısındaki bölgeden güçlerini ve milislerini çekmesini istedi. Esad rejimine yakın bir kaynağa dayandırılan haberde, çarşamba günü üç Rus yetkili ve İranlı mevkidaşları arasında Hama askerî havaalanında bir görüşme yapıldığı ve bu görüşmede Moskova’nın İranlıların yakındaki askerî mevzilerini tahliye etmelerini talep ettiği bildirildi.  Son birkaç yıldır İsrail, özellikle batı ve güneybatıdakiler olmak üzere ülke içindeki İran milis kuvvetlerinin mevzilerine sık sık hava saldırıları düzenledi.[1]

Intelligence Online, Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’ın Suriye rejimi istihbarat servisi başkanı Ali Memlük ile yeni bir görüşme yaptığını bildirdi. Toplantı Rusya’nın ara buluculuğunda gerçekleşti. Fransız istihbarat sitesi, Moskova’nın Türk hükûmeti ile Suriye rejimi arasındaki yakınlaşmada “ara bulucu rolü oynama” çabalarının bir parçası olarak toplantıya sponsor olduğunu açıkladı. Aynı kaynak, toplantının sonuçlarının tatmin edici olmadığını ancak en azından iki tarafın taleplerini birbirlerine sunmalarına izin verdiğini kaydetti.[2]

Dünya genelindeki misket bombası kullanıma ilişkin verileri içeren bir raporda, Suriye’nin dünya genelinde en yüksek verileri kaydettiği aktarıldı. 2012’den bu yana misket bombaları sebebiyle hayatını kaybedenlere ilişkin kaydedilen verilere göre dünyanın en kötü durumdaki ülkesinin Suriye olduğu ifade edildi. Ayrıca 2021 yılında misket bombasına bağlı can kayıplarında da en yüksek sayının yine Suriye’de kaydedildiği ifade edildi.[3]

Türk makamları 7 Eylül 2022 Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Türk kuvvetlerinin Kuzey Suriye’de IŞİD terör örgütünün sözde üst düzey beş üyesini ele geçirdiğini duyurdu. İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre teröristler arasında IŞİD’in sözde yargı, istihbarat, sosyal medya ve eğitim amirleri yer aldı. Türk makamlarının sorgusunda Rami Remo kod adlı sözde yargı başkanı Ramo Muhammed el-Hamed, grubun Türkiye’de bir saldırı başlatmaya hazırlandığını yetkililere söyledi.[4]

Suriye Rejimi
Suriye Dışişleri Bakanlığı 7 Eylül 2022 Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail’in sivil altyapıya yönelik son hava saldırılarını bir savaş suçu olarak gördüğünü söyledi. Açıklamada, “İsrail’in tekrar eden saldırıları, özellikle Suriye’deki sivil nesnelerin sistematik ve kasıtlı olarak hedef alınması uluslararası hukuka göre bir saldırı suçu ve savaş suçu teşkil etmektedir” denildi. Bakanlık açıklamasının devamında “İsrail bunun hesabını vermeli” ifadeleri kullanıldı.[5]

İsrail Knesset’inde Dışişleri ve Güvenlik Komitesi Başkanı Ram Ben Barak’ın yaptığı açıklamalar ışığında, Halep Havalimanında meydana gelen ve İsrail’e atfedilen saldırılar, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad rejimine bir mesaj olarak yorumlandı. Bu mesajın, rejimin “terörizme” hizmet etmeyi seçmesi hâlinde kendi çıkarlarının, ülkesinin çıkarlarının ve Suriye’deki uluslararası ulaşımın zarar göreceğini gösteren bir uyarı olduğu öne sürüldü.[6]

Lübnanlı Hizbullah milislerinin 2 Eylül Cuma akşamı, Şam kırsalındaki çeşitli noktalara füze tedarik ettiği aktarıldı. Hizbullah’ın bölgeye ayrıca kurşungeçirmez askerî giysiler, ağır makineli silahlarla donatılmış askerî araçlar ve İran yapımı gelişmiş radar sistemi yerleştirdiği de ifade edildi. Teslimatın, Hizbullah’ın önde gelen liderleri ve füzeler konusunda uzmanlaşmış askerî uzmanların gözetiminde gerçekleştirildiği aktarıldı.[7]

İran Devrim Muhafızları (IRGC) milislerinin İsrail tarafından hedef alınma korkusu yaşamaları nedeniyle, Humus ilindeki Aures bölgesi yakınlarında bulunan karargâhlarından Hama kırsalındaki müstahkem mevkilere silah ve roket naklettikleri aktarıldı.[8]

Fırat’ın Doğusu
Suriye İnsan Hakları Gözlemevinin (SOHR) 3 Eylül Cumartesi günü yaptığı habere göre, ABD güçlerinin Haseke kırsalında bulunan Kamışlı’da üçüncü bir askerî üs kurduğu aktarıldı. Kaynaklara göre diğer iki üssün, Kamışlı’nın kuzeybatısındaki Himo ile güneybatısındaki Tel Faris köylerinde olduğu belirtildi.[9]

SOHR’un aktardığı haberde, akaryakıt tedariğindeki eksiklik nedeniyle, Suriye’nin Malikiye kentinde sözde özerk yönetim tarafından kontrol edilen bölgelerdeki benzin istasyonlarında uzun kuyruklar oluştuğu ifade edildi. SOHR, Kamu Akaryakıt Servisi tarafından tedarik edilen mazotun sivillerin ihtiyacını karşılamadığı aktarıldı.[10]

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Uluslararası Koalisyon’a bağlı güçlerin ilk kez Türkiye sınırına yakın bir bölgede ortak tatbikat gerçekleştirdikleri ifade edildi. Yapılan açıklamada tatbikatın Suriye, Türkiye ve Irak arasındaki sınır bölgesinde gerçekleştirildiği ve “güvenliği, istikrarı ve IŞİD’in nihai olarak ortadan kaldırılmasını destekleme” amacının bir parçası olduğu ifade edildi. Alınan bilgiye göre tatbikatlar gerçek mühimmatlarla gerçekleştirildi.[11]

SDG güçlerinin, Haseke’nin güneyinde bulunan el-Hol kampında “İnsanlık ve Güvenlik” harekâtına devam ettiği aktarıldı. SOHR kaynaklarından aktarılan bir habere göre, SDG militanlarının 8 Eylül Perşembe günü kampın beşinci bölümünde bir hücreyle girdiği çatışmada iki SDG militanı ile bir IŞİD üyesinin öldürüldüğü aktarıldı.[12]

Güney Suriye
Muhalif haber kaynaklarının iddiasına göre Cassim’de rejim yetkilileri ile kasabanın önde gelenleri arasındaki görüşmeler sonuçsuz kaldı. İddiaya göre yerel eşraf, rejimin askerî emniyet birimi ve rejim valisi ile görüşmeler gerçekleştirdi. Geçtiğimiz haftalarda eski muhalif lider Haldun el-Zubi bir müzakere dönüşü rejim tarafından katledildiği için bu görüşmede Cassim eşrafı ev sahibi olmayı tercih etti. Dolayısıyla Esad rejimine duyulan güvensizlikten ötürü kent temsilcilerinin Dera şehrine girmek istemediği ve toplantının kentin kültür merkezinde gerçekleştirildiği aktarıldı. 20 dakika gibi kısa bir sürede biten görüşmelerde kasaba ahalisi şartsız teslim olmayı kabul etmezken rejim ise kasabaya girmeme taahhüdü vermeyi reddetti. Sonuç olarak Esad rejimi ile bir anlaşmaya varılamadı.[13]

İdlib ve Harekât Bölgeleri
Millî Savunma Bakanlığının (MSB) 8 Eylül 2022 Perşembe günü yaptığı açıklamada, Fırat Kalkanı bölgesinde huzur ve güvenlik ortamını bozmak için taciz ateşi açan 2 YPG’li teröristin, Türk Silahlı Kuvvetlerince etkisiz hâle getirildiği belirtildi.[14]

Yerel kaynaklara göre, Rus savaş uçaklarının 8 Eylül 2022 Perşembe sabahı Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’e çok sayıda hava saldırısı düzenlemesi sonucu biri çocuk en az yedi sivil öldü ve 12 kişi de yaralandı. Saldırının, İdlib’in batı kırsalındaki Hafsarja kasabasının eteklerinde çok sayıda işçinin bulunduğu bir taş kereste fabrikası ve bir konutu hedef aldığı kaydedildi.[15]

IRAK GÜNDEMİ

Siyaset
Türkiye Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’ın Irak ve Irak Kürt Bölgesel Yönetiminde (IKBY) bir dizi temaslarda bulunmak üzere başkent Bağdat’a geldiği aktarıldı. Söz konusu ziyaret kapsamında Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih, Başbakan Mustafa el-Kazımi, Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi ve siyasi parti temsilcileri ile görüşen Fidan’ın daha sonra IKBY yetkilileri ile bir araya geldiği kaydedildi. Görüşmelerde, Fidan’ın “Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin korunmasını taahhüt ettiğini” Iraklı yetkililere ilettiğini belirtildi.[16] 

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi’nin Cumhurbaşkanı Berham Salih adına Birleşmiş Milletler (BM) toplantısına katılmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) gideceği bildirildi. Kazımi’nin ABD’de gerçekleştireceği temaslarda; güvenlik, ekonomi, siyasi gelişmeler ve zorlukları ele alacağı belirtildi.[17]

Irak Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi ile Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesut Barzani bir araya geldi. Görüşmeye Azim Koalisyonu ve Sünni Egemenlik Bloku lideri Hamis el-Hancer de katıldı. Barzani’nin ofisinden yapılan açıklamaya göre ilgili görüşmede, parlamentonun çalışmalarına devam etmesi ve tam yasal hazırlıkların ardından erken seçimlerin yapılması gerektiği vurgulandı. Ayrıca taraflar, Irak’taki siyasi süreci tıkayan engelleri aşmak için tüm kesimleri bir araya getirmeye hazır olduklarını ifade etti.[18]

Irak Federal Yüksek Mahkemesi (IFYM), 7 Eylül’de Sadr Hareketi’nin Irak Parlamentosunun feshedilmesine yönelik talebini değerlendirmek üzere toplandı. IFYM’den yapılan açıklamada, mahkemenin yetkilerinin, Irak Anayasası’nın 93. maddesi ve Federal Mahkeme Kanunu’nun 4. maddesi ile sınırlandırılmış olduğu belirtilerek parlamento feshinin, mahkemenin yetkisinin dışında olduğu kararı verilerek talep reddedildi.[19] Bu karardan önce mahkeme dört kez konuyu görüşmek üzere toplanmış ve kararı ertelemişti. Irak devlet televizyonuna göre; parlamentonun feshedilmesi için IFYM’ye bine yakın başvuru yapılmıştı.[20]

Sadr Hareketi’nin Hukuk Komisyonu Başkanı Nassar Rubai, Kanun Devleti Koalisyonu Başkanı Nuri el-Maliki’ye ait olduğu belirtilen ses kayıtlarının içeriğini gerekçe göstererek Bağdat’taki Kerh Mahkemesine şikâyette bulundu. Şikâyet içeriğinde Haşdi Şaabi’ye hakaret edilmesi ile Necef ve Kufe’de birden fazla cinayet işlenmesinden bahsedilerek Maliki’nin yurt dışına seyahat etmesinin yasaklanması ve yasalara göre hapis cezasına çarptırılması talebinde bulunuldu.[21] Yüksek Yargı Konseyi 19 Temmuz’da Maliki’ye atfedilen ses kayıtları hakkında soruşturma başlatıldığını açıklamıştı.[22]

Avusturya’nın, 31 yıl aradan sonra Bağdat’taki büyükelçiliğini yeniden açma kararı aldığı bildirildi. Eylül ayının içerisinde açılması planlanan büyükelçilik, Avusturya’nın vatandaşlarını Irak’a seyahat etmemeleri konusunda uyarmasının ardından 1991 yılında güvenlik nedeniyle kapatılmıştı.[23]

Güvenlik
Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci, uluslararası toplumu Irak’taki terör mağdurlarının rehabilitasyonu ve entegrasyonu için adım atmaya davet etti. Suriye’deki el-Hol kampı başta olmak üzere çeşitli kamplardan gelenlerin travmalarını atlatmaları için kliniklerin açıldığını belirten Araci, bu çalışmaların başarıya ulaşması için desteklenmesi gerektiğini söyledi.[24]

Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisinin (KYB) Erbil’e bağlı Köysancak ilçesinin Başkan Yardımcısı Aso Kakereş terör örgütü PKK’nın IKBY’ye sorun çıkardığını belirterek, PKK’nın, Köysancak’tan 12-13 yaşlarındaki birçok çocuğu Avrupa vaadiyle kandırarak Karadağ ve Kandil’e götürdüğünü açıkladı.[25]

Irak Güvenlik Medya Hücresi, Diyala’da terör örgütü IŞİD’e yönelik operasyonda dört teröristin öldürüldüğünü açıkladı. Operasyon istihbarat kurumları ve Irak Hava Kuvvetlerinin iş birliği ile gerçekleştirildi.[26] Diğer yandan Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı yaptığı yazılı açıklamada, İçişleri ve Savunma Bakanlığına bağlı unsurların Anbar ve Diyala vilayetlerinde terör örgütü IŞİD’e ait iki hücre yapılanması tespit ettiğini belirtti. Açıklamanın devamında söz konusu iki bölgeye operasyon düzenlendiği ve yapılan operasyon kapsamında aralarında iki örgüt sorumlusunun da bulunduğu 11 IŞİD mensubunun öldürüldüğü aktarıldı.[27]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) üyesi Necmettin Veli Abdullah’a yönelik bombalı saldırı düzenlenmesinin ardından başlatılan soruşturma kapsamında birden fazla kişinin tutuklandığı basına yansıdı. Süleymaniye Polis Müdürü Yasîn Naf yaptığı açıklamada, mahkeme olayı aydınlatmadan kendilerinden konuya ilişkin bir açıklama yapılmayacağını dile getirdi. Diğer taraftan ITC’den gelen açıklamalara göre Irak İçişleri Bakanlığı, ITC’yi Kerkük ve Süleymaniye’de PKK saldırılarına karşı uyarmıştı.[28]

Ekonomi
Irak’ta Sadr Hareketi liderliğinde yapılan eylemlerin ekonomik göstergelere dikkat çektiği belirtiliyor. Yapılan analizlere göre 2022 yılının ilk yarısında elde edilen yaklaşık 60 milyar dolarlık gelirin şeffaf bir şekilde kullanılmaması başta olmak üzere gelir dengesizliği halk arasında huzursuzluğa sebep oluyor. Sadr’ın takipçilerinin çoğu yoksul halk tabanından geldiği için bu sorunun yeni gösterilere de yok açabileceği değerlendirmeleri yapılıyor.[29]

Irak Petrol Pazarlama Şirketi (SOMO) Genel Müdürü Alaa el-Yasiri yaptığı açıklamada, Irak’ın Asya’ya ihraç ettiği ham petrol miktarını artırma talepleri aldıklarını söyledi. Öte yandan Yasiri’nin, Irak’ın son üç yıldır Hindistan’ın ve Çin’in en büyük ham petrol tedarikçisi konumunda olduğunu ancak bu yıl Rusya’nın pazarda önemli bir rakip olduğunu söylediği kaydedildi.[30]

Sağlık ve Sosyal Hayat
Irak’ta 2022 yılında 420 intihar olayının kaydedildiği açıklandı. Yetkililer; işsizlik, yoksulluk, aile içi şiddet ve uyuşturucu bağımlılığı gibi sebeplerden kaynaklandığı belirtilen intiharlar hakkında çalışma yapılması gerektiğini belirtti.[31]

Irak’ın Necef ve Kerbela vilayetlerinde İmam Hüseyin’in kırkı dolayısıyla düzenlenen Erbain törenlerine katılmak için İran’dan gelen yaklaşık 20 bin kişi Hacı Omaran Sınır Kapısı’ndan giriş yaptı.[32] Bağdat’taki gösteriler ve çatışmalar nedeniyle İran’ın, Irak ile sınır kapılarını kapatmasından dolayı girişlerin IKBY kontrolündeki Hacı Omaran Sınır Kapısı’ndan yapıldığı belirtiliyor.[33]

Lübnan Hükûmeti, Irak vatandaşlarının Lübnan’ı üç ay boyunca ücretsiz vize ile ziyaret edebileceğini duyurdu. Bu doğrultuda Lübnan Bakanlar Kurulu, Lübnan’ı ziyaret eden herhangi bir Irak vatandaşının Lübnan’da bir ay kalma hakkı olacağını bildirdi.[34]

4 Eylül’de IKBY Parlamentosuna “Eşcinselliği Teşvik Etmenin Yasaklanması Hakkında Kanun Teklifi” verildi. Yasada, LGBT haklarını savunan ya da eşcinselliği teşvik eden kişilere yönelik bir yıla kadar hapis cezası ve beş milyon Irak dinarı (yaklaşık 3 bin 500 dolar) para cezası istendi. İnsan Hakları İzleme Örgütünün yaptığı çalışmalarda incelenen yasanın, ifade özgürlüğünü olumsuz etkileyecek niteliklere sahip olduğu belirtildi.[35]

Bakanlar Kurulu toplantısında, Yeşil Bölge’de çıkan olaylarda hayatlarını kaybedenlere “şehit” imtiyazı verilmesi ve yaralılara tazminat ödenmesi kararlaştırıldı.[36] Irak Hükûmet Sözcüsü Hasan Nazım düzenlediği basın toplantısında, Bakanlar Kurulu toplantısında AB’nin göçmenlere 25 milyon euroluk yardım yapacağı anlaşmayı imzalamak üzere Planlama Bakanlığının görevlendirildiğini belirtti.[37]

TÜRKMEN GÜNDEMİ

Siyaset
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi’nin çağırısı üzere, siyasi tarafların da katıldığı ikinci ulusal diyalog toplantısına katıldı. Toplantıda, ülkenin siyasi durumu ele alındı. ITC Başkanı Hasan Turan’ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, toplantıda ulusal siyasi güçlerin mevcut siyasi krizi çözmek için ortak bir vizyonunun belirlenmesi gerekliliğine ve kapsamlı ulusal anlaşmaya varılmasına değinildiği belirtildi. Turan, toplantının ülkenin güvenliğini ve istikrarını koruyacak şekilde ulusal anlaşmaya varılmasına yönelik olduğunu vurguladı.[38]

ITC Başkanı Hasan Turan, ITC Erbil Siyasi Bürosuna ziyaret gerçekleştirdi. Turan’ı, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Etnik ve Dini Oluşumlardan Sorumlu Bakanı ve ITC Siyasi Büro Üyesi Aydın Maruf karşıladı. Görüşmede, IKBY’de siyasi gelişmeler ve Türkmenlerin son durumu ele alındı. Turan ayrıca, Erbil’e ziyareti kapsamında geçirdiği rahatsızlıktan dolayı ITC Siyasi Büro Üyesi ve Erbil İl Başkanı Emir İzzet’e geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.[39]

ITC Başkanı Hasan Turan, IKBY Parlamentosu ITC Erbil Milletvekili Himdat Terzi’yi kabul etti. Kabulde, IKBY’deki Türkmenlerin durumu ele alındı. [40]

ITC Başkanı Hasan Turan, katıldığı bir televizyon programında Irak’taki mevcut siyasi kriz ve yapılması planlanan erken seçim ile ilgili açıklamalarda bulundu. Turan, “ITC olarak yapılması planlanan erken seçim için yol haritası belirledik. Türkmenlerin mevcut seçim komisyonuna güveni yoktur” diye konuştu. Turan ayrıca, “seçimler, Birleşmiş Milletler ve uluslararası gözlemcilerin denetimiyle yapılmalıdır” ifadelerinde bulundu.[41]

ITC ve Irak Türkmenleri Cephesi Listesi Başkanı Hasan Turan, liste bünyesinde yer alan Türkmen parti başkanlarıyla bir toplantı düzenledi. Toplantıda, Irak’taki son siyasi durum, seçim yasasında planlanan değişiklikler ve erken seçim gibi konular ele alındı.[42]

ITC Diyala İl Başkanı Usame Nazım Dede, ITC Diyala İl Teşkilatı ile toplantı düzenledi. Toplantıda, biyometrik seçmen kartlarının yenilenmesi ve Diyala iline bağlı bölgelerde yaşayan Türkmenlerin çocuklarının Türkmen okullarına yazdırmalarına yönelik teşvik programı ele alındı.[43]

ITC Kerkük Milletvekili ve Irak Parlamentosu Türkmen Kitlesi Başkanı Erşat Salihi, Irak Eğitim Bakanı Ali Hamit ile görüştü. Görüşmede, Kerkük vilayetindeki eğitim durumu ve özellikle Türkmence eğitimindeki lise son sınıflara yönelik yapılan sınavdaki soruların zorluğu ve yanlışlığından dolayı elde edilen düşük ortalamaların incelenmesi gibi konular ele alındı.[44]

Erşat Salihi ayrıca Kerkük’e bağlı Leylan Nahiyesi ve Yahyava Köyü sakinlerinin çağrısı üzere Kerkük Çimento Fabrikası’nı ziyaret etti. Ziyarette Salihi, fabrikanın çevreye ve bölgede yaşayan insanların sağlığına verdiği zararı önlemek için Kerkük Çevre Müdürlüğünden olayın incelenmesini ve soruşturulmasını talep etti.[45]

ITC Siyasi Büro Üyesi ve Musul Milletvekili Lokman Reşidiyeli başkanlığındaki bir heyet, Musul Valisi Necim el-Cuburi ile görüştü. Görüşmede, Musul’a Bağlı Aşağı ve Yukarı Şerihan bölgesindeki altyapı hizmetleri, otoyol ve okul inşaatları gibi konular ele alındı.[46]

Güvenlik
Irak güvenlik kaynaklarından yapılan açıklamada, Kerkük’e bağlı Dakuk ilçesinde bir patlama meydana geldiği belirtildi. Terör örgütü IŞİD tarafından yol kenarına yerleştirildiği tahmin edilen bombanın patlaması sonucu Irak Federal Güçlerine bağlı 3 askerin yaralandığı açıklandı.[47]

Irak güvenlik kaynaklarından yapılan açıklamada, Irak güvenlik güçleri tarafından Kerkük’ün Dibis ilçesinde ve Çimen bölgesinde konuşlanmış olan terör örgütü IŞİD’e yönelik hava operasyonu düzenlendiği bildirildi. Düzenlenen operasyona ilişkin yapılan açıklamada, örgüt tarafından kullanılan 2 mağaranın Irak Hava Kuvvetlerine ait F-16 uçaklarla imha edildiği ve imha edilen mağaranın içinde Ebu Dünya kod adlı terörist ile 2 yardımcısının hayatını kaybettiği açıklandı.[48]

Irak güvenlik kaynaklarından yapılan açıklamada, güvenlik güçleri tarafından yapılan arama ve tarama faaliyetleri kapsamında Kerkük’ün Havice ilçesine bağlı Hilal el-Kelş köyünde Irak Terör Yasası’nın 4. Maddesi kapsamında aranmakta olan terör örgütü IŞİD mensubu 2 kişinin yakalandığı açıklandı.[49]

Sağlık ve Sosyal Hayat
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Etnik ve Dini Oluşumlardan Sorumlu Bakanı ve ITC Siyasi Büro Üyesi Aydın Maruf başkanlığında bir heyet, terör saldırısı sonucu yaralanan ITC Süleymaniye Bürosu Üyesi Necmeddin Veli Abdullah’ı ziyaret etti. Maruf, Süleymaniye vilayetine gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında hastanede tedavisi süren Abdullah’a geçmiş olsun dileklerinde bulundu.[50]

ITC Telafer İlçe Başkanlığı tarafından, Hz. Hüseyin’in şehadeti dolayısıyla “Şulen Aşı” ziyafeti verildi. Ziyafete, ilçenin önde gelen din adamları başta olmak üzere çok sayıda Türkmen şahsiyet katıldı.[51]

IKBY GÜNDEMİ

Siyaset
Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) Politbüro Üyesi Cafer Eminki, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ile birlikte Irak Cumhurbaşkanlığı için ortak aday göstereceklerini açıkladı. Eminki, “Şu an KYB ile KDP arasında Irak’taki durumla ilgili karşılıklı olumlu bir anlayış var. Bu kez cumhurbaşkanlığı için ortak bir adayımız olacak” dedi. Ayrıca Eminki, “Bu karşılıklı anlayışın sonucu Kürt halkı için sürpriz olacak. Kürtlerin cumhurbaşkanlığı için ortak adayları olacak” ifadelerini kullandı.[52]

IKBY Başbakanı Mesrur Barzani, Irak Parlamentosu Başkanı Muhammed el-Halbusi ve Egemenlik Koalisyonu Başkanı Hamis Hancer ile bir araya geldi. Görüşmede Irak’taki siyasi durum ve son gelişmeler ele alındı. Irak’taki siyasi krizin diyalog yoluyla aşılması gerektiği belirtilen görüşmede, krizin çözümünün tüm bileşenlerin yararına olduğu vurgulandı.[53]

KDP Sözcüsü Mahmut Muhammed, Şii lider Mukteda Sadr’ın “parlamentonun feshedilmesi” çağrısına ilişkin parlamentonun feshedilmesinin yasal bir prosedür olduğuna işaret etti. Muhammed, Irak’taki sorunların çözümü için KDP lideri Mesut Barzani’nin “erken seçim” çağrısını hatırlatarak “Bunun için tüm siyasi partilerin ortak kararı gerekir” dedi.[54]

Diplomatik Facebook sayfasından paylaşılan habere göre, “Reform çalışmaları ve Peşmerge güçlerini birleştirme çabalarının sürekli engellenmesi nedeni ile IKBY Peşmerge Bakanı Şoreş İsmail’in görevi bırakabileceği” belirtildi. Haberde, İsmail’in istifa talebini IKBY Başbakanı Mesrur Barzani’ye ilettiği bilgisi aktarıldı.[55] Konuya ilişkin açıklamada bulunan Peşmerge Bakanı Basın Sekreteri Miran Bekir, “Peşmerge Bakanlığının çalışmaları önünde engeller bulunuyor ve bir müdahale söz konusu. Bakan İsmail ise buna yönelik endişelerini belirtti ve durumun bu şekilde devam etmesi hâlinde görevi bırakıp istifa edeceğini söyledi” açıklamasında bulundu. Peşmerge Bakanlığındaki reformların IŞİD’e Karşı Uluslararası Koalisyon tarafından desteklendiğini de vurgulayan Bekir, “Koalisyon, reformların başarısı adına Bakan İsmail’in endişelerini IKBY’de yer alan siyasi taraflara iletti” dedi.[56] IKBY Parlamentosu Peşmerge Komisyonu Üyesi Rızgar Muhammed, Peşmerge Bakanı İsmail’in, KDP ve KYB’ye bağlı 70. ve 80. birliklerin tamamen Peşmerge Bakanlığına bağlanmasını ve partili güçlerin etkisinde kalmamasını istediğini belirtti.[57] İlgili konuda açıklamada bulunan KDP’li Peşmerge Bakan Yardımcısı Serbest Lezgin, Bakan İsmail’in endişelerinin bakanlığın iç işlerinden kaynaklanmadığını ve koordineli bir şekilde çalışmaya devam ettiklerini söyledi. Lezgin, hazırlanan plana göre 2025’e kadar hiçbir Peşmerge birliğinin Bakanlık dışında kalmayacağını kaydetti. Bununla birlikte Peşmerge güçlerinin birleşmesi ile ilgili sürecin zaman alacağını ve üzerinde çalıştıklarını belirten Lezgin, şu ana kadar 70. ve 80. birliklerden ikişer tugayın Bakanlığa bağlandığı bilgisini paylaştı.[58]

Güvenlik
Süleymaniye’ye bağlı Raparin ile Erbil’e bağlı Soran arasındaki Balisan Vadisi’nde düzenlenen silahlı insansız hava aracı (SİHA) saldırısında üç terör örgütü PKK üyesi etkisiz hâle getirilirken iki örgüt üyesi de yaralı olarak Peşmerge güçleri tarafından yakalandı.[59] IKBY Terör ile Mücadele Birimi yaptığı açıklamada, SİHA’ların Balisan Vadisi’nde PKK’ya ait yerleri vurduğunu belirtti.[60] Ayrıca güvenlik güçlerinin saldırının ardından bölgede hava hareketliliğinin durmasını beklediği belirtilirken daha sonra Peşmerge Karoh Gücü ile Asayiş ekiplerinin bölgeye intikal ettikleri aktarıldı.[61]

Peşmerge güçlerinin Karaçoğ Dağı’nda düzenlediği operasyon sonucunda terör örgütü IŞİD’in sığınak olarak kullandığı 36 mağaranın bulunduğu bildirildi. İlgili konuda açıklama yapan Peşmerge Bakanlığına bağlı Mahmur-Güver Cephesi Komutanı Sirvan Barzani, IŞİD’e ait birçok silah, mühimmat ve patlayıcı maddeye el konulduğu bilgisini paylaşarak “Peşmerge güçleri operasyonda başarılı sonuçlar elde etti” dedi.[62]

Süleymaniye Güvenlik Müdürlüğü tarafından uyuşturucu kullanma ve ticaretini yapma suçlaması ile 16 kişinin tutuklandığı belirtildi. Müdürlükten yapılan açıklamada, “Sağlıklı bir toplum için uyuşturucunun yayılmasını, kaçakçılığını ve kullanımını önlemek amacı ile düzenlenen operasyonda 16 suçlu tutuklandı.” denildi.[63]

Ekonomi
IKBY’nin temmuz ayı geliri 1 trilyon 106 milyar dinar olurken ağustos ayı gelirinin 970 milyar dinar olduğu belirtildi. Drawmedia sitesinin analiz raporunda yayımlanan bilgilere göre, ağustos ayında IKBY 11 milyon 560 bin varil petrol sattı. Ancak IKBY petrolünün piyasalarda normal fiyattan 12 dolar daha düşük bir fiyat ile satıldığı aktarıldı.[64] Dolayısıyla IKBY’de temmuz ayına göre ağustos ayı gelirinde düşüş görülmesinin nedeni hem petrol göndermede azalma hem de petrol fiyatının düşmesi olarak kaydedildi.[65]

Yeni Nesil Hareketi (YNH) Başkanı Şahsuvar Abdulvahid Mesrur Barzani’nin başkanlık ettiği dokuzuncu kabine döneminde IKBY’nin gelirinin 40 milyar dolar olduğunu, 17 milyar 980 milyon doların maaşlara harcandığını ancak 22 milyar doların akıbetinin bilinmediğini ifade etti.[66]

İran’dan on binlerce ziyaretçinin Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişinin şehit edilişinin 40. gününün anıldığı “Erbain” etkinliklerinin düzenleneceği Irak’ın Kerbela ve Necef vilayetlerine gitmek için Erbil’e bağlı Hacı Omeran ile Süleymaniye’ye bağlı Başmak sınır kapılarından IKBY’ye giriş yaptığı aktarıldı. Konuya ilişkin açıklamada bulunan Erbil Valisi Ümit Hoşnav, Hacı Omeran sınır kapısında ve Erbil’de ziyaretçiler için konaklama yerlerinin hazırlandığını vurguladı.[67] Diğer yandan Başmak sınır kapısından 10 Eylül tarihine kadar 15 bin ziyaretçinin Süleymaniye’ye doğru giriş yaptığı kaydedildi. Ancak ziyaretçi sayısı her ne kadar artsa da Süleymaniye Turizm İl Genel Müdürlüğü Sözcüsü Aram Şuvani, “Şimdiye kadar bu ziyaretçilerin ekonomik açıdan Süleymaniye’ye faydası olmadı” dedi.[68]

Sağlık ve Sosyal Hayat
İran devlet televizyonunun haberine göre, İçişleri Bakanlığı Yardımcısı Mecid Mirahmedi, Irak sınırlarında oluşan yoğunluk ve tesislerin milyonlarca İranlıyı karşılayabilecek kapasitede olmaması nedeniyle Irak ile tüm kara sınırlarının ikinci bir duyuruya kapatıldığını duyurdu. Mirahmedi, sınır terminallerindeki yoğunluğun azalması hâlinde sınır kapılarının yeniden açılacağını kaydetti.[69]

IKBY’de tespit edilen toplam Covid-19 vaka sayısı 465 bin 485’e yükselirken virüs nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısının 7 bin 467 olduğu ve virüsü yenerek sağlığına kavuşan kişi sayısının da 457 bin 509’a ulaştığı kaydedildi.[70]

KÖRFEZ GÜNDEMİ

Suudi Arabistan
Suudi Arabistan, 5 Eylül tarihinde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (UAEA) Seibersdorf laboratuvarlarını modernize etme girişimine 2,5 milyon dolar bağışta bulunduğunu duyurdu. Söz konusu girişim ile nükleer tekniklerin kullanımını üst düzeye çıkarmak için nükleer ve radyolojik düzenleyici kapasitelerinin güçlendirilmesine; UAEA’nın üye devletlerine nükleer teknolojinin güvenli kullanımına yönelik kaynak ve hizmet sağlanmasına katkı yapılacağı belirtildi.[71]

Suudi Arabistan yetkilileri, sadece bir hafta içinde ülkede oturma ve çalışma vizelerini ihlal eden 15.568 kişiyi tutukladı. Suudi Basın Ajansının 10 Eylül günü bildirdiğine göre oturma izinlerini ihlal eden 9.331, sınır güvenliği yasalarını ihlal eden 4.226 ve çalışma izinlerini ihlal eden 2.011 kişi gözaltına alındı. Ayrıca tutuklananların yüzde 65’inin Etiyopyalı, yüzde 27’sinin Yemenli geriye kalan yüzde 8’inin ise diğer milletlerden olduğu vurgulandı. İçişleri Bakanlığı tutuklamaların ardından yasadışı veya kaçak göçmenlerin Suudi Arabistan’a girişini kolaylaştıran, onları barındıran, çalıştıran herkesin 15 yıla kadar hapis ve 261 bin dolar para cezasıyla karşı karşıya kalacağını açıkladı.[72]

Suudi Arabistan, 2030 Dünya Kupası başvurusunu Mısır ve Yunanistan’la başlatacağını açıkladı. Bu yıl Katar’da düzenlenecek Dünya Kupası etkinliklerine 2030 yılı için Suudi Arabistan’ın ev sahipliği yapması durumunda, Muhammed bin Selman’ın Vizyon 2030 programı için de ayrı önem teşkil edeceği belirtildi. Suudi Arabistan’ın lider ortak olacağı ve diğer iki ülkenin altyapı maliyetlerini karşılayacağı veya en azından katkıda bulunacağı aktarıldı. Teklifin önümüzdeki birkaç hafta içinde açıklanması beklenmektedir. İlk olarak Mısır’a gidecek olan teklifin sinyalleri ise 7 Eylül tarihinde Kahire’de gerçekleşen Suudi Arabistan’ın Mısır Büyükelçisi Usame bin Ahmed Nugali ile Mısır Kültür Bakanı Nevin Youssef al-Kilani’nin yaptığı görüşmede verildi. İkili, görüşmede kültür alanındaki iş birliğini ve iki ülke arasındaki güçlü bağlara dayalı olarak bunu geliştirmenin yollarını tartıştı.[73]

Birleşik Arap Emirlikleri
Taliban, Afganistan’daki hava sahası kontrolü konusunda Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile görüştüğünü duyurdu. The Economic Times’ın haberine göre Taliban yönetimi 10 Eylül tarihinde Afganistan havaalanlarını işletmek için BAE’nin GAAC Holding ile üçüncü ve son büyük sözleşmesini imzalayacaklarını duyurdu. Anlaşma kapsamında GAAC şirketi, Afganistan genelinde uçakların iniş ve kalkışları da dâhil olmak üzere uçaklara uçuş rehberliği sağlayacak ve gerekli görülen havalimanlarında radar sistemleri ve gerekli teçhizatı temin edecek. Şirket bunun yanı sıra Kabil, Kandahar ve Herat’taki havalimanlarında personel kapasitesini artıracak ve personele gerekli havacılık hizmetlerini sağlayacak. 10 yıl süreli anlaşmanın ilk 5 yılında Afganistan hava sahasını kullanacak uluslararası uçaklar da dâhil olmak üzere elde edilen gelirlerin, GAAC şirketine ödenmesi planlanıyor.[74]

Middle East Eye’a demeç veren iki kişi, BAE’nin Türk üretici Baykar’dan büyük bir SİHA satın almak için görüşmelerde bulunduğunu söyledi. Kaynaklara göre, Baykar ile BAE silah tedarik ajansı Tawazun bünyesindeki devlet şirketleri arasında, firmanın ünlü Bayraktar TB2 SİHA’sını tedarik etmek için yapılan görüşmeler mart ayından bu yana devam ediyor. Kaynaklardan biri; müzakerelerin 120 TB2 Bayraktar tedarikine odaklandığını söyledi. Kaynak, anlaşmanın devam etmesi hâlinde TB2’nin bazı bileşenlerinin BAE’deki bir Baykar fabrikasında üretilebileceğini de sözlerine ekledi.[75]

Kamu güvenliği ve kurumsal güvenlik alanında dünya lideri Motorola Solutions (NYSE: MSI), Ortadoğu bölgesindeki varlığını genişleterek yeni bir İnovasyon ve Eğitim Merkezi de dâhil olmak üzere Dubai’deki yeni ofisini açtı. BAE Yapay Zeka, Dijital Ekonomi ve Uzaktan Çalışma Uygulamalarından Sorumlu Devlet Bakanı Omar Sultan al-Olama, Motorola Solutions’ın İnovasyon ve Eğitim Merkezinin ülkenin dijital ekonomisini artıracağını söyledi.[76]

Katar
Basında çıkan haberlere göre, Libya Meclis Başkanı Akile Salih, Katar Emiri Temim bin Hamed Al Sani ile görüşmek üzere Katar’a geldi. Katar Haber Ajansı, 10 Eylül tarihinde Salih ve beraberindeki heyetin, Katar’ın Şura Konseyi Başkanı Hassan bin Abdullah al-Ghanim, üst düzey Katar yetkilileri ve Libya’nın Doha Büyükelçisi Muhammed Mustafa al-Lafi tarafından karşılandığını söyledi. Libyalı milletvekili Abdel-Men’em al-Arfy yaptığı açıklamada Salih’in Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdürrahman tarafından davet edildiğini ve ziyaretin “iki tarafın görüşlerini yakınlaştırmayı amaçladığını” sözlerine ekledi.[77]

Katar ve ABD, 11 Eylül’de Ukrayna krizi ışığında devam eden küresel enerji mücadelesinin ortasında enerji güvenliği alanında iş birliğini görüştü. Görüşmeler, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdürrahman Al Sani ile ABD’nin Uluslararası Enerji İşleri Özel Elçisi ve Koordinatörü Amos Hochstein arasında Doha’da gerçekleşti. Katar Dışişleri Bakanlığı, toplantıda iki ülke arasındaki, özellikle enerji güvenliği alanında, bir dizi bölgesel ve uluslararası ortak çıkar konusuna ek olarak ikili iş birliği ilişkilerinin gözden geçirildiğini açıkladı.[78]

Kuveyt
Irak Elektrik Bakanlığı sözcüsü Ahmed Musa 11 Eylül’de yaptığı açıklamada, Irak’ı Kuveyt’e bağlayan ara bağlantı hatlarının çoğunun tamamlandığını duyurdu. Musa, Irak’ın (Faw 1) ve (Faw Abu Flous 2) ara bağlantı hatlarını tamamladığını söyledi. Musa, Irak Al-Faw termik santrali ile Kuveyt Al-Zour termik santralini 220 kilometre uzunluğunda bir ara bağlantı hattıyla birbirine bağlamak için bir anlaşmanın yapılmasını umduğunu dile getirdi. Musa ayrıca Kuveyt ve Suudi Arabistan ile yapılacak ara bağlantı projelerinin Irak’taki elektrik sistemine güvenilirlik ve istikrar kazandıracağını vurguladı. Bu projelerin Irak’ın Körfez ve Arap enerji piyasalarının önemli bir üyesi olmasının önünü açtığını ve stratejik konumundan yararlanarak bir bağlantı noktası olmasını sağladığını sözlerine ekledi.[79]

Kuveyt’teki kaynakların 6 Eylül tarihinde bildirdiğine göre, Kuveyt kuzey kıyısında restoranlar, mağazalar, spor merkezleri, çocuklar için eğlence tesisleri ve kamp hizmetlerinden oluşan büyük bir eğlence şehri inşa etmeyi planlamaktadır. Resmi kaynaklardan alıntı yapan günlük Arapça al-Qabas gazetesi, kabinenin, Ulusal Küçük ve Orta Ölçekli İşletme Geliştirme Fonu’ndan “turizm ve eğlence faaliyetlerini teşvik etme” amacıyla Subiyah’daki projenin yürütülmesinin denetlemesini istediğini söyledi.[80]

Bahreyn
Bahreyn, 12 Kasım’da parlamento seçimlerinin gerçekleştirileceğini duyurdu. Bahreyn Kralı Hamad bin İsa al-Halife, 9 Eylül tarihinde 40 üyesi bulunan Temsilciler Konseyi için seçim tarihini belirleyen bir kraliyet emri yayımladı. Ayrıca Kral Hamad bin İsa, gerekirse 19 Kasım’da ikinci tur seçimlerinin yapılacağını söyledi. Önümüzdeki parlamento seçimlerinde aday olmak isteyen Bahreyn vatandaşlarının 5-9 Ekim tarihlerinde başvuru yapabilecekleri belirtildi.[81]

Bahreyn Çalışma Bakanlığının 11 Eylül’de yaptığı duyuruya göre Bahreyn, Sürdürülebilirlik Programı kapsamında inşaat sektörünü dönüştürecek “yeşil bina” uygulamasına geçeceğini açıkladı. Bu uygulama, ilkeleri ve sürdürülebilirliği sayesinde, yapı endüstrisindeki geleneksel uygulamanın ve inşaatla ilgili faaliyetlerin çevresel etkisini azaltarak hükûmete tasarruf getiren bir yaklaşıma dönüştürülecektir. Programın 2030 Vizyonu ve Çalışma Bakanlığının stratejik planlarına uygun olarak hayata geçirilmesinin planlanmakta olduğu vurgulandı. Sürdürülebilirlik ve yeşil bina programının ana hedefinin ise yaşam döngüsü boyunca minimum enerji kullanımına yönelik olarak entegre edilerek işletme ve bakım maliyetlerini azaltmak, olumsuz çevresel etkileri en aza indirmek, sağlıklı bir çevre oluşturmak, üretkenliğin ve genel yaşam kalitesinin arttırılması olduğu belirtildi.[82]

Umman
Umman Ulaştırma, İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Said Hamoud el-Ma’awali ile Suudi Ulaştırma ve Lojistik Hizmetleri Bakanı Saleh al-Jasser arasında, 9 Eylül’de bilgi ve deneyimlerin paylaşılmasını amaçlayan bir iş birliği anlaşması imzalandı. Anlaşma, deniz taşımacılığını geliştirmek için gerekli karşılıklı teknik yardım ve her iki ülkede de sektörün gelişmesine katkıda bulunan teknoloji transferini kolaylaştırmaya odaklanmaktadır. Ayrıca, her iki ülkenin gemilerine verilen denizcilik hizmetlerinin seviyesini artırmayı hedeflemektedir.[83]

Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin Umman ile doğal gaz ticareti için görüştüğünü söyledi. Bakan, geçen ay enerji için diplomatik çabalara giriştiğini ve küresel enerji fiyatlarındaki keskin artışın ortasında birkaç ülkeyi ziyaret ettiğini hatırlattı. Dönmez “Umman’da doğal gaz ticareti konusunda görüştük ve konuya olumlu bakıyorlar. Ticari şartlar uygun olduğunda harekete geçeceğiz” dedi.[84]

Yemen
7 Eylül tarihinde bir senatör grubu, ABD’nin Suudi Arabistan ve BAE’ye verdiği askerî desteğin Yemen’de sivil zarara sebep olmaması için Biden yönetimini daha fazlasını yapmaya çağırdı. Senatörler, “Suudi ve BAE hükûmetlerinin Yemen’deki sivillere zarar vermemek için gerekli önlemleri alıp almadığını gözden geçirmenizi rica ediyoruz” dedi. BAE ve Suudi Arabistan’ın Yemen’de insan haklarını ihlal ettiği tespit edilirse devleti ve sivilleri korumak için adımlar attıklarını doğrulayana kadar her iki ülkeye de ABD’nin tüm silah satışlarını durdurması gerektiğini sözlerine eklediler.[85]

ABD, 9 Eylül tarihinde İran destekli Husileri, Yemen’deki ateşkesi baltaladığı gerekçesiyle eleştirdi ve ABD Başkanı Joe Biden’ın Yemen Özel Temsilcisi’nin önümüzdeki haftalarda Yemen’e gideceğini duyurdu. Ayrıca ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, taraflara üç hafta içinde BM liderliğindeki müzakereleri yoğunlaştırmaları, acil ve esnek hareket etmeleri gerektiği çağrısında bulundu.[86]

KUZEY AFRİKA GÜNDEMİ

Mısır
Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry ve heyeti, Arap Birliği Arap Dışişleri Bakanları Konseyinin 158. oturumunun açılış toplantısından Libyalı mevkidaşı Necla Menguş’un oturum başkanlığını devralmasının ardından toplantıdan çekildi. [87] Bu tavrın nedeni olarak ise Mısır yönetiminin, Libya Ulusal Birlik Hükûmeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe karşıtı bir tavır içerisinde olması gösterildi. [88]

Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi, gelecek hafta Katar’a bir ziyaret gerçekleştirecektir. İki gün olması planlanan ziyaret esnasında Sisi’nin, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed es-Sani ile iki ülke arasındaki ilişkiler, bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında görüşmek üzere bir araya geleceği aktarıldı.[89]

Libya
BM Libya Özel Temsilcisi olarak Senegalli diplomat Abdulaye Bathiliy atandı. Görevi daha önce Stephanie Williams sürdürmekteydi. Konuyla ilgili açıklama yapan Libya Ulusal Birlik Hükûmeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe “Bathiliy’nin BM Libya Özel Temsilcisi olarak atanmasından memnuniyet duyuyoruz. Bathiliy’in çalışmalarını yapması için bizden yana her türlü desteğin verileceğini teyit ediyoruz. Duruşumuz, kapsamlı siyasi çözümü sağlayacak adımlar doğrultusunda olacak.” şeklinde konuştu. Trablus hükûmeti, BM Libya Özel Temsilciliği makamına Cezayir eski Dışişleri Bakanı Sabri Bukadum’un atanmasını istemekteydi.[90]

 ABD’nin Libya Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Richard Norland, ülkesinin, Libyalı tarafları diyaloğa katılmaya ve erken seçim için çalışmaya çağırdığını duyurmuştur. ABD’nin Trablus Büyükelçiliğinin Twitter hesabından yapılan açıklamada, Büyükelçi Norland ve ABD’nin Kuzey Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Joshua Harris’in, Libya’da barış ve istikrarı desteklemek için ortak çabalar konusunda uluslararası ortaklarla görüşmelerde bulunmak üzere 8-9 Eylül tarihleri ​​arasında Almanya’nın başkenti Berlin’e gittiği belirtildi. Açıklamada sözlerine yer verilen Norland, Libya’daki tüm tarafları diyaloğa ve erken seçimler için güvenilir bir yol haritası üzerinde iyi niyetle çalışmaya çağıran Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası ortakların çağrısına ülkesinin de katıldığını ifade etti.[91]

Katar Emirliğinden yapılan açıklamada Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed es-Sani’nin pazar günü Libya Meclis Başkanı Akila Salih ile iki taraf arasındaki iş birliğini görüşmek üzere Katar’da bir araya geldiği belirtildi. Açıklamada ayrıca görüşmede ikili iş birliği, Libya’daki gelişmeler ve bir dizi bölgesel ve uluslararası mesele üzerinde durulduğu belirtildi. [92]

Cezayir
Cezayir Dışişleri Bakanlığı, BM Batı Sahra elçisi Staffan de Mistura ve Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra’nın bir görüşme gerçekleştirdiğini ve bu görüşmede Batı Sahra sorunuyla ilgili son siyasi gelişmeleri ve BM’nin Cezayir ve Fas arasında doğrudan müzakereleri sürdürme çabalarını güçlendirme beklentilerini ele aldıkları aktarıldı. Açıklamada, Batı Sahra halkının BM kararlarına göre kendi kaderini tayin hakkını kullanmasına izin verilmesi gerektiği belirtildi. Cezayir Dışişleri Bakanlığı ayrıca Cezayir’in Batı Sahra’daki çatışmayı çözmek için Fas ile Polisario Cephesi arasında doğrudan müzakerelerin yeniden başlatılması çağrısında bulundu.[93]

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, Adalet Bakanı Abdul Rashid Tabbi’yi Fas Kralı 6. Muhammed’i kasım ayında Cezayir’de yapılması planlanan Arap Birliği zirvesine katılması için özel bir davet iletmek üzere göndermeyi planlamaktadır. Cezayir makamları, yaklaşmakta olan Arap Zirvesi için Cezayir’in Arap başkentlerine Arap Birliği üyelerinin tüm devlet başkanlarına davetiye taşıyan elçiler göndermeye karar verdiğini belirtti.[94]

Tunus
Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) Genel Sekreter Yardımcısı Hafeez Hafeez cuma günü yaptığı açıklamada hükûmet ile kendi aralarında somut sonuçlara ulaşılamayan, sonu gelmez görüşmeleri kabul edemeyeceklerini belirtti. Hafeez ayrıca, UGTT’nin müzakereye her zaman hazır olduğunu ve anlaşmaya varılma noktasındaki herhangi bir gecikmenin, yüksek yaşam maliyeti, artan enflasyon ve tekelleşmenin yayılması gibi finansal ve sosyal maliyetlere yol açacağını vurguladı.[95]

Tunus’ta Nahda’nın dâhil olduğu ve Kays Said’in muhalifi olan Ulusal Kurtuluş Cephesi, aralık ayında gerçekleştirilecek olan parlamento seçimlerini boykot ederek seçimlere katılmayacaklarını açıkladı. Boykotun nedeni ise Kays Said’in tek taraflı olarak yeni bir seçim yasasını geçirmeyi planlaması olarak belirtildi.[96] Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Ahmed Necip Çebi seçimlerin, tarafsız olmayan ve otoriteye bağlı bir yapı tarafından icra edileceğini dile getirerek Bağımsız Seçim Yüksek Otoritesine (ISIE) olan güvensizliklerini dile getirdi. Ayrıca sol kanatın önemli temsilcilerinden 17 milletvekilli Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Moussi, kendilerinin şayet Said’in seçim yasasını değiştirdiği takdirde seçimi boykot edeceklerini açıkladı. [97] Açıklama yapan Cumhurbaşkanı Kays Said ise yeni seçim yasasını oluştururken yalnızca kendi “reform çizgisini” destekleyenleri dikkate alacağını söyledi.[98]

Fas
İsrail, Fas Büyükelçisi David Govrin’i cinsel taciz ve yolsuzluk iddiaları nedeniyle geri çağırdı. İsrail Dışişleri Bakanlığı, Govrin’in istismar, taciz ve yolsuzluk iddiaları nedeniyle geri çağrıldığını doğruladı.[99]

KAYNAKÇA

HAFTALIK RUSYA BASIN ANALİZİ (5-11 Eylül 2022) 

Irak Yeni Bir Felaketin Eşiğinde
Rusya Ortadoğu Derneği Başkanı Murad Sadıkzade, Irak'ta değişen siyasi tabloyu ve yeni süreci “Vzglayd” gazetesine değerlendirdi. Gazetenin 5 Eylül sayısında yayımlanan “Irak Yeni Bir Felaketin Eşiğinde” başlıklı değerlendirme yazısında Irak'taki siyasi sistemin istikrarsızlaşmasının mevcut aşaması şu şekilde özetlendi: “Medeniyetler beşiğindeki kriz, Washington liderliğindeki koalisyon güçlerinin 2003 müdahalesinden ve Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinden bu yana kalıcı nitelik taşıyor. Nitekim Ekim 2019'dan bu yana başlatılan yüksek düzeyde yolsuzluk, işsizlik ve artan gıda ve tüketici fiyatlarının Bağdat sokaklarını ve ülkedeki diğer büyük şehirleri on binlerce göstericiyle doldurduğu siyasi kriz patlak verdi. Sonuç itibarıyla, komşu İran’a bağlı olduğu düşünülen siyasi güçler yenilgiye uğratıldı ve Şii siyasetçi Mukteda es-Sadr seçimin galibi oldu.” Ülkede bu günlerde ortaya çıkan bir başka kriz dalgasına da değinen uzman, “Sadr'ın Iraklılar arasındaki popülerliği ülkedeki siyasi süreci etkilemeye yetmedi. Olayları kışkırtan sorunlar çözülmediği için krizin sonlandığını söylemek çok zordur.  Bu nedenle Irak'taki çeşitli siyasi güçler arasında daha da şiddetli çatışmaların tekrar alevlenmesi muhtemeldir” ifadelerini kullandı.

Analist, ABD politikalarının Irak süreci üzerindeki etkilerini de göz ardı etmedi: “Amerikalıların Irak'a bıraktığı miras, ülkede istikrarın sağlanmasına engel olan ve devam eden siyasi ve sosyo-ekonomik krizlerden oluşmaktadır.  Bir yıldan daha kısa bir süre içinde, ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerince Irak işgalinin üzerinden 20 yıl geçmiş olacak. “İlerici Batı” dünyaya Irak, Libya, Afganistan ve diğerleri gibi ülkelere "demokrasi ve özgürlük" getirdiğini nasıl garanti ederse etsin, gerçekler ortada. "Lanet" hızla geliyor ve ülkeleri yerel halklar için sonsuz bir kaosa, acıya ve kayıplara sürüklüyor.” Ayrıca, Sadıkzade’ye göre Iraktaki durum, "Sam Amca'nın lanetinin" daha parlak göstergesidir: “Öyle ki ülke, giderek iç savaşa sürüklenmektedir ve bu felaketten kaçınma fırsatları gittikçe daha da azalıyor. Aynı zamanda Washington, tüm bunların nedenlerinin Amerikan "demokrasi" yerleştirme politikasına daha doğrusu, onlarca yıldır tüm ülkeleri ve halkları terörize eden ABD çıkarlarının uygulanmasına bağlı olduğundan hiç endişelenmiyor.”

“Fransa-Cezayir: Geçmiş ve Gelecek Hakkında Sorular”
Rusya’nın önde gelen araştırma, yayın ve eğitim faaliyetleri yapan bağımsız düşünce kuruluşu Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (RUİK) sayfasında “Fransa-Cezayir: Geçmiş ve Gelecek Hakkında Sorular” başlıklı değerlendirme yazısı yayımlandı. Makalenin yazarı Sankt Peterburg Devlet Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Bölümü asistanı ve siyaset bilimci Alexey Chikhachev, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Cezayir ziyaretinin nedenlerini ve sonuçlarını incelemiştir. Yazıya göre, Cezayir ile ortaklık kuran çok sayıda rakibe ayak uydurma ihtiyacının arttığının farkında olan Macron, “yeni bir uzlaşma ve iş birliği aşamasının başlangıcı” sloganlarıyla 25-27 Ağustos'ta Cezayir’in başkentine gitti: “Söz konusu ziyaret sırasında Fransa Cumhurbaşkanı’na çok sayıda bakan ve iş adamlarından oluşan bir heyet eşlik etti. Fransa'nın “Barkan” askerî operasyonunun yeniden biçimlendirilmesi ve Cezayir'in Sahel'deki terörizme karşı mücadelede oynayabileceği rol göz önüne alındığında, ziyaret sadece Avrupa değil, Afrika bağlamında da zamanında gerçekleşti. Bütün bunlar, Macron'un ziyaretini daha ayrıntılı olarak ele almamıza, tarafların nasıl bugüne geldiklerini hatırlamamıza ve müzakerelerinin sonuçlarını özetlememize neden oluyor.”

Uzmana göre, Macron'un ziyareti en iyi ihtimalle “terapötik” nitelikteydi: “Öyle ki, Fransa'da ve özellikle Cezayir toplumunun muhafazakâr çevrelerinde bile tam olarak paylaşılmayan yakınlaşma ruhu, zaman içinde sınanmalı, ekonomik ve siyasi özelliklerle zenginleştirilmelidir. Paris, diğer uluslararası oyuncuların arka planına karşı, Cezayir ile diyaloğunu rahatsız edici bir başlangıç ​​konumundan geliştiriyor: Rakipler doğrudan iş konularına girerken, Fransız diplomasisi, öncelikle, uzun vadeli garantisi olmayan kırılgan güven köprüleri kurarak tarihsel hafıza faktörünü aşmak zorundadır”. Uzman, tüm bunların yanı sıra, söz konusu durumun Rusya'nın çıkarları açısından uygun olduğunu ifade etti: “Ne de olsa Moskova ve Cezayir arasındaki modern ilişkiler pragmatik düşüncelere dayanıyor; bu tür keskin dalgalanmalardan daha iyi korunuyorlar. Fransa ile karşılaştırıldığında, Rusya, sömürge geçmişine ilişkin iddialardan muaftır. Bilakis Moskova, Cezayir ile Sovyet dönemine dayanan dostane ilişkiler geleneğine güvenme fırsatına sahiptir.”

İran Dışişleri Bakanının Moskova Ziyareti Işığında Rus-İran İlişkileri
Rusya Dışişleri Bakanlığının çıkarttığı “Mejdunarodnaya jizn” (Uluslararası Hayat) dergisinde yayımlanan “İran Dışişleri Bakanının Moskova Ziyareti Işığında Rus-İran İlişkileri” başlıklı makalede İran İslam Cumhuriyeti (IRI) Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın Moskova'ya yaptığı üst düzey ziyareti ve söz konusu gezinin olası etkileri ele alınmıştır. Makalenin yazarı Rusya Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Enstitüsü Kıdemli Araştırma Görevlisi Vladimir Sajin, İranlı bakanın ziyaretini "önemli bir misyonun gerçekleştirilmesi" şekilde nitelendirildiğini ifade etti: “İranlı bakan, bir gün önce ‘sırrı’ ortaya çıkarmış ve ziyaretin asıl amacını "Ukrayna krizini İran'ın gönderdiği talebe göre çözme girişimi" olarak tanımlamıştı. Söz konusu talep, Hüseyin Emir Abdullahiyan aracılığıyla Moskova'ya bir barış önerisi ileten Avrupalı ​​liderlerden birinden geldi. İran Cumhurbaşkanlığı Siyasi İşler İdaresi Başkan Yardımcısı Mohammad Jamshidi’ye göre bu lider, İran'dan Ukrayna'daki savaşta arabuluculuk yapmasını isteyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'dur.” Uzmana göre, arabulucu rolü için İran'ın seçilmesi bu ülkenin otoritesinin arttığının bir göstergesidir.

Ayrıca yazıda, İran’ın yaptırımlar altındaki yaşamın “sırlarını” Rusya'ya açıklamakla kalmayıp söz konusu yaptırımları aşma sürecine yardımcı olabilme ihtimali de belirtilmiştir: “Nitekim, KOEP'in sonuçlanmaması durumunda İran, Rusya'nın uluslararası pazarlara girmesinin yollarından biri hâline gelecek.  Moskova, yaptırım karşıtı projeler oluşturarak ikili çıkarlarda kullanmak için İran ile iş birliği yapacak. Prensip olarak bu, Rusya için oldukça pragmatik bir seçenektir.” Tüm bunların yanı sıra analist, başka bir senaryonun da olabileceği ihtimalini göz ardı etmedi: “İran yönetimi, ideolojik çizgisine rağmen son derece pragmatiktir. Er ya da geç gerçekleşecek olan nükleer anlaşmasının restorasyonundan sonra İran'ın politikası değişebilir. Şimdi İran ekonomisinin, her şeyden önce iki hususa ihtiyacı vardır: Ekonominin hemen hemen tüm sektörlerinde büyük yabancı yatırımlar ve ikinci olarak da tüm sektörlerinde yüksek teknolojiler. Bu koşullar altında Rusya'nın İran pazarında rekabet etmesi kolay olmayacaktır.” Ancak oryantalist Nikita Smagin bu görüşlere katılmıyor ve Rusya’nın her iki senaryodan da memnun olacağı görüşünü savunuyor. Ayrıca uzmana göre, KOEP'in imzalanması İran'ın Batı ile yakınlaşması anlamına gelmiyor: “Tahran'ın bu konudaki tüm yanılsamaları Trump'ın gelişiyle tükendi. Ve Batı'da zaten İran ile iş birliği yapmaktan korkuyorlar, çünkü bir sonraki cumhurbaşkanı döneminde nükleer anlaşmayla ilgili ilişkilerin nasıl gelişeceği belli değil.”