Seçim Öncesi Erbil ve Süleymaniye’den Gözlemler

Yrd. Doç. Serhat Erkmen, Bilgay Duman, Oytun Orhan, ORSAM Ortadoğu Uzmanları
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde 21 Eylül 2013 tarihinde yapılacak parlamento seçimleri için partiler arasındaki mücadele hız kazanmış durumdadır. Özellikle seçim propagandalarının son günü olan 18 Eylül’de hemen her parti gücünü kanıtlamak istercesine taraftarlarını sokaklara dökmüş, büyük alanlar, caddeler farklı renklerdeki bayraklarla şölen alanına dönmüştür. Ancak Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin yönetici gücü olan Mesut Barzani liderliğindeki KDP ve Celal Talabani liderliğindeki KYB’nin güç gösterisi açık ara diğer parti ve koalisyonlara fark atmıştır. Bu durumu iki partinin siyasi gücünün bir yansıması olarak ifade etmek mümkün olmakla birlikte, ekonomik gücün sağladığı avantajların da kullanıldığı açık olarak görülmektedir. KDP ve KYB’ye ait reklam, flama, afiş, bayrak, tişört, şapka, rozet vb. seçim malzemelerini bir kişide birden fazla görmek mümkündür. Buna karşın bölgenin en önemli muhalefet partilerinden olan İslami partilerin aynı şekilde sokaklara döküldüğünü söylemek zordur. Gerek Erbil gerek Süleymaniye’de İslami partilerin adaylarına ait seçimle ilgili ilan, afiş, poster, bayrak vb. seçim malzemelerine rastlansa da bu partilere ait konvoy ve kitleleri sokaklarda topluluklar halinde görmek mümkün değildir. Asıl olarak seçim performansı en çok merak edilen parti olan Goran Hareketi’nin ise Süleymaniye’de etkin bir kampanya yürütmesine rağmen Erbil’de aynı canlılığı göstermediği söylenebilir. Bu durum Goran’ın Süleymaniye’ye daha fazla odaklandığı izlenimini doğurmaktadır. Ancak Goran yetkilileri diğer illerdeki görünürlüklerin az olmasını kısıtlı parti bütçesi bağlamaktadır. Son bir ay içerisinde birçok gece binlerce taraftarını Süleymaniye’de sokaklara döken Goran’ın aynı tavrı Erbil ve Duhok’ta göstermediği görülmektedir. Bu durum kabaca seçimin Duhok’ta KDP ve İslami partiler, Erbil’de KDP ve KYB, Süleymaniye’de ise KYB ve Goran arasında geçeceğini düşündürmektedir.
 
Fakat Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne bağlı tüm illerin tek seçim bölgesi olarak kabul edilmesi nedeniyle partilerin hangi vilayette güçlü olduğu değil toplamda gösterdiği performans önemli olacaktır. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde yapılacak seçim sonucunda ortaya çıkacak tablonun Irak ve bölgesel dengeler üzerinde etkili olması beklenmektedir. 2003’ten sonra KDP ve KYB arasındaki anlaşma üzerinden yönetilen Bölge, 21 Eylül’de yapılacak seçimlerle yeni bir yola girecek gibi gözükmektedir. Çünkü KDP ve KYB ilk kez ayrı listelerle seçimlere katılacaktır. Bu durum iki parti arasında ciddi bir siyasi mücadele ortaya çıkarmaktadır. 2003’ten sonra Irak Kürt Bölgesel Yönetimi içerisinde ortak bir yönetim kurma arayışı içerisinde olan iki parti arasındaki mücadele bu süreci sekteye uğratabilecek niteliktedir. Ayrıca bölgede 2009’daki seçimlerden sonra sağlam adımlar atan ve başını KYB’den ayrılan Goran’ın çektiği bir muhalefet hareketi de bulunmaktadır. Bu durum Irak Kürt Bölgesel Yönetimi içerisindeki iktidar gücü açısından ağırlıklı bir konuma sahip olan KDP için diğer bir direnç noktasını da oluşturmaktadır. Yine de tahminlere göre KDP’nin seçimlerden yine birinci çıkması olası görünmektedir. Burada asıl önemli olgu ikinci partinin kim olacağı ve muhalefetin iktidar gücünün her istediğini yapmasını engelleyecek bir güce ulaşıp ulaşmayacağıdır. Bu noktada her iki durumda da KDP ve KYB işbirliğinin devam edeceğini söylemek mümkündür. Seçim sonuçlarına göre eğer muhalefet 2009’dan daha güçlü bir biçimde seçimlerde varlık gösterebilirse, KDP kendi iktidarını ayakta tutabilmek için KYB’nin desteğine ihtiyaç duyacaktır. Diğer taraftan KYB eğer KDP’nin ve Goran’ın altında kalırsa, siyasi sürecin dışında kalmamak ve zayıf durumda olmamak adına KDP ile işbirliğini devam ettirecektir. Ancak 2009’daki seçimlerde muhalefet hareketi olarak ortaya çıkan Goran Hareketi’nin elde edeceği başarıyla muhalefet yerine iktidarın parçası olmayı istemesi durumunda bölgedeki dengelerde değişikliklerin olması muhtemel gözükmektedir.