Suriye Gündemi: 24-30 Aralık 2018

Uluslararası alanda Suriye
ABD Başkanı Donald Trump tarafından ilan edilen Suriye’den çekilme kararı Avrupalı ​​liderlerin sert tepkisine neden olmuştur. Fransa ve İngiltere çekilme kararının IŞİD’e yeniden zemin kazandırmasından ve Esad, Moskova ve Tahran'ın etkisinin artması ile sonuçlanmasından çekinmektedir. Bu nedenle her iki ülke Suriye’deki askeri operasyonlarını sürdüreceklerini açıklamıştır. Almanya Savunma Bakanlığı ise resmi açıklamasında “Beyaz Saray'ın kararı endişe vericidir” ifadesi geçmiştir. Fransa cumhurbaşkanı Emanuel Macron yaptığı açıklamada Suriye konusunda verilen karardan derin üzüntü duyduğunu belirterek “bir müttefik güvenilir olmalı” sözüyle ABD’nin Suriye’den çekilme kararını eleştirmiştir.

Rusya, ABD’nin Suriye’den çekilme kararının yerine getirilmesinin, uluslararası hukukun gereklerinin yerine getirilmesi konusunda doğru bir adım olacağını ifade etmiştir. İran Dışişleri Bakanlığından gelen açıklamada ise “ABD’nin Suriye’den çekilmesinin ayrıntılı bir değerlendirmesini yapmak için henüz erken olduğu” belirtilmiştir. ABD’nin çekilme kararına saygı duyduklarını ancak Suriye’deki çıkarlarını savunmaya devam edeceğini açıklayan İsrail ise, İran'ın Suriye'de askeri varlık oluşturma girişimi karşısında hareket etmeye devam edeceklerini ve ihtiyaç olursa askeri faaliyetlerini genişleteceklerini belirtmiştir. Bu arada Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında ABD’nin Suriye’den çekilme kararı sonrası durumu değerlendirmek üzere telefon görüşmesi yapıldığı açıklanmıştır. İki liderin gündeminde anayasa komitesinin kurulması konusu da ön plana çıkmıştır. İki lider, Suriye’de çatışma ortamının yatışması için siyasi sürecin geliştirilerek kararlılıkla takip edilmesi gerektiği konusunda mutabık kalmıştır.

ABD’nin Suriye’den askerlerini çekeceğini açıklamasının ardından Türkiye ve Rusya arasında bu sürecin nasıl koordine edileceği konusunda Moskova’da bir toplantı gerçekleşmiştir.  Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, MİT Başkanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'dan oluşan Türk heyeti, Rus muhataplarıyla Moskova'da Suriye konusunda temaslarda bulunmuştur. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yaptığı açıklamada Suriye ve bölgesel konularda Rusya ve İran'la işbirliğine devam edeceklerini belirtmiştir. Astana ve Soçi süreçleriyle, bugüne kadar atılan adımları ve bundan sonra ne yapılabileceğini gözden geçirdiklerini söyleyen Çavuşoğlu, Suriye sorununun insani boyutunun da ele alındığını belirtmiştir. Çavuşoğlu, özellikle mültecilerin gönüllü bir şekilde Suriye'ye dönmesi konusunda işbirliğini güçlendirme ve gönüllü bir şekilde Suriye topraklarına dönen insanlara yardım konusu üzerinde durulduğunu ifade etmiştir. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da görüşmeyle ilgili açıklamalarda bulunmuştur. ABD'nin Suriye'den çekilme kararı çerçevesinde yeni gelişmelerin istişare edildiğini söyleyen Lavrov oluşan yeni şartlarda sahada koordinasyon konusunda mutabakata vardıklarını açıklamıştır. Lavrov, mültecilerin ülkelerine dönmeleri için gerekli koşulların sağlanması noktasında çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını da eklemiştir. Taraflar Suriye meselesindeki tüm çabalarını siyasi çözüm ve barışın tesisi üzerine yoğunlaştırdıklarını ve bu bağlamda Astana formatını temel aldıklarını belirtmiştir. ABD Başkanı Trump Suriye’den çekilme kararı nedeniyle içerde ve uluslararası alanda baskı altında kaldığı bir ortamda Irak’a bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Trump, 26 Aralık 2018 tarihinde Irak’taki ABD askeri hava üssüne gerçekleşen sürpriz ziyaretinde Suriye’den çekilme kararını savunmuş ve gerek olursa Suriye'deki operasyonları için Irak’taki üslerini kullanabileceklerini söylemiştir.

Suriye’nin Arap Ligi’ne dönüşü konusunda çabaların yoğunlaştığı gözlenmektedir. Bu gelişme Esad rejiminin uluslararası alanda kendine yer açmaya başladığının göstergesi olarak kabul edilebilir. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanlığı, 27 Aralık 2018 tarihinde, Şam'daki büyükelçiliklerinin yeniden faaliyete geçtiğini açıklamıştır.  BAE’nin ardından Bahreyn Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Suriye'nin başkenti Şam'daki büyükelçiliğin yeniden görevine başladığı duyurulmuştur. BAE dahil olmak üzere Körfez ülkeleri, 2011’de Suriye rejimi ile ilişkilerini barışçıl göstericilere karşı şiddet kullandıkları için elçiliklerini kapatarak diplomatik ilişkilerini 2011’de askıya almıştı.

Suriye rejimi bölgesi
Uzun süredir gündemde olan Suriye’nin yeniden yapılandırılmasına yönelik açıklamalara ABD Başkanı Trump tarafından bir yenisi eklenmiştir. Trump sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Suriye’nin yeniden yapılandırılması için gerekli parayı ABD değil, Suudi Arabistan’ın ödeyeceğini söylemiştir. Konuyla ilgili Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçiliğinden bir yetkili ülkesinin ağustos ayından bu yana “Suriye’nin yeniden inşası için fon sağlanması konusunda yeni bir söz vermediğini” belirtmiştir. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Garrett Marquis’den bu konuyla ilgili yeni bir açıklama gelmiş ve Trump’ın söz konusu paylaşımında Suudi Arabistan’dan alınan yeni bir sözü kastetmediğini belirtmiştir.

29 Aralık 2018’de Türkiye, Rusya ve İran Dışişleri Bakanları Suriye gündemi ile ilgili olarak Moskova’da bir araya gelmiştir. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu yaptığı açıklamada Astana sürecinin garantör ülkeleri olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruma ilkesine sahip çıkacaklarını ve aksi yöndeki bütün eylemelere karşı duruş sergileyeceklerini belirtmiştir.

25 Aralık 2018’de İsrail hava unsurları tarafından gece saatlerinde Şam’a saldırı düzenlenmiştir. İsrail’den yapılan açıklamaya göre bu saldırı İran hedeflerine yönelik yapılmıştır. Yapılan saldırıda üst düzey bir Hizbullah komutanı yaralanmıştır. Rejimin resmi haber ajansı olan SANA’dan yapılan haberde ise İsrail’in yaptığı bu saldırının rejime ait hava savunma sistemleri tarafından büyük ölçüde engellendiği fotoğraf kareleri kullanılarak gösterilmiştir.

Fırat’ın Doğusu
ABD Başkanı Trump’ın Suriye’deki askeri birlikleri geri çekme kararı alması ardından, Trump ve Erdoğan arasında telefon görüşmeleri gerçekleşmiştir. Bu görüşmelerde Suriye’de geçiş sürecinde oluşabilecek güç boşluğunu önlemek amacıyla iki ülke arasında askeri ve diplomatik koordinasyonun sağlanması konusunda anlaşılmıştır. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, askeri birliklerinin geri çekilişini koordine etmek için ABD ile birlikte çalıştıklarını; bununla birlikte Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinden terör gruplarının çıkartılması için ‘kararlı’ olduğunu dile getirmiştir. Türkiye Fırat’ın doğusuna düzenlenecek operasyon kapsamında Suriye sınırına askeri takviye göndermesiyle birlikte, YPG militanları Münbiç bölgesinden ayrılmaya başlamıştır. 25 Aralık tarihi itibariyle Münbiç’e rejim güçlerinin harekât düzenleyeceği ve Münbiç’in batısındaki Arime’ye rejime bağlı askerlerin konuşlandığı iddia edilmiştir. Buna karşın Türkiye Milli Savunma Bakanlığı, Arime bölgesinde 2017’den beri Suriye rejim güçlerinin bulunduğunu belirterek gelişmelerin takip edildiğini ifade etmiştir. Irak’a yaptığı ziyaret sonrasında açıklama yapan ABD Başkanı Trump, bölgede IŞİD’ten kalan her ne varsa Türkiye tarafından temizleneceğini belirterek Ankara’nın rolünü vurgulamıştır. Suriye'den çekilme planlarını hazırlayan ABD’li komutanların, YPG’ye verilen silahların geri alınmamasından yana olduğu iddia edilmiştir. Bununla birlikte, YPG’ye gönderilen askeri malzemelerin dağıtımının yapıldığı Haseke iline bağlı Malikiye ilçesinde yer alan ABD’ye ait askeri depoların ilki tahliye edilmiştir.

Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik gerçekleştireceği operasyonları destekleyen ÖSO sözcüsü Yusuf Hamud, 15 bin kadar eğitimli savaşçının Türk kuvvetlerinin yanında Münbiç bölgesinde konuşlanmak için hazır olduklarını ifade etmiştir.  Suriye’de yaşayan Arap, Türkmen ve Kürt aşiretleri ve kuzeyde yaşayan yerel halk ise, Türkiye’nin Fırat nehrinin doğusundan YPG’yi, Suriye’nin doğusundan IŞİD’in kalıntılarını temizlemek için gerçekleştireceği askeri operasyona desteklerini açıklamıştır.

ABD’nin Suriye’den çekilme kararı sonrasında, Suriye Demokratik Güçleri’nin siyasi kanadı Suriye Demokratik Meclisi’nin (SDG) iki lideri Riyad Dirar ve İlham Ahmed, Fransa’nın Suriye’de birliklerinin kalmaya devam edeceğini açıklamasını takiben, olası Türkiye operasyonuna karşı destek toplamak amacıyla Fransa ile görüşmeye gitmiştir ve bu görüşmelerde  ‘uçuşa yasak bölge’ kurulmasını talep etmişlerdir. SDG Sözcüsü Mustafa Bali, ABD Başkanı Trump’ın Suriye’den çekilme kararına tepki göstererek Türkiye’nin beklenilen operasyonu karşısında ‘tüm seçeneklere ve ortaklıklara’ açık olduklarını belirtmiştir. Ayrıca, Suriye Demokratik Güçleri Genel Komutanı Mazlum Kobani, ABD’nin Fırat’ın doğusundan çekilme kararının ardından oluşan boşluğu doldurmak amacıyla Rusya ve Suriye rejimi ile anlaşma çabalarını yoğunlaştırdıklarını ifade etmiştir. Bu açıklamaya paralel olarak, PYD heyetleri Moskova ve Şam’a giderek Türkiye’nin olası operasyonuna karşı sınırların korunmasını talep etmiştir. YPG sözcüsü Cihan Şeyh Ahmed, YPG’nin Şam ile işbirliği yaptığını ve iç sorunları müdahale olmaksızın kendilerinin çözeceğini ve bu durumun Fırat’ın doğusu için de geçerli olduğunu ifade etmiştir.