Suriye Gündemi: 29 Ekim–4 Kasım 2018

Uluslararası Suriye Gündemi
Türkiye, Rusya, Almanya ve Fransa liderlerinin katılımıyla 27 Ekim 2018 Cumartesi günü İstanbul’da Suriye gündemi ile toplanan zirvede, Suriye krizi insani, siyasi, askeri ve hukuki açılardan değerlendirilmiş ve birtakım somut kararlar alınmıştır. Zirvede insani yardımların artırılması ve siviller ulaşımının önündeki engellerin kaldırılması, mültecilerin Suriye’ye dönüşlerinin kolaylaştırılması, Suriye’nin toprak bütünlüğünün savunulması, İdlib’deki ateşkesin sürdürülmesi, anayasa komitesinin yıl sonuna kadar kurulması ve seçimlerin uluslararası gözlemcilerin katılımıyla yapılması gibi konularda mutabakata varılmıştır. Söz konusu zirveye ABD’den de destek gelmiştir. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, yapılan bu zirvenin Suriye’de çözüme yönelik çok büyük bir adım olduğunu ifade etmiştir.

BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın görevinden istifa edeceğini açıklaması üzerine BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, yeni Suriye Özel Temsilcisinin Norveçli diplomat Geir Pedersen olacağını açıklamıştır. Geir Pedersen atandığı takdirde Kofi Annan, Lakhdar Brahimi ve Staffan de Mistura’dan sonra dördüncü Suriye Özel Temsilcisi olacaktır.

 

Bölgesel Suriye Gündemi
Türkiye ve ABD uzun süredir diplomatik yollarla çözüme kavuşturmaya çalıştıkları Münbiç konusu ile ilgili somut bir adım atarak ortak devriyelere başlamıştır. Münbiç konusunda imzalanan mutabakat uyarınca YPG unsurlarının Eylül 2018 başı itibarıyla Münbiç’ten çekilmiş olması gerektiği halde takvimin çok yavaş işlediği görülmektedir. Ancak ortak devriyenin başlamış olması iki ordu arasındaki güven bunalımının aşılması ve ilerde daha yakın koordinasyonun sağlanması açısından önemli olabilir. Bu adım Türkiye açısından her ne kadar olumlu karşılansa da tatminkar değildir. Hatta Türkiye’nin en süt düzeyden yaptığı açıklamalardan yola çıkarak ABD’nin kendisini Münbiç konusunda oyaladığı algısı içinde olduğu ve bu nedenle Münbiç’te vakit kaybetmek yerine stratejik düzeyde  tehdit oluşturan Fırat’ın doğusuna odaklanacağı anlaşılmaktadır.

Türkiye güney sınırlarındaki YPG/PKK varlığından duyduğu rahatsızlığı bütün platformlarda dile getirmiştir. Münbiç’te terör örgütü tarafından kazılan hendeklerin ortaya çıkmasıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan gerek Münbiç’te gerekse de Fırat’ın doğusunda hiçbir terör varlığı kalmayıncaya kadar mücadeleye devam edileceğini belirtmiştir. Bu söylemin üzerinden çok vakit geçmeden TSK YPG’nin taciz ateşine karşılık vererek Fırat’ın doğusundaki Ayn el-Arab bölgesindeki bazı noktaları topçu atışları ile vurmuştur. İlk belirlemelere göre 14 YPG’li terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bunun üzerine YPG’nin ana unsuru olduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) IŞİD’e karşı yaptığı operasyonları askıya aldığını bildirerek uluslararası toplumdan destek bulma yoluna gitmiştir.

Münbiç’te ortak devriyelerin başlaması, İstanbul Zirvesi’nde İdlib’le ilgili olumlu kararlar alınması ve TSK’nın ABD destekli terör örgütü YPG unsurlarına ateş açması sonucu Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump 1 Kasım 2018’de bir telefon görüşmesi ile durum değerlendirmesi yapmıştır.

Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi’nin açıklamalarına göre ABD, Rusya ve Ürdün, Humus’un el-Tanf bölgesindeki 50,000 – 60,000 mültecinin barındığı Rukban Kampı sorununu çözmek için birtakım girişimlerde bulunmuşlardır. ABD’nin girişimi ile başlayan bu görüşmelerde, buradaki mültecilerin rejim kontrolündeki topraklardan geçirilerek IŞİD’den temizlenen bölgelere nakledilmesi hedeflenmektedir.

 

Yerel Suriye Gündemi
Ulusal Özgürleştirme Cephesi ile Heyet Tahrir uş-Şam arasında Halep’in kuzeyinde meydana gelen çatışmalarda iki sivil hayatını kaybetmiş ve çok sayıda kişi yaralanmıştır. İki grup 1 Kasım 2018 tarihi itibarıyla çatışmaları durdurmak ve aldıkları esirleri serbest bırakmak suretiyle ateşkes imzalamıştır.

Rejim güçleri Suran şehrindeki kontrol noktasından Hama’nın Murak şehrindeki Türk kontrol noktasına roketatar ve havan mermileri ile saldırı düzenlenmiştir. Bu saldırı, TSK tarafından buraya takviye kuvvetler gönderildikten sadece bir gün sonra yapılmıştır. Saldırıda ölen ya da yaralanan olmamıştır.

Rejim taraftarı 4 saldırgan İdlib’deki muhalif güçler tarafından etkisiz hale getirilmiştir. Ayrıca, Hama’nın el-Marak bölgesinde muhalifler tarafından yapılan saldırıda üç rejim askeri etkisiz hale getirilmiştir.

Rejim güçleri tarafından İdlib kırsalına yapılan topçu atışlarında Cuma Namazı kılan grup hedef alınmış ve 10 sivil hayatını kaybetmiştir.