Suriye Gündemi: 3-9 Aralık 2018

Uluslararası Suriye Gündemi
Suriye Anayasa Komitesini oluşturmak için Türkiye, Rusya ve İran Dışişleri Bakanları düzeyinde bir toplantının yakın bir gelecekte yapılması kararlaştırılmıştır. Bu yöndeki öneri ilk olarak Rusya’dan gelirken, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da Türkiye’nin bu öneriyi desteklediğini ifade etmiştir.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Fırat’ın doğusundaki duruma değinerek ABD’nin Suriye toprak bütünlüğünü tehlikeye attığını ve desteklediği Kürt gruplar üzerinden Suriye’nin doğusunda “devlet benzeri entiteler” kurma çabası içerisinde olduğunu belirtmiştir.

Suriye’nin Halep eyaletine yönelik olarak yapıldığı iddia edilen kimyasal saldırı ile ilgili olarak Rusya Dışişleri Bakanı yaptığı açıklamada ABD’yi terörist oluşumları temize çıkarmaya çalışmakla suçlamıştır.

Bölgesel Suriye Gündemi
Fırat Nehri’nin doğusunda kalan Türkiye-Suriye sınırı boyunca gözetleme noktaları kurmaya başlayan ABD, Türkiye’den gelen sert açıklamalar neticesinde bu girişimini gerekçelendirme gayreti içine girmiştir. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey yaptığı açıklamada bu gözlem noktalarının Türkiye sınırına açılan taciz ateşini azaltmaya yönelik olduğunu söylemiştir. Ancak Türkiye tarafındaki algı bundan ziyade YPG üzerinde bir koruma sağlamak olduğu yönündedir. Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD’nin bu gözlem noktalarını derhal kaldırması gerektiğini altını çizerek ifade etmiştir. Akar açıklamalarında Münbiç konusunda da somut adımlar atılması yönünde yol haritasının kararlaştırıldığını belirtmiştir.

Suriye-Ürdün sınırındaki Nasib sınır kapısının Ekim 2018’de açılmasından sonra sınırdaki kamplarda yaşayan Suriyeliler ülkelerine geri dönmeye başlamışlardır. Şimdiye kadar 28,000 mülteci Suriye’ye geri dönmüştür.

Yerel Suriye Gündemi

İngiltere merkezli savaş gözlemcisi bir kuruluş olan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin raporuna göre Suriye rejimi tarafından Türkiye ve Rusya arasında yapılan anlaşmayla oluşturulan silahtan arındırılmış bölgeye topçu atışlar yapılmıştır. Yapılan bu saldırı sonrasında Latamna ve el-Sarmani bölgelerinde sivil insanlar hayatını kaybetmiştir. Yine bu durumla bağlantılı olarak Ahrar uş-Şam lideri Cabir Ali Beşe yaptığı açıklamada İdlib’e saldırılmaması konusunda yapılan mutabakata rejim güçlerinin uymayacağına inandıklarını söylemiş ve rejime uyarılarda bulunmuştur.

Ulusal Özgürleştirme Cephesi unsurlarından Ahrar uş-Şam ile Heyet Tahrir uş-Şam (HTŞ) arasında İdlib’in kuzeyinde çatışma çıkmıştır. Çatışmanın sebebi olarak da HTŞ’nin bölgedeki halkın mallarını yağmalaması gerekçe gösterilmiştir.

ABD öncülüğündeki Koalisyon Güçleri tarafından el-Sukna kasabasındaki Suriye rejimine ait askeri mevziler savaş uçakları ile hedef alınmıştır. Operasyonda ölen ya da yaralanan olmazken, maddi hasar meydana gelmiştir.Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre rejim güçleri Süveyde’de yaptığı operasyonda 270 IŞİD militanını etkisiz hale getirmiştir. Ayrıca büyük bir cephanelik de ele geçirilmiştir. Özellikle de güdümlü anti-tank füzesi olan 12 adet TOW füzesi bu cephanelikte ele geçirilen mühimmat arasında dikkat çekmektedir.

Suriye rejimi ve Suriye’deki İranlı gruplar İdlib etrafındaki silahtan arındırılmış bölgelere birlikler göndermektedirler. İdlib etrafındaki bu askeri hareketlilik özellikle de Ulusal Özgürleştirme Cephesi’nin büyük tepkisini çekmektedir.

ABD’li General Joseph Dunford yaptığı açıklamada Suriye’de istikrarı sağlayabilmek için ABD’nin eğitilip donatılan 40 bin yerli savaşçıya ihtiyacı olduğunu fakat bunun sadece %20’sine sahip olduklarını belirtmiştir.