Bakış

Suriye’de İnsani Kriz

Suriye’de yolsuzluk ve eşitsizliğe karşı artan hoşnutsuzluk, Arap Baharı rüzgârını arkasına alarak 2011 yılının ilk çeyreğinde barışçıl protestoların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Gösteriler ilk aşamada temel gelir kaynağı tarıma dayalı olan ve merkezden uzakta yer alan yerleşimlerde doğarak ülke geneline yayılmıştır. İnsan onuruna yakışır bir yaşam hakkını gündeme taşıyan protestolardan günümüze gelindiğinde, rekor seviyede ihtiyaçların ve geri dönülemez hasarların tartışıldığı bir durum söz konusudur. Bu değişimin arkasında kötü politikalar, savaş ekonomisi, çevre ülkelerdeki ekonomik krizler, ağırlaşan yaptırımlar, Covid-19 ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali gibi iç içe geçmiş yerel ve dış faktörler/şoklar yer almaktadır.

2020'de döviz kurundaki istikrarlı düşüş, bozulan ticari denge, sınırlı yatırımlar, enflasyon ve Merkez Bankasının azalan uluslararası rezervleri üzerine Sezar yaptırımları uygulamaya konularak Suriye bankacılık sisteminin resmî uluslararası işlemleri yürütmesi zorlaştırılmıştır. Aynı yıl içinde Suriyelilerin Lübnan bankalarındaki hesaplara erişimi kısıtlanmış ve hükûmetin ana destekçisi olan İran'daki ekonomik durum kötüleşmiştir. Ülkeye giriş yapan dövizin azalmasıyla hükûmetin gıda maddeleri ithal etme gücü negatif etkilenmiştir. BM, Covid-19 etkilerini de göz önünde bulundurarak, 2020’de 200.000 - 300.000 işin kalıcı olarak kaybedildiği, küçük ve orta ölçekli işletmelerin %15'inin kapatıldığı ve işçi dövizlerinin %50'ye varan oranda azaldığı tahmininde bulunmuştur. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini takiben sadece on günde Suriye'nin para birimi yüzde 7'nin üzerinde değer kaybetmiştir. Buna ek olarak, küresel enerji piyasaları sekteye uğramış ve temel gıdalarda fiyatlar artmıştır.

Günümüzde Suriyelilerin üçte ikisinden fazlası aşırı yoksulluk içinde yaşamaktadır. 2021 sonlarında ülke çapında gerçekleştirilen gıda güvenliği değerlendirmesinin sonuçlarına göre 12 milyon kişi akut gıda güvenliği açığı ile karşı karşıyayken 1,9 milyon kişi ise gıda güvenliği açığı riskiyle karşı karşıya bulunmaktadır. 2022'de insani yardıma ihtiyacı olan insan sayısı geçen seneye göre yüzde 9 oranında artış göstererek 14,6 milyon insana ulaşmıştır. İleriki bölümde Suriye’deki insani krizin boyutu gıda güvenliği ve temel altyapılara erişim bağlamında detaylandırılacaktır. Ağırlıklı olarak sosyo-ekonomik krizin nedenleri ve sonuçları üzerine inceleme sunacak olan bu bölüm, krizin başka bir açıdan ele alınmasına vesile olmak amacıyla sivillerin günlük yaşamlarından kesitlere de yer verecektir. Üçüncü bölümde komşu ülkelerdeki sınır kapıları üzerinden insani yardım sağlanmasını mümkün kılan BM Güvenlik Konseyi Kararı’nın (2585) gelecekteki rolü tartışılacaktır. Suriye rejiminin krizle mücadele kapsamında aldığı önlemleri ortaya koyacak olan bölümü takiben tavsiyelere ve bu tavsiyelerin uygulanmasının önündeki zorluklara değinilecektir.