Bakış

Suriye’deki İran Nüfuzu Diğer Aktörlere Tehdit mi Oluşturuyor?

Suriye’deki İran nüfuzu Suriye iç savaşı ile birlikte kritik seviyeye ulaştı. Bu durum, başta ABD olmak üzere İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından tehdit olarak algılandı ve bu ülkeleri İran’ın Suriye’deki askeri varlığını sınırlamak yönünde pozisyon almaya itti. Özellikle IŞİD’in Suriye’de alan kontrolünün sonlandırılmasından sonra bu istek ABD tarafından daha fazla gündeme getirilerek Suriye’deki ABD varlığının sadece IŞİD yok edilene kadar değil, İran Suriye’den tamamen çekilene kadar devam edeceği yönünde bir söylem geliştirildi. Bu durum Esad’sız Suriye politikasının dahi önüne geçti ve İran ile mücadele temel odak noktası haline geldi. Rusya’nın rejim bölgesindeki güçlü varlığına rağmen ABD tarafından gerçekleştirilen Tomahawk füzesi saldırılarında rejim ile birlikte İran hedefleri de vuruldu. Aynı şekilde, İsrail tarafından Suriye hava sahası çok defa ihlal edilerek Kuneytra, Süveyde ve Şam eyaletlerine saldırılar gerçekleştirildi. Bu saldırıların birçoğunda İsrail’in açık hedefi İran unsurları oldu. Yapılan bazı anlaşmalarla İran’ın Suriye’deki varlığını kademeli olarak çekmesi istenerek bu noktada birtakım somut adımlar atıldı. İran’ın Suriye’deki varlığı ABD ve bölgedeki müttefikleri tarafından tehdit olarak algılanmakla birlikte, Rusya ve Çin gibi ülkeler tarafından da “dengelenmesi gereken bir faktör” olarak görüldü.