Analiz

ABD-Çin Rekabeti Perspektifinden Irak

2003 yılındaki ABD işgalinin ardından 17 yıl boyunca dış müdahale, iç savaş ve terör gibi birçok olumsuz senaryoyu en şiddetli şekilde yaşamış Irak’ta küresel rekabetin iki önemli başat aktörü olan ABD ve Çin’in mücadelesi de her geçen gün biraz daha belirginleşmektedir. Çin’in 2013 yılında açıkladığı Kuşak Yol Projesi (KYP) sonrasında Ortadoğu’daki Çin varlığının önemli ölçüde güçlenmesi ve söz konusu bu gücün ABD’nin Ortadoğu politikası üzerinde oluşturduğu tehdit, iki ülkeyi Irak politikaları bağlamında da karşı karşıya getirmektedir. Irak’ın Çin’in Ortadoğu’daki en büyük ikinci petrol tedarikçisi olması, Irak’ın inşasında yine Çin yönetiminin üstleneceği muhtemel rol ve Çin-İran ilişkilerinin Irak’taki Çin varlığına ivme kazandırma potansiyeli; ABD’nin bölgedeki çıkarlarını önemli ölçüde tehlikeye atabilecek temel unsurlar olarak göze çarpmaktadır. Tüm bu unsurları Amerikan yönetimince tehdit haline getiren asıl dönüm noktasının ise Irak’ın 2015 yılından itibaren KYP kapsamında Çin ile ilişkilerini “stratejik ortaklık” seviyesine yükseltme girişimlerinin olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Çin’in KYB ile birlikte Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki bilhassa ekonomik, siyasi ve toplumsal anlamda nüfuzunu artırma gayreti ve bu gayretin KYP ilan edildikten sonraki Irak hükûmetlerinde karşılık bulması Irak üzerindeki ABD-Çin mücadelesini görünür kılmıştır.

Çalışmada, bahse konu bu mücadelenin 2003 sonrası oluşum süreci ele alınarak Irak’taki Çin varlığı ve KYP’nin bu varlığa kattığı stratejik önem irdelenecektir. Ardından Çin’in Bağdat üzerinde özellikle ekonomik anlamdaki nüfuzunun düzeyi ve Irak’taki Amerikan çıkarlarına yönelik barındırdığı tehditler incelenecektir. Son olarak güncel gelişmeler ışığında Çin ve ABD mücadelesinin Irak üzerinde nasıl şekillenebileceği noktasında bilhassa İran üzerinden kısa ve uzun vadeli olasılıklar üzerinde durulacaktır.