Bölgesel ve Küresel Dengelerde Türkiye, Malezya ve Pakistan İş Birliği

Türkiye, Malezya ve Pakistan arasında 2019 yılında gelişen ilişkiler öncelikle üç ülkenin İslam dünyasını yeniden ayağa kaldırma söylemleri üzerinden şekillenmiştir. İş birliği girişiminin Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da düzenlenen zirve ile geliştirilmek istenmesi yeni tartışmaları beraberinde getirmiştir. Suudi Arabistan ve BAE medyası tarafından Kuala Lumpur Zirvesi, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)’ye bir alternatif olarak değerlendirilmiştir.1 Bu değerlendirme ile birlikte Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz o dönem Malezya başbakanı olan Mahathir Muhammed’i arayarak Kuala Lumpur’da düzenlenecek olan zirvenin İİT çatısı altında düzenlenmesi gerektiğini aksi takdirde düzenlenmesinin Müslümanlar arasında birliği zedeleyeceğini belirtmiştir.2 Suudi Arabistan ve BAE’nin, Pakistan’a da zirveye katılmaması gerektiği konusunda baskı yaptığı haberleri basına yansımıştır.3

Bu gelişmeler sonucunda Suud Kralı’nın düşüncelerine katılmayan ve zirvenin amaçlarını açık bir şekilde ifade eden Malezya Başbakanı Mahathir, zirvenin düzenlenmesi konusunda kararlılık göstermiştir. Ancak Pakistan’ı zirve konusunda Suudi Arabistan’da çalışan milyonlarca Pakistanlı ve ticari ilişkiler üzerinden tehdit ettiği belirtilen ve zirveden rahatsızlığını açıkça dile getiren Suudi Arabistan, Pakistan Başbakanı İmran Han’ın zirveye katılımını engellemeyi başarmıştır. Diğer taraftan Malezya Başbakanı Mahathir, zirvenin amaçları ve hedefleri konusunda endişesi olanları da zirveye davet ettiğini ancak Kral Selman’ın farklı düşündüğü için daveti reddettiğini söylemiştir.4

Tüm bu gelişmelerle birlikte Türkiye, Malezya ve Pakistan arasında gelişmekte olan iş birliği İslam dünyası içinde yeni bir gündeme taşınmıştır. Zirveyi düzenleyen Malezya ve diğer katılımcılar bu zirvenin amacını İslam dünyasında çözülemeyen sorunlara yönelik bir çözüm arayışı olarak değerlendirse de sürecin dışından bakan bazı aktörler bu iş birliği sürecini bölgesel ve küresel güç dengeleri içinde değerlendirmiştir. Özellikle Katar ve İran’ın zirveye katılmasının gündeme gelmesi ve akabinde yaşanan gelişmeler, bu iki aktörle de ilişkileri gerilimli olan Suudi Arabistan ve BAE’nin zirveye karşı aldıkları tavırda önemli bir etken olarak görülebilir.

İlerleyen süreçte İslam dünyası dışından yapılan bazı değerlendirmeler de dikkat çekmiştir. Türkiye, Malezya ve Pakistan iş birliği süreci, İslam dünyasında liderliğin değişimi tartışmalarına konu olurken; dünyada ise Ortadoğu’da güç merkezinin geleneksel Arap liderliğinden çıkmaya başlaması ve ABD-Çin rekabeti konuları ile ilişkilendirilmiştir. İslam dünyasında güç rekabeti bağlamında yapılan bir değerlendirmede bu iş birliğine Kuala Lumpur Zirvesi’ne katılan Katar da dâhil edilmiştir.5 ABD-Çin rekabeti bağlamında yapılan değerlendirmeler ise son dönemde Pakistan ve Suudi Arabistan arasında gündemde olan Keşmir meselesi üzerinden kendini göstermiştir.

Pakistan-Suudi Arabistan İlişkilerinde Keşmir Meselesi
Türkiye, Malezya ve Pakistan iş birliği süreci, Pakistan’ın Keşmir konusunda İİT’ye yaptığı çağrılarla tekrar hatırlanmıştır. Ağustos ayının başlarında Pakistan Dışişleri Bakanı Mahmud Kureyşi, Pakistan tarafından Keşmir konusunda İİT Dışişleri Bakanı Konseyinin özel oturumla toplanma talebine Suudi Arabistan’ın ayak dirediğini ve İİT’den bu talebe karşılık alınamaması hâlinde Pakistan’ın kendisini destekleyen İslam ülkeleriyle birlikte bir konferans tertipleyeceğini belirtmiştir.6 Pakistan’dan gelen bu açıklamalar iki ülke arasında Keşmir konusunda yaşanan gerilimin bir yansıması olmuştur. Suudi Arabistan ile Pakistan arasında yaşanan bu gerilim alışılmışın dışında bir durum olarak değerlendirilmiştir.7 Suudi Arabistan’ın, Pakistan’dan gelen bu açıklamalara kredi alacağının bir an önce iadesini isteyerek ve petrol satışını durdurarak karşılık verdiği basına yansımıştır.8 Suudi Arabistan’da çalışan milyonlarca Pakistanlı ve Suudi Arabistan ordusunda askerî anlamda önemli bir konumda olan Pakistanlılar iki ülke arasındaki ilişkilerin geçmişten bugüne olumlu seyrini gösteren etkenler olarak değerlendirilebilir. Ancak Keşmir, Pakistan için Hindistan tarafından işgal edilmiş topraklar olarak bir egemenlik ve Hindistan ile yaşanan gerilimler nedeniyle de bir güvenlik meselesi hâline gelmiştir. Diğer taraftan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Asya ziyaretlerinde Hindistan tarafıyla Pakistan ile yapılan anlaşmalardan daha kapsamlı ve yüksek maliyetli anlaşmalara imza atması, Pakistan tarafını rahatsız eden diğer bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Bu gelişmelerin ardından Pakistan Genelkurmay Başkanı Cavid Bajwa’nın Suudi Arabistan ziyareti, iki tarafın da geri adım attığı ve gerilen ilişkilerin kısmen yumuşadığı bir atmosferi meydana getirmiştir.9 Ancak bu gerilim esnasında Suudi Arabistan’ın verdiği krediyi geri istemesi üzerine Pakistan’ın kredi borcunu anında ödemesinde, Çin’in bu gelişmelere yönelik Pakistan’a sağladığı kredi desteğinin kritik bir rol aldığı görülmektedir.10 Konuya ilişkin bir analizde Çin’in bu desteği vermesinde küresel rakibi ABD ile bir denge oluşturma amacı gütmesi muhtemel görülmüştür. Yani ABD etkisi altındaki Suudi Arabistan liderliğindeki İİT’nin karşısında Pakistan, Türkiye, Malezya ve İran’ın oluşturduğu İslami blokun Çin tarafından İslam dünyasında etki alanını genişletmeye yönelik bir fırsat olarak görüldüğü değerlendirilmiştir.11 Bunun yanında Çin-Hindistan arası yaşanan rekabet değerlendirildiğinde Çin, Pakistan’ı Hindistan’ı dengelemek için önemli bir aktör olarak görmektedir.12

İş Birliğinin Önünü Açan Rekabetler
Bölgesel ve küresel rekabetlerin Türkiye, Malezya, Pakistan ve son olarak da Katar’ın eklemlendiği iş birliği sürecine bazı fırsatlar sunduğu söylenebilir. Ülkeler arası rekabet açısından, son dönemde Suudi Arabistan ve BAE’nin Katar’a karşı tavrı, Katar’ın Türkiye, Malezya ve Pakistan gibi ülkelerle iş birliğinin önünü açmıştır. Körfez’de Katar üzerinde oluşturulan baskı, Katar’a kendisi için yeni alanlar açma ihtiyacını hissettirmiştir. Bunun yanında Pakistan, Suudi Arabistan’dan Keşmir meselesinde beklediği desteği bulamamış ve Hindistan-Suudi Arabistan yakınlaşmasından rahatsızlık duymaya başlamıştır. ABD-Çin rekabeti ve Ortadoğu’da yaşanan jeopolitik değişimler; yeni işbirliklerine alan açan bir zemin oluşturmuştur. Türkiye, Malezya, Pakistan ve Katar gibi ülkelerin öncelikleri olan İslam dünyasının sorunlarına ilişkin çözüm arayışları da bu zeminde geniş bir hareket alanı bulabilir. Keşmir meselesi de uzun yıllardır Müslümanların çözülememiş bir sorunudur. Ancak Malezya’da yaşanan iç siyasal gelişmelerin iş birliği sürecine ilişkin bir belirsizlik atmosferi oluşturduğu söylenebilir.

İş Birliği Sürecinde Malezya
Mahathir Muhammed, başbakan olduğu dönemde Türkiye ve Pakistan iş birliği sürecinin başlatılmasında önemli bir rol üstlenmiştir. Malezya’da 24 Şubat 2020’de Mahathir Muhammed, muhalefet partileriyle yeni koalisyon kurma çabaları sonuçsuz kalınca istifa etmiştir. Bu gelişme sonrasında Malezya iç siyaseti 24 Şubat’ta yaşanan istifa süreci ve partiler arası rekabet konularıyla meşgul olmuştur. Mahathir’in görevi bırakmasının ardından başbakan olan Muhyiddin Yasin’in Türkiye ve Pakistan ile gelişen iş birliğine ilişkin belirginleşen bir tavrı henüz ortaya çıkmamıştır. Ancak Malezya kamuoyunun İslam dünyasında iş birliği konularında oldukça dinamik olduğu söylenebilir. Bu duruma yönelik son olarak 8 Ağustos 2020’de Malezya’da Cammu Keşmir’in özel statüsünün kaldırılmasının birinci yıl dönümü dolayısıyla “Keşmir ile Dayanışma” etkinliği düzenlenmiştir. Etkinliğe eski Başbakan Mahathir de onur konuğu olarak katılmıştır.

Netice itibarıyla Türkiye, Malezya, Pakistan ve Katar iş birliği süreci bölgesel ve küresel zeminin uygun olduğu bir zamanda gelişim göstermektedir. Pakistan’ın Keşmir konusunda Suudi Arabistan ile yaşadığı sıkıntılar sonucunda Türkiye ve Malezya ile iş birliği sürecine desteğini artırması beklenebilir. Ancak Malezya örneğinde olduğu gibi bu ülkelerden birinin kendi iç siyasetine odaklanması ya da yönetim değişikliği nedeniyle yaşadığı belirsizliklerin iş birliği sürecine de yansıdığı söylenebilir. Diğer taraftan bu iş birliği süreci İİT gibi İslam dünyasında geniş katılımlı bir örgütü harekete geçmeye sevk etmektedir. İİT gibi bir örgütün İslam dünyasının sorunlarının çözümüne somut katkı vermediği takdirde bu gibi tartışmalara konu olmaya devam etmesi muhtemeldir. Pakistan ve Suudi Arabistan arasında yaşanan gelişmeler ile bölgesel ve küresel rekabetler sonucunda ortaya çıkan tablo, Pakistan’ı Türkiye, Malezya ve Çin gibi ülkelerle ilişkilerini geliştirmeye sevk etmektedir. Böylece Türkiye, Malezya ve Pakistan’da toplumsal tabanın bu iş birliğine verdiği güçlü desteğin13 bölgesel ve küresel jeopolitik gelişmelerle de desteklendiği söylenebilir. Tüm bu yaşanan gelişmelerde Türkiye, Malezya ve Pakistan iş birliği sürecine başından bu yana katkı vermekte herhangi bir tereddüt göstermeyen Türkiye ise iş birliğinin kilit ve başat aktörü olduğunu göstermiştir.

Dipnotlar 
https://thearabweekly.com/shadow-muslim-brotherhood-hovers-over-malaysia-summit
2 https://www.nst.com.my/news/nation/2019/12/548765/dr-mahathir-fields-call-king-salman
3 https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/cumhurbaskani-erdogan-malezyada-gazetecilerle-soylesi-gerceklestirdi
https://www.thestar.com.my/news/nation/2019/12/17/dr-m-i039ve-clarified-to-king-salman-that-kl-summit-is-not-intended-to-replace-oic
https://www.jpost.com/middle-east/turkey-pakistan-malaysia-and-qatar-form-troubling-new-alliance-629519
6 https://www.aa.com.tr/tr/dunya/pakistan-disisleri-bakani-kureysiden-suudi-arabistana-cammu-kesmir-tepkisi/1933331
https://english.alaraby.co.uk/english/indepth/2020/8/20/could-saudi-arabia-be-parting-ways-with-pakistan
8 https://www.middleeastmonitor.com/20200810-saudi-arabia-ends-loan-and-oil-supply-to-pakistan-over-its-criticism-of-oic-on-kashmir/
9 https://english.alaraby.co.uk/english/indepth/2020/8/20/could-saudi-arabia-be-parting-ways-with-pakistan
10 https://www.ft.com/content/49d24c4b-345e-492b-8a8f-c1a550173ee1
11 https://www.lowyinstitute.org/the-interpreter/pakistan-saudi-arabia-drift-apart-china-moves
12 https://thediplomat.com/2020/08/can-china-replace-saudi-arabia-for-pakistan/
13 https://www.aa.com.tr/tr/analiz/turkiye-malezya-ve-pakistan-isbirligi-firsatlar-ve-zorluklar/1913581