Bakış

Capitol Hill Baskını Öncesi ve Sonrası QAnon Hareketi

11 Eylül 2001’de el-Kaide’nin terör eylemlerinin ardından dünya gündeminin ana maddelerinden birisi hâline gelen terörizm, büyük oranda Ortadoğu bağlamında ele alınmış ve Müslümanlarla özdeş bir şekilde anlaşılmıştır. Ancak Batı dünyasını etkisi altına alan aşırı sağ hareketler ve bu hareketler içerisinden gelen, bazen grup bazen de bireysel olarak gerçekleştirilen saldırılar aşırı sağ hareketlerin, aşırılık, radikalleşme ve terörizm bağlamında tartışılmasına yol açmıştır. 2017 yılından itibaren ortaya çıkan, Donald Trump döneminde güçlenen, 2020 yılı sonunda gerçekleştirilen başkanlık seçimleri sürecinde ve sonrasında zirve noktasına ulaşan QAnon hareketi; FBI tarafından bir iç tehdit olarak tanımlanmış ancak bunun ötesinde ABD sınırlarını aşan etkisi ile Batı dünyası için bir tehdide dönüşme eğilimi göstermeye başlamıştır. 6 Ocak 2021 tarihinde gerçekleşen protesto gösterisi ve Trump’ın seçimi kaybetmesinde hile olduğu yönünde itiraz etmek üzere toplanan grupların Amerikan Kongre Binası Capitol Hill’i basması ile Vandalizm örnekleri sergilemeleri nedeniyle bu olaylar ABD devlet kurumlarınca mercek altına alınmış, baskını gerçekleştiren kişilerin ve grupların baskındaki rolleri açığa çıkartılarak yasal süreçler işletilmeye çalışılmıştır. Bu süreçte gündeme gelen en önemli hareket ise QAnon hareketi olmuştur. Bu bağlamda QAnon hareketi gerek ABD içerisindeki etkisi gerek Batı dünyasındaki etkisi ile birçok hükûmetin takibi altına alınmış, klasik medya ve sosyal medya platformlarının önde gelenleri tarafından “aşırı” olarak nitelendirilerek QAnon sempatizanlarına yönelik erişim engelleri konulmuş, sonuç olarak ana akım medyada QAnon’un görünürlüğü azaltılmıştır. Bununla birlikte çevrim içi platformların çeşitliliği ve Signal, Telegram gibi bazı uygulamaların anonimlik hassasiyetleri ve özellikleri nedeniyle QAnon destekçileri tarafından yeni bir ifade alanı olarak değerlendirilmiş, böylece alternatif platformlara kitleler hâlinde bir akış yaşanmıştır. Bu şekilde varlığını devam ettiren, hatta etkisini artıran ve önümüzdeki süreçte de önemini koruması beklenen QAnon’un ne olduğu, nasıl bir süreçle bugüne geldiği ve gelecekteki muhtemel etkileri konusunda çalışmalara ihtiyaç doğmuştur.