EURO INBO 2012 10. Avrupa Konferansı Sonuç Çıktısı

EURO INBO 2012 Su Çerçeve Direktifinin Uygulanması Üzerine 10. Avrupa Konferansı 17-19 Ekim 2012 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenmiştir. Konferans sonrası çıktıları ise sırasıyla İstanbul Avrupa –INBO Deklarasyonu ve konferans süresince raportörler tarafından hazırlanmış sonuç değerlendirmeleridir. Yayımlanan Deklarasyon aşağıda da bahsi geçen toplantının ana başlıklarını değerlendirirken, Mart 2012’de Marsilya’da düzenlenen Dünya Su Formu’nda, INBO tarafından hazırlanan “Daha İyi Havza Yönetimi için Dünya Paktı” imzaya açılmıştır. 123 Organizasyon tarafından imzalanan Paktın desteklenmesi ve 12-16 Ağustos 2012 tarihinde Brezilya’da düzenlenecek INBO’nun iletişim ağının Dünya Genel Kongresinde sunulacak raporunun hazırlanması da deklarasyon içinde yer alan konulardan biridir. 
 
Su-gıda-enerji ilişkisi başlığı altında, ortak küresel sorunun nüfus artışı ve kentleşme olduğu belirtilirken buna ek olarak, enerji sektörü ve tarım arasında yakın bir bağ olduğu ve rezervuarlarında söz konusu her iki amaç için de kullanıldığı dile getirilmiştir. Dünyada bu alanda yönetim ve işletmeler içinde sadece devletlerin değil özel sektörün de yer aldığı;  enerji potansiyelini maksimize etmek ve ekosistem hizmetlerini göz önünde bulunduran ortak tarım politika stratejilerinin geliştirilmesi gerektiği dile getirilmiştir. Söz konusu oturum sürecinde dile getirilen 10 su miti de sırasıyla;
 
      - Su kaynaklarının korunmasında finansal katkının olması gerekmektedir ve yatırımların verimli kullanılması da ayrıca bir öneme sahiptir.
      - Yüzey sularına göre yeraltı sularına daha öz önem verilmektedir. Buna karşın yeraltı suları küçük topluluklar için daha önemli bir kaynaktır.
    - Su sorunları ile mücadele de teknoloji ve iyi yönetişimin birlikte hareket etmesi etkin bir çözümdür.
    - Orta Asya örneğinde olduğu gibi bazı bölgeler yüksek hidroelektrik enerji potansiyeline sahiptir.  Bölge ekonomisi de bu hidroelektrik güce bağımlıdır.
    - Hidroelektrik üretmek amacıyla inşa edilen rezervuarlar ayrıca kurak dönemlerde de su ihtiyacını karşılamak için kullanılmaktadır.  Hidroelektrik enerjinin etkisini maksimize edilmesi karbon gazı salımınında önemli bir düşüme neden olacaktır.
    - Diğer alternatif enerji kaynaklarını da su-gıda- enerji ilişkisinde yer almalıdır.
   - Özellikle güneş enerjisi potansiyeli, Akdeniz ülkelerinde çok yüksektir ve enerji üretiminde güneş enerjisi maksimize edilmelidir.
   - Katılımcılık her alanda özellikle de Stratejik Çevre Etki Değerlendirmelerinde çok önemlidir.
   - Enerji-gıda-su ilişkisini anlamak için üretilen matematik formülleri, işbirlikleri için de kullanılabilir.
  - Enerji-gıda-su ilişkisi, faklı kurumların, otoritelerin işbirliğine dayanmaktadır ve Enerji-gıda-su yönetimi için entegre yaklaşımlar ihtiyaç vardır.
 
ECCA ve Akdeniz Ülkelerinde Su Çerçeve Direktifi ilke ve araçlarının uygulanmasına ilişkin deneyimler başlıklı oturum sonucunda; Schelde nehri havzası adına Belçika, Fransa, Türkiye, İspanya, Cezayir ve Doğu Avrupa ülkeleri Su Çerçeve Direktifinin uygulama süreci ve yaşanan zorlukları tartışırken, AB sınırlarını aşan sularda kurulmuş komisyonlar ve nehir havza planlarının oluşturulma süreçleri, ülkeler arasında diyalogun artması gerekliliği, entegre su hava yönetiminin önemi konusunda vurgu yapılmıştır. Sınıraşan Havzalarda Su Yönetişiminin Geliştirilmesi başlıklı oturum sonucunda, Su Çerçeve Direktifinin uygulandığı Ren Nehri havzası örneği incelenirken,  havzalarda işbirliğinin ikili anlaşmalar başladığı, ardından işbirliği ve yönetime geçildiği, sınıraşan havzaların sürdürülebilir işbirliğinin uzun zaman aldığı, sınıraşan havzalarda ortak entegre su kaynakları yönetimi deneyimlerin paylaşılmasını sağlayacağı, teknik işbirliğinin politik kararlar ve süreçler olmadan daha kolay işlediği sonuç olarak ortaya çıkmıştır. İklim Değişikliğine İlişkin Zorluklara Uyum ve Felaketlerin Önlenmesi oturumun sonucuna göre özellikle taşkın gibi afetler için daha fazla önlem alınması, felaketlere karşı direnci artırırken, oluşabilecek zararı da en aza indirecektir. Talep arzlı su yönetiminin geliştirilmesi,  arz ve talep dengesini yerel, bölgesel ve ulusal boyutta dengelenmesi, halkın katılımının sağlanması da tavsiyeler içinde yer almaktadır. Nehir Restorasyonu ve Su Ekosistemlerinin Korunmasına İlişkin Yeni Yaklaşımların Geliştirilmesine ilişkin oturumda ise toprak ve su yönetimlerinin entegre edilmesi, planların uygulanmadığı sürece bir şey ifade etmediği, fakirlik ve çevresel bozunma arasında güçlü bir bağ olduğu, nehir restarosyanlarının ekosistem ve toplumun yenilenmesinde yardımcı olduğu, ekosistemin öneminin kavranması, hedef eylem olarak insan ve çevre faydalarının maksimize edilmesi, bilgi, deneyim paylaşımının önemi vurgulanmıştır. Su Çerçeve Direktifi Kapsamında Ekonomik Analizler, Maliyetlerin Geri Kazanımı, Ekosistem Hizmetlerinin Değeri başlıklı oturumda, su hizmetleri fiyatlandırması tanziminin zorluğu, AB Su Çerçeve Direktifi uyum sürecinde yasal-kurumsal anlaşmalar, su yönetimine gençlerin dahil edilmesi, suya erişim çalışmaları, arıtılmış atık suyun tarım sektörüne tekrar kullanımı, etkin sulama yöntemleri, su ile ilgili akademik çalışmaların envanter çıkarımı gibi konular gündeme getirilmiştir.