İkinci İstanbul Uluslararası Su Forumu'nun Ardından-1

Dr. Tuğba Evrim MADEN, ORSAM Danışmanı, Hidropolitik, ORSAM Su Araştırmaları Programı - Aksaray Üni.
2. İstanbul Uluslararası Su Forumu 3-5 Mayıs 2011 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirildi. Bu forumun, her dört yılda bir yapılan Dünya Su Forumu’ndan bir yıl önce gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Geleneksel bir etkinliğe dönüşmesi için çalışılan bu forumun birikimlerinin gelecek yıl Fransa’nın Marsilya kentinde gerçekleşecek 6. Dünya Su forumu için kılavuz olması beklenmektedir.

ORSAM Su Araştırmaları Programı olarak tüm çalışmalarını izlediğimiz 2. İstanbul Uluslararası Su Forumu’nda ele alınan temalar sırasıyla Su Konusunda Bölgesel Teknik İşbirliği, Enerji için Su, Tarımsal Su Yönetimi, Küresel İklim Değişikliği ve Su, Kentsel Su Yönetimi ve Su Kaynakları Yönetimi ve Su Kültürü’dür. Düzenlenen yan etkinliklerde ise “Su ve Kadın”, “İklim Değişikliği”, “Sanitasyon”, “AB Su Çerçeve Direktifi” ve “Atık Su” başlıkları tartışılmıştır.

Bütüncül havza yönetimi ve işbirliğinin geniş çaplı bir biçimde tartışıldığı forumda, su havzalarının bir bütün olarak ele alınarak yönetilmesinin su kaynaklarından faydalanmada en etkin yol olduğu belirtilmiştir. Birçok ülkenin sınırları içerisinde yer alan “sınır aşan” su havzalarında kıyıdaşların işbirliğinin de çok önemli olduğu vurgulanmıştır.

Su havzalarının sürdürülebilir yönetimi, işbirliği yapılabilmesi ve politikalar üretilebilmesi için öncelikle havzaya ait doğru teknik verilere ihtiyaç duyulmaktadır.  Verilerin sağlıklı elde edilmemiş olması, aynı standartlarda olmamaları, güncel olmamaları ve paylaşılmamaları,  havzaların mevcut durumunun ortaya konması ve geleceğe yönelik etkin modellemeler yapılmasını zorlaştırmaktadır. Kıyıdaşlar arası veri alışverişine ilişkin protokoller yapılmasına rağmen paylaşılan verilerin yetersizliği havza için yapılan yönetim planlarının başarılı olmasını engellemektedir.

Bu bağlamda, ülkelerin öncelikle doğru verilere sahip olması gerekmektedir. Özellikle Türkiye’de su kaynaklarına ilişkin veriler birden fazla kurumda farklı ölçümler aracılığıyla belirlenerek farklı standartlara sahip olmaktadırlar. Bu sebeple hangi verinin en doğru veri olduğu tartışmaya açık bir konudur.  Türkiye’de su kaynakları verileri için, bir su veri bankası kurulması ve tek çatı altında depolanması gerekmektedir. Fırat-Dicle havzasının Türkiye haricindeki kıyıdaşları Suriye ve Irak için de aynı durum-verilerin tutarsızlığı-söz konusudur. Havzaya ait veri eksikliği ve mevcut verilerin tutarsızlığı konunun uzmanlarının çalışmalarını kısıtlamaktadır.

AB Su Çerçeve Direktifi’nin amaçlarına ulaşabilmek için öncelikle havza yönetim planlarının yapılmasını şart koşması verilerin ne ölçüde önemli olduğunu göstermektedir. Öncelikle, bu planlar yapılırken verilerle havzaların mevcut durumunun ortaya konulması talep edilmiştir. Bu bilgiler doğrultusunda havzalar özelliklerine göre sınıflandırılacak ve risk analizleri yapılacaktır. Görüldüğü üzere veriler, su havzalarının yönetiminin zeminini oluşturmaktadırlar. Su kaynaklarının etkin bir şekilde yönetilebilmesi ve sağlam bir yapının oluşturulması için güvenilir veritabanlarına ihtiyaç duyulmaktadır; bir başka deyişle su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi için “suyun bilgisine” ihtiyaç vardır.