IMF Toplantısı Öncesinde Mısır Ekonomisinin Görünümü

IMF Toplantısı Öncesinde Mısır Ekonomisinin Görünümü
Mısır Merkez Bankası, yerli para birimi poundu dolar karşısında 21 Mart’ta %14 ve 27 Ekim'de %15’e yakın olmak üzere bu yıl iki defa devalüe etmiştir. Ayrıca Merkez Bankası, kasım ayı başından itibaren resmî oranın kademeli olarak günde ortalama 0,01 değer kaybetmesine izin vermektedir.

Grafik 1: Mısır Poundunun Son 12 Yıllık Hareketi


Kaynak: Tradingview

Bir yandan da Mısır poundunun dolar karşısındaki resmî kur değeriyle karaborsadaki değeri arasındaki fark artışı sürmektedir. Bu durum, 16 Aralık’ta “Genişletilmiş Fon Kolaylığı Kapsamında Genişletilmiş Düzenleme Talebi” başlığıyla yapılacak kritik IMF Yönetim Kurulu Toplantısı öncesinde ülke ekonomisi üzerinde baskı oluşturmaktadır. Toplantıda 27 Ekim'de personel düzeyinde anlaşmaya varılan 3 milyar ABD doları tutarındaki 46 aylık Genişletilmiş Fon Kolaylığı (Extended Fund Facility) Düzenlemesi ile Mısır'ın mali durumunu destekleyecek kapsamlı ekonomik politikalar ve reformlar hakkında görüşmeler gerçekleştirilecektir. Mısır tarafından toplantıda kredinin son onayının verilmesi de beklenmektedir. Maliye Bakanı Yardımcısı Ahmed Kouchouk tarafından geçtiğimiz hafta yapılan açıklamada da IMF yönetim kurulunun toplantıda paketi onaylamasını bekledikleri bizzat ifade edilmiştir. Ardından cuma günü kabine tarafından yayımlanan bildiride IMF ile yapılan anlaşma neticesinde daha esnek döviz kuruna ulaşılmasının amaçlandığı yinelenmiştir. Mısır, IMF tarafından kredi için şart koşulan yerli para biriminin diğer yabancı para birimlerine karşı değerinin serbest piyasada arz-talep dengesinde oluşmasına dayalı esnek döviz kuru rejimine geçileceğini zaten duyurmuştu.

Mısır para birimi, bu çeyrekte dolar karşısında yaklaşık %20 oranında zayıflayarak rekor düşük seviyelere gerilemiştir. Böylece aynı dönemde küresel çapta Gana sedisinden sonra en kötü performans sergileyen para birimi olmuştur. Ayrıca gelişmekte olan ülkeler arasında Mısır, bazı uluslararası finans kuruluşları tarafından önümüzdeki 12 aylık dönemde kur krizine karşı en savunmasız ekonomi olarak değerlendirilmektedir. HSBC de ülke para biriminin kısa vadede dolar karşısında 24,6 civarında sabitleneceği öngörüsünü mevcut seviyelerden %6'lık bir değer kaybı ve 26'ya doğru bir hareket tahminiyle güncellemiştir.

Resmî kura göre dolar yaklaşık 24,6 poundken karaborsada 32 ile 33 pound olarak işlem görmektedir. Mali görünüm nedeniyle para birimi değerinde aşağı yönlü beklentiyle birlikte yeni bir devalüasyon beklentisi de artmaktadır. Beklentiler, resmî kurun Mısır poundunun şu anki karaborsa değeri olan 32 ile 34 arasına yerleşmesiyle bu fiyat aralığına yaklaşma hareketini sürdürmesi yönündedir. Hükûmetin buna izin verip vermeyeceği ise tartışmalıdır. Bu noktada Mısır para birimi için şu anda esnek kur rejimi uygulanıp uygulanmadığı konusunda belirsizlik bulunmaktadır. Mısır poundunun ileriye dönük dış şoklar karşısında esnekliği ve enflasyon farklarına göre dengelenmesi gözlemlenecektir.

Mısır Ekonomisinde Gösterge Veriler
Mısır Kamu Seferberliği ve İstatistik Merkezi Kuruluşu (CAPMAS) tarafından 15 Kasım'da yayımlanan basın açıklamasına göre ülkedeki işsizlik oranı 2022'nin ikinci çeyreğine kıyasla %0,2 artarak yılın üçüncü çeyreğinde toplam iş gücünün %7,4'ü olmuştur. Bununla birlikte ülkedeki toplam iş gücünün 2022'nin ikinci çeyreğinde 29,985 milyondan 2022'nin üçüncü çeyreğinde %0,9 artarak 30,264 milyona yükseldiğine de yer verilmiştir. Mısır poundundaki devalüasyon nedeniyle işletmelerin üretimi kısmak zorunda kalması, istihdam verilerini kasım ayında da olumsuz etkilemiştir. Mısır'ın 103 milyondan fazla nüfusunun neredeyse üçte biri yoksulluk içinde yaşamakta ve artan temel gıda fiyatlarıyla birlikte halk temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmaktadır. Hatta 400 milyar dolarlık ekonomiye sahip Mısır’da hükûmet, buğday satın almak için bu yıl Dünya Bankasından 500 milyon dolar ve Afrika Kalkınma Bankasından 221 milyon dolar ek kredi almıştır. Ülkenin dış borcu ise 2010 yılındaki 37 milyar dolar seviyesinden bu yıl 168 milyar dolar düzeyine ulaşmıştır.

Grafik 2: Mısır’ın Son 10 Yıllık İşsizlik Oranları


Kaynak: Mısır Kamu Seferberliği ve İstatistik Merkezi Kuruluşu

S&P Global tarafından derlenen Satın Alma Yöneticileri Endeksi, ekim ayındaki %47,7'den geçen ay %45,4'e gerileyerek Haziran 2020'den bu yana en düşük ikinci seviyesine gerilemiş, böylece ekonomik büyümeyi küçülmeden ayıran 50 eşiğinin altında kalmayı sürdürmüştür. Bu netice, ekim ayı sonundan bu yana para birimindeki hızlı değer kaybının talepte oluşturduğu şokun etkisini yansıtmaktadır. Para birimindeki değer kaybı 2022'nin başından beri ithalat kısıtlamaları nedeniyle hâlihazırda artan ham madde fiyatlarında tekrar belirgin bir artışa sebep olmuştur. Dolayısıyla ülkedeki enflasyonun kasım ayında daha fazla yükseleceği sinyali verilmiştir ki oran, son beş yılın en yüksek seviyesi olan %18,7 olarak açıklanmıştır.

Yükselen petrol ve emtia fiyatları dünyanın en büyük buğday ithalatçılarından birisi olan Mısır’ı derinden etkilemiştir. Yabancı portföy yatırımcıları ülkenin borç piyasasından sadece bu yıl içerisinde yaklaşık 22 milyar dolar çekmiştir. Fitch Ratings derecelendirme kuruluşu da zayıf dış likidite ve tahvil piyasalarına erişim beklentilerinin azalmasının Mısır’ı küresel şoklara karşı savunmasız bıraktığı gerekçesiyle ülkenin B+ puanını sabit bırakarak görünümünü durağandan negatife çevirmiştir. Mısır için B+ notu, ekonomisinin büyüklüğü, ortalama üzerinde büyüme tahmini ve Körfez müttefiklerinden mevduat ve taahhütler dâhil olmak üzere aldığı ve almayı planladığı uluslararası desteği yansıtmaktadır. Ancak siyasi istikrarsızlık potansiyelinin önemli bir risk unsuru olduğunu da belirtmek gerekmektedir. Bu durum, yönetimdeki zayıflıklar ve yüksek genç işsizliği de dâhil olmak üzere yapısal sorunları işaret etmektedir. Mısır, bu sorunları planlanan sosyal harcamalar ve ekonomik reformlarla azaltmayı amaçlamaktadır.

Mısır Ekonomisinin Dış Finansman Kaynakları ve Körfez Ülkelerinden Gelen Mali Yardımlar
Mısır’ın finansman kaynaklarını çeşitlendirerek uluslararası pazarda Çin, Japon ve özellikle Sukuk ile İslami tahvil piyasalarına yönelerek sürdürülebilir tahvil ihraçları üzerinde çalışmalar yürüttüğü bilinmektedir. Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinin en borçlu ülkelerinden biri olan Mısır, tahvil ihracı opsiyonunu genişletme çabalarını hızlandırarak gelecek yılın ikinci yarısına kadar sermaye piyasalarına erişimini iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Orta vade olarak Haziran 2027'de sona erecek mali yılda kamu borcunun gayrisafi yurt içi hasılaya oranını şu anki %90’a yakın seviyesinden %70,4'e düşürmeyi hedeflemektedir. Mısır'ın dört yıllık yaklaşık 16 milyar dolarlık bir dış finansman açığı bulunmaktadır ve Uluslararası Para Fonundan alınan kredinin yurt dışından finansman sağlayabilmesi amacıyla ihtiyaçlarını tam olarak karşılayacak kadar miktarı güvence altına alması gerekmektedir. Bu gereksinim, 3 milyar dolarlık IMF anlaşmasıyla 46 aylık program süresince karşılanmaya ve tamamen finanse edilmeye çalışılacaktır.

Yurt dışında çalışan Mısır vatandaşlarından gelen havaleler, ülkenin önemli bir döviz kaynağını oluşturmaktadır. Mısır Merkez Bankasının açıkladığı verilere göre, yurt dışında çalışan Mısır vatandaşlarından ülkeye gelen havaleler, 2022'nin ilk sekiz ayında 2021'in aynı dönemindeki 21,4 milyar dolara kıyasla 20,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Sadece ay bazında bakıldığında bu yılın ağustos ayında gelen havaleler 2021'deki 2,4 milyar dolara kıyasla 2,2 milyar dolara düşmüştür. Mısır ekonomisi için önemli bir yüzdelik dilime sahip döviz kaynağı olan yurt dışı havaleleri kaleminin de beklentinin altında kalması dış finansmandaki açığa olumsuz yansımaktadır.

Mısır’ın bir diğer önemli gelir kaynağı olan Süveyş Kanalı geçişinden elde edilen kazançlar da 2020-21 mali yılına kıyasla 2021-22 yılında gemilerin sayısındaki ve tonajlarındaki artışlarla birlikte %20,7'lik artış yaşamıştır. Bir önceki yıl 5,6 milyar dolar olan gelir, son 3 yılda yaşanan salgın, kanalın kapanması ve Rusya-Ukrayna savaşı hadiselerine rağmen 2022'de yaklaşık 7 milyar dolara çıkmıştır. Küresel ticaretin %12'sinin gerçekleştiği bu kanaldan günde 50 gemi olan trafiğin, bölünmüş hat gemi sirkülasyonu sayesinde 2023 yılında ikiye katlanması beklenmektedir. Bu gelişme, kanal trafiğinde ve dolayısıyla gelirlerinde doğrudan iki katlık artış sağlayacağını söylemek zor olsa da olumlu yansıyacaktır.

Tahvil piyasası açısından gözde bir pazar olan Mısır’daki risklerin Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin etkisiyle daha da artmasıyla ülke ekonomisi, üretimde artan ithalat yükü ve yabancı para çıkışı sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Hızlı bir şekilde dış finansmanı sağlamakta sorun yaşayan Mısır’ın yardımına mevduat ve yatırım taahhütleriyle Körfez müttefikleri koşmuştur. Mısır Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı verilerine göre Körfez ülkeleri, sadece bu yıl Mısır Merkez Bankasına 13 milyar dolar yatırarak toplam mevduatlarını 28 milyar dolara çıkarmışlardır. Bu yıl Suudi Arabistan ve BAE, beşer milyar dolar, Katar ise 3 milyar dolar mevduatı Mısır Merkez Bankasına yatırmıştır.

Ülkenin Merkez Bankasına yatırılan kaynak dışında Mısır, devlete ait işletmelerdeki hisseleri satarak gelecek yılın ortasına kadar 6 milyar dolara yakın ek mali kaynak elde etmeyi hedeflemektedir. Kamu şirketleri konusunda henüz belirlenmemiş olan halka arzın veya stratejik yatırımcılara blok satışın kamu varlık fonu tarafından desteklenerek gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Bu noktada Mısır, özel sektörün önündeki engelleri kaldırırken Körfez ülkelerinin farklı alanlardaki yatırımlarını da kolaylaştırmaktadır.

Mısır Merkez Bankasına yatırılan mevduatlara ilaveten ülkedeki şirket ve projelere Suudi Arabistan 10 milyar dolar, Birleşik Arap Emirlikleri 5 milyar dolar ve Katar 5 milyar dolar yatırım sözü vermiştir. Suudi Kamu Yatırım Fonu, bu amaçla yıl içerisinde Mısır’da Suudi Mısır Yatırım Şirketini kurmuştur. Suudi Arabistan, hâlihazırda Mısır'da halka açık dört şirkette devlete ait 1,3 milyar dolarlık hisse almıştır. Son olarak da bu şirket aracılığıyla Mısır devletine ait 2006 yılında kurulan ülke çapında 65 şubesi ve 200'den fazla ATM'si bulunan United Bank'ın yaklaşık 600 milyon dolara satın alınması gündemdedir. Abu Dabi servet fonu ADQ da Mısır borsasında listelenen önemli yerli şirketlerinden hisseler almaktadır. Ayrıca Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin, Körfez krizi sonrasında Katar’a düzenlediği ilk ziyaretinde iki ülke arasında liman iş birliği hususunda bir anlaşma imzalanmıştır. Buna ek olarak Katar’ın Mısır’ın devlete ait şirketlerindeki yaklaşık 2,5 milyar dolarlık hisselerini satın alması üzerine ileri düzeyde görüşmeler sürdürülmektedir. Yıl sonuna kadar tamamlanması beklenen potansiyel anlaşmaya göre yaklaşık 445 milyar dolarlık varlığı yönetmekte olan Katar’ın yatırım fonu Qatar Investment Authority (QIA) tarafından Vodafone Egypt'ın %20 hissesi Telecom Egypt şirketinden satın alınacaktır. Bununla birlikte Katar’a ait fonun Mısır borsasında işlem görmeyen şirketlerden de hisse satın alması için görüşmeler devam etmektedir. Mısır, yatırım taahhütleriyle Körfez ülkelerine Süveyş Kanalı bölgesindeki kalkınma programları kapsamında gerçekleştirilecek büyük projeleri de sunmaktadır.

Sonuç
IMF ve Körfez ülkelerinden gelen yatırım taahhütleriyle birlikte Mısır'ın dış finansman açığını finanse etmeye yardımcı olmak amacıyla yapılan anlaşmalar, yatırımcıların ülke hisse senetlerine olan güvenine olumlu yansımaktadır. Yatırımcıların özellikle devalüasyon ve yatırım taahhütlerinin ardından son üç yıldır adil değerinin altında işlem gördüğü belirtilen hisselerdeki değerlenmelere yöneldiği gözlemlenmektedir. Öte yandan Mısır poundunun zayıflatılmasının ardından ülkenin ithalatındaki düşüş emarelerinin güçlenmesiyle birlikte ekonomiye dair güvenin geri gelmesi beklenmektedir. Doğal olarak zaman alacak söz konusu beklentilerin gerçekleşmesi sonrasında ülkenin yerli para birimi için yeniden değerleme dönemine girilmesi gerekebilecektir. Bu noktada ülkedeki enflasyonun durumu da önemli bir değişken olarak yine takip edilecektir. Genel olarak döviz kuru esnekliğinin benimsenmesinin ardından para biriminin değerindeki değişikliklerin yerel fiyatlar üzerindeki etkisi, kademeli olarak kontrol altına alınmadan önce zirveye ulaşır. Mısır Maliye Bakanlığı, Kasım 2016’da para biriminde esnek kur rejimine geçilmesiyle birlikte yaşanan devalüasyondan sonra enflasyonda gerçekleşen hızlı artış döneminin yine bu dönemde de kısa süreceği tahminini paylaşmaktadır. Ancak devalüasyon, ülkedeki enflasyonu kısa ve orta vadede yükselten iç sebep olurken küresel çaptaki gıda ve enerji enflasyonu da yukarı yönlü hareketi ivmelendirebilecek önemli etmenler olacaktır.