Rapor

Irak’ta Güvenlik Bürokrasisini Anlamak: Kurumlar ve Görevleri

Irak’ta güvenlik bürokrasisi çatısı altında faaliyet gösteren askerî ve iç güvenlik kurumları ülkenin modern tarihinin çoğu döneminde devletin en önemli kurumları arasında yer almıştır. İçişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve Başbakanlık kontrolü altındaki güvenlik kurumları, özellikle de Irak Silahlı Kuvvetleri, 1921’de Irak devletinin kurulmasından bu yana ülkenin askerî ve siyasi sürecinde oldukça etkili olmuştur. Irak eski Devlet Başkanı Abdurrahman Arif’e yapılan darbenin ardından yönetimi eline alan Baas rejimi güvenlik kurumlarının rollerinde çeşitli revizyonlar yapsa da söz konusu kurumların öneminde herhangi bir değişiklik olmamış, hatta artış görülmüştür. Özellikle 1979’da Saddam Hüseyin’in Devlet Başkanı olmasının ardından, askerî kurumların yönetim kademesindeki yeri ve etkisi belirgin bir biçimde kendini göstermiştir.

2003’teki ABD işgaliyle birlikte Saddam Hüseyin rejiminin yıkılmasının ardından, ABD’nin Irak’tan sorumlu yöneticisi Geçici Koalisyon Yönetimi Başkanı Paul Bremer, Saddam döneminin güvenlik kurumlarını tamamıyla lağvetmiş ve işgal boyunca söz konusu kurumlar kademeli olarak yeniden yapılandırılmıştır. İşgal sonrasında ülkedeki güvenlik tehditlerinin çeşitliliği ve art arda gelen hükûmetlerin siyasi doktrinlerindeki farklılıklar yeni güvenlik kurumlarının oluşumunda ve güvenlik yapılanmasının şekillendirilmesinde önemli rol oynamıştır. Bununla birlikte iç güvenlik kurumlarının güvenlik doktrini ile silahlı kuvvetlerin askerî doktrini arasındaki farklılıklar kurumların çalışma sistematiğini etkilemiştir. Ülkedeki güvenlik kurumları işgal sonrasında kurulan siyasal düzende etnik ve mezhepsel fay hatları üzerine oturan kota sisteminden ciddi ölçüde etkilenmiştir. Söz konusu kurumlar 2014’te terör örgütü IŞİD’in ortaya çıkmasının ve örgütün yenilgiye uğratılmasının ardından ciddi bir şekilde sorgulanır hâle gelmiştir. Özellikle de Mayıs 2020’de göreve başlayan Başbakan Mustafa el- Kazımi’nin güvenlik kurumlarına yaptığı hızlı atamalar ve söz konusu kurumların yapılandırmasına ilişkin söylemleri dönüşüm beklentilerini artırmıştır.

Federal Irak yönetiminin Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Başbakanlık çatısı altında faaliyet gösteren askerî kurumlar ve iç güvenlik kurumları Irak’taki idari yapılanmadaki etnik ve mezhepsel dağılıma göre şekillenmiştir. Ayrıca, IŞİD ile mücadele sürecinde kurulan diğer kurumlara nazaran nispeten yeni sayılan milis grupların çatı oluşumu olarak faaliyet gösteren Haşdi Şaabi, içerisinde az miktarda farklı etnik ve dinî grupları barındırsa da genel olarak Şii ağırlıklı bir renge bürünmüştür. 24 Şubat 2016’da Irak Başbakanlık Divanının 91 sayılı kararnamesi gereğince Başbakan’a bağlanan Haşdi Şaabi Irak güvenlik kurumları içerisinde tam olarak konumlanmayı başaramamıştır. Her ne kadar hâlen milis yönünü sürdürse de resmî bir oluşum olması bu çalışma kapsamında Haşdi Şaabi’yi ele almayı gerekli kılmaktadır.

Bunların yanı sıra 2003’ten sonra Irak merkezî hükûmeti ile Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) arasındaki ilişkinin niteliğini belirleyen siyasi anlaşmalara göre Irak güvenlik kurumları IKBY’yi oluşturan Erbil, Duhok, Süleymaniye vilayetleri dışında ülkedeki bütün bölgelerde faaliyet göstermektedir. Zira IKBY’nin kendisine ait güvenlik ve askerî kurumları bulunmaktadır. Irak güvenlik bürokrasisinde yasal dayanaklara sahip olmasına rağmen, bu raporda IKBY askerî gücü olan Peşmerge güçlerine yer verilmemiştir. Peşmerge güçleri her ne kadar federal Irak’ın güvenlik kurumları arasında yar alsa dahi Ortak Operasyonlar Komutanlığına dâhil olması ve Cumhurbaşkanlığı Koruma Birliği olarak görevler almak gibi bazı küçük istisnalar dışında fiiliyatta IKBY sınırları içerisinde faaliyet yürütmesi hasebiyle başka bir çalışmanın konusu olarak ele alınacaktır.

Raporun okurları, güvenlik yapılanmasındaki kurumların liderlerinin etnik ve mezhepsel kimliklerinin altının çizildiğini fark edecektir. Hedef gösterme veya kışkırtma amacı taşımayan bu kategorizasyon daha çok 2003 sonrasında ülkede yapılanan kota sisteminin kurumlara ne ölçüde yansıdığına işaret etmektedir. Ülkedeki güvenlik kurumlarının yapısını ve görevlerini tartışmacı bir üsluptan kaçınarak açıklamayı amaçlayan bu rapor üç bölüme ayrılmıştır. Birinci bölümde Irak’ta 2003’ten sonraki güvenlik kurumlarının ve askerî kurumların yeniden yapılandırılması ele alınmıştır. İkinci bölümde Irak’taki güvenlik kurumlarının anayasal statüsüne değinilmiştir. Üçüncü ve son bölüm ise söz konusu güvenlik kurumlarının yapısı ve görevleri incelenmiştir.