IŞİD Suriye’de YPG Eliyle Canlandırılıyor mu?

Suriye’nin kuzeydoğusunda YPG/PKK kontrolü altındaki bölgede yer alan kamp ve cezaevlerinde tutulan ve sayısı binleri geçen IŞİD üyeleri ve aileleri serbest bırakılmaktadır. YPG’nin siyasi şemsiyesi Suriye Demokratik Konseyi tarafından 5 Ekim 2020’de yapılan bir açıklamada Hol Kampı’nda bulunan yaklaşık 25.000 Suriyelinin genel af kapsamında serbest bırakılacağı duyurulmuştur.1 Serbest bırakılanlar arasında bazı IŞİD üyesi ve aileleri de yer almaktadır. Örgütten yapılan açıklamada “serbest bırakılan kişilerin, silahlı çatışmalarda yer almadığı için ellerinde kan olmayan ve IŞİD’e katıldıkları için pişman olan bir grup olduğu” iddia edilmiştir. Ancak alan hâkimiyetini kaybeden IŞİD’in zihniyet olarak ülkede varlığını sürdürdüğü bir gerçektir. Ayrıca, IŞİD'in Suriye'deki saldırılarının 2020'de önemli ölçüde arttığı gözlemlenmiştir. Serbest bırakılanlar arasında yer alan potansiyel IŞİD üyelerinin Suriye, Türkiye ve AB ülkeleri için tehdit oluşturma riski oldukça yüksektir.

PYD/YPG tarafından tek taraflı ilan edilen sözde Özerk Yönetim’in temsilcileri, bölgede ilan edilen genel af kapsamında Kamışlı bölgesindeki bir kampta tutulan 631 Suriyelinin 15 Ekim tarihinde serbest bırakıldığını ve tutukluluk hâlleri devam eden 253 kişinin cezalarının yarıya indirileceğini duyurmuştur.2 YPG’nin 19 Ekim 2020’de Hol Kampı’ndan kişi sayısı 290’a ulaşan 70 aileyi daha serbest bıraktığı ortaya çıkmıştır.3 Son olarak Rakkalı Arap aşiretlerin önde gelenlerinin kefil olması karşılığında Hol Kampı’nda tutulan 35 ailenin daha serbest bırakıldığı doğrulanmıştır.4 Serbest bırakılan kişiler YPG güdümünde 19 Nisan 2017’de Rakka’da kurulan ve idari yönetimden sorumlu “Rakka Sivil Konseyine” teslim edilmiştir.

YPG’nin kontrolü altında bulunan bölgede yirmiden fazla cezaevi, resmî ve gayriresmî olmak üzere ikiye ayrılan onun üstünde mülteci kampı yer almaktadır. Bölgedeki en büyük kamp statüsünde olan Hol ve Roj Kamplarında yaşanan çatışmalardan kaçan Suriyeli mültecilerin yanı sıra IŞİD mensupları ve ailelerinden oluşan gruplar bir arada tutulmaktadır. YPG’nin kontrolündeki hapishane ve gözlemevlerinde yaklaşık 10.000 IŞİD militanı bulunmaktadır.5 Kesin rakamlar örgüt tarafından açıklanmamaktadır.  2.000 kişi ise kendi ülkeleri tarafından geri kabul edilmeyen Yabancı Terörist Savaşçılardır (YTS). Hol Kampı’nda yaklaşık 50 ülkeden 2.000 civarında YTS’nin yer aldığı, ayrıca çok sayıda Suriyeli ve Iraklı teröristin de bulunduğu bilinmektedir. Af ve tahliyelerin kuzeydoğu ve doğuda yer alan aşiret liderlerinin talepleri doğrultusunda gerçekleştiği belirtilmiştir. IŞİD’lilerin tutulduğu kampların kapasitesinin üzerinde dolu olması nedeniyle bir af planı üzerine çalışıldığı yönünde bilgiler gelmekteydi. Koronavirüs salgını ile durumun daha da kötüleşmesi üzerine sürecin hızlandırıldığı tahmin edilmektedir.

Sözde özerk yönetimin Almanya Temsilcisi Halid Devriş, serbest bırakılmaların ardından verdiği bir röportajda “önümüzdeki aylarda daha büyük grupların serbest bırakılacağını” söylemiştir. Devriş, alınan kararın ilerde ülke içinde ve dışında tehdit oluşturma riskine yönelik olarak “serbest bırakılan kişilerin IŞİD ideolojisine sahip olduklarını ancak kamp içinde radikalleşme eğilimlerinin gözlemlenmediğini, buna rağmen gelecekte tehdit oluşturmamaları konusunda garanti veremeyeceklerini” ifade etmiştir.6 Ancak YPG denetimindeki kamp ve hapishanedeki tutuklular, IŞİD üyelerinin aileleri ile aynı zor şartlar altında yaşamak zorunda kalan kişilerdir. Özellikle Hol Kampı 31.000’i Iraklı, 10.000’i farklı ülkelerden yabancı kişiler7 olmak üzere üzere yaklaşık 73.000 kişiye8 ev sahipliği yapmakta ve “IŞİD’in kuluçka yuvası” olarak anılmaktadır. YPG’nin yönetiminde yetersiz kalması nedeniyle bazı kamplarda IŞİD sempatizanlarının fiilen özerk bir yapılanma kurdukları, çoğu 18 yaşından küçük çocuklara örgütün ideolojisini aşılayan faaliyetlerde bulundukları bilinmektedir. Özellikle Hol Kampı, son bir buçuk yıl içinde IŞİD tarafından yeni nesil için istihdam alanı olarak kullanılmıştır. Sözde özerk yönetim, YTS’lerin serbest bırakılmasının ise şimdilik söz konusu olmadığını belirtmiştir. YPG zaman zaman elinde tuttuğu IŞİD militanlarını taraf ülkelere karşı baskı aracı olarak kullanmaktadır. Kısa bir süre önce, YPG’nin sayısı yirmi beşin üzerinde Alman vatandaşı bir grup IŞİD üyesini Alman yetkililere teslim etmeyi reddettiği ortaya çıkmıştır. Geçmişte birçok Batılı devletin YPG’nin ısrarlı çağrılarına rağmen vatandaşlarını geri kabul konusunda isteksiz davrandıkları görülmüştür. Yaşanan son olayda YPG’nin çelişkili tutumu oldukça dikkat çekicidir.

Bölgeden yerel kaynakların sağladığı bilgiler doğrultusunda şu ana kadar Hol Kampı’ndan bölgede yaşayan Arap aşiretlerin kefil olmaları karşılığında toplamda 6.000 kişinin çıkarıldığı tahmin edilmektedir. Af kapsamında serbest bırakılması beklenen 25.000 kişi ile beraber toplamda 31.000 kişiyi bulan grup içinden IŞİD’e herhangi bir katılım olmayacağına dair oldukça zayıf bir güvence söz konusudur. Dahası aşiret liderlerinin serbest bırakılanları kontrol imkânı neredeyse yoktur ve bu durumda kefillik yeterli bir güvence sağlamayacaktır. İdeolojik olarak hâlen belli bir tabana sahip olan IŞİD’in, uyuyan hücreleri ile Fırat’ın doğusunda fiziki varlığını da sürdürdüğü bilinmektedir. Dolayısıyla bölgede oluşabilecek bir güç boşluğu ya da IŞİD’e alan açacak adımların atılması hâlinde örgüt kolay bir şekilde bölgede güç kazanabilir. Bu durum, YPG’nin iç savaş sürecinde IŞİD ile mücadele bağlamında Batı’nın kendisine duyduğu ihtiyacı canlandırması açısından bir araç olacak ve uluslararası alanda meşruiyet kazanma çabasına katkı sunacaktır. YPG, IŞİD’in güçlenecek olmasını bölgede kontrolünü pekiştirme, daha fazla askerî ve mali yardım alma açısından da fırsat olarak değerlendirecektir. Dolayısıyla YPG’nin IŞİD ile mücadele üzerinden kendine alan açmak istediği söylenebilir.

YPG, Suriye’de siyasi çözüme dâhil olma ve uluslararası alanda meşruiyet kazanma konusunda somut bir kazanım elde edememiştir. Meşruiyet kazanma adına Suriye Kürt Ulusal Konseyi (SKUK) ile PYD/YPG arasında dokuz aydır süren müzakereler, örgütün SKUK’un taleplerini karşılamaması nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmıştır. SKUK, Suriyeli Kürtlerin meşru temsilcisi olarak kabul görmektedir ve Suriye krizinde çözüm arayışları kapsamında yapılan görüşmelere taraf olarak davet edilmiştir. Toplamda 150 kişiden oluşan Anayasa Komitesinde Suriye Kürtlerini temsilen SKUK bünyesinden 2 kişi yer almaktadır. YPG, anayasa çalışmalarında resmî olarak yer alabilmek için SKUK ile birleşme yollarını aramıştır. Böylece Suriyeli Kürtlerin meşru temsilcisi olabilme fırsatını dolaylı yoldan yakalayabileceğini düşünmüştür. Ancak YPG’nin bünyesinde barındırdığı PKK kadrolarını ihraç etmeyi reddetmesi, SKUK’a bağlı olarak Kuzey Irak'ta bulunan “Rojava Peşmergeleri”nin Suriye'ye girişine izin vermemesi ve varılan diğer siyasi anlaşmaları uygulamaya sokmaması taraflar arasındaki müzakereleri başarısızlığa uğratmıştır. Buna ek olarak son aylarda Deyr ez-Zor bölgesinde YPG ile Arap aşiretler arasında sıcak çatışmalar yaşanmıştır. YPG bu gelişmelere bağlı olarak içerde artan baskıya karşı IŞİD kartını kullanmak isteyebilir. Serbest kalanlar içerisinde yer alan olası IŞİD üyelerinin Deyr ez-Zor’a geçerek burada artan IŞİD faaliyetlerine destek vermesi beklenebilir. Bölgeye yönelen IŞİD varlığı, hem YPG’nin doğrudan kontrol ettiği alanlardan uzak kalmış olacak hem de Arap aşiretlerinin yoğun olduğu alanlarda güvenliği tehdit edici bir unsur olarak daha somut bir hal alacaktır. Planlanan koşullar altında Arap aşiretlerinin kendilerini koruması adına YPG’ye duyacağı ihtiyaç da artacaktır.

Suriye’nin kuzeydoğusundaki kamp ve cezaevlerinde tutulan on binlerce insan, temel ihtiyaçlarının karşılanamamasının yanı sıra, kötü yönetim koşulları ve baskı altında tutularak radikalleşme eğilimi göstermektedir. YPG elinde tuttuğu insanları bir koz olarak kullanmakta ve zamanı geldiğinde bu insanları kendi yararına kullanmaktan çekinmemektedir. IŞİD ideolojisine sahip kişiler ve aileler, diğer sığınmacılar ile aynı ortamı paylaşmakta ve bu nedenle herkes potansiyel tehdit olarak görülmektedir. YPG ekim ayı başından itibaren, tehdit potansiyeli içeren kişileri aşiretlerin kefil olması karşılığında serbest bırakmaktadır. Ancak bu kişilerin izleyen süreçteki yönelimleri belirsizdir. ABD’de olası bir iktidar değişimi durumunda ABD’nin Suriye’nin doğusunda belli bir süre daha kalmak yönünde politika takip etmesi beklenmektedir. YPG eliyle oluşturulacak IŞİD tehdidi bu politika için gerekli koşulları sunabilir.

Dipnotlar
1 Campbell MacDiarmid, “Syrian Kurdish authorities to free 25,000 Syrians from camp for Islamic State supporters”, The Telegraph, 5 October 2020, https://www.telegraph.co.uk/news/2020/10/05/syrian-kurdish-authorities-free-5000-syrians-camp-islamic-state/.
2 “631 ISIS Suspects Released From East Euphrates Prisons”, The Nation Press, 16 October 2020, https://thenationpress.net/en/news-71675.html.
3 Zehra Nur Duz, “YPG/PKK releases Daesh/ISIS terrorists in NE Syria”, Anadolu Ajansı, 19 Ekim 2020, https://www.aa.com.tr/en/middle-east/ypg-pkk-releases-daesh-isis-terrorists-in-ne-syria/2011548.
4 “Syria Al Hol Camp to Release 35 Displaced Syrian Families following Tribal guarantees”, A24 Agency News, 29 October 2020, https://www.a24na.com/portal/index.php/doc1/year2018/month10/24769-syria-al-hol-camp-to-release-35-displaced-syrian-families-following-tribal-guarantees/.
5 “YPG/PKK releases Daesh/ISIS terrorists in NE Syria”, Anadolu Agency, 6 January 2020, https://www.aa.com.tr/en/middle-east/ypg-pkk-releases-daesh-isis-terrorists-in-ne-syria/1693698.
6 “Suriye'de serbest kalan IŞİD'liler Tehlike Oluşturuyor Mu”, Deutsche Welle (DW) Türkiye, 17 Ekim 2020, https://www.dw.com/tr/serbest-b%C4%B1rak%C4%B1lan-i%C5%9Fidliler-tehlike-olu%C5%9Fturuyor-mu/a-55307856.
7 Eva Kahan “ISIS Poised to Exploit Mass Releases of Displaced Persons from Syrian Camp”, 14 October 2020, Institute For The Study Of War, http://www.understandingwar.org/backgrounder/isis-poised-exploit-mass-releases-displaced-persons-syrian-camp#:~:text=%5B8%5D%20As%20of%20September%202019,camp%20was%20built%20to%20sustain.
8 Aaron Y. Zelin, "Wilayat al-Hawl: Remaining’ and Incubating the Next Islamic State Generation", The Washington Institute For Near East Policy, October 2019 p.3, https://www.washingtoninstitute.org/uploads/Documents/pubs/PolicyNote70-Zelin.pdf.