Analiz

Karikatürlerin Dilinden Libya İç savaşı ve Uluslararası Müdahale - 1

Aralık 2010 Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgesindeki pek çok ülke için yeni bir dönemin başlangıcını aralamıştır. Tunus’ta bir gencin kendini yakması Fas’tan Suudi Arabistan’a kadar kitleleri hareketlendirmiş ve halk gösterilerinin miladı olmuştur. Ülkelerin iç dinamiklerine göre değişiklik gösteren bu durum Libya’da ise içinden çıkılması zor uluslararası boyutta bir krize ve iç savaşa dönüşmüştür

Libya’daki gelişmeler 15 Şubat 2011 tarihinde Libyalı avukat ve İnsan Hakları savunucusu Fethi Terbil’in tutuklanması ile birlikte başlamıştır. Bingazi’de başta Fethi Terbil’in temsil ettiği mahkûm yakınları olmak üzere halk, protesto gösterilerine düzenlemiş ve bu eylemler daha sonra Muammer Kaddafi’nin iktidarını hedef alan protestolara dönüşmüştür. Kaddafi’nin kitlelerle aşırı şiddet uygulaması ile ülke kanlı bir iç savaşa sürüklenmiştir.

Muhalifler ve Kaddafi’ye sadık olan güçler arasında devam eden bu iç savaşa 26 Şubat 2011 tarihinde aldığı 1970 sayılı karar ile BM Güvenlik Konseyi’de dahil olmuştur. Alınan kararların Kaddafi tarafından uygulamaya geçirilmemesi ve şiddetin sona ermemesi üzerine konu tekrar gündem alınarak 18 Mart’ta BM Güvenlik Konseyi, 1973 sayılı ikinci bir karar ile uçuşa yasak bölge uygulamasının ve Libya’ya askeri operasyonun önünü açmıştır. Kararın alınmasının hemen ardından 19 Mart’ta uluslararası askeri koalisyon “Şafak Yolculuğu” isimli hava operasyonlarına başlamıştır. Mart sonunda ise NATO, fazlaca eleştiri konusu olmaya başlayan uluslararası askeri koalisyonun yürüttüğü hava operasyonların komutasını devralmıştır.

Şuana kadar muhalifler ülkenin tam kontrolünü ele geçirememiş ve Kaddafi de iktidarda kalmaya devam etmiştir. 19 Mart’tan itibaren başlayan hava saldırılarında ise Kaddafi’nin ana hedef haline gelmesi ve bu durumun önemli liderlerin de konuşmalarına yansıması hem eleştirilerin artmasına hem de krizin çözümsüzlüğüne neden olmuştur. Temmuz ayı itibari ile ABD’nin de dahil olduğu 30 ülke, muhaliflerin oluşturduğu Ulusal Geçiş Konseyi’ni resmen tanımış, 1970 sayılı karar kapsamında dondurulan Libya hesaplarına ulaşmaları kabul edilmiştir. Sonuç itibari ile Trablus başta olmak üzere ülkenin bazı yerlerinde fiili kontrolü elinde tutan Kaddafi iktidarda kalmaya, ordu, bazı aşiretler ve özel birlikler Kaddafi’nin yanında savaşmaya devam ederken, muhalifler de hem kontrol alanlarını genişletmeye hem de uluslararası tanınma kazanmaya çalışmaktadırlar. Bu durum ise Libya için fiili bir bölünmeyi de beraberinde getirmektedir.