Kazımi’nin Dış Politikada Denge Arayışı

Terör örgütü IŞİD’in askerî varlığının Irak’ta sonlandırılması ile birlikte ülkede sosyal uzlaşının sağlanması için dış politikada açılımlar ortaya konmuştur. Hatta IŞİD’e karşı zafer ilan edilmesinden yaklaşık üç ay önce dönemin Irak Başbakanı Haydar el-Abadi’nin Suudi Arabistan, Kuveyt ve İran ziyaretleri bu minvalde değerlendirilmektedir. Zira Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi’nin 7 Mayıs 2020 tarihinde Irak Parlamentosu tarafından kabul edilen hükûmet programı içerisinde öncelikler arasında yer alan “bütün Irak vatandaşlarının ortak değerlerinin teşvik edilmesi ve ayrımcılığın reddedilmesi” ilkesine yönelik dış politikada dengenin bulunması ile Iraklı bileşenler arasında uzlaşının sağlanması amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda Abadi döneminde başlayan yeni dış politika açılımı, 2018 Irak Parlamentosu seçimlerinin ardından hükûmeti kuran Adil Abdulmehdi ve Kazımi döneminde devam etmiştir. Dolayısıyla 2017’nin ikinci yarısında başlayan görüşmeler, 2018 yılında seçimler nedeniyle yavaşlamasına rağmen 2019 ve 2020 yıllarında da sürmüştür. 2021 yılında ise mart ayında başlayan ivme ile dış politika paydaşlarının arttırılmasına yönelik görüşmeler Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Arap Birliği ile düzenlenen görüşmeler ile devam etmiştir. 

Katar Dışişleri Bakanı Şeyh es-Sani’nin Ziyareti
24 Mart 2021 tarihinde Katar Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdul Rahman es-Sani önderliğindeki heyet, Irak Başbakanı Kazımi’yi ziyaret etmiştir. Ziyaret kapsamında Irak Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan yazılı açıklamada “ikili ilişkilerin iyileştirilmesi ve bölgesel olaylarda ortak çıkar için gösterilecek çabalar ile sorunların azaltılmasının” ana gündem olduğu açıklanmıştır. Ancak görüşmenin ikincil konuları arasında ekonomi, güvenlik ve yatırım imkânları konuşulmuştur.

Şeyh es-Sani, Kazımi’nin kabulünün ardından Irak Dışişleri Bakanı Fuad Masum ile görüşmüş ve Irak-Katar Ortak Ekonomik İşbirliği Komitesinin aktifleştirilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını açıklamıştır. Bu noktada Şeyh es-Sani’nin Irak’taki ana gündem maddelerinden birinin ekonomik iş birliği imkânlarının zenginleştirilmesi olduğu görülmüştür. Şeyh es-Sani, Bağdat’taki programının ardından Erbil’e geçmiş ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani ile bir araya gelmiştir. Bu noktada Şeyh es-Sani’nin ocak ayındaki Bağdat ziyaretinde dile getirdiği Katar’ın Erbil’de konsolosluk açmasına yönelik girişim hakkında değerlendirmelerde bulunulmuştur.

Kazımi’nin Suudi Arabistan Ziyareti
31 Mart 2021 tarihinde Başbakan Mustafa el-Kazımi, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a hareket etmiş ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman tarafından karşılanmıştır. Kazımi için düzenlenen karşılama töreninde 21 pare tüfek atışının yanı sıra Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri’ne bağlı uçaklar tarafından Irak bayrağını temsil eden kırmızı, beyaz ve siyah renklerin kullanıldığı gösteri jesti ile karşılanmıştır. Karşılama töreninin ardından Kazımi, Muhammed bin Selman ile “ikili ilişkilerin güçlendirilmesi ve ekonomi, enerji, güvenlik, yatırım ile sınır güvenliği” konularında heyetler arası bir görüşme gerçekleştirmiştir. Irak’ın bölge istikrarı açısından öneminin vurgulandığı görüşmede, istikrara katkı sağlanabilmesi için Suudi Arabistan Yatırım Fonu’nun faaliyete geçirilmesi tartışılmıştır.

Kazımi’nin Suudi Arabistan ziyaretinde somutlaşan beş ayrı mutabakat zaptı imzalanmıştır. Bu anlaşmalar arasında çifte vergilendirmenin önlenmesi, Suudi Arabistan ihracat finansmanı, özel sektör ve ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi, ulusal arşivler ve ulusal haber ağları arasında iş birliğiyle ilişkilerdeki ivme somutlaştırılmıştır. Heyetler arası görüşmelere ek olarak, Kazımi ile Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz arasında çevrim içi gerçekleştirilen toplantıda da ikili iş birliğinin genişletilmesi, ortak yatırımın fonunun kurulması, OPEC ve OPEC+ görüşmelerinde uyumun sağlanması ve elektrik aktarma istasyonlarının kurulması gibi konularda uzlaşıya varılmıştır.

Resmî görüşmelerin yanı sıra Kazımi’nin ziyaretlerinin bir parçası hâline gelen yerel düzeyde önde gelen iş insanları ile yapılan toplantılardan biri daha düzenlenmiştir. Kazımi, yaklaşık 30 yıl kapalı kalmış olan Arar Sınır Kapısı’nın tekrar açıldığını hatırlatarak siyaseten yakalanan ivmenin ekonomik faaliyetler açısından da sürdürülmesine yönelik beklentisini açıklamıştır.

Kazımi’nin Birleşik Arap Emirlikleri Ziyareti
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi, Suudi Arabistan ziyaretinin ardından Bağdat’a dönmüş ve 4 Nisan 2021 tarihinde Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) ziyaret etmiştir. Kazımi, Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid tarafından karşılanmış ve resmî tören Kasr el-Vatan’da yapılmıştır. Resmî karşılama töreninin ardından Kazımi ve Muhammed bin Zayid önderliğinde yapılan heyetler arası görüşmede ikili ilişkilerin genişletilmesi ve Irak’ın tekrar bir istikrar merkezi olması için atılabilecek adımlar üzerinde durulmuştur. Görüşmenin ardından Kazımi, BAE Başbakanı Muhammed bin Raşid el-Mektum ile bir araya gelmiş ve iş birliği imkânları tartışılmıştır.

Kazımi’nin ziyaretinde Irak ve BAE arasında varılan mutabakata ilişkin ortak bir bildiri yayımlanmıştır. Irak Başbakanlık Ofisi tarafından yayınlanan bildiride iş birliği imkânlarının arttırılmasına yönelik çağrı yer almıştır. Ayrıca bölgesel gelişmeler konusunda uluslararası iş birliğinin arttırılmasına yönelik olarak BAE’nin yeni tip koronavirüs salgını (Covid-19) nedeniyle Irak’a yaptığı yardımlardan olumlu bir şekilde bahsedilmiştir. Buna ek olarak ziyaret kapsamında yapılan görüşmelerde Irak – BAE İş Konseyinin kurulmasına karar verilmiş ve konseyin yönetimine bırakılması öngörülen fona BAE’nin üç milyar ABD doları tutarında katkı sağlayacağı açıklanmıştır. Arttırılması yönünde ortak karara varılan güvenlik ilişkilerinin yanı sıra Irak, BAE’nin Musul Ulu (Nuri) Cami, Hadba Minaresi ve Ninova vilayetindeki bazı kiliselerin yeniden imarına yönelik girişimi nedeniyle teşekkür etmiştir.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt’ın Bağdat Ziyareti
10 Nisan 2021 tarihinde Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Bağdat’ı ziyaret ederek Başbakan Mustafa el-Kazımi ile bir araya gelmiştir. Görüşmede Ebu Gayt tarafından Irak’ın Arap Birliği içerisinde gösterdiği faaliyetlerden dolayı ve gelecek Arap Birliği zirvesine ev sahipliği için teşekkür edilmiştir. Kazımi ise Yemen’de çatışma ve Lübnan’da istikrarsızlığa yönelik çabaları konusunda Irak’ın Arap Birliği’ni desteklediğini açıklamıştır. Buna ek olarak Kazımi, Arap Birliği’nin birbirinden farklı pozisyon alan Arap devletleri arasında yakınlaşma sağlanması için oynadığı rolün önemine vurgu yapmıştır. Diğer yandan Ebu Gayt ise Irak’ın komşuları ile dengeli bir ilişki zemini oluşturmaya çalışmasını Arap Birliği’nin mutlulukla karşıladığını iletmiştir.

Ebu Gayt, Kazımi ile görüşmesinin ardından Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile bir araya gelmiştir. Görüşmenin ardından düzenlenen basın açıklamasında Bakan Hüseyin, görüşmenin ana maddelerinden birisinin Suriye konusunda diğer ülkeler ile diyalog başlatılması olduğunu açıklamıştır. Bakan Hüseyin, Suriye’de istikrarsızlığın Irak için tehdit oluşturduğunu söylemiştir. Bağdat temasları kapsamında Irak Parlamentosu Başkanı Muhammed el-Halbusi ile bir araya gelen Ebu Gayt, Halbusi’nin Arap Birliği’ndeki sorunların çözülmesine yönelik bütün girişimlerin destekçisi olacağını iletmiştir. Bağdat görüşmeleri kapsamında Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih ile de bir araya gelen Ebu Gayt, sorunların çözümünde diyalog süreçlerinin başlatılması konusunda fikir birliğine varıldığını açıklamıştır.

Genel Sekreter Ebu Gayt, Bağdat’taki temaslarının ardından Erbil’e hareket etmiş ve Erbil Uluslararası Havalimanı’nda IKBY İçişleri Bakanı Rebar Ahmed tarafından karşılanmıştır. Ebu Gayt, daha sonra eski IKBY Başkanı ve Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) Başkanı Mesut Barzani ve ardından IKBY Başbakanı Mesrur Barzani ile bir araya gelmiştir.

Özellikle eski Irak Başbakanı Nuri el-Maliki’nin ikinci döneminde Irak dış politikasında temel yaklaşım haline gelen tek taraflı politikaların Irak iç siyasetindeki etkilerinin aşılması nedeniyle dengeli dış politika arayışlarının Kazımi öncülüğünde sürdüğü görülmektedir. Diğer yandan 2003 yılından sonra kurulan yeni rejimin uluslararası meşruiyete haiz olabilmesi için bölgesel sorunlarda diyalog ve uzlaşı çağrıları Kazımi döneminde güçlenerek sürmektedir. Kazımi’nin göreve gelmesinden beri Irak’ta artış gösteren diplomasi aktivizmi bu doğrultuda okunabilir. Diğer yandan Irak’ın uluslararası ilişkiler bağlamında dengeli bir pozisyona geçmesi ile birlikte Irak’taki bileşenler arasında da denge oluştuğu ve bunun, ülke içi istikrara olumlu katkı yaptığı söylenebilir. Bu noktada özellikle Ebu Gayt’ın Arap dünyasına dış etkinin azaltılmasına yönelik çağrılarında ve Kazımi tarafından yapılan açıklamalarda Arap Birliği, Irak üzerindeki İran ve ABD çekişmesinde tarafsızlığa destek olacak bir aktör olarak görülmektedir. Hatta tarafsızlığın ötesinde Kazımi’nin, Suudi Arabistan ve BAE ile yakınlaşmak istemesi ve farklı ülkelerin Irak’taki ekonomik faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına yönelik adımları, sorunların tarafsızlık ilkesi çerçevesinde çözümü için öncelikle İran’dan uzaklaşma politikasının yürürlüğe konulduğunu göstermektedir.

Bu kapsamda Irak’ın birincil öncelik olarak komşu ülkelere yoğunlaştığı görülmektedir. Daha önce Türkiye’yi de ziyaret eden Kazımi, Irak’ın diğer komşu ülkelere göre sorunlu ilişkilere sahip olduğu ve bölgede din-siyaset ilişkisini kullanan İran’ı dengeleyecek bir güç olarak görünen Suudi Arabistan’la ilişkilerini yeniden düzenlemeye çalıştığını söylemek mümkündür. Böylece Kazımi’nin, komşu ülke ile ilişkilerini olumlu yönde yeniden tesis ederken İran’ın da dengelenmesini amaçladığını söylenebilir. Öte yandan Suudi Arabistan, Katar ve BAE’nin Körfez bölgesinin önemli ülkeleri olduğu düşünüldüğünde, Kazımi’nin bölgesel bir dengeyi de göz ardı etmediği görülmektedir. Nitekim Katar heyetinin Bağdat ziyaretinin hemen ardından Kazımi’in BAE’yi ziyaret etmiş olması önemlidir. Ayrıca ülke içerisindeki egemenliğini pekiştirmeye ve bu anlamda merkezî hükûmetin kontrolünü anayasal çerçevede bütün ülkede yaymaya çalışan Kazımi’nin, IKBY’nin bağımsızlık referandumuna destek veren ülkelerden biri olarak bilinen BAE ziyareti de ayrıca önemlidir.  Bu noktada Irak merkezî hükûmetinin BAE ile güçlü ilişkiler kurması, BAE’nin Irak’ta yerel politika izlemesinin önüne geçebilecektir. Zira hem Suudi Arabistan hem de BAE’nin Irak’taki özellikle muhalif Sünni gruplarla ilişkileri olduğu bilinmektedir. Bu noktada Irak merkezi hükûmetinin Suudi Arabistan ve BAE ile geliştireceği ilişkiler, bu ülkeleri merkez siyasete yakınlaştırabilecek ve böylece Irak iç siyasetindeki ayrışmaları azaltabilecektir. Öte yandan 10 Ekim 2021’de yapılması planlanan Irak Parlamentosu seçimleri de düşünüldüğünde, iç siyasette net bir grup desteği olmayan ve seçimlere hazırlanan Kazımi’nin dış politikadaki yumuşamayı ve söz konusu ülkelerden alacağı ekonomik desteği, iç siyasette avantaja çevirebileceği düşünülmektedir.