Kerkük’ten Gözlemler

Bilgay Duman, Araştırmacı, ORSAM
Haziran 2014’te Musul’da başlayan IŞİD terörü Musul’dan Bağdat’a kadar dalga dalga yayılırken, Ortadoğu’nun en büyük meselesi haline gelmeye başlamıştır. IŞİD’in günden güne etkinliğini ve kontrol alanını genişletmesi, aynı etkinliğini Suriye’de de göstermesi başta ABD olmak üzere bölgesel ve uluslararası güçleri harekete geçirmiş ve IŞİD’e karşı yeni bir strateji kurulmuştur. Bu strateji kapsamından oluşturulan koalisyon, ABD öncülüğünde Irak ve Suriye’de IŞİD’e karşı hava saldırıları düzenlemektedir. Buna rağmen IŞİD’in etkinliğinin bitirilebildiğini söylemek mümkün değildir. Özellikle Suriye’de yaklaşık 25 gündür IŞİD’in saldırısına altında olan Kobani, uluslararası gündemin ana konusu haline gelmiştir. Bununla birlikte Irak’ta da IŞİD tehdidi halen devam etmekte ve etki alanını genişletmesinden korkulmaktadır. Bu anlamıyla Irak’taki en tedirgin görünen yerlerden biri de Kerkük’tür. Kerkük’teki siyasi problemlerin yanı sıra, IŞİD tehdidinin Kerkük’ü de sarmış olması kentin üzerinde büyük baskıya oluşmasına neden olmuştur. IŞİD mevcut durum itibariyle Kerkük şehir merkezine girmemiş ya da girememiş olsa bile Kerkük’ün hemen 15-20 km güneyindeki Tavuk (Dakuk) ilçesi, Kerkük merkez ilçesine bağlı bir nahiye olan Tazehurmatu’nun Beşir Köyü ile Havice ilçesi IŞİD’in baskısı ve kontrolü altındadır. Özellikle Tavuk’ta IŞİD ve peşmerge güçleri arasında çatışmalar zaman zaman yoğunlaşarak devam etmektedir. Kerkük Barajı’ndan Tazehurmatu ile Şemsiye Köyü arasından geçen dere boyu IŞİD ile peşmerge arasındaki çatışma hattının sınırı olmuştur. Kerkük’ten güneye doğru giderken doğuda kalan Tazehurmatu’ya bağlı bir Arap köyü olan Cüdeydiye Köyü, peşmergeler ve IŞİD arasındaki en yakın çatışma noktasıdır. Burada iki taraf arasındaki mesefe neredeyse 40-50 metreye kadar düşmüştür. Kerkük-Bağdat yolundan güneye doğru ilerlediğinizde doğu tarafınızda çok rahatlıkla IŞİD ve Kürt bayraklarını karşılıklı olarak görmeniz mümkündür. Bu bayrakların karayolundan hemen hemen 300-400 metre uzaklıkta olması IŞİD tehdidinin ne kadar gerçek olduğunu gözler önüne sermektedir. IŞİD militanlarını görmeseniz bile bu örgütün simgesi bile insanlarda büyük bir korku yaratmaktadır. Hatta politik paranoyaya dönüşerek her şey IŞİD’e mal edilmekte, bu da IŞİD korkusunun büyümesine yol açmaktadır.
 
Öte yandan Kerkük şehir merkezinde peşmergeler bulunmazken, Kerkük’ü yerel polis ile birlikte KDP ve KYB’nin asayiş güçleri birlikte savunmaktadır. Bununla birlikte Kerkük’ün dışındaki Tavuk ve Tazehurmatu’daki güvenliği sağlamak amacıyla Ayetullah Ali El-Sistani’nin çağrısı üzerine IŞİD’e karşı savaşa katılan kişilerden oluşan “Gönüllü Birlikler” kurulmaya başlamıştır. Bu gönüllü birlikler hükümet tarafından silahlandırılmakta ve teçhizatlandırılmaktadır. Ancak mevcut durum itibariyle Kerkük şehir merkezi için bu yönde silahlı bir yapı kurulmuş değildir. IŞİD’in etkinliği ve bir türlü geriletememesi halk da tedirginliğe yol açmaktadır. Ayrıca şehirde IŞİD’in Kerkük’e saldıracağına hatta zaman zaman saldırdığına ilişkin çıkan söylentiler bu tedirginliği arttırmaktadır. ABD’nin Kerkük’ün güneyinde özellikle Havice ilçesinin çevresinde IŞİD’e karşı başlatmış olduğu hava saldırıları da Kerkük’teki havayı gittikçe gerginleştirmektedir. ABD’nin Kerkük’te düzenlediği hava saldırılarının gece sessizliğinde bazı mahallelerden duyulduğu konuşulmakta, bu durum IŞİD’in Kerkük merkeze yakınlaştığına dair söylentileri arttırmaktadır. Sürekli Kerkük’ün üzerinde dolaşan ABD’nin insansız hava uçaklarının sesi şehrin bir parçası haline gelmiş gibi görünmektedir. Artık çok küçük yaştaki çocuklar dahi bu uçakların sesini tanımaktadır. Bu uçaklar bir yandan halkın korunduğu içgüdüsünü yaratırken, bir yandan da IŞİD’in şehir merkezine yakınlaştığı tedirginliğini ortaya çıkartmaktadır. Şehirde gün içerisinde olağanüstü bir güvenlik önlemine göze çarpmazken, güneşin batmaya başlamasıyla birlikte güvenlik önlemlerinin seviyesi yükselmekte ve caddelerde kontrol noktaları oluşturulmaktadır. Bununla birlikte Kerkük içerisinde bulunduğu söylenen IŞİD’in uyuyan hücrelerine yönelik olarak polis ve Kürt partilere bağlı asayiş güçleri tarafından Kerkük’teki mahallelere gece baskınları düzenlendiği ve çok sayıda IŞİD militanının ya da IŞİD destekçisinin yakalandığı konuşuluyor.
 
IŞİD tehdidi, Kerkük’teki günlük yaşantıyı da olumsuz etkiliyor. Özellikle ekonomik bir gerilemeden bahsediliyor. IŞİD tehdidi nedeniyle pek çok malın fiyatının arttığı söyleniyor. Örneğin IŞİD tehdidi nedeniyle bir teneke sıvı yağın fiyatı 21-22 bin dinarken şimdi 32-33 bin dinara yükselmiş. Ayrıca IŞİD tehdidinin olduğu bölgelerde çalışan insanlar da 3-4 aydır işlerine gidemiyor. Bu yüzden pek çok kişi maaş alamıyor. Aynı şekilde IŞİD tehdidinin olduğu bölgelere ticaret de doğal olarak durmuş. Bu durumun da şehir ekonomisini olumsuz etkiliyor. Bununla birlikte IŞİD tehdidi en önemli etkiyi eğitim üzerine yapmış. Irak’ta yeni eğitim öğretim yılı başlamış değil. Özellikle Kerkük’teki pek çok okulda IŞİD tehdidinden kaçan mülteciler kalıyor. Hem IŞİD tehdidi hem de okullardan kalan mülteciler nedeniyle eğitim başlatılamıyor. Bu mültecilerin de büyük kısmı Türkmen. Telafer, Musul, Beşir, Yengice, Bayat Köyleri, Karatepe, Celevle ve Hanekin gibi Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı yerlerden kaçan Türkmenler, Kerkük’teki okullara ve camilere yerleşmiş. Mültecilerin hali içler son derece kötü. Hükümetten herhangi bir yardım gelmediği söyleniyor. Özellikle Türkmen kuruluşlarının düzenlediği yardım kampanyalarıyla mültecilere yardım edilmeye çalışılıyor. Ancak bu yardımlar da yetersiz. Mülteciler için bir mekanizma kurulabilmiş değil.
 
Anlaşıldığı üzere Kerkük büyük siyasi sorunlarına çözüm beklerken, IŞİD tehdidiyle de doğrudan karşı karşıya. Bu durum Kerkük’teki istikrarsızlık da giderek derinleştiriyor. Mevcut durum itibariyle halkın sosyal, siyasal ve güvenlik kaygılarını giderecek bir adım atıldığını söylemek zor. Kerkük halkı bu sorunların kolay kolay çözülebileceğine inanmıyor. IŞİD’in şimdiye kadar Kerkük’e saldırmamış olması, halkta IŞİD’in son hamle olarak Kerkük’ü kullanacağı düşüncesine yol açıyor. Zira 2003’ten sonraki Irak siyaseti de tahlil edilerek IŞİD’le mücadelede kilidin Kerkük olacağı düşünülüyor. Bu nedenle Irak’ın bir an önce istikrara kavuşması için Kerkük kilidinin güvenli kapılara açılması için burada yaşayan bütün taraflara büyük iş düşüyor.