Kerkük Zenginliğiyle Cezalandırılıyor

Ortadoğu’nun zengin petrol kuyularına sahip olan Kerkük’te petrolün ilk kez 1927 yılında adı Irak Petrol Şirketi olarak değiştirilen Türkiye Petrolleri Şirketi tarafından çıkarıldığı bilinmektedir. Merkezi ABD’de bulunan Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) verilerine dayanarak Kerkük’ün, 9 milyar varil petrol rezervine sahip olduğu ve Irak petrolünün yüzde 18’inin Kerkük petrol sahasından elde edildiği belirtilmektedir. Kerkük’te, Bay Hasan, Cambur, Havana, Habbaziye ve Gürgür Baba olmak üzere toplam 5 petrol kuyusu bulunmaktadır. Irak Petrol Pazarlama Şirketinin (SOMO) 2022 Şubat ayı verilerine göre, Kerkük petrol kuyularından günlük yaklaşık 482 bin 978 varil petrol ihraç edilmektedir.

Irak, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünde (OPEC) bulunan üyeler arasında ikinci büyük petrol üretici ülkedir. Irak’ın ham petrol ihracatından elde ettiği gelir, ülke gelirinin yaklaşık yüzde 90’ını oluşturmaktadır. Irak Petrol Bakanlığı, 1 Nisan 2022’de petrol satışlarıyla ilgili bir veri açıklamıştır. Açıklanan veride, ülkenin mart ayında 100 milyon varilden fazla ham petrol ihraç ederek Irak petrollerinin millîleştirildiği 1972 yılından bu yana ilk kez aylık 11 milyar 70 milyon doların üzerinde gelir elde ettiği, bunun 1 milyon 448 bin 935 varilinin Kerkük petrol sahalarından Ceyhan Boru Hattı yoluyla satıldığı duyurulmuştur.

Kerkük’te Akaryakıt Sorunu
Irak Anayasası’nın 111. maddesinde, “petrol ve gaz bütün Iraklıların mülküdür” denilmektedir. Ancak petrol zengini olan Kerkük ve halkı, kötü yönetim nedeniyle sahip olduğu zenginliklerden mahrum bırakılmıştır. Kerkük’te 2022 yılının ilk aylarından itibaren başlayan akaryakıt ve elektrik temini sıkıntıları giderek başka bir boyut almıştır. Bu sıkıntılara sessiz kalamayan Kerkük halkı, Kerkük valilik binası ve Kerkük Petrol Türevleri Müdürlüğü önünde protestolar yapmıştır. Yapılan protestolar sonucunda Kerkük Petrol Ürünleri Müdürü Muhammed Faik Arif, 15 Ocak 2022’de Petrol Bakanlığı tarafından başarısızlık ve akaryakıt fiyatlarındaki tutarsızlığa sebebiyet verme gerekçesiyle görevden alınmıştır. Bu duruma ilişkin Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük Milletvekili Erşat Salihi, Irak Parlamentosunda basın açıklaması yapmıştır. Düzenlenen basın açıklamasında; Kerkük’ün, akaryakıt ve elektrik temini konusunda en kötü dönemini yaşamakta olduğunu söylemiş ve bu durumdan dolayı vatandaşların Irak hükûmetine, petrol ve elektrik bakanlıklarına karşı tepkili olabilecekleri uyarısında bulunmuştur. Ayrıca Kerkük petrolünün çeşitli yollarla çalınmaya devam etmesinin vatandaşları öfkelendirdiğini vurgulamıştır.

9 Mart 2022’de Erşat Salihi’nin açıklamasına benzer bir açıklamada bulunan Kerkük Valisi Rakan Said el-Cuburi, Irak genelinde en fazla elektrik kesintilerinin Kerkük vilayetinde olduğunu belirtmiştir. El-Cuburi’ye göre, Irak’ın diğer illerine günlük ortalama 20-24 saat elektrik verilirken, Kerkük vilayetine günlük ez fazla 10 saat elektrik verilmektedir. El-Cuburi, bu sıkıntının sorumlusunun Irak Elektrik Bakanlığı ve Irak Petrol Bakanlığı olduğunu dile getirmiştir.

Petrol konusunda dünyanın ve Irak’ın en zengin şehirlerinden biri olan Kerkük, Irak federal hükûmeti bütçesini ve ülke ekonomisini destekleyen şehir olmasına rağmen Kerküklü vatandaşlar akaryakıt ve elektriği Irak’ın diğer şehirlerine göre daha yüksek fiyata almaktadır. Kerkük'te bir kWh elektrik fiyatının 15 bin, benzin litresinin 1300 Irak dinarına yükselmesi Kerkük halkını ciddi derecede rahatsız etmektedir. Kerkük’te göçün sebebiyet verdiği nüfus artışına rağmen 2014 yılından beri merkezî hükûmet tarafından verilen günlük 1 milyon 350 bin litre benzinin yetmediği ve arttırılmadığı söylenebilir.

Kerkük’te Kuzey Petrol Şirketince çıkarılan ham petrol borularından kaçırılan ve şirkete yakın köylerde kaçak yollarla çıkarılan petrol, Kerkük’te hava ve çevre kirliliğine de neden olmaktadır. Hava ve çevre kirliliği sonucu vilayette özellikle kanser vakalarının arttığı söylenmektedir. Irak Kuzey Petrol Şirketi yakınında ikamet edenler, bazı kötü kokular alarak ITC Kerkük Milletvekili Erşat Salihi’ye şikâyet dilekçesi sunmuşlardır. Salihi, kendisine sunulan şikâyet dilekçesi üzerine Kerkük Sivil Savunma Müdürlüğü, Kerkük İstihbarat Müdürlüğü, Kerkük Emniyet Müdürlüğü, Kerkük Adliyesi ve Irak Kuzey Petrol Şirketi yetkililerinden konunun araştırılmasını ve incelenmesini talep etmiştir.  Konu, 8 Mart 2022 tarihinde oluşturulan ilgili komisyon tarafından incelenmeye alınmıştır. İnceleme sonucu Kuzey Petrol Şirketine ait petrol borularında lokal delikler tespit edilmiştir. Petrol borularında tespit edilen deliklerin petrol kaçakçıları tarafından açıldığı tahmin edilmektedir. Komisyon, meydana gelen deliklerin çevre ve hava kirliliğine neden olduğu sonucuna varmış ve bir dizi tavsiyelerde bulunmuştur.

Dünya genelinde yaşanan enerji krizinden Irak’ta en çok etkilenen, Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) vilayetleridir. Kerkük’teki akaryakıt fiyatları IKBY’deki akaryakıt fiyatlarına göre daha ucuz olduğu için IKBY’de özellikle Erbil ve Süleymaniye’den taksi şoförlerinin Kerkük’e akaryakıt almaya geldikleri görülmektedir. Bu durum, Kerkük’te de akaryakıt sıkıntısına neden olmaktadır.

Kerkük vilayet yönetimi, 2022 yılının ilk aylarında, vilayet genelinde yaşanan akaryakıt sıkıntısını çözmek için bir karar almıştır. Alınan kararla, kış mevsimi boyunca her haneye aylık 50 litre mazot ve arabası olanlara da aylık 50 litre benzin dağıtımı uygulanmıştır.

Irak Parlamentosu, 2010 yılında başta Kerkük olmak üzere petrol üreten illerde eğitim, sağlık gibi sektörlerde yaşanan sıkıntıları gidermek için "petro-dolar” yasası çıkarmıştır. Çıkarılan “petro-dolar” yasası gereği, petrol çıkaran illerde her varilden elde edilen gelirin 5 doları il bütçesine tahsis edilmiştir. Bu bütçe, kamu kurumlarında istihdam edilenlere verilmiştir. Ancak bu uygulama 2014 yılında terör örgütü IŞİD’in Irak’ın birçok bölgesine saldırması ve dünya genelinde petrol fiyatlarının düşmesi sonucu sekteye uğramış ve istihdam edilen insanların işten çıkarılmalarına neden olmuştur.

Elektrik Sorunu
Kerkük petrol zengini olması nedeniyle Irak’ta birçok taraflar arasında çekişmelere neden olmaktadır. 2003-2011 yılları arasında ABD işgal güçleri, Kerkük'te Kürt kökenli ailelerin yerleşmesine göz yummuştur. Kerkük’e yerleştirilen ailelerin çoğu, Saddam güçleri tarafından daha önce askerî karargâh olarak kullanılan Feylak bölgesi başta olmak üzere, Baruthane ve Pence Ali bölgelerine yerleşmişlerdir. Gayriresmî şekilde yerleşen aileler, elektrik ve su gibi temel ihtiyaçlarını kaçak yollarla temin etmektedir.

Irak Başbakanlığı, 2011 yılında Kerkük’ün Dibis ilçesinde günlük 300 megavat üretim kapasiteli elektrik santralinin inşası için İranlı bir şirketle protokol imzalamıştır. İnşası tamamlanan bu santralin ödemesi siyasi nedenlerden dolayı Irak Başbakanlığı tarafından gerçekleşmemiştir. 2010-2018 yılları arasında Kerkük elektrik sıkıntısını aza indirmek için Kerkük yerel hükûmeti, Erbil’de ikamet eden Kürt kökenli müteahhit Ahmet İsmail ile elektrik temini için anlaşma yapmıştır. 2017 yılında IKBY tarafından yapılan ve başarısızlıkla sonuçlanan referandumdan sonra Irak federal güçleri ve Haşdi Şaabi güçlerinin destek verdiği Kanunu Uygulama Operasyonu ile Kürt peşmerge güçleri, Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerden çıkarılmıştır. Ardından, elektrik temini konusunda Kerkük yerel hükûmetiyle anlaşma imzalayan Erbilli Kürt müteahhit Ahmet İsmail, anlaşma kurallarını dikkate almayarak günlük vermekle yükümlü olduğu elektrik saatini düşürmüş ve daha sonra tamamen kesmiştir.

Kerkük Havaalanı’nın Açılmaması
Kerkük’te bir başka sıkıntı ise 2018 Eylül ayında dönemin Ulaştırma Bakanı olan Kazım Fincan el-Hamami tarafından açılışı gerçekleştirilen Uluslararası Kerkük Havaalanı’dır. Havaalanının uçuşlara açılması için Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi’nin talimat vermesi beklenmektedir. Bu havaalanının açılmamasının nedenlerinden birinin de siyasi olduğu söylenmektedir. Kerkük’teki havaalanı açıldığı takdirde, Kerkük’e yakın olan Erbil ve Süleymaniye illerindeki havaalanları üzerinden yurt dışına seyahat eden yolcu sayısının düşmesi ve mali kayıp endişesiyle açılmasına engel olunduğu ve IKBY tarafından Bağdat’ta karar mercilerine baskı yapıldığı söylenmektedir. Oysaki Uluslararası Kerkük Havaalanı fiilî olarak açılıp işletildiği takdirde başta Irak ekonomisine katkı sunacak ve havaalanında istihdam edilecek Kerkük halkı için de iş fırsatı doğmuş olacaktır.

Netice itibarıyla IKBY ile Bağdat yönetimi arasındaki petrol gelirleri ve bütçe konusunda davam eden gerilimin Kerkük petrollerini de olumsuz etkilediğini söylemek mümkündür. Maddi kriz yaşayan IKBY’nin Kerkük’ün zenginliğinden pay alma peşinde olduğunu söylemek yanlış olmaz. Nitekim 14 Mayıs’ta Irak Kuzey Petrol Şirketi, IKBY’ye bağlı silahlı güçler tarafından Bay Hasan petrol sahasında bulunan bazı kuyuların ele geçirildiğini açıklamıştır. IKBY ile Bağdat yönetimi arasındaki sıkıntılar devam ettikçe Kerkük halkının kendi zenginliğinden faydalanması oldukça zor görünmektedir. Böyle giderse zenginliğiyle bilinen Kerkük’ün petrolü çalınmaya devam edecek ve sorunlar zamanla daha da tehlikeli bir boyut alabilecektir. Kerkük petrolü üzerindeki rekabet Irak Güvenlik Güçleri, Peşmerge Güçleri ve Haşdi Şaabi Güçleri arasında çatışmaya zemin hazırlayabilir. Aynı zamanda bu olumsuz durum, bölgede varlık gösteren terör örgütü IŞİD’in de güç kazanmasına sebebiyet verebilir. Kerkük’te ideal bir ortak yönetim sisteminin yerleştirilmesi, Irak merkezî hükûmetiyle IKBY arasındaki petrol sorununun, özellikle de Kerkük petrolü sorununun çözülmesine katkı sağlayabilir. Bu bağlamda Kerkük bileşenleri arasında yerel yönetimin Türkmenler, Araplar ve Kürtler arasında yüzde 32’lik görev paylaşım esasına göre eşit şekilde paylaşılması vilayette yaşayan tüm taraflarca kabul edilen bir sistem olarak karşımıza çıkmaktadır.