Körfez Gündemi: 14-20 Ekim 2019

Suudi Arabistan
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in uzun yıllar sonra ilk defa ziyaret ettiği Suudi Arabistan’da önemli mesajlar verildi. İkili ilişkilerin bölgesel güvenlik ve istikrar için önemli olduğu vurgulandı. Suudi Arabistan ve Rusya arasındaki enerji işbirliği meselesinin önemine değinildi. Suudi Arabistan’ın Rusya’dan almayı planladığı s-400 hava savunma sistemleri konusunda da gelişmelerin yaşanabileceğine dikkat çekildi. Fakat, olası bir satın alımın henüz bu ay içerisinde ülkeye 3000 asker göndermiş olan ABD tarafından memnuniyetle karşılanmayacağı düşünülmektedir. Rusya’daki bazı özel sektör yatırımcılarının Aramco’nun hisselerinin halka arz edilme süreci ile ilgili olduğu açıklandı.

Birleşik Arap Emirlikleri
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Riyad ziyaretinden sonraki durağı ise BAE idi. BAE Enerji ve Sanayi Bakanı Süheyl el-Mazrui, BAE barışçıl amaçlı nükleer yakıt almak için Rusya ile işbirliği yapmaktadır mesajını verdi.

BAE ile İran arasında diplomatik temaslar sıklaşarak devam etmektedir. BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Tahnun bin Zayid hafta içerisinde Tahran’a gitti. Tahnun bin Zayid’in Körfez krizine çözüm yolları aramak için Tahran’da olduğu iddia edildi. Ulusal güvenlik danışmanının temel amacının en yüksek düzeyde bir siyasi görüşme düzenleyebilmek olduğu belirtildi. Danışmanın temaslarının Suudi Arabistan ve İran arasında da diplomatik temasların arttığı bir zamana gelmesi dikkat çekti. Pakistan Başbakanı İmran Han’ın Trump’ın kendisinden Suudi Arabistan-İran arasında arabuluculuk yapmasını istediğini belirtmesinin ve daha sonra Tahran ve Riyad’da görüşmeler gerçekleştirmesinin ardından, şimdilerde Suudi liderliğinin Irak Başbakanı Adil Abdül Mehdi’den de aynı taleplerde bulundukları iddia ediliyor. Adil Abdül Mehdi’nin taraflar arasında arabuluculuk yaptığı, kendi ofisi tarafından da 1 Ekim tarihinde doğrulanmıştı.

Katar
2022 Dünya Kupası’nın hazırlıklarına devam eden Katar, yabancı işçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerekliliği sebebiyle uluslararası örgütlerden tepki almaya devam ediyor. BM son günlerde yaptığı açıklamalar ile birlikte, artırılmış iş güvenliği ve düzenlenmiş çalışma saatlerinin yanında, işçilerin daha iyi bir mekanizma ile sıcaktan korunmasının gerektiğini bildirdi. Katar’da Ekim ayında 33-35 derecelerde seyreden sıcaklık hem işçiler hem de diğer uluslararası platformlarda mücadele eden sporcular için bir dezavantaj oluşturmuş durumda. Toplamda 1.9 milyon işçinin bulunduğu Katar’da, 30.000 kadar işçinin Dünya Kupası ile ilgili projelerde çalıştığı tahmin edilmektedir. Ayrıca, bir süredir işçilerin durumlarını iyileştirmeye çalışan Katar’da, Uluslararası İş Örgütü, sorunlara sebep olan geleneksel “kefalet” sisteminin Ocak ayında ilga edileceğini duyurdu. Katar ayrıca ayrım yapmaksınız bir asgari ücret politikası da benimseyecek.

Katar, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde teröre karşı gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekatı’nı desteklediğini açıkladı. Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdulrahman el-Sani Doha’da yaptığı açıklamada Türkiye’nin askeri harekatının genişlemeci olmadığını, acil karşılanması gereken bir tehdide dayandığını belirtti.

Yemen
Yemen’de Suudi Arabistan nezdinde güney vilayetlerinin durumları üzerine Cidde müzakereleri sürerken, Umman’ın başkenti Muskat’ta, Yemen merkezi hükümetinin temsilcileri ile Husi temsilcileri ve İran’ın desteklediği bazı güneyli gruplar, Arap Koalisyonu karşıtı bir blok oluşturma adına görüşmelere devam ediyorlar. Güney Yemen Geçiş Konseyi (GYGK) liderleri ise bu görüşmelerin varlığının Yemen hükümetinin içindeki tutarsızlık ve bölünmüşlükleri açığa çıkardığını vurgulamaktalar. GYGK, Muskat’taki görüşmelerin İran ve Katar tarafından finanse edildiğini ve asıl amacının güney bölgelerde sorun çıkarmak olduğunu belirtti.

Stockholm’de varılan ateşkes gereği Yemen’de tarafların esirlerin değişimi konusunda üzerinde anlaşılan ilkelere sadık kalmaları gerekiyordu. Bunun üzerine Husiler, merkezi hükümete 2,000 kişilik esir grubunun salıverilmesi taleplerini ilettiklerini belirttiler. Fakat merkezi hükümetçe yapılan açıklamada Husilerden böyle bir talep gelmediği belirtildi. Husiler anlaşmanın ilk önce 2,000 kişilik esir değişimini kapsadığını belirtmişlerdi. Geçtiğimiz haftalarda da Husiler, 200 esirden fazlasını anlaşma hükümleri gereğince salıvermişti.

Aramco saldırılarının akabinde Husiler, Suudi Arabistan’ı hedef almayı durdurduklarını açıklamışlardı. Bunun üzerinde, Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyondan da hava saldırılarını durdurmalarını istemişlerdi. Ardında Stockholm ateşkesi gereğince, 200’den fazla esiri de Husiler salıvermişti. Husilerin hakim olduğu bölgelere hava saldırısı düzenlememeyi kabul eden Suudi Arabistan, sözünde durmamış ve Husilerin ateşkes teklifinden sonra 250’ye yakın hava saldırısı gerçekleştirmişti. Fakat, geçtiğimiz hafta itibariyle hava saldırılarında bir azalma gözlemlendi.

Yaklaşık son bir aydır devam eden Cidde müzakerelerinde sona gelindi. Cidde müzakereleri, GYGK’nın temel talebi olan hükümet içerisinde yer alma, Husilerin yenilmesi ve güney vilayetlerinden kuzeyli unsurların defedilmesinin gerçekleştirilmesinin bir yolu olarak görüldü. Cidde müzakerelerinde, Suudi Arabistan arabuluculunda GYGK temsilcileri, Yemen merkezi hükümeti temsilcileri ile görüştü. Sonuç olarak, bazı noktalar üzerinde anlaşıldığı iddia edildi. Buna göre, yeni bir hükümet kurulacak ve Hadi Cumhurbaşkanlığını sürdürecek fakat GYGK unsurları da yeni hükümette temsil edilecek. Devlet gelirleri Aden merkez bankasına yatırılacak. Yemen müzakerelerine GYGK’da dahil edilecek.

Kuveyt
Körfez bölgesinde Amerikan askeri varlığının artışı devam ediyor. Son dönemde Trump yönetimi tarafından yapılan açıklama ile birlikte, ABD’nin Suudi Arabistan’a 2000 asker ve gelişmiş askeri teknoloji göndereceği bildirildi. Askeri varlığın aşamalı bir şekilde artırılmasının sebebinin İran’dan tehdit algılanması olduğu açıklandı. Savunma Bakanı Mark Esper, ABD’nin Mayıs ayından beri Ortadoğu’ya 14,000 askeri personel gönderdiğini açıkladı. Bu ay içerisinde doğrulanan rakamların toplamına bakıldığında, ABD Suudi Arabistan’a 3000 asker göndermiş olacak. Ayrıca, ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde bulunan askerlerini geri çekmesinin ardından, söz konusu askerlerin Irak ve Kuveyt’te, ve bir ihtimal de Ürdün’de yeniden konuşlanacağı bildirildi. ABD’li yetkililer 2017 yılında Menbiç’te kurulan tesislerden askerlerin çekildiğini bildirdi.

Bir buçuk ay önce ABD’de sağlık sorunları yaşayan Kuveyt Emiri Emir Şeyh Sabah el-Ahmed el-Sabah hastanede kontrollerin sağlanmasının ardından Kuveyt’e döndü.

ABD Savunma Bakanlığı 19 adet zırhlı geridönüşüm aracı ve ilgili ekipmanların 281 milyon dolar karşılığında Kuveyt’e satılmasına onay verdiklerini açıkladı. HERCULES (Heavy Equipment Recovery Combat Utility Lifting Extraction System) adı verilen sistemler, Kuveyt’in yeni tank savunma sistemlerine entegre edilecek. HERCULES araçları 80 tonluk araçları çekme 70 tonluk araçları da kaldırma kuvvetine sahip. HERCULES araçları, İngiliz BAE Systems tarafından üretiliyor ve 1959 yılından beri ABD tarafından kullanılıp, satılıyor.

Kuveyt Petrol Bakanı Khaled al-Fadhel, 2020 petrol üretimi konusunun şu an için konuşulmasına gerek olmadığını, çünkü olası kesintilerin her an değişebileceğini, üzerinde müzakereler gerçekleştirilebileceğini vurguladı. OPEC ve OPEC+ kurumlarının petrol piyasasının inceleyerek ekstra üretim kesintisine gidilip gidilmemesi gerektiğine dair ipuçları elde edeceklerini söyledi. Petrol bakanı, 50$-70$ arasında olan bir varil fiyatın kabul edilebilir olacağını söyledi. OPEC ve OPEC+ ülkelerinin Aralık ayında 2020 yılı üretimine karar vermek üzere toplanması bekleniyor