Körfez Gündemi: 30 Eylül-6 Ekim 2019

Suudi Arabistan
Kral Selman bin Abdülaziz’in 17 yıllık yakın koruması Abdülaziz el-Fağım kişisel sorunlar sebebiyle çıkan tartışma sonrası arkadaşı Memduh Meş’al tarafından Cidde’de öldürüldü. Memduh Meş’al de olaydan çok kısa bir süre sonra güvenlik güçleri ile girdiği mücadele sonrasında öldürüldü. Suudi Arabistan devlet televizyonu olayın içeriğine dair detay vermekten kaçındı.

14 Eylül’de meydana gelen Aramco saldırılarından İran’ı sorumlu tutan Muhammed bin Selman, İran ile yaşanacak bir savaşın küresel ekonominin çökmesine neden olacağı düşüncesi ile soruna barışçıl çözümler arandığını belirtti. Veliaht Prens ayrıca İran ile olası bir savaşın ham petrol fiyatlarını hayal edilemeyecek düzeylere çıkarabileceğini sözlerine ekledi. Muhammed bin Selman ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile yeni bir nükleer anlaşma konusunda görüşmesini de desteklediğini belirtti. Aynı zamanda, Irak Başbakanı Abdül Mehdi’nin ve Pakistan Başbakanı Imran Han’ın, Hasan Ruhani ve Muhammed bin Selman arasında arabuluculuk yapmak istediği öne sürüldü.

Husi Yüksek Siyasi Konseyi üyelerinden Muhammed Ali el-Husi, Muhammed bin Selman’ın Yemen savaşını siyasi çözüme götürme konusundaki iyimserliğini olumlu bir şekilde karşıladı. El-Husi çatışmaların görüşmelere, görüşmelerin de müzakerelere dönüşmesi için ciddiyet gerektiğini belirtti. Fakat Muhammed bin Selman, siyasi çözümlere gidilmesinin önündeki en büyük engelin İran tarafından Husilere verilen destek olduğunu düşünmektedir. Salı günü de, BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, Husi temsilcileri ve Suudi Arabistan arasında bir diyalog başlatmak için Yemen’in başkenti Sana’a ya gitti. Martin Griffiths’in, Husi liderlerinden Abdül Melik el-Husi ile bir görüşme gerçekleştirdiği bildirildi.

Suudi Arabistan ve İran’ın Aramco saldırıları üzerine diplomatik görüşmeler gerçekleştirdikleri iddia edildi. Suudi Arabistan söz konusu iddiaları reddetti. İran Parlamentosu Sözcüsü Ali Laricani, Tahran’ın Riyad ile müzakereyi kabul edeceğini, çünkü Riyad ile müzakerelerin bir çok bölgesel sorunu ve meseleyi çözebileceğini belirtmişti. Görüşmelerin yapıldığı iddiasına sebep olan açıklama ise, İran hükümet sözcüsü Ali Rabiei’nin, Suudi Arabistan liderinden Tahran ile görüşmek için dolaylı bir mesaj geldi açıklaması idi. Fakat söz konusu iddialar Suudi Arabistan Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el-Cübeyr tarafından reddedilmişti. El-Cübeyr’in açıklamalarına rağmen, Irak Başbakanı Adil Abdül Mehdi, ve Pakistan Başbakanı İmran Han, Suudi Arabistan ve İran arasında görüşmelere arabuluculuk yapma isteklerini de bildirmişlerdi. Irak ve Pakistan dışında, ABD’nin de Suudi Arabistan ve İran arasındaki görüşmelere, Fransa, Umman ya da BAE kanalıyla arabuluculuk yapabileceği belirtiliyor.

Birleşik Arap Emirlikleri
Husiler, BAE’yi, ülkelerini tamamen terk etmemeleri halinde, kendi topraklarında vurmak ile tehdit etti. Abu Dabi’ye verilen fırsatların geçici olduğunu dile getiren Yüksek Siyasi Konsey üyesi Muhammed el-Bukhaiti, ülkenin batı kıyılarından ve güney vilayetlerinden çekilmesi konusunda BAE’yi uyardı. Son günlerde BAE’nin Eritre’nin Assab bölgesinde bulunan askeri tesislerinde eğitimini tamamlayan güçlerin Taiz vilayetine doğru hareket etmekte olduğunu söyleyen Bukhaiti, BAE’yi bu hamlesi konusunda uyardı. Hafta içinde BAE-destekli güneyli ayrılıkçılar, kuzey bölgeleri Husi kontrolünde olan Taiz vilayetinde ilerleme sağladılar. Zabeh, Qadat ve Tanim bölgeleri, Husiler ile girilen çatışmalar sonucunda güneyli ayrılıkçıların kontrolüne geçti. Bu çatışmalar, Taiz’in Mawiyah bölgesinde devam eden yüksek yoğunluklu çatışmaların bir parçası niteliğinde.

Yemen
Husiler Suudi Arabistan’ın güneyinde Necran bölgesinde bir askeri operasyon başlatarak, 2000 askerin esir alındığını ve 500 askerin öldürüldüğünü iddia etti. Husiler operasyon ile ilgili fotoğraf ve video görüntüleri de yayınladı. Suudi Arabistan tarafından operasyon veya söz konusu askerlerin esir alınması ile ilgili bir doğrulamada bulunulmadı. Husi sözcüsü Muhammed Abdüsselam, söz konusu operasyonun Suudi Arabistan’ın Yemen’e askeri müdahalesi başladığından beri en büyük operasyon olduğunu belirtti. Bunun dışında, BM 74. Genel Kurul açılışında konuşan Yemen Dışişleri Bakanı, Yemen’deki savaş sebebiyle İran’ı suçladı.

Pazartesi günü, BM önlemleri çerçevesinde Husiler 300 kadar mahkumun tahliyesine karar verdi. Mahkumların salıverilmesi, BM tarafından olumlu bir adım olarak değerlendirildi. Aralık ayında İsveç’te düzenlenen Stockholm müzakerelerinde, mahkumların salıverilmesi ve esirlerin değişimi gibi güven artırıcı önlemler kararlaştırılmıştı. Her iki tarafın da 7,000 mahkumu salıvermesi üzerinde anlaşılmış, fakat ateşkesin şartları halen yerine getirilememişti.

Kuveyt
BM 74. Genel Kurulunu açılışında konuşma yapan Kuveyt Başbakanı, Kuveyt’in Yemen savaşında arabuluculuk yapmaya gönüllü olduğunu yineledi. Yemen savaşının diplomatik olarak BM’nin girişimleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiğini vurgulayan başbakan, KİK’in inisiyatifi ile başlatılan Ulusal Diyalog sürecinin ve konuyla ilgili alınmış 2216 sayılı BM GK kararının çözümün temelini oluşturması gerektiğini söyledi. Yemen savaşının askeri bir çözümünün olmadığını, barış ve istikrarın tesisi için diplomatik yolların kullanılması gerektiği vurgulandı. Kuveyt daha önceden 2016 yılında Yemen için barış görüşmelerine ev sahipliği yapmıştı.

Türkiye ve Kuveyt sanayi ve teknoloji alanlarında ikili ilişkilerin geliştirilmesi için işbirliği konusunda anlaştılar. Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Kuveytli Mevkidaşı Khaled Nasser al-Roudan arasındaki görüşme sonrası anlaşmaya varıldı. Mustafa Varank, Türkiye ve Kuveyt arasındaki ilişkilerin 55 yıldır devam ettiğini vurguladı. Al- Roudan, Türkiye ve Kuveyt arasındaki ilişkileri överken, Türkiye’nin Kuveyt’te en fazla yatırımları olan ikinci ülke olduğunu vurguladı. Kuveyt özel sektörünün de Ortadoğu’da Türkiye’ye en fazla yatırım yapan özel sektör olduğunu belirtti.

Katar
Doha Sergi ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen “The Big 5 Construct Qatar” forumuna Türkiye inşaat firmaları yoğun ilgi gösterdi. Foruma toplamda 20 ülkeden 150 temsilci katıldı. Geçen yıl Katar ile ticaret hacminin %70 artış gösterdiği Türkiye’yi forumda 40 firma temsil etti. Türkiye’nin Katar’a olan ihracatı 2018 yılında 450 milyon dolardan 1.1 milyar dolara kadar çıkmıştı. 2019 yılında ise bu rakamın 1.3 milyar dolar ile 1.4 milyar dolar arasında olması beklenmektedir. Bu rakamların 282 milyon dolarını oluşturan inşaat sektörünün ise bu yıl içerisinde iki katına çıkacağı öngörülüyor.