OECD Su İlkelerinin Yeniden Değerlendirilmesi: Ortadoğu Sularının Yönetimi için Önemli Bir Kılavuz

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yapılan bir çalışma, Ortadoğu ülkelerine su ve iklim değişikliği konularında önemli bir rehber olabilecek, daha iyi bir su yönetimi için kapsamlı bir temel ilkeler listesi oluşturmaktadır. Fakat bu ilkelerin hayata geçirilebilmesi için öncelikle bölgedeki istikrar ve iyi yönetişim gibi bağlamsal faktörlerin iyileştirilmesi gerekmektedir.

1961’de kurulan OECD tüm dünyadaki insanların ekonomik ve sosyal refahını artıracak politikaları desteklemeyi hedefler. Örgütün şu an 34 üyesi bulunmaktadır. OECD tarafından üretilen kapsamlı bir yazın bulunmaktadır. İnsanlığın önündeki ortak ve ciddi bir sorun olan su sorunu OECD çalışmalarının temel odaklarından birini oluşturmaktadır. “OECD Su Yönetişimi İlkeleri”, bu konuda hazırlanmış güncel bir çalışmadır.

Öncelikle bağlama yönelik çözümler bulmak ve uygulamak çok önemlidir. Başarı ve başarısızlık öykülerini içeren kanıtları baz alarak OECD uzmanları su sorunlarıyla mücadele ederken dünya çapında uygulanabilecek, her soruna uygun tek bir çözüm olmadığını, ülkelerin kendi içinde ve ülkeler arasında büyük farklılıklar olduğunu belirtmektedir.   Yönetişim bu yüzden bölgesel özellikleri göz önünde bulundurmalı ve yönetişimin büyük ölçüde bağlama özel olduğu ve su politikalarının mekanla uyumlu olması gerektiği kabul edilmelidir.

Çalışmaya göre su yönetişiminin birbirlerini tamamlayan ve güçlendiren üç boyutu bulunmaktadır: Etkililik, verimlilik, ve güven ve bağlılık.  Etkililik, “tüm yönetim kademelerinde sürdürülebilir su politikaları hedef ve amaçlarının net bir şekilde tanımlanarak, politik amaçların uygulanması ve arzulanan hedeflere ulaşılması için yönetişimin sağlayacağı katkı” olarak tanımlanırken verimlilik, “sürdürülebilir su yönetimi ve refahın, toplum için en az bedelle en üst seviyeye çıkarılması için yönetişimin sağladığı katkıyı ifade eder”. Son olarak, güven ve bağlılık, “yönetişimin demokratik meşruiyet ve adalet yoluyla kamusal güvenin inşası ve paydaş katılımının güvence altına alınmasına sağladığı katkı” olarak tanımlanmıştır.

Ortadoğu için uygunluğu ve uygulanma şansını kısaca tartışmadan önce OECD su yönetişimi ilkelerine göz atmak faydalı olacaktır:  İlke 1. Su politikalarının oluşturulması, uygulanması, operasyonel yönetimi ve düzenlenmesi için roller ve sorumlulukların açık bir şekilde tanımlanarak paylaştırılması ve yetkili idareler arasında koordinasyonun teşvik edilmesi.  İlke 2. Yerel şartları yansıtmak ve farklı ölçekler arasında koordinasyonu sağlamak için suyun bütünleşik havza yönetişimi sistemleri içinde uygun ölçekte(lerde) yönetilmesi. İlke 3. Sektörler arası etkili koordinasyon sağlayarak, özellikle su ile çevre, sağlık, enerji, tarım, sanayi, alan planlaması ve kullanımı politikalarının birbiriyle uyumunun teşvik edilmesi. İlke 4. Sorumlu idarelerin su tehditlerinin karmaşıklığına cevap verme ve görevlerini yerine getirme yetkinliğine sahip olmalarının sağlanması. İlke 5. Tutarlı, kıyaslanabilir ve politikalarla uyumlu su ve su ile ilgili veri ve bilgilerin üretilmesi, güncellenmesi, paylaşılması ve su politikasını yönlendirmek, değerlendirmek ve geliştirmek için kullanılması. İlke 6. Yönetişim düzenlemelerinin su finansmanının etkinleştirilmesi ve mali kaynakların  etkin, şeffaf ve vakitlice dağıtılması. İlke 7.  Uygun su yönetimi mevzuatının kamu yararı gözetilerek etkili bir şekilde uygulanmasının sağlanması. İlke 8. Yenilikçi su yönetişimi uygulamalarının sorumlu idareler, yönetim düzeyleri ve ilgili paydaşlarca benimsenmesi ve uygulanmasının teşvik edilmesi. İlke 9. Karar verme sürecinde daha geniş güven ve izlenebilirlik için şu politikaları, kurumlar ve su yönetişimi çerçeveleri genelinde doğruluk ve şeffaflık uygulamalarının yaygınlaştırılması. İlke 10. Su politikası tasarlanması ve uygulanması süreçlerine bilinçli ve sonuç odaklı katkı sağlanması için paydaş katılımının teşvik edilmesi. İlke 11. Su kullanıcıları, kırsal ve kentsel bölgeler ve nesiller arasındaki ödün ve tavizlerin (tradeoff) yönetilmesine yardımcı olacak su yönetişimi çerçevelerinin teşvik edilmesi. İlke 12. Uygun biçimde, su politikalarının ve yönetişiminin düzenli izleme ve değerlendirmesinin teşvik edilmesi, sonuçların kamuoyu ile paylaşılması ve ihtiyaç duyulduğunda yeniden düzenlenmesi.

OECD’nin su yönetişimi ilkeleri yönetişim meselelerine ilişkin su problemlerine kapsamlı bir çerçeve sunmaktadır. OECD çalışması, ilkelerin temellerinin meşruluk, şeffaflık, hesap verebilirlik, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve katılımcılık olarak adlandırılan daha geniş iyi yönetişim ilkeleri üzerine kurulduğunu vurgulamıştır. Bu nokta Ortadoğu ile son derece ilgilidir çünkü bölge iyi yönetişim uygulamalarının yoksunluğundan muzdariptir ve bu durum iyi su yönetişimi hedefine ulaşılmasını oldukça zor hale getirmektedir. Birçok hükümetin meşruiyeti azınlıklara yapılan ayırımcı uygulamalar, yaygın insan hakları ihlalleri, hukukun üstünlüğünü göz ardı etme ve lekelenmiş seçimler nedeniyle zayıflamaktadır.

OECD çalışması tarafından düzenlenen su yönetişim ilkelerinin bu tür on koşulları göz önüne alındığında Ortadoğu için önemli dersler çıkarılabilir fakat bağlamsal faktörler ülkeler arasında, hatta ülkelerin kendi bölgeleri arasında, önemli değişimler gösterdiğinden bir ölçüde genelleme riski bulunmaktadır. Yine de benzerlikler, tüm Ortadoğu’da yukarıda listelenen kriterlerle ilgili farklı derecelerde problemler olduğu sonucuna ulaşmamıza imkan tanımaktadır. Son olarak, Ortadoğu’nun önemli bir bölümünde bulunmayan -etkili devlet kontrolü biçiminde- “istikrar” kriteri, yönetişimin esaslı bir ölçütü olarak eklenmelidir.