Haftalık Ortadoğu Gündemi

Ortadoğu Gündemi: 15-21 Ağustos 2022

Ortadoğu, dünyanın en dinamik gündemine sahip bölgelerinden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Dolayısıyla bölgeyi anlamak, söz konusu gelişmelerin aktif olarak takip edilmesini gerektirmektedir. Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM), uzmanlaşmış departmanları aracılığıyla bölgedeki siyasal, sosyal, ekonomik ve askerî gündemi, diplomasi trafiğini yakından izlemekte; bunları alanlarına hâkim araştırmacıları aracılığıyla görüş, analiz ve raporlara dönüştürerek ilgililerinin bilgisine sunmaktadır. Bu bağlamda, Ortadoğu’da meydana gelen önemli gelişmeler, “Ortadoğu Gündemi” başlığı altında haftalık olarak okuyucuyla paylaşılmaktadır.

SURİYE GÜNDEMİ

Uluslararası Gündemde Suriye
Bab el-Hava Sınır Kapısı’nın medya direktörü Mazen Alloush, al-Monitor’a yaptığı açıklamada, yeni Birleşmiş Milletler (BM) kararının açıklanmasından bu yana Bab al-Hawa geçiş kapısından bölgeye yalnızca bir BM yardım konvoyunun girdiğini söyledi ve yardımların yetersiz olduğu konusunda uyarıda bulundu. Alloush açıklamasının devamında, “Uluslararası hukuk açıktır ve insani yardımın ihtiyacı olanlara ulaştırılması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinden izin alınması gerekmez” ifadelerini kullandı.[1]

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Letonya Dışişleri Bakanı Edgars Rinkevics ile Ankara’da ortak bir basın toplantısı düzenledi. Toplantının ardından yapmış olduğu basın açıklamasında “Muhalefet Türkiye’ye güveniyor, hiç yarı yolda bırakmadık ama Suriye’de kalıcı bir istikrar ve barış için uzlaşının şart olduğunu söyledik” ifadelerini kullandı.[2]

Suriye’deki Birleşmiş Milletler Mukim Koordinatörü İmran Rıza, Suriye’nin kuzeydoğusunda bulunan Haseke ve Rakka illerine yaptığı ziyaret esnasında, IŞİD terör örgütü üyelerinin ailelerine ev sahipliği yapan El Hol Mülteci Kampı’nda artan şiddet konusuna değindi. Rıza, “Yalnızca bu yıl, üçü bu hafta olmak üzere 20’si kadın en az 26 kişi kampta öldürüldü” açıklamasında bulundu.[3]

Ürdün’ün resmî haber ajansı PETRA’ya göre, 14 Ağustos 2022 Pazar günü, Ürdün güvenlik personelinin yasa dışı uyuşturucu arzını durdurmak için Suriye sınırına yakın bir bölgede düzenlediği operasyonda 28 kişi tutuklandı. Geçtiğimiz yılın mayıs ayında Ürdünlü yetkililer, kaçakçılıktan Suriye rejim güçlerinin ve İran destekli milislerin sorumlu olduğunu belirtmişti.[4]

Suriye Rejimi
Suriye’deki seçimler için başvuru yapan adayların önemli bir kısmı reddedildi. Reddedilen adayların sayısının, başvuranların %20’sini oluşturduğu bildirildi. Bir kaynağa göre başvuruların çoğunun reddedilme nedeninin, “gerekli evrakların” temin edilmemesi olduğu iddia edildi.[5]

Suriye Ekonomi ve Dış Ticaret Bakanlığı 16 Ağustos 2022 Salı günü yaptığı açıklamada, Suriye-Irak İş Konseyinin kurulmasına yönelik karar alındığı, Konsey başkanlığına Muhammed Nasır es-Sevvah’ın, Suriye tarafı için başkan yardımcılığına ise Ziyad Obari’nin atandığı belirtildi.[6] Bakanlığın yaptığı açıklamada söz konusun iş konseyinin, özel sektörü güçlendirmek ve iki ülke arasındaki ticaret, yatırım, turizm gibi çeşitli alanlarda ekonomik ilişkileri geliştirmek için kurulduğu kaydedildi.[7]

Şam rejimi, İranlı ve Lübnanlı yatırımcıların Suriye’de çeşitli alanlarda yatırımlar gerçekleştirmesine izin verdiğini bildiren bir açıklama yaptı. Yatırımcıların elektronik, giyim ve dekorasyon gibi çeşitli alanlarda yatırımlar gerçekleştirdiği kaydedildi. Esad rejimi, merkezi Şam’da yer alan İran ve Lübnan uyruklu pek çok şirkete Suriye’de ticari faaliyet izni verdi.[8]

18 Ağustos Perşembe günü Hüseyin Arnous’un başbakanlık ettiği Suriye kabinesi Halep’teki yürütme organları ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda Halep Eski Kenti’ndeki çarşı ve mahallelerin yeniden canlandırılması konusu ele alındı. Çarşı ve pazarların 13 No’lu kararname doğrultusunda yeniden canlandırılması için gerekli çalışmaların yapılmasına ve tedbirlerin alınmasına karar verildi.[9]

Fırat’ın Doğusu
Anadolu Ajansının haberine göre, güvenlik güçlerine yönelik sınır hattındaki çok sayıda terör eyleminin planlayıcısı ve uygulayıcısı olduğu belirtilen “Dijvar Silopi” kod adlı Muhsin Yağan’ın, Kamışlı’da olduğu haberi üzerine bölgeye operasyon düzenleyen MİT, terörist Yağan’ı etkisiz hâle getirdi. [10]

Suriye’nin kuzeydoğu bölgelerinde petrol yatakları açısından oldukça zengin olan Haseke’yi denetim altında tutan YPG’nin halkın bu yakıttan faydalanmasını engellediği iddia edildi. Bölge sakinleri, kendilerinden yakıt kaçırılması nedeniyle kriz yaşandığını belirtti. Bölge genelinde pek çok petrol sahası bulunmasına rağmen örgütün sadece üç noktadan petrole ulaşıma izin verdiği ifade edildi. Sivillerin yakıt alabilmek için saatlerce sırada bekledikleri aktarıldı.[11]

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) kaynakları, bir Türk insansız hava aracının Suriye-Türkiye sınırından yaklaşık 45 kilometre mesafede yer alan ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) konuşlandığı bir sünger fabrikasına saldırıda bulunduğunu bildirdi. Hedeflenen alanın, Haseke ve Tel Tamer arasındaki karayolu üzerindeki Uluslararası Koalisyon Güçleri’nin konuşlandığı üsse yakın olduğu belirtildi.[12]

SOHR kaynakları, SDG’nin Deyrizor’un doğu kırsalında bulunan bazı mahalle ve kasabalardan çekilmeye başladığını iddia etti. Kuşatmanın, halkın ileri gelenlerinin ve aşiret büyüklerinin Uluslararası Koalisyon üssüne yaptıkları ziyarette SDG kuşatmasının kaldırılmasını talep etmesinden sonra kaldırıldığı belirtildi.[13]

Güney Suriye
Pentagon’un yaptığı açıklamaya göre, Suriye’nin güneyindeki bir ABD askerî karakolu olan el-Tanf’ta, 15 Ağustos 2022 Pazartesi sabahı erken saatlerde Amerikan kuvvetlerine ve Amerika destekli milislere yönelik insansız hava araçlarıyla çoklu bir saldırı düzenledi. SİHA’lardan birinin Maghawir al-Thawra olarak bilinen, ABD destekli yerel Suriyeli milisler tarafından kullanılan yerleşkede infilak etmesine rağmen, saldırıda kimsenin yaralanmadığı ve hiçbir mülkün zarar görmediği bildirildi.[14]

Dera’nın kuzeybatı kırsalındaki Tafas şehrinde rejim güvenlik güçleri tarafından düzenlenen özel bir operasyonda bir IŞİD’li etkisiz hâle getirildi. Düzenlenen operasyonda güney bölgesinin en tehlikeli teröristlerinden biri olduğu iddia edilen “Ebu Ömer el-Cebabi” lakaplı IŞİD’li terörist Mahmud Ahmed el-Hallaq etkisiz hâle getirildi. El-Cebabi’nin Yermuk havzasında faaliyet gösteren en eski IŞİD lideri olduğu aktarıldı.[15]

Suriye resmî haber ajansı SANA’nın aktardığına göre İsrail, Suriye’nin güneyinde yer alan Kuneytra bölgesindeki bir köyü hedef aldı. SOHR kaynakları, İsrail’in hedef aldığı köyde İran destekli Hizbullah’a bağlı yerel grupların yer aldığını açıkladı. İsrail tarafından açılan ateş sonrası 2 kişinin yaralandığı bildirildi. SOHR, yaralananların sivil olup olmadığının henüz bilinmediğini söyledi.[16]

İdlib ve Harekât Bölgeleri
Türk kuvvetleri, 14 Ağustos 2022 Pazar sabahı Suriye rejim güçleri ve müttefiklerinin olası bir askerî operasyonuna karşı koymak için İdlib’in batı ve güneyindeki Türk savunma hatlarını tahkim etti. Bu kapsamda, İdlib’in batısındaki stratejik bir Türk askerî üssüne tanklar ve roketatarlar da dâhil olmak üzere yeni askerî takviyelerde bulunuldu.[17]

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) 16 Ağustos Salı günü Ayn El-Arap kırsalını topçu atışları ile bombalamaya başladığını bildirdi. Ayrıca Haseke’nin kuzeyindeki Tel Tamer kırsalının da Türkiye destekli gruplar tarafından bombardımana tabi tutulduğu öğrenildi. TSK ve Suriye Millî Ordusunun (SMO) son dönemde Fırat’ın doğusuna yönelik bombardımanlarını arttırmış olduğu gözlemlendi.[18]

Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanlığı 18 Ağustos 2022 Perşembe günü yaptığı açıklamada, Türk kuvvetlerinin Kuzey Suriye’de Türkiye sınırına yakın bir bölgede 9 YPG teröristini “etkisiz hâle getirdiğini” açıkladı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, teröristlerin Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı bölgesine bir saldırı planladıkları kaydedildi.[19]

Türk Ordusunun, Halep vilayetinin doğu kırsalında yer alan Ayn el-Arap’ta SDG ile yaşanan karşılıklı çatışma sonrası, Halep kırsalındaki çeşitli bölgelere askerî takviye yaptığı aktarıldı. Askerî ve lojistik malzeme taşıyan konvoyun 16 Ağustos Salı gecesi Suriye’ye girdiği ve üç farklı askerî üsse hareket ettiği kaydedildi.[20]

IRAK GÜNDEMİ

Siyaset
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi’nin girişimleriyle 17 Ağustos’ta gerçekleştirilen ulusal diyalog toplantısına Sadr Hareketi temsilci göndermedi. Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih, Irak Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert ile ülkedeki Şii, Sünni, Kürt, Türkmen ve Hristiyan topluluklarının temsilcilerinin katıldığı toplantıda, anayasal çerçevede erken seçim yapılması konusunda mutabık kalındığı belirtilirken Mukteda es-Sadr, toplantıyı faydasız olarak nitelendirdi.[21]

Mısır, Ürdün, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn liderlerinin bir araya gelerek Kahire’de bir zirve gerçekleştireceği belirtildi. Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi’nin zirve için 21 Ağustos Pazar günü Mısır’a gittiği belirtilirken, görüşmelerde ele alınacak konuların siyasi, askerî ve ekonomik gelişmeler olacağı belirtiliyor.[22] Kesin olmamakla birlikte zirveye Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman’ın da katılacağı düşünülüyor.[23]

Şii Koordinasyon Çerçevesi, Irak Parlamento oturumunun Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) yapılması için girişimde bulundu. Bu amaçla 140 milletvekili, Parlamento Başkanlığına dilekçe vererek oturumun güvenli bir vilayette gerçekleştirilmesini talep etti. Şii Koordinasyon Çerçevesi yetkililerinden gelen açıklamalara göre oturumun Erbil ya da Süleymaniye’de gerçekleştirilmesi için Kürt yetkililerle görüşmeler yapılıyor.[24]

ABD Temsilciler Meclisinin üç üyesi Michael Waltz (Florida), Dina Titus (Nevada) ve Doug Lamborn (Colorado), ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a gönderdikleri mektupta ABD yönetimini, İran'ın yaptığı enerji ticaretine karşı IKBY’yi desteklemeye çağırdı. Mektupta Erbil-Bağdat arasındaki petrol-gaz krizinin çözümü için taraflar arası diyaloğun geliştirilmesinde Biden yönetiminin destekleyici ve arabulucu olması istendi.[25]

IKBY İletişim ve Ulaştırma Bakanı Ano Cevher Abdoka, Irak-IKBY ve Türkiye’yi birbirine bağlayan demiryolu projesi inşası için Ankara ile bir anlaşma taslağı imzaladıklarını açıkladı.  Uluslararası demiryolunun inşasını görüşmek üzere Bağdat'a birkaç ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Abdoka, Fav Limanı’ndan Bağdat, Kerkük, Erbil, Musul, Duhok'a, oradan da Türkiye'ye uzanan demiryolunun inşa edilmesine yönelik girişimlerin devam ettiğini belirtti.[26]

Ulusal Hikmet Akımı lideri Ammar Hekim, Suudi Arabistan’ı ziyaret etti. Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid bin Abdulkerim tarafından karşılanan Hekim, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüştü. Irak’taki hükûmet krizine değinilen görüşmede, her siyasi oluşumun memnun olacağı çözümün ideal bir çözüm olacağı vurgulandı.[27]

Güvenlik
Terör örgütü PKK, Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde yer alan Serdeşt köyü kırsalında yangın çıkardı. Üç noktada çıkarılan yangına Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından müdahale edilirken, yangının dört kilometrekarelik bir alana yayılmış olduğu belirtildi. Terör örgütünün çevre terörüne sebep olan bu eylem stratejisini kullanarak Irak ve Suriye’de binlerce dönüm alanı yaktığı belirtiliyor.[28]

Irak Güvenlik İletişim Hücresinden yapılan açıklamaya göre, Irak Hava Kuvvetlerine ait savaş uçakları Diyala vilayeti sınırlarındaki Hemrin Dağları’nda terör örgütü IŞİD’e yönelik 14 hava saldırısı gerçekleştirdi. Söz konusu açıklamada, Diyala Operasyonlar Komutanlığına bağlı kara kuvvetlerinin de hava operasyonlarına destek verdiği kaydedildi.[29] 20 Ağustos’ta yapılan operasyon açıklamasının ardından altı teröristin öldürüldüğü duyuruldu.[30] IŞİD’e bağlı teröristlerin arazi şartlarından faydalanarak Kerkük, Diyala, Selahattin hattında yoğunlaştığı biliniyor.

Irak Savunma Bakanı Cuma İnad başkanlığındaki üst düzey bir güvenlik heyeti, 10. Moskova Uluslararası Güvenlik Konferansı'na katılmak üzere Rusya'yı ziyaret etti. Açıklamada, Savunma Bakanı İnad başkanlığındaki üst düzey güvenlik heyetinde, Genelkurmay Başkanı Yardımcısı ve İstihbarat ve Güvenlik Genel Müdürü'nün de olduğunu belirtildi. Ziyaretin, iki ülke arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmek ve modern askerî teknolojiler hakkında bilgi almak için gerçekleştirildiği belirtildi.[31]

Ekonomi
Irak'taki siyasi kriz ve siyasi partilere ilişkin yolsuzluk iddiaları Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Ali Abdul-Amir Allavi'nin görevlerinden istifa etmesine neden oldu. 17 Ağustos’ta istifa ettiğini duyuran Allavi, 10 sayfalık bir istifa mektubu yazarak yolsuzluklar, siyasi kriz ve yabancıların Irak’ın iç işlerine karışması gibi sebeplerle görevine devam etmeyeceğini belirtti.[32] Kazımi’nin ikna çabasının ardından başarılı olamayıp istifayı kabul ettiği belirtilirken Allavi’nin koltuğuna Petrol Bakanı İhsan Abdülcabbar’ın vekâlet edeceği açıklandı.[33] Hükûmet krizi döneminde Allavi’nin istifa etmesi Irak’ta bir protesto olarak değerlendirildi.[34]

Sağlık ve Sosyal Hayat
Irak’ın Kerbela vilayetinde bulunan İmam Ali türbesinde meydana gelen göçüğün 6 kişinin ölümüne sebep olduğu belirtilirken yaklaşık 10 kişinin hâlâ göçük altında olduğu bildirildi. Acil kurtarma ve sivil savunma ekiplerinin bölgede hâlâ çalıştığı belirtiliyor.[35] Yetkililer tarafından, kurtarma esnasında yapılacak herhangi bir hatanın yeni göçüklere sebebiyet verebileceği belirtildi.[36] Sadr, vefat edenlerin ailelerine taziyesini bildirirken yolsuzluk şüphelerinin, sivil kayıplara sebep olduğunu belirterek dikkati karar alıcılara çekti.[37]

Irak’ta Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vaka sayısı 299’a ulaştı. Toplam 55 ölüme sebep olduğu belirtilen hastalığın en çok Dikar vilayetinde yaygın olduğu belirtildi.[38]

TÜRKMEN GÜNDEMİ

Siyaset
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi, Cumhurbaşkanı Berham Salih, Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi, yasama ve yargı erki yetkililer ile Birleşmiş Milletler Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert'in ve siyasi parti liderlerinin katılımıyla düzenlenen ulusal diyalog toplantısına katıldı. Toplantıda, Irak’taki son gelişmeler ele alındı. ITC ’den toplantıya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, ITC başkanının toplantıya katılması, Kazımi'nin Türkmenlerin Irak'ta mevcut siyasi krizin yol haritasını çizmesindeki rolünü vurgulayan ve diyalog çağrılarını destekleyen bir davete cevaben gerçekleştirildiği belirtildi.[39]

Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi Listesi, Kerkük Arap Meclisinin Kerkük Kaymakamı Felah Yayçılı’ya yönelik suçlamalarına ilişkin tepki içerikli bir bildiri yayımladı. Yayımlanan bildiride, “Birleşik Irak Türkmen Cephesi Listesi olarak günümüzde Kerkük’te oluşumlar arasında kardeşçe ve birlikte yaşam ruhunun estiği bir dönemde, Kerkük Arap Meclisince Kerkük Kaymakamı Felah Yayçılı ve Kerkük Valiliğine bağlı mülki şube yetkililerine yöneltilen suçlamaları reddediyor, bu tür girişimlerin Kerkük’ün güvenlik ve istikrarına zarar verme olarak görüyoruz.  Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi Listesi ve bünyesindeki siyasi partiler olarak kişisel çıkar uğruna kartların karıştırılmaması uyarısında bulunuyoruz. Kerkük’ün özel durumunu göz önünde bulundurularak şehrin hizmet ve projelerdeki haklarının savunulması, idari birimlerin yetkililerinin milliyet ve parti aidiyetlerine bakılmaksızın vilayetin genel politikasını ve valinin talimatlarının uygulaması gerektiğini vurguluyoruz. Vilayette süregelen idari ve hizmet alanlarındaki çekincelerimize rağmen şahsiyetlerin teşhir edilmesini reddediyoruz. Var olan bütün sorunların yapıcı diyaloglar çerçevesinde birlikte yaşamı koruyarak yapılması gerektiğini düşünüyor, sosyal medyada Kerkük’ün evlatları arasında fitne yaratılmasına izin vermeyeceğimizi belirtmek istiyoruz. Bu durum, Kerkük halkına bir fayda sağlamayacaktır. Birleşik Irak Türkmen Cephesi Listesi olarak demografik yapının değiştirilmesinin her türlüsüne karşı çıktığımızı belirterek, yapılan yasa dışı kentleşmenin yasal yollarla hallolmasını destekliyoruz. Ayrıca yüzde 32’lik sistemle eşit bir şekilde oluşumlar arasında atanmayı destekleyen bütün tarafların yanında olduğumuzu ve aksi durumda tepkimizin olacağını bildirmek istiyoruz” ifadeleri yer aldı.[40]

Fetih Koalisyonu Lideri Hadi el-Amiri başkanlığında bir heyet, Irak Türkmen Cephesi  (ITC)  Başkanı Hasan Turan ile görüştü.  Görüşmede, Irak'taki son durum ve gelişmeler ele alındı. Bağdat'ta ulusal bir diyalog yapılması gerektiği belirtilen görüşmede, bir sonraki aşamada barışçıl ve Irak halkının yararına bir çözüm bulunmasının önemine değinildi. Turan, toplantıların görüşleri daha da yakınlaştırmak için gerekli olduğunu, Türkmenlerin Irak halkının ulusal çıkarlarını sağlayan ulusal girişimleri memnuniyetle karşıladığını ve ülkeyi olumsuz etkilerden kurtaracağını belirtti.[41]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, eski Türkmen Milletvekili Seyit Muhtar el- Musevi ile görüştü.  Irak’taki genel durumun ele alındığı görüşmede, Türkmen haklının haklarını elde etmek için birlikte hareket etmenin önemine vurgu yapıldı. Görüşmede, ITC Bağdat İl Başkanı Gülşen Celal de hazır bulundu. [42]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük Milletvekili Erşat Salihi, katıldığı bir televizyon programında Irak’taki mevcut siyasi kriz ve Kerkük’ün güvenliği ile ilgili açıklamalarda bulundu. Salihi, “Irak’taki siyasi krize neden olan bugün ülkeyi yönetmeye çalışan siyasi partilerdir” diye konuştu. Salihi ayrıca, “bugün terör örgütü PJAK, Erbil-Altunköprü arasında varlık göstermektedir. Merkezî hükûmet bu duruma sessiz kalmaması lazım” ifadelerinde bulundu.[43]

Türkmeneli Partisi Başkanı Riyaz Sarıkahya başkanlığında bir heyet, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ile görüştü. Görüşmede Irak’ta yaşanan son gelişmeler ve Türkmenlerin genel durumları konuşuldu. Parti heyeti, Mustafa Destici’ye ilgi ve misafirperverliğinden dolayı şükranlarını iletti.[44]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Siyasi Büro Üyesi ve IKBY Oluşumlardan Sorumlu Bölge Bakanı Aydın Maruf ve beraberindeki heyet, Kürdistan Adalet Cemaati’ne (Komal) ziyaret gerçekleştirdi. Maruf’u, Kürdistan Adalet Cemaati Başkanı Ali Bapir karşıladı. Görüşmede, Irak ve IKBY’deki son siyasi gelişmeler ve gündemdeki konuların yanı sıra parlamento seçimi ve kota konusu ele alındığı açıklandı.[45]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Siyasi Büro Üyesi ve Diyala İl Başkanı Usame Nazım Dede, ITC Kifri İlçe Başkanı Sezgin Bayatlı ile görüştü.  Görüşmede, ITC’nin hedeflerini gerçekleştirmek için stratejik çalışmaların devam etmesi ve bu doğrultuda Türkmen halkına hizmet sunulması konuların ele alındığı açıklandı.[46]

Türkmeneli Öğrenci ve Gençler Birliği (TÖGB) Erbil Şubesi tarafından “Seçim ve Genç” konulu panel düzenlendi. Panelde konuşma yapan Irak Türkmen Cephesi (ITC) Siyasi Büro Üyesi ve Erbil İl Başkanı Emir İzzet yaptığı açıklamada, “Erbil’de bulunan Türkmen öğrenci ve gençlere seçimin önemi ve seçimin bir millî vazife olduğunu anlatmaya çalıştık” ifadelerinde bulundu.[47]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kifri İlçe Başkanı Sezgin Bayatlı K24 kanalına tarafından düzenlenen “Birlikte Yaşama” isimli televizyon programına katıldı. Bayatlı programda,  Kifri’de bulunan Türkmenlerin gelenek- göreneklerini, mevcut sıkıntılarını ve ilçede bulunan diğer etnik gruplarla birlikte yaşamak için gerekenler hakkında açıklamalarda bulundu.[48]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Siyasi Büro Üyesi Kasım Kara, Saheel Neynova Türkmen Meclisinden Şeyh Cafer el-Bayati başkanlığında bir heyeti kabul etti. Görüşmede, Türkmen aşiretleri ve bölgeleri arasında yakınlaşmanın sağlanması ve ikili ziyaretlerin öneminin ele alındığı açıklandı.[49]

Güvenlik
Irak İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, federal polis güçlerinin Kerkük'ün güneyinde yer alan Reşad ilçesine bağlı Nuişin köyü kırsalında terör örgütü IŞİD’e yönelik operasyon düzenlediği belirtildi. Düzenlenen operasyona ilişkin yapılan açıklamada, 4 havan mermisi ve patlayıcı maddelerin ele geçirildiği açıklandı.[50]

Kerkük Polis Müdürlüğü Basın Sözcüsü Amir Nuri yaptığı açıklamada, Kerkük Polis Müdürlüğü bünyesindeki narkotik ekiplerinin, şehir merkezindeki Pance Ali semtinde üç adrese eş zamanlı baskın düzenlediğini belirtti. Nuri, baskınlarda uyuşturucu ticareti yaptıkları tespit edilen 16 kişinin yakalandığını ve çok miktarda uyuşturucu madde ele geçirildiğini açıkladı.[51]

Federal Polis Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, Kerkük’ün güneyinde yer alan Havice ilçesine bağlı terör örgütü IŞİD’e yönelik operasyon düzenlendiği belirtildi.  Düzenlenen operasyona ilişkin yapılan açıklamada, bölgede arama tarama faaliyetlerini sürdüren güvenlik güçleri tarafından bulunan 77 adet patlayıcıyı madde ele geçirildiği açıklandı. Ele geçirilen maddelerin kontrollü bir şekilde imha edildiği belirtildi.[52]

Irak İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Kerkük’ün güneyinde yer alan Zıgaytun Vadisi’nde konuşlu terör örgütü IŞİD’e yönelik operasyon düzenlendiği belirtildi. Düzenlenen operasyona ilişkin yapılan açıklamada, 2 Katyuşa füzesi, 6 adet el yapımı patlayıcı cihaz ve bazı patlayıcıların ele geçirildiği açıklandı.[53]

Sağlık ve Sosyal Hayat
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Erbil Sosyal ve Yardımlaşma Bürosu ile Kadınlar Birliği tarafından resim sergisi düzenlendi. Erbil Minaresi Parkı’nda düzenlenen resim sergisine, ITC Erbil Siyasi Büro Üyesi ve IKBY Etnik ve Dinî Oluşumlardan Sorumlu Bölge Bakanı Aydın Maruf, ITC Erbil Siyasi Büro Üyesi Emir İzzet, Türkiye'nin Erbil Başkonsolosu Hakan Karaçay, ITC Milletvekilli İmdat Terzi, ITC yetkilileri ve bazı Türkmen parti başkanları ve şahsiyetleri katıldı.[54]

Türkmen Kardeşlik Ocağı Kerkük Şubesi tarafından “Bireyin Psikolojik Sağlığı ve Psikolojik Rahatsızlıkların Nasıl Tedavi Edileceği, Zor Durum ve Krizler Karşısında Duyguların Nasıl Yönetileceği” konulu panel düzenlendi. Panelde konuşmacı olarak Psikolog Ercan Hidayet Tokatlı ve Kerkük Hastanesi Psikoloji Sağlığı Birimi Müdürü Ali Abbas yer aldı.[55]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, Kerbela vilayetinde Kataret’ul İmam Ali Türbesi’nde meydana gelen göçükte hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diledi. Turan, sosyal medya hesabından Kerbela’daki göçük faciasına ilişkin paylaştığı taziye mesajında, “Derin bir üzüntü ve acıyla Kerbela’da bulunan İmam Ali Türbesi’nde meydana gelen göçük olayının haberini aldık. Cenabıhakk’tan hayatını kaybedenlere rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır ve teselli dileriz” ifadesini kullandı.[56]

IKBY GÜNDEMİ

Siyaset
14 Ağustos tarihinde Fetih Koalisyonu lideri Hadi el-Amiri başkanlığındaki Şii Koordinasyon Çerçevesi heyeti, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) siyasi parti liderlerini ziyaret etti. Amiri bir gün içerisinde Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesut Barzani, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Başkanı Bafel Talabani, Yeni Nesil Hareketi (YNH) Başkanı Şahsuvar Abdulvahit, Kürdistan İslami Birliği (Yekgirtu) Başkanı Selahaddin Bahaddin ve Kürdistan Adalet Cemaati (Komal) Başkanı Ali Bapir ile ayrı ayrı bir araya geldi.[57] Söz konusu ziyarette Irak'taki son durum ve Erbil ile Bağdat arasındaki ilişkiler ele alınırken IKBY’deki liderlerin Irak'taki siyasi denklemlerde aktif bir role sahip olduğu belirtilerek Irak'taki tüm parti ve topluluklarla diyalog yoluna girilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca siyasi tıkanıklığın ele alındığı görüşmelerde Amiri’nin Irak’taki bütün siyasi partileri ulusal diyaloğa davet ettiği ve ilgili taraflara Irak Parlamentosunun feshedilmesi ve yine erken seçim yapılmasına yönelik öneride bulunduğunu kaydedildi.[58]

16 yıllık aradan sonra, 2 Ağustos tarihinde ortak bir açıklamayla birleşme kararı alan KDP ve İran Kürdistan Demokratik Partisi (İ-KDP), KDP’nin 77. kuruluş yıl dönümünde Erbil vilayetine bağlı Köysancak’ta (Koye) düzenlenen törene katıldı. Törende, İ-KDP Genel Sekreteri Mustafa Hicri ile KDP Genel Sekreteri Halid Ezizi’nin yanı sıra her iki partiden üst düzey yöneticiler yer aldı. İ-KDP Başkan Yardımcısı Hasan Şerifi ve KDP Merkez Komite üyesi Ömer Baleki, etkinlik kapsamında gerçekleştirilen programda KDP’nin rolüne ilişkin değerlendirme yaptı.[59]

17 Ağustos’ta KYB Başkanı Bafel Talabani ile Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki arasında gerçekleşen görüşmede Irak’taki son gelişmeler ele alındı. Ayrıca tarafların ulusal diyalog girişimi hakkında konuştuğu ve bu diyaloğa bütün tarafların katılması gerektiğini vurguladıkları bildirildi. Öte yandan görüşme kapsamında, Şii Koordinasyon Çerçevesi ile KYB’nin aralarındaki ittifakı ve birbirlerini desteklemeye yönelik sözlerini bir kez daha yineledikleri aktarıldı.[60]

Güvenlik
IKBY Göçmen Hakları Zirve Kurumu Yunanistan Temsilcisi Hüseyin Hamasalih, Yunanistan’a bağlı Kisira Adasında mahsur kalan 60 göçmen arasında Kürt göçmenlerin de bulunduğunu açıkladı. Yunanistan güvenlik güçleri tarafından göçmenlerin yakalandığını belirten Hamasalih, göçmenlerin kapalı göçmen kamplarına sevk edildiğini bildirdi.[61] Öte yandan Zirve Kurumu yaptığı açıklamada, IKBY’den yapılan göçlerin her geçen gün arttığını vurguladı. Ayrıca söz konusu kurum, IKBY’den Türkiye’ye yapılan vize başvuru oranında yüzde 40 artış yaşandığına dikkat çekti.[62]

Yapılan araştırmalara göre IKBY’de silah satan şahıs ve dükkânların artmaya başladığı ayrıca bölgede en çok kullanılan sosyal medya hesabı olan Facebook’ta da silah satılmaya başladığı aktarıldı.[63] Yasa dışı ve izinsiz silah kullanım oranının arttığı IKBY’de, silahlanmanın hem güvenlik durumunu hem de toplumsal hayatı tehlikeye soktuğu dile getirildi. Bununla birlikte bir yıl önce yönetim tarafından yasa dışı ve izinsiz silah kullanımını engellemeye yönelik operasyon başlatılsa da ilgili operasyonun belli olmayan nedenlerle sonuçsuz kaldığı kaydedildi. Öte yandan IKBY İletişim ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından 18 Ağustos 2022 tarihinde çıkarılan kararnamenin dördüncü maddesinde “silah ve patlayıcı alıp satan sitelerin ve sosyal medya hesaplarının kapatılacağı” belirtildi.[64]

Ekonomi
IKBY İletişim ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından Irak ve IKBY ile Türkiye’yi birbirine bağlayan uluslararası bir demiryolu inşası için Ankara ile bir anlaşma taslağının imzalandığı açıklandı. IKBY İletişim ve Ulaştırma Bakanı Ano Cevher Abdoka, IKBY’de gerek iç gerek dış uluslararası demiryolu hattı konusunda İmar Bakanlığı ile bir çalışma içerisinde olduklarını söyledi. Uluslararası demiryolunun inşasını görüşmek üzere 18 Ağustos’ta Bağdat'a birkaç ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Abdoka, “Fav Limanı’ndan Bağdat, Kerkük, Erbil, Musul, Duhok'a, oradan da Türkiye'ye uzanan demiryolları inşa etmek için Bağdat ve Ankara ile bizim aramızda bir taslak anlaşma imzaladık” ifadelerini kullandı. Erbil yönetiminin şubat ayında Alman Deutsche Bahn demiryolu şirketi ile IKBY genelinde bir demiryolu sistemi tasarlamak için bir mutabakat zaptı imzaladığını hatırlatan Abdoka, Irak hükûmetinin uluslararası demiryolu için bir İtalyan şirketiyle zaten bir anlaşma yaptığını ve IKBY’de demiryolu sisteminin inşasına başlamak için İngiliz Ten Broeke şirketi ile de bir anlaşma imzalandığını belirtti. Demiryolu sistemi inşa planlarının henüz yeni olduğu IKBY’de, Başbakan Mesrur Barzani’nin mart ayında Türkiye ve Körfez ülkeleriyle ticareti artıracak bölgesel bir demiryolu ağı oluşturulması konusunda görüşmelerde bulunduğu aktarıldı.[65]

Süleymaniye İl Turizm Genel Müdürlüğü Sözcüsü Dasyar Muhammet, geçen yıllara göre Süleymaniye’ye gelen turist sayısında artış yaşandığını açıkladı. 17 Ağustos’ta düzenlediği basın toplantısında açıklamada bulunan Muhammet, hem Süleymaniye’de turistlere yönelik fiyatların arttırılmaması hem de Irak’ın güney ve orta vilayetlerinde sıcaklık derecesinin yükselmesi nedeniyle söz konusu artışın yaşandığını vurguladı.[66] Bununla birlikte birçok turizm projesinin bulunduğu Süleymaniye’de, YNH Başkanı Şahsuvar Abdulvahit’e bağlı Çavi Land turizm projesinin de bunların arasında yer aldığı aktarıldı.

Sağlık ve Sosyal Hayat
IKBY’de tespit edilen toplam yeni tip koronavirüs (Covid-19) vaka sayısı 464 bin 822’ye yükselirken virüs nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısının 7 bin 464 olduğu ve virüsü yenerek sağlığına kavuşan kişi sayısının da 455 bin 582’ye ulaştığı kaydedildi.[67]

KÖRFEZ GÜNDEMİ

Suudi Arabistan
Modern Suudi Arabistan’ın kurucusu Kral Abdülaziz’in torunu ve aynı zamanda ülkenin en zengin iş insanlarından biri olan Prens Alwaleed Bin Talal, Rus firmalarına 500 milyon dolardan fazla yatırım yaptı. Prens Alwaleed’in yatırım şirketi Kingdom Holding Co’nun, Rusya’nın Ukrayna saldırısını başlattığı şubat ayında Gazprom, Lukoil ve Rosneft’ten hisse satın aldığı mevduat hesaplarına 109 milyon dolar yatırım yaptığı gözlendi.[68]

Saudi Aramco CEO’su Emin en-Nasır, 14 Ağustos tarihinde verdiği açıklamasında, Saudi Aramco şirketinin 2022 yılının ikinci çeyreğindeki ve yılın ilk yarısındaki kârından bahsetti. Emin en-Nasır, verdiği açıklamasında, şirketin kârının 2022 yılının ikinci çeyreğinde %90,1 oranında arttığını, şirketin net kârının yıllık bazda 95,47 milyar riyalden 181,64 milyar riyale yükseldiğini ilan etti.[69]

Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Kral Selman bin Abdulaziz'in davetlisi olarak Suudi Arabistan'a iki günlük ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaretle iki ülke arasındaki ticaret, ekonomi, savunma, enerji, turizm, kültür, medya, denetim ve yolsuzlukla mücadele alanlarında iş birliğini içeren 12,5 milyar dolarlık anlaşma imzalandı.[70]

Birleşik Arap Emirlikleri
21 Ağustos 2022’de Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada İran Büyükelçisi Saif Mohammed Al Zaabi’nin 6 yıl aradan sonra, yakın zamanda İran’a döneceği ifade edilerek, bunun Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) iki ülkenin ve bölgenin ortak çıkarları için İran ile ilişkileri güçlendirme çabalarıyla uyumlu olduğu vurgulandı.[71]

Mısır'ı ziyaret eden BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid, ülkenin batısındaki El-Alameyn Havalimanı'nda Cumhurbaşkanı Sisi tarafından karşılandı. İki lider, buradaki görüşmede, Arap coğrafyasının tanık olduğu zorluklarla yüzleşmede ortak Arap eylemi ve birliğinin güçlendirilmesi, bölgesel krizlere kalıcı çözümler bulmak için tüm çabaların birleştirmesinin önemi üzerinde durdu.[72]

Katar

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne gerçekleştirdiği son saldırılarda yıkılan evleri Katar'ın yeniden inşa etme sözü verdiğini duyurdu. Heniyye'nin ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Katar Dışişleri Bakanı Muhammed Abdurrahman Al Sani'nin yeniden inşa işlemleri için onay verdiği belirtildi. Açıklamada Katar'ın desteğine övgüde bulunan Hamas lideri Heniyye, imar sürecinin Katar Yeniden Yapılanma Komitesi aracılığıyla yürütüleceğini kaydetti.[73]

Kuveyt
Kuveyt, 2016 yılında Suudi Arabistan’ın politikalarını takip ederek Tahran’dan büyükelçisini çekme kararı almıştı. 6 yılın ardından 14 Ağustos’ta Kuveyt, İran’a büyükelçi atadığını duyurdu. Kuveyt’in yeni atanan İran Büyükelçisi Bader Abdullah Al-Muhaikh, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Amir Abdullahiyan tarafından ağırlandı. Kuveyt'in yeni Tahran Büyükelçisi Bedr Abdullah el-Munih, güven mektubunun bir nüshasını İran Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan'a sundu. Görüşmede Abdullahiyan ile Munih, iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi konusunu ele aldı.[74]

Bader el-Saif tarafından kaleme alınan ve AGSIW’de yayımlanan yazıda Kuveyt’in yeni doktrininden bahsedildi. Buna göre, Haziran 2022’de Kuveyt Emiri Şeyh Nevaf el-Ahmed el-Sabah’ın konuşma metninin, Veliaht Prens Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir el-Sabah tarafından okunmasıyla Kuveyt’te yeni bir doktrin benimsendiği belirtildi. Söz konusu yönteme göre, ilk olarak sistemin duraklatılacağı, ilerleme kaydedilememesi durumunda ise şiddetli önlemler alınacağı ifade edildi.[75]

Bahreyn
Bahreyn, gelirlerinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 52 artmasıyla 88 milyon dolarlık yıl ortası bütçe fazlası verdiğini bildirdi. Resmî Bahreyn Haber Ajansına göre, Maliye Bakanı Şeyh Salman Al Khalifa, Körfez'deki en küçük petrol üreticisi olarak mali denge planını uygulamaya ve hedeflerine hizmet eden girişimleri benimsemeye kararlı olduğunu söyledi. Harcamalar yılın ilk yarısında 2021'e göre %2 artışla 4,4 milyar dolara ulaştı. Ülke geçen yıl 1,38 milyar dolar açık bildirdi.[76]

Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdüllatif bin Raşit el-Zayani ve Ürdünlü mevkidaşı Ayman Safadi 16 Ağustos tarihinde çeşitli alanlarda ikili iş birliğini genişletme sözü verdi. İki bakan ayrıca bölgesel krizlerin ve terörle mücadelenin çözümüne yönelik koordinasyon çabalarını artırma konusunda da anlaştılar.[77]

Bunun yanında Bahreyn, Türkiye'de hafta sonu art arda gerçekleşen, çok sayıda ölüm ve yaralanmayla sonuçlanan iki ayrı araç kazası nedeniyle Türk hükûmetine ve halkına başsağlığı diledi.[78]

Umman
İsrailli şirketler Enlight Renewable Energy Ltd. ve doğal gaz üreticisi NewMed Energy LP, Umman da dâhil olmak üzere Kuzey Afrika ve Orta Doğu'daki devletlerle ortak yenilenebilir enerji projeleri geliştirmeyi planladığını duyurdu. Enlight CEO'su Gilad Yavetz bir konferans görüşmesinde gazetecilere verdiği demeçte, “Girişim, büyük ölçüde NewMed'in öncülük ettiği bir gelişme olan doğal gazla birlikte çok büyük bir fırsat olacak” dedi. Şirketlerin, NewMed'in bölgedeki bağlarını Enlight'ın yeşil enerji uzmanlığıyla birleştirmeyi hedeflediği aktarıldı.[79]

Yemen
Yemen'in Husi milisleri 19 Ağustos itibarıyla son 5 gün içinde BM aracılığındaki ateşkese 467 ihlal yapmakla suçlandı. Husilerin, Marib ve batı kıyılarındaki askerî mevzilere sızmaya çalışmak, tüm cephelerde ateş açmak ve ordu mevzilerini bombalamakla suçlandığı aktarıldı. Raporlarda ise bomba yüklü insansız hava araçlarının ordu mevzilerine yönlendirildiği, 13 askerî personelin öldürüldüğü ve 27 kişinin de yaralandığı belirtildi.[80]

Yemen Başkanlık Yönetimi Konseyi Başkanı Raşid el-Alimi, 20 Ağustos’ta Suudi yetkililerle görüşmek üzere Riyad’ giderek Suudi Arabistan'ın konseye ekonomik desteğini ve Yemen'deki insani müdahalelerini tartıştı. Suudi liderliğine Yemen halkına ve konseye verdiği destek ve ülkeye barış ve istikrarı geri getirme ve Yemenlilerin acılarını hafifletme konusundaki devam eden çabaları için teşekkür etti.[81]

KUZEY AFRİKA GÜNDEMİ

Mısır
Mısırlı yetkililer aralarında gazetecilerin bulunduğu 25 tutukluyu tutuksuz yargılanması üzerine serbest bırakmıştır. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi, 21 Nisan'da gazetecilere yaptığı bir açıklamada, “ülkede siyasi diyalog başlatma niyetinde olduğunu” ifade etmişti. Sisi'nin söz konusu açıklamayı yaptığı nisan ayından bugüne kadar serbest bırakılan tutuklu ve hükümlü sayısı 163'e ulaşmıştır. Sisi'nin ilan ettiği ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) dışındaki tüm kesimleri kapsayan ulusal diyalog sürecinin ilk toplantısı 5 Temmuz'da Kahire'de yapılmıştı. Yapılan açıklamada ise bir sonraki oturumun 27 Ağustos'ta yapılacağı bildirilmiştir.[82] [83]

Mısır’da geçen hafta Kıpti Ortodoks Kilisesi’nde meydana gelen yangında Mısırlı yetkililere göre en az 41 kişi hayatını kaybederken 45 kişi de yaralanmıştır. Gize kentinde meydana gelen yangında ölenlerin çoğunun çocuk olduğu belirtilmiştir. Mısır’da Hristiyanlar ülke nüfusunun %10’unu oluşturmaktadır.[84]

Libya
Libya Yüksek Mahkemesi Genel Kurulu, yasalar ve anayasa değişiklikleri konusunda ihtilafları çözmek için 6 yıl önce kapatılan Anayasa Dairesini yeniden faaliyete geçirdiğini duyurmuştur. Libya merkezli “Panorama” kanalının haberine göre, kararın ardından konuşma yapan Yüksek Mahkeme Başkanı Muhammed el-Hafi, “Oy birliğiyle Anayasa Dairesinin tekrar faaliyete geçmesine karar verildi” şeklinde konuşmuştur. El-Hafi, Anayasa Dairesinin ülkedeki hiçbir siyasi oluşumun tarafını tutmayacağını ve anayasal kuralları destekleyeceğini vurgulamıştır.[85]

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Halid el-Mişri'yi kabul etmiştir. Görüşme Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşmiştir. Mişri ayrıca Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ile de görüşmüştür. Görüşmede Akar, Türkiye ve Libya arasındaki 500 yıllık tarihî dostluk ve kardeşlik bağlarına vurgu yaparak Türkiye'nin Libyalı kardeşlerine askerî eğitim iş birliği alanlarında verdiği desteğin artarak devam edeceğini belirtmiştir. [86] [87]

Libya Ulusal Birlik Hükûmeti Petrol Bakanı Muhammed Avn, Türkiye ve Libya arasında yapılan deniz yetki alanına ilişkin anlaşmanın ülkesine kazanım sağladığını belirtmiştir. Bakan Avn, Libya'da yayımlanan “Panorama” adlı televizyon programında, Türkiye ile Libya arasında yapılan “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası”na dair açıklamalarda bulunmuştur. Libyalı Bakan, “Türkiye ile imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası, denizde yararlanabileceğimiz geniş alanları bize kazandırdı” demiştir.[88]

Tunus
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, 25 Temmuz'daki referandumla kabul edilen yeni anayasanın yürürlüğe girdiğini bildirmiştir. 25 Temmuz'da yapılan referandumla kabul edilen yeni anayasanın yürürlüğe girdiğini ifade eden Said, 25 Temmuz'un anayasa meşruiyetiyle halk meşruiyeti arasındaki uyum günü olduğunun ifade etmiştir. Said ayrıca oldukça tartışmalı bir husus olan yeni seçim yasasından da bahsederek, “Yeni bir seçim yasası oluşturulacak. Seçim yasalarının kurumlar üzerindeki etkisi, anayasanın hükümlerinden az değildir” şeklinde konuşmuştur.[89] Öte yandan Tunus Adalet Bakanlığı İdare Mahkemesinin 57 yargıcı görevden alan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin uygulanmasını askıya alma kararını reddetmiştir. Kararnameyle 57 yargıç yolsuzlukla suçlanmaktaydı.[90]

Tunus Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Ahmed Najib Chebbi yaptığı açıklamada kendilerinin ne Nahda’nın ne de başkalarının gücünü restore etmeye çalışmadıklarını yalnızca ülkede demokrasiyi yeniden hâkim kılmak için çabaladıklarını dile getirmiştir. Chebbi ayrıca Tunus Genel İşçi Sendikası’nın (UGTT) Cumhurbaşkanı Kays Said’e yaklaşmak için kendilerine saldırdıklarını ifade etmiştir.[91]  UGTT’nin, Said ile ulusal diyalog çabalarının bir parçası olduğuna değinen Chebbi, UGTT’nin Tunus için çok önemli bir dengeleyici ve sosyal güç olduğunu vurgulamış ve her ne kadar UGTT kendilerine yüklense de buna karşılık vermeyeceklerini belirtmiştir.

Mısır Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada yeni anayasanın onaylanması vesilesiyle Tunus hükûmetini ve halkını tebrik etmiştir. Açıklamada bu gelişmenin Tunus halkının iradesiyle birlikte ilerleme ve refah arzusunu gösterdiği vurgulanmıştır. Açıklamada ayrıca karşılıklı derin tarihî bağları olan kardeş Tunus halkına olan destek ve dayanışma vurgulanmıştır.[92]

Cezayir
Cezayir Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Tebbun ile Fransız mevkidaşı Macron telefon görüşmesi gerçekleştirmiştir. Açıklamada, Macron’un Cezayir'in bazı vilayetlerinde çıkan orman yangınlarında hayatını kaybedenler için Cumhurbaşkanı Tebbun’a taziyelerini ilettiği belirtilmiştir. Görüşmede iki ülke arasındaki iş birliğinin ele alındığı ifade edilen açıklamada, Macron’un yakın zamanda Cezayir’e yapacağı resmî ziyaretin gündeminin de iki cumhurbaşkanı tarafından ele alındığı kaydedilmiştir.[93]

Cezayir'in çeşitli kentlerinde devam eden orman yangınlarında hayatını kaybedenlerin sayısı 41'e, yaralı sayısı 160'a çıkmıştır. Başbakan Eymen Bin Abdurrahman, Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un talimatı üzerine yangın söndürme çalışmalarını yerinde incelemek üzere Et-Tarif kentine gitmiştir. Söndürme çalışmalarında herhangi bir kusur bulunmadığını savunan Başbakan, hızı saatte 91 kilometreye ulaşan rüzgâr nedeniyle yangınları kontrol altına almanın zorlaştığını kaydetmiştir. Öte yandan Türkiye Dışişleri Bakanlığı Cezayir'deki yangınlarda hayatını kaybedenler için taziye mesajı yayımlamıştır. Açıklamada, “Yangınlarda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, dost ve kardeş Cezayir halkına ve hükûmetine başsağlığı diliyor, Cezayir'e her türlü desteği sağlamaya hazır olduğumuzu vurguluyoruz” ifadesine yer verilmiştir.[94] [95]

Fas
Dünya Müslüman Âlimler Birliği, Başkan Ahmed er-Raysuni'nin Batı Sahra'ya yönelik açıklamalarının kişisel düşünceleri olduğunu ve birliği bağlamayacağını bildirmiştir. Birliğin Genel Sekreteri Ali el-Karadaği, Raysuni'nin katıldığı bir televizyon programında Cezayir, Moritanya ve Batı Sahra meselesine dair ifadelerine ilişkin yazılı açıklama yapmıştır. Karadaği, “Raysuni'nin (Batı) Sahra hakkında televizyonda veya başka mecralarda sarf ettiği sözler şahsi görüşüdür. Kendi görüşlerini diğerlerine saygı ve anlayış çerçevesinde ifade etme hakkına sahiptir” ifadelerini kullanmıştır. “Bu görüşler, Birliğe ait değildir” ifadeleriyle Raysuni'nin açıklamalarının birliği bağlamayacağını belirten Karadaği, Dünya Müslüman Âlimler Birliğinin bu yönde bir karar almadığını hatırlatmıştır Karadaği, Dünya Müslüman Âlimler Birliğinin daima İslam ülkeleri arasındaki meselelerin “barış, diyalog ve uzlaşı” yoluyla çözülmesinden yana olduğunu vurgulamıştır.  Dünya Müslüman Âlimler Birliği Başkanı Ahmed er-Raysuni, Fas'ta katıldığı bir televizyon programında Cezayir'in Batı Sahra sınırındaki Tinduf bölgesine harekât düzenlemesi yönünde açıklamalarda bulunmuş ve “Moritanya'nın varlığı da Sahra gibi bir hatadır. Fas, Avrupa işgali öncesi sınırlarına geri dönmelidir” ifadelerini kullanan Raysuni, “madden veya bedenen cihat” çağrısı yapmıştı.[96]

Fas resmî ajansı MAP'ta yer alan haberde, ülkenin kuzey kesimindeki Huseyme kentine bağlı ormanlarda 17 Ağustos'ta çıkan yangınları söndürme çalışmalarının devam ettiği belirtilmiştir.  Canadair tipi yangın söndürme uçaklarıyla gerekli müdahalelerin yapıldığı ancak bölgenin engebeli yapısı, şiddetli rüzgâr ve aşırı sıcakların yangının kontrol altına alınmasını zorlaştırdığı aktarılmıştır. Bölgede 3 gündür süren yangında 55 hektar alanın zarar gördüğü, can kaybı yaşanmadığı kaydedilmiştir.[97]

 

HAFTALIK RUSYA BASIN ANALİZİ (15-21 Ağustos)

Lübnan-İsrail Deniz Sınırının Çizilmesi: Eski Bir Soruna Yeni Yaklaşımlar mı?
Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü veya IMEMO sayfasında “Lübnan-İsrail Deniz Sınırının Çizilmesi: Eski Bir Soruna Yeni Yaklaşımlar mı?” başlıklı değerlendirme yazısı yayımlandı. Makalenin yazarı IMEMO “Ortadoğu Araştırmaları Merkezi” Laboratuvarı’ndan genç araştırmacı İbrahim İbrahimov, Lübnan ile İsrail arasındaki tartışmalı deniz sınırı gerilimini incelemiştir. Uzmana göre son aylarda, Lübnan ile İsrail arasındaki ihtilaf, Lübnan'ın güney kıyılarından çok da uzak olmayan Akdeniz rafında bulunan tartışmalı gaz ve petrol sahaları yüzünden keskin bir şekilde tırmandı: “Bunun nedeni, İsrail’in Energean şirketine ait sondaj gemisini, doğal gaz çıkarmak için ihtilaflı Lübnan gaz sahası Kana sınırındaki deniz sahası ‘Kariş’e göndermesi oldu. Gaz sahaları üzerindeki anlaşmazlık, on yıldan fazla bir süre önce Beyrut'un, deniz sınırlarının sınırlandırılmasına ilişkin Lübnan-Kıbrıs Anlaşması’nı onaylamayı reddetmesiyle başladı. Bu durum, Lübnan ve İsrail arasındaki deniz sınırlarının daha sonra çizilmesinde bazı zorluklara neden oldu.”

Lübnan-İsrail gerilimine çözüm arayışına gelince, uzman, bu konuda diplomatik yöntemleri önerdi: “Doğu Akdeniz'de Lübnan ve İsrail arasındaki gerilim, bu konuda diplomatik çözümden başka bir alternatifin olmadığını ve her iki tarafın da büyük çaplı bir çatışmayla ilgilenmediğini gösterdi. Ayrıca, Kariş sahası çevresindeki olaylar, Lübnan'ın doğal kaynaklarından para kazanma yarışında İsrail ve diğer Akdeniz ülkelerinin ne kadar gerisinde kaldığını da belirledi. Genel olarak, Lübnan'ın zor sosyo-ekonomik durumu göz önüne alındığında, ülke liderliğinin tüm dikkatini bu konuya vermesi gerektiği görülüyor.” Analiste göre gaz ihracatı, Lübnan'ın ekonomik krizden çıkmasına ve akut sosyal sorunları çözmesine yardımcı olabilir: “Pragmatik düşüncelerin siyasi hırslara üstün gelip gelmeyeceğini ve bunun ne zaman olacağını söylemek şimdilik zordur. Ancak gerçek durum, politikacıların daha kararlı ve düşünceli hareket etmesini gerektiriyor.”

Yemen: “Ebedi Ateşkes”in Keskin Sınırları
Rusya’nın önde gelen araştırma, yayın ve eğitim faaliyetleri yapan bağımsız düşünce kuruluşu Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (RUİK) sayfasında “Yemen: "Ebedi Ateşkes"in Keskin Sınırları” başlıklı değerlendirme yazısı yayımlandı. Makalenin yazarı Ural Genç Ortadoğulular Derneği Mütevelli Heyeti Başkanı Leonid Tsukanov, Yemen'deki taraflar arasındaki diyalog beklentilerini ve ülkede barışı koruma olanaklarını alt başlıklarla ayrıntılı şekilde incelemiştir. Analist, Yemen'deki siyasi durumu şu şekilde özetledi: “Nisan 2022'nin başlarında, Yemen'de savaşan taraflar kutsal Ramazan ayı dolayısıyla iki aylık ateşkes imzalamayı kabul ederken, haziran ayında ise mevcut anlaşma koşullarında, sağlanan ateşkesi iki ay daha uzatmak için anlaştılar. Çatışma tarihindeki en uzun (sürekli) ateşkes 2 Ağustos'ta sona erdi. Ancak 2 Ağustos'ta BM, söz konusu anlaşmayı 2 Ekim'e kadar 2 ay daha uzatmayı başardı.”

Tarafların giderek birbirlerine karşı daha fazla iddialarda bulunduklarına dikkat çeken uzmana göre, büyük zorluklarla kurulan “sessizlik rejimi” tehditle karşı karşıyadır: “Bugün Yemen'deki gelişmeleri göz önünde bulundurmuş olursak gerilim azaltma müzakerelerinin kesintiye uğrama olasılığı son derece yüksektir. Hem Husiler hem de Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi, rakibin pes eden ilk kişi olacağını umarak kasıtlı olarak riskleri artırıyor.”

Potansiyel "ek sürenin" nasıl kullanılacağının hâlâ bir tartışma konusu olmaya devam ettiğini ifade eden analiste göre, söz konusu süreni gerek "temas noktaları" aramak gerekse çarpma kuvvetlerini yoğunlaştırmak için eşit derecede kullanılması muhtemeldir.

Siyaset Bilimci, Rusya ile Afganistan Arasındaki Olası İş Birliğinin Faydalarını Sıraladı
Siyaset bilimci, Ulusal Strateji Enstitüsü uzmanı Rais Süleymanov, Rusya-Afganistan iş birliğinin Rusya için olumlu ve olumsuz yönlerini “Lenta.Ru” haber sitesine değerlendirdi. “Siyaset Bilimci, Rusya ile Afganistan Arasındaki Olası İşbirliğinin Faydalarını Sıraladı” başlıklı yazıya göre, Rus petrolünün Afganistan'a Afgan malları karşılığında takas edilmesi Moskova için karlı olmayacak: “Bu iş birliği ancak siyasi açıdan faydalı olabilir”. Kabil’in, Rusya'dan yaklaşık bir milyon varil petrol satın almayı ve karşılığında Afganistan’da üretilen malları sunma önerisine gelince uzman, “Bu tür enerji rezervlerinin arzı, yaptırımlar altındaki Rus ekonomisini etkilemeyecektir” ifadelerini kullandı: “Rusya söz konusu teklifi kabul ederse bu hem de siyasi bir jest olur.” Tüm bunların yanı sıra, analiste göre, Rusya böyle bir iş birliğini kabul ederse, Kabil'in karşılığında sunabileceği mal seçenekleri azdır: “Afganistan bir tarım ülkesi olduğu için ekonomi seviyesi çok düşüktür. Bu nedenle takas konusunda ne gibi ürünleri sağlayabilecekleri benim için henüz muammadır. Büyük ihtimalle, bu ürünler halı ya da tahıldan oluşabilir.”

Anlaşmanın Moskova için stratejik yönlerini değerlendiren Süleymanov, “Afganistan'daki yeni fiilî yetkililerle daha iyi ilişkiler kurmamızı sağlayabilir” ifadelerini kullandı. Ayrıca, uzman, Rusya’nın büyük olasılıkla Afganistan'daki bazı maden yataklarında araştırma yapma isteğinde buluna bileceğini de göz ardı etmedi.  Analist, 15 Ağustos 2021 yılında, Taliban'ın Kabil'de iktidara gelmesinden bu yana geçen bir yılı şu şekilde özetledi: “Diğer ülkelerin yeni hükümetin meşruiyetini tanımamasına rağmen, Afganistan'ı fiilen Taliban yönetiyor. Bu bağlamda Taliban iktidarını görmezden gelmek anlamsızdır.”

İran, ABD'deki Bir Güç Değişikliğine Karşı Önlem Alacak
İran’ın, ABD ve uluslararası arabulucularla yapılan "nükleer" anlaşmaların metnine, anlaşmanın iptali durumunda kayıpların tazmin edilmesi gereğine ilişkin bir madde eklemeyi önermesi Rusya basınında geniş yer buldu. “Nezavismaya” gazetesinin 17 Ağustos sayısında yayımlanan “İran, ABD'deki Bir Güç Değişikliğine Karşı Önlem Alacak” başlıklı uzman görüşlerine dayanan yazıya göre İran, anlaşma sağlanırsa ABD'de daha sert bir yönetimin iktidara gelmesinden sonra anlaşmanın feshedilebileceğine inanıyor ve bu nedenle muhataplarına ceza konusunda bir yükümlülük getirmek istiyor. Yazıda görüşlerine başvurulan Rus askerî uzmanı Yuriy Lyamin’e göre, Tahran'ın tazminata ilgisi anlaşılabilir: “İran, en başından beri, ABD'nin yeniden canlandırılan Kapsamlı Ortak Eylem Planı’ndan olası bir geri çekilmesi durumunda en azından bazı garantiler elde etmek için çaba göstermektedir. Ancak bu tazminatların ne olduğu tam olarak belli değil. Ayrıca, boş sözler ve siyasi açıklamaların İran için hiçbir faydası yoktur. Çünkü İran, ABD Başkanı Donald Trump döneminde, ABD'nin Kapsamlı Ortak Eylem Planı’ndan çekilmesi sonrasında AB'den ve diğer ülkelerden çok fazla pişmanlık duysa da tüm bu sempatik açıklamalar, ABD yaptırımlarının etkisini hafifletmek için hiçbir işe yaramadı. Öyle ki Avrupa ve diğer bölgelerdeki şirketler ve bankalar itaatkâr bir şekilde söz konusu yaptırımları takip etmeye başladılar.” Lyamin’e göre, Tahran'ın mali ve ekonomik tazminat konusundaki çıkarlarından bahsedildiği durumda ortaya çıkan soru, "nükleer anlaşma" ile ilgili bir karar çıkması durumunda ABD’nin zorunlu hâle gelmesi noktasında böyle bir koşulun nasıl uygulanabileceğiyle ilgilidir: “Nitekim KOEP’i hedefleyen ABD yönetimleri kongreden geçemez ve herhangi bir taahhüt sağlayamaz. Bu nedenle bir sonraki ABD başkanlık yönetimi söz konusu taahhütlerden kolay şekilde vazgeçebilir.”