Rakamlarla Dünyada Su Sorunu

Yerküre üzerinde su kaynakları eşit bir şekilde dağılmamıştır. Su, yenilenebilir bir kaynaktır, ama bazı bölgelerde su kaynakları insani tüketime yetmemektedir. Artan talebin yarattığı baskı ile ulusal su kaynakları tümüyle tüketilmektedir.  Su tüketimi, dünya nüfus artışının iki katı olarak artmaktadır. BM’nin WorldPop 2300 final raporuna göre 2025 yılında dünya nüfusu tahminen 8,3 milyar olacaktır. Bu nedenle devletler, sınıraşan suların kullanımına daha bağımlı duruma gelmeye başlamıştır. Bugün ki eğilim devam ederse, bu yüzyılın ilk dönemleri ile birlikte, kurak ve yarı kurak bölgelerde su kıtlığı yayılacaktır. Su kaynaklarının eşit dağılmamasının yanında zaman içinde su miktarı da değişmektedir. Küresel iklim değişikliği, su değişkenliğini etkilemekte, uluslararası çatışmayı ve gerilimi artırmakta veya azaltmaktadır. Küresel iklim değişikliğinin en büyük tehdidi, artan sıcaklıkların buharlaşma kayıplarını ve su talebini artırmasıdır. Ayrıca, yıllık yağış değerlerinin -20 oranında değişmesi beklenmektedir. Bu doğrultuda belirli bölgelerde taşkınlarda artış olması beklenmektedir. Yaşanan bir diğer problem ise su kalitesidir. İnsan faaliyetleri ve atık üretiminin artması, yüzey ve yer altı sularını kirletmektedir.  En büyük kirleticiler kanalizasyon, tarım kimyasalları, sanayi atıkları ve diğer atıklardır. Su kirliliği en çok evsel kullanımı, hem hidrolojik çevrimi etkilemekte hem de hastalıklara sebep olmaktadır. Özellikle, ekonomik olarak elde edilebilecek su miktarının sınırlı olması, artan nüfus ve su kaynaklarının kirlenmesi ile su kıt bir hale gelmeye başlamıştır. Bu durum su kaynakları üzerinde baskıyı arttırmaktadır.

 

Artan su sıkıntısı, coğrafi koşullar ile de biraraya gelince, kıyıdaş ülkeler arasında sözkonusu nehrin kullanımına ilişkin anlaşmazlıklar ortaya çıkmaktadır. Birçok ülkenin su kaynakları, sınıraşan su özelliği taşımaktadır. Yerküre üzerinde yaklaşık 263 adet uluslararası nehir havzası bulunmaktadır ve bu havzalar yerkürenin yarısını kaplarken, toplam su kaynaklarının `’ını oluşturmaktadır ve dünya nüfusunun % 40’ından fazlasını etkilemektedir.  Coğrafi olarak Avrupa’da 69, Afrika’da 59, Asya’da 57, Kuzey Amerika’da 40, Güney Amerika’da 38 adet uluslararası havza vardır.  Bu ülkelerinin su arzı diğer ülkeye de bağımlıdır. Bu durum su kaynaklarını, ulusal güvenlik konularından bir haline getirmektedir. Çatışmaların yaşandığı sınıraşan su havzalarından faydalanmanın en ideal şekli işbirliği yapılmasıdır. 

 

Dünyada yaşanan su sorununa daha somut bir şekilde rakamlarla ile baktığımız zaman, son yüzyılda daha önce de belirttiğimiz gibi su kullanım artışı nüfus artışının iki katına ulaşmıştır. Dünya’da yaşayan 6 milyar insan nehirler, göller ve akiferlerde bulunan erişebilir suyun yüzde 58’ini kullanmaktadır.  145 ülkenin sınırları sınıraşan havzalar içindedir. Dünya su kaynakları değerlendirme programına göre dünyada su kaynaklarının yüzde 70’i sulama, yüzde 22’si sanayi ve yüzde 8’i içme suyu amacıyla kullanılmaktadır.  2025 yılında su çekiminin gelişmekte olan ülkelerde yüzde 50,  gelişmiş ülkelerde yüzde 18 oranında artması beklenmektedir.

 

2025 yılında 1,8 milyar insan mutlak su sıkıntısı çeken ülkelerde veya bölgelerde yaşayacaktır, dünya nüfusunun üçte ikisi de su stresi olan bölgelerde veya ülkelerde yaşayacaktır.

 

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve UNICEF’in su sağlama ve sanitasyonu izlemeye ilişkin ortak programının verilerine göre, 783 milyon insan gelişmiş içme suyu kaynaklarından yoksundur. 1990 yılından bugüne 2 milyar insan gelişmiş içme suyu kaynaklarına erişim kazanmıştır. Gelişen bölgelerde nüfusun yüzde 86’sı gelişmiş içime suyu kaynaklarını kullanmaktadır. Kırsal bölgelerde her 10 kişiden 8’î gelişmiş içme suyu kaynağı kullanmamaktadır. 2,5 milyar insan sanitasyondan yoksundur. 1990 yılından itibaren, 1,8 milyar insan gelişmiş sanitasyondan yoksundur. Kırsal bölgelerde her 10 insandan yedisi gelişmiş sanitasyondan yoksundur.

 

Avrupa kıtasında nüfusu 100,000 üzerinde olan şehirlerin yüzde 60’ının yeraltısuyunu kullanım oranı, yeraltısuyunun yeniden beslenim oranından fazladır.

Her yıl, gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 5 milyon çocukta diyare teşhisi konulmakta, bu çocukların 1,8 milyonu diyare sebebiyle ölmektedir. Her üç dakikada bir çocuk diyare sebebiyle hayatını kaybetmektedir.

 

Dünyada yaşanan su sıkıntısı ve su kaynağına erişimin eşitsizliği gün geçtikçe artmaktadır. Bu doğrultuda hem devletler hem de kurumlar sorunun çözümü için projeler ve eylem planları üretmekte ve uygulamaya çalışmaktadırlar. Nüfus artışının devam etmesi, iklim değişiminin etkisi, çevresel bozunmanın artması, gıda güvenliği endişesi, projelerin uygulanma süreci ve proje aktörlerinin (devletler, kurumlar vb.) işbirliği yapamaması, su için yapılan projelerin başarılarını olumsuz etkilerken, sorunun çözülme sürecini de olumsuz etkilemektedir.

 

Referanslar

 

http://www.wssinfo.org/data-estimates/graphs/

 

http://www.unwater.org/statistics_use.html

 

Meredith A. Giordano and Aaron T.Wolf, “The World's Freshwater Agreements: Historical Developments and Future Opportunities “, Atlas of International Freshwater Agreements, New York, UNEP, 2002, s. 1

 

A. T. Wolf , “ Conflict and Cooperation Along International Waterways”, Water Policy, 1998, s.251

United Nations, World Population To 2300, New York, UN 2004, s.28

 

Nurit Kliot, Deborah Shmueli ve Uri Shamir, Institutional Frameworks for Management of Transboundary Water Resources.Volume One: Institutional Frameworks as Reflected in Thirteen River Basins, İsrail, Water Research Institute, 1997,s.7.