Suriye Gündemi: 1-7 Temmuz 2019

Uluslararası Alanda Suriye Gündemi
BM Genel Sekreterinin silahlı çatışmalarda çocuklar konusundaki özel temsilcisi Virginia Gamba, 29 Haziran'da BM Cenevre ofisinde bir araya geldiği SDG ismini kullanan terör örgütü YPG/PKK üyesi Mazlum Abdi ile örgütün "bünyesindeki çocuk savaşçıları bırakması için" eylem planına resmi törenle imza attı. BM'den yapılan açıklamada, "SDG'nin, bu anlaşma ile çocukları savaşçı olarak kullanmamayı, bünyesindeki kız ve erkek çocuklarını belirleyerek ayırmayı ve bu konuda önlemler almayı taahhüt ettiği" bildirildi. Gizli olarak yapılan bu anlaşmaya Türkiye’den tepki gecikmedi ve Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada örgütün "bünyesindeki çocuk savaşçıları bırakması için" resmi bir törenle imza attığı skandal "eylem planı" şiddetle kınandı ve terörle mücadelede ön sırada bulunması gereken BM'nin, bir terör örgütüyle anlaşma yapmasının hiçbir şekilde izah edilemez olduğu belirtildi.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen ile Moskova'daki görüşmesi öncesi açıklamalarda bulundu. Rusya, Türkiye ve İran'ın, Suriye'de barışın sağlanmasıyla ilgili çabalarını sürdüreceğini belirten Lavrov, yakın zamanda, Suriye ile ilgili siyasi temsilciler düzeyinde toplantı planlandığını ve Astana formatında yeni zirvenin yapılmasının görüşüldüğünü açıkladı. Pedersen ise Türkiye ve Rusya arasındaki iş birliğinin, Suriye'nin İdlib bölgesinde durumu istikrara kavuşturacağını umduğunu dile getirdi. Beşincisi düzenlenecek olan üçlü zirvenin ağustos ayı içerisinde Türkiye’de gerçekleşmesi beklenmektedir.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD’nin Suriye’deki askerlerini geri çekme konusuyla ilgili olarak, “Hiçbir ilerleme görmüyoruz. Çünkü eğer eylemlerinin mantığını anlamış olsaydık bunu görebilirdik. Ancak mantıklarını anlamak bir yana, resmi duruşlarını bile referans alamıyoruz. Çünkü tahliyenin tarihlerini, nicel parametrelerini ve diğer önemli ayrıntılarını veren net bir resmi duruşları yok. Dolayısıyla bu yönde bir ilerleme olduğunu söylemek mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Fırat’ın Doğusu
ABD’den Suriye sahasına ilişkin dikkat çekici bir açıklama geldi. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, önümüzdeki haftalarda Koalisyon içindeki birçok ülkenin Suriye’nin doğusuna asker gönderme kararını ilan edeceklerini açıkladı. Hangi ülkelerin buna dahil olduğu yönündeki soruya net cevap vermekten kaçınan Jeffrey, bazı ülkelerin Suriye'deki güvenli bölge için duyuru yapmadan katılım sağlayabileceğini, bunun da kendileri açısından sorun olmayacağını söyledi. Türkiye ile yapılan güvenli bölge görüşmelerinde ilerleme kaydettiklerini de belirten Jeffrey, S-400 krizinin güvenli gölge görüşmelerinin verimli geçmesine engel olmadığını vurguladı. Jeffrey, ayrıca Cenevre barış görüşmeleri için de umutlu olduğunu kaydetti. Jeffrey ayrıca Almanya'dan, Suriye'nin kuzeyine asker göndermelerini beklediklerini de söyledi. Talep edilen askerlerin savaş birliği olmasının temel öncelikleri olmadığın ifade eden Jeffrey, ''IŞİD, en iyi Suriye'deki yerel güçler ile püskürtülebilir. Ancak hava desteği, lojistik, eğitim ve teknik yardım konularında belirli bir uluslararası güce ihtiyaç var.'' değerlendirmesinde bulundu. James Jeffrey, istenen askeri misyonun, Suriye'nin kuzeyinin istikrarı için görev yapacağını vurgulayarak, ''İstikrar olmazsa IŞİD veya diğer gruplar geri gelirler. Biz IŞİD'i tam olarak imha etmek istiyoruz. Biz Suriye'de BM tarafından yönetilen bir siyasi reform sürecine girilmesini ve İran'ın ülkeden tamamen çekilmesini istiyoruz.'' diye konuştu.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Moskova’da İslam İş birliği Örgütü Başkanı Yusuf Bin Ahmed El Useymim ile görüşmesi sonrasında düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. ABD’nin, Suriye'deki Kürt faktörü hakkında spekülasyonda bulunma ve Suriye'yi bölmek için Kürtleri kullanma girişimlerinden rahatsızlık duyduklarını ifade etti. Lavrov, “Kürtlerle Suriye hükümeti arasında doğrudan görüşmelerin olması için talepte bulunduk. Bunu memnuniyetle karşılıyoruz ve Suriye’de Kürtlerin haklarının korunması konusunda net konuştuk” dedi. “Suriye Kürtleri görüşmelerin başlamasını önemli buluyor” diye Lavrov, “Görüşmeler, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması çerçevesinde yapılmalı” ifadesini kullandı.

Suriye’nin doğusunda YPG ile Rejim güçleri arasındaki gerilim artmaya devam ediyor. YPG’nin sözde Asayiş güçleri, Kamışlı kentinde rejim yanlısı Ulusal Savunma Kuvvetleri’nin birkaç üyesini tutukladı. Bu tutuklamalara cevaben, Ulusal Savunma Kuvvetleri, Asayiş güçlerinin dört üyesini tutukladı ve Kamışlı’nın içinde ve dışında çok sayıda yolu trafiğe kapattılar. İki taraf arasındaki gerginliğin artmasının ardından bölgede keskin nişancıların konumlandırıldığı bilgisi yerel haber kaynakları tarafından doğrulandı. Ayrıca son haftalarda Kamışlı’da Suriye Rejim güçleri tarafından birçok Kürt gencin zorla alıkonduğu ve askere alınmak üzere direk askeri kamplara götürüldüğü bilgisi medyaya yansıdı. Sözde Rojava Özerk Yönetimi’nin ise Kürt gençlerinin zorla silah altına alınması karşısında şimdilik sessizliğini koruduğu biliniyor.

Roj Peşmerge Komutanı Muhmammed Receb KDP’nin resmi sitesinde yaptığı bir açıklamada PYD’nin Roj Peşmergelerinin Suriye’ye geçmesine izin vermemesinin büyük bir hata olduğunu, kendilerinin hiçbir zaman PYD’nin güçlerine alternatif olmayı istemediğini, aksine Kürtlerin yaşadığı bölgeleri koruyan ortak gücün bir parçası olmak istediğini söyledi. ABD’nin PYD’yi Roj Peşmergelerinin Suriye’ye geçmesi için ikna etmeye çalıştığını ancak PYD’nin kabul etmediğini ifade eden Roj Peşmerge Komutanı bir gün mutlaka Suriye’ye döneceklerini vurguladı.

Suriye’nin Kamışlı kentine bağlı Amude ilçesinde, Rojava Stratejik Araştırmalar Merkezi (NRLS) tarafından IŞİD konulu uluslararası forum düzenlendi. Foruma Mısır, İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan ve Uluslararası Arap Üniversitesi gibi dünyanın farklı yerlerinden gazeteci, akademisyen, siyasetçi ve araştırmacıların da olduğu yüze yakın kişi katıldı. Organize edilen forumda, esir alınan IŞİD militanlarının yargılanması için Suriye’nin doğusunda uluslararası mahkeme kurulması istendi.

Suriye Rejimi Bölgesi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarına düşen patlayıcı maddenin Suriye rejimi tarafından ateşlenen bir S-200 füzesinin parçası olduğu belirtildi. Özellikle İsrail’in hava saldırıları karşısında hava savunma sistemlerinin devreye girmesi sonucu bu durumun yaşandığı ileri sürüldü. Türk yetkililerin yaptığı açıklamaya göre herhangi bir can ve mal kaybı meydana gelmedi.

Rejimin içinde bulunduğu petrol krizine çözüm bulmak adına İran tarafından bazı geçici önlemler alındı. İran, Suriye limanlarına devasa petrol tanker gemileri yanaştırarak rejimin ihtiyaçlarını gidermeye çalıştı. Bu tanker gemilerinden Grace I, Cebeli Tarık Boğazı’nda İngiliz deniz unsurlarınca durdurularak el konuldu. İngiltere’den yapılan açıklamada bu ham petrolün Suriye’deki Banyas rafinerisine götürüldüğü ve bu rafinerinin de BM’nin yaptırım listesinde olduğu gerekçesi ile gemiye el konulduğu ifade edildi.

Suriye Demiryolları Müdürü Necip el-Fares yaptığı açıklamada İran ve Suriye’nin Tahran’dan Lazkiye’ye kadar uzanacak bir demiryolu hattı için çalışmalara başlayacağı açıklandı. Demiryolu Irak topraklarından da geçeceği için anlaşmaya Irak’ta dahil edildi. Basra Körfezi, Umman Denizi, Aden, Kızıldeniz ve Aden’i kullanmak zorunda kalmadan İran’ın Akdeniz’e ulaşacak olması bu projeyi özellikle İran açısından son derece stratejik hale getirdi.

İdlib, Fırat Kalkanı ve Afrin Bölgesi
2 Temmuz 2019’da rejim hava unsurları tarafından yapılan saldırı sonucunda İdlib’in Cabala köyündeki kız lisesi bombalanarak kullanılmaz hale getirildi. Yine aynı gün Maret Harma köyüne yapılan hava saldırısında bir sivil hayatını kaybetti.

1 Temmuz 2019 tarihinde Uluslararası Koalisyon tarafından Halep’in güneybatısındaki Rif el-Mühendisin bölgesine yapılan hava operasyonu sonucunda Hurras ed-Din grubunun bazı üst düzey komutanlarının öldürüldüğü ve bazılarının da yaralandığı ifade edildi.

Rejim tarafından İdlib’e yönelik hava saldırısı yapıldı. Mahambel ve Han Şeyhun bölgelerine yapılan saldırılrda14 sivil hayatını kaybetti. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nden yapılan açıklamaya göre ölenlerin yedisinin çocuk olduğu belirtildi.