Suriye Gündemi: 24-30 Eylül 2018

Uluslararası Suriye Gündemi
Rusya geçen haftalarda bir uçağının Lazkiye hava sahasında Suriye hava savunma sistemleri tarafından düşürülmesinden İsrail’i sorumlu tutmuştu. Bu gelişmenin devamı olarak Rusya S-300 hava savunma sistemlerini Suriye’ye yerleştirme kararı aldı. İsrail’i kaygılandıran bu adım İsrail’in artık eskisi gibi Suriye içinde hava saldırıları yapmasını ciddi şekilde sınırlandıracaktır. Diğer taraftan bu gelişme ABD’nin Ortadoğu’daki nüfuz alanına vurulmuş bir darbe olarak yorumlanabilir. İsrail’in diplomatik girişimlerine rağmen Rusya kararından vazgeçmeyeceğini açıklamıştır. Yine Rusya ve Suriye rejimi tarafından yapılan açıklamalarda S-300 sisteminin yakın zaman içinde Suriye’de kurulmuş olacağı bildirilmiştir. Nitekim, 30 Eylül 2018 tarihinde Rusya’nın Novorosiyks limanından hareket edip Lazkiye’ye gitmek için İstanbul Boğazı’na doğru yönelen devasa kargo gemisinin bu sistemleri taşıdığı iddia edilmiştir.
New York’ta toplanan 73. Birleşmiş Milletler toplantısı vesilesi ile dünya liderlerinin yaptığı açıklamalar ve üst düzey diplomatların gerçekleştirdiği ikili ve çoklu toplantılarda Suriye başlığı ön eçıkmıştır. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar ve ABD Başkanı Trump’ın İdlib anlaşmasından ötürü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Türkiye’ye teşekkür etmesi altı çizilen konulardan olmuştur. Buna ek olarak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de Türkiye-Rusya arasında varılan İdlib mutabakatından duyduğu memnuniyeti dile getirmiştir.
ABD’nin Suriye’deki askeri varlığının geleceği de tartışma yaratan diğer bir konu olmuştur. Suriye’deki varlık sebebini İŞİD’le mücadeleye dayandırarak meşru gösteren ABD, İŞİD’in Suriye’deki varlığının neredeyse sona erdiği bu sıralarda söylem değişikliğine gitmiştir. Beyaz Saray’ın Milli Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın Suriye’deki ABD askeri varlığının İran’ın bölgeden tamamen çekilinceye kadar süreceğini söylemesi Suriye gündemi açısından önemli başlıklardan biri olmuştur.
BM Genel Kurul Toplantısı sonrasında resmi temaslarda bulunmak üzere Almanya’ya geçen Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Şansölyesi Merkel ile yaptığı görüşmelerde Suriye başlığını ele almıştır. Merkel Türkiye’nin diyalog ve diplomasiyi önceleyen girişimlerinin neticesinde, Ekim 2018 ayı içinde Türkiye, Almanya, Rusya ve Fransa liderlerinin Suriye’yi görüşmek üzere bir araya geleceğini bildirmiştir.

Bölgesel Suriye Gündemi
Rusya’ya ait Il-20 uçağının düşürülmesi uluslararası gündemi olduğu kadar bölgesel gündemde de önemli yer bulmuştur. Rusya tarafından S-300 savunma sistemlerinin Suriye’ye yerleştirilecek olması İsrail’i ciddi şekilde kaygılandırmıştır. Bu kaygılar neticesinde İsrail diplomatik görüşmelerden sonuç alamayınca Golan- Şam arasında işgal ettiği Kuneytra geçişini açmaya hazır olduğunu belirtmiştir. Bu durum İsrail’in Rusya ile ilişkileri düzeltmeye yönelik attığı bir adım olarak değerlendirilmiştir.
Her ne kadar Türkiye ve ABD orduları, haziran ayında imzalanan mutabakat çerçevesinde Münbiç’teki 50. bağımsız devriye görevlerini yerine getirmiş olsa da Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’yi çizilen yol haritasına ve belirlenen takvime uymadığını belirterek verilen sözlerin tutulmadığını vurgulamıştır. Bununla birlikte Türkiye, İdlib sınırındaki Hatay’a askeri sevkiyatlarını sürdürmüş ve buradaki askeri varlığını kuvvetlendirme yoluna gitmiştir. Bu sevkiyatlar arasında tank, top ve zırhlı personel taşıyıcılar bulunmaktadır.
Bölgesel gündemle ilgili olarak bu hafta Pentagon’dan yapılan bir veri paylaşımı ise oldukça dikkat çekici olmuştur. Buna göre Irak ve Suriye’de IŞİD’e karşı ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon tarafından yapılan operasyonlarda toplam 1,114 sivil hayatını kaybetmiştir.

Yerel Suriye Gündemi
Fırat’ın batısındaki kuzey Suriye topraklarını ABD’nin desteği ile kontrol eden YPG birlikleri buradaki varlıklarını güçlendirmek için bir yandan ABD’den silah, mühimmat ve eğitim desteği alırken, diğer taraftan bölgedeki Arap nüfusuna baskı yaparak gençlerin YPG saflarına katılması için faaliyet yürütmektedir. Arap nüfusun yoğun olduğu Rakka’nın el-Hatuniyye köyünde YPG’nin baskıcı askere alım yöntemlerine direnen 7 sivil vatandaş öldürülmüştür. YPG’nin de içinde olduğu daha geniş bir şemsiye olan SDG’ye ait kuvvetler Deyr ez-Zor eyaletinde IŞİD unsurları ile girdiği çatışmada 13 militanını kaybetmiştir. Buna rağmen SDG birlikleri stratejik noktadaki Bagouz bölgesi yakınındaki el-Şecle köyünü almıştır. Ayrıca salı günü ABD öncülüğünde Deyr ez-Zor eyaletinin Hacin şehrine gerçekleştirilen hava saldırısında 20 IŞİD unsuru etkisiz hale getirilmiştir.
Suriye yerel gündemini en çok meşgul eden konuların başında ise Soçi zirvesi sonrası İdlib bağlamındaki gelişmeler olmuştur. Yapılan mutabakat uyarınca İdlib çevresinde 20 km derinliğe sahip bir alanda silahsızlandırılmış bölge oluşturulması çabaları başlamıştır. Bu noktada Suriye rejimine ait iki büyük bölük olan 5. ve 9. Bölükler İdlib’den el-Safa’ya çekilmiştir. Rejim yanlısı ajanslar bu çekilişi İdlib mutabakatının bir gereği olarak değil, el-Safa bölgesinde IŞİD ile mücadele eden 3. kolorduya yardım amaçlı olarak göstermiştir.
İdlib’de el-Kaide bağlantılı Hurras ed-Din örgütü İdlib mutabakatını tanımayacaklarını açık olarak ilan eden ilk grup olmuştur. Bu grupla ilgili olarak basına yansıyan diğer bir haber ise Hurras ed-Din’in önemli komutanlarından Sayaf’ın, İdlib’in güneyindeki Kansafrah köyünde kimliği belirsiz kişiler tarafından bir suikastla öldürülmesidir.
Suriye rejiminin kalesi olarak bilinen Lazkiye’de ise Suriye istihbaratı ile Esad’a yakınlığı ile bilinen Şaleyş ailesi arasında çıkan çatışmalar yerel basında yer bulmuştur. El-Zira meydanında çıkan ve tam sebebi bilinmeyen çatışmada silah ve el bombaları kullanılmıştır.
Suriye’nin güney eyaletlerinden Süveyde’de ise rejim güçleri ve IŞİD arasındaki çatışmalar devam etmektedir. IŞİD tarafından kurulan bir pusuda 19 rejim askeri öldürülmüştür. Buna rağmen Suriye rejim kuvvetleri ilerleyişini sürdürerek Kabar el-Şeyh Hasan bölgesinin kontrolünü ele geçirmiştir.