Analiz

Tunus Halk Devrimi ve Türkiye Deneyimi

Tunus halkının Zeynel Abidin Bin Ali iktidarını devirmesindeki başarısı, bölgesel ilham haline gelmiş, benzer eylem tarzlarının bölgeye yayılmasına ve Cezayir, Ürdün, Mısır, Yemen ve Sudan gibi ülkelerde benzer eylemlerin başlamasına neden olmuştur. Öte yandan Bin Ali sonrası dönemde Tunus’ta, oluşturulacak yeni iç ve dış siyasi dengeler konusundaki muğlâklık devam etmektedir. Bin Ali iktidarını sona erdirmek konusunda fikir birliğine varmış olan muhalif partiler, gençlik hareketleri, halk ve Tunus Ordusunun, bundan sonraki süreçte nasıl rol oynayacağı Tunus için olduğu kadar bölge için de önem taşımaktadır. Özellikle Nahda Partisi’nin Tunus siyasi hayatında edineceği konum, bölgede Siyasal İslam çerçevesinde tartışılan diğer partiler ve siyasi hareketler açısından da yol gösterici olacaktır. Nahda ile birlikte yıllarca baskı altında tutulmuş diğer muhalif hareketlerin Tunus siyasi hayatında kendi değerlerini ifade etmeleri ile birlikte Basra Körfezi’nden Mağrip’e kadar geniş bir coğrafyada derin bir dönüşümün yaşanacağı öngörüsü oldukça gerçekçi görünmektedir.

Bu değişimin başlangıç noktası olan Tunus’un iç dinamikleri bakımından tarihsel geçmişi ve miras aldığı yapılar büyük bir önem taşımaktadır.

Öte yandan iç dinamiklerin belirleyici hale gelmesi ve uluslararası aktörler tarafından kabul edilmesi ile bölgesel aktörlerin politikalarında değişikliğe gideceği beklentisi oluşmuştur. Tunus’ta ve ardında Mısır’da gerçekleşen iktidar değişikliği ile önemli bir bölgesel aktör haline elen Türkiye’nin pek çok bakımdan bölgeye modellik yapabileceği görülmektedir.