Türkiye’de Yeraltı Sularının Aşırı Kullanımı Önlenebilecek mi?

Dr. Tuğba Evrim MADEN, ORSAM Su Araştırmaları Programı Danışmanı, Aksaray Üniversitesi U.İ.B
Yeraltısuları önemli ve stratejik bir kaynaktır ve kontrolsüzce aşırı kullanımı, kaynağın yok olmasının yanında, sulak alanların ve göllerin kurumasına, tuzlu su girişimine, zemin kaymalarına ve çökmelerine sebep olmaktadır.  Kullanım etkilerinin hemen ortaya çıkmadığı yeraltısularının kullanımın sonuçları geri dönülemez bir hal alabilmektedir.  Ülkemizde yeraltısuları, 16 Aralık 1962 tarihli 167 sayılı, Yeraltı suları Hakkında Kanun hükmünde yönetilmektedir. Bu kanuna göre yeraltı suları ortak sular olup devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bu suların korunması, araltırılması, tescili ve kullanılması da bu kanunun hükmündedir.(1) Şahıslarca açılan her kuyu, DSİ tarafından kayıt altına alınmaktadır. Fakat ülkemizde kaçak kuyuların açılması da önlenememektedir. Yeraltı suları dünya genelinde de olduğu gibi Türkiye’de de büyük oranda sulama amacıyla tüketilmektedir.  Kayıtlı kuyularda yapılan kontrolsüz çekimler  ile birlikte kaçak kuyuların da gün geçtikçe artması ülkemizde birçok göl ve sulak alanın kurumasına neden olmaktadır.  Konya’nın Karapınar ilçesinde yeralan Dünya’nın nazar boncuğu olarak anılan Meke Gölü, yağışların azlığı ve yeraltı sularının kontrolsüzce tarım alanlarının sulanması için kullanılması sebebiyle beslenmini durmuş ve yıllar içerisinde küçülmeye başlamış ve günümüzde tamamen kurumuştur. Uzmanlarca gölün rehabilitasyonunun çok zor olduğu ifade edilmektedir.  Kırşehir yakınlarında yer alan ve önemli bir sulak alan olan Seyfe gölü de benzer sebepler nedeniyle kurumuştur. DSİ verilerine göre ülkemizde toplam 14 gölün kurumaları nedeniyle haritadan silindiği belirtilmektedir. Bu göller Kayseri Yay, Çöl, Engir gölü, Hatay Amik, Konya Akşehir, Eber, Akgöl, Hotamış ve Yunak gölü, Kütahya Simav Gölü, İzmir Gölcük Gölü, Çanakkale Ece Gölü, Trabzon Sera Gölü, Antalya Avlan Gölü’dür. Ramsar alanı olan Sultan Sazlığı ve Manyas Gölü’de alınan önlemler ile korunabilmektedir.

Yeraltısularının aşırı kullanımı kontrol edebilmek amacıyla 167 sayılı Yeraltı suları Hakkında Kanunun 10. ve geçici 2. maddesine bağlı kalarak yeni bir yönetmelik hazırlanmıştır. (2) 7 Haziran 2011 tarihinde 27957 sayılı resmi gazetede yayımlanan DSİ Yeraltısuyu Ölçüm Sistemleri Yönetmeliği’nin amacı “kullanma belgesine istinaden yeraltısuyu kuyusu, galeri, tünel ve benzerlerinden çekilen ve çekilecek olan  yeraltısuyu miktarının, ölçüm sistemleri ile ölçülerek kontrol altına alınması ve kullanılacak ölçüm sistemlerinin tespiti olarak belirtilmiştir.(3) Ölçüm sistemleri olarak ön yüklemeli su sayacı ve ön yüklemeli elektrik sayacı veya uygun kabul edilecek bir başka ölçüm metodu ile müsaade edilen yeraltı su miktarının çekilen ve kalan miktarı tespit edilebilecektir. Bu yönetmeliğin kayıtlı kuyulara uygulanabilmesi, ülkemizde çok sayıda kaçak kuyuların  bulunması ve bu kuyuların engellenememe durumu, değişen iklim koşulları, yağış rejiminin değişmesi yönetmeliğin tam anlamıyla başarıya ulaşmasının önünde engel olabilecek nedenlerdir. Bu olumsuzluklara rağmen, Yeraltısuyu Ölçüm Sistemleri Yönetmeliği, yeraltısularının kullanımının denetlenmesi, korunması ve yönetimi için atılan önemli bir adımdır.

(1)Yeraltı Suları Hakkında Kanun , http://www.khgm.gov.tr/mevzuat/kanun/yeraltisularihakkindakanun
.htm

(2)Türkiye yeraltısuyu çekimi denetimi için yönetmelik hazırlandı!
http://topraksuenerji.org/?p=415

(3)http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/06/20110607
.htm&main=http://www.resmigazete.gov.tr
/eskiler/2011/06/20110607.htm