Analiz

Biden'ın Irak Politikası: Ukrayna Savaşı Sonrası Dünya İçin ABD-Irak İlişkilerinin Rehabilitasyonu

Başkan Joe Biden döneminde ABD'nin Irak’a yönelik politikalarını izleyen gözlemciler, iki ülke arasındaki ilişkilerin doğasında yeni dinamikler olduğunu fark etmektedir. Bu, özellikle Haziran 2022'de göreve başlayan ABD'nin yeni büyükelçisi Alina Romanowski'nin Bağdat'taki görevine atanması sonrasında daha da belirgin hâle gelmiştir. Romanowski, onlarca yıl boyunca ABD’nin istihbarat, terörle mücadele, savunma ve dışişleri alanlarında çalışarak Ortadoğu meseleleriyle yakından ilgilenmesinin ardından bu göreve atanmıştır. Romanowski şu anda, ABD’nin Bağdat'taki diplomatik faaliyetlerini önemli ölçüde yönetmektedir. Nitekim Romanowski, mevcut Irak hükûmetinin Ekim 2022'de kurulmasından bugüne dek Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ile 10 kez görüşmüş ve güvenlikten sorumlu bakanlar da dâhil olmak üzere kabine üyelerinin çoğuyla onlarca toplantı yapmıştır. Her toplantıdan sonra tarafların yaptığı açıklamalar, ABD-Irak ilişkilerinin geleceği konusunda olumlu ve iyimser bir atmosfer yaratmaktadır. Bununla birlikte, mevcut Irak hükûmeti pratikte “Şii Koordinasyon Çerçevesi” adı verilen ittifakın hükûmetidir ve bu ittifak, İran'a yakın olarak tanımlanan siyasi güçlerden oluşmaktadır. Elbette bu hükûmette, mevcut hükûmetin kurulması için Şii Koordinasyon Çerçevesi ile uzlaşmış ve daha geniş bir koalisyonda yer alan Kürt ve Sünni siyasi güçlerden de bakanlar bulunmaktadır. Devlet Yönetimi adı verilen daha geniş olan koalisyon ise, bir yandan kabine ekibine çeşitlilik kazandırmak, diğer yandan “kota” sistemini uygulamak amacıyla kurulmuştur ancak karar alma süreci, Şii Koordinasyon Çerçevesi ittifakının elindedir.

Bu değişim ve ABD’nin Bağdat’taki diplomasisindeki ivmenin yanı sıra ABD-Irak ilişkilerinin gidişatındaki bu olumlu “görüntüler”, önceki ABD Büyükelçisi Matthew Tueller döneminde Amerikan diplomatik misyonlarının Bağdat'ta var olması ve çalışmasının zor olduğu dönemden sonra yaşanmıştır. O dönemde ABD, 2020 sonlarına doğru büyükelçilik kadrosunun büyük bir çoğunluğunu, çalışanlarının hayatlarına yönelik artan güvenlik tehditleri nedeniyle Kuzey Irak’ta Erbil’deki ABD Konsolosluğuna taşımak zorunda kalmıştır. Öyle ki o dönemde, ABD’nin Irak’taki varlığına ve çıkarlarına karşı yürütülen silahlı ve siyasi bir kampanya çerçevesinde, İran destekli gruplar tarafından büyükelçilik binasının çevresine roketli saldırılar düzenlenmiştir. Bu kampanya, 3 Ocak 2020'de Bağdat Havalimanı yakınlarında Amerikan hava saldırısı sonucu öldürülen İranlı General Kasım Süleymani ve Halk Seferberlik Komitesi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis'in ölümünden sonra, İran destekli silahlı siyasi gruplar tarafından başlatılmıştır.

ABD-Irak arasındaki diplomatik ilişkilerde bu olumlu açılımın, İran’a ve bölgedeki politikalarına karşı sert bir tutum benimseyen Büyükelçi Romanowski'nin görev süresinde gerçekleşmesi dikkat çekicidir. Daha önce Romanowski, ABD'nin Kuveyt Büyükelçisi olarak atanmadan (ABD'nin Irak Büyükelçisi olmadan önceki son görevi) 31 Ekim 2019'da Senato Dış İlişkiler Komitesinde “sert” bir konuşma yapmıştır. Konuşmada Romanowski “İran, vekilleri vasıtasıyla Ortadoğu'da ve ötesinde ABD müttefiklerine ve çıkarlarına karşı şiddet tohumları ekti... İran, Yemen'de Husileri, Suriye'de Beşar Esad rejimini ve Lübnan'da Hizbullah'ı destekleyerek bölgenin tamamını istikrarsızlaştırmaya çalışıyor” demiştir.