Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da İş Yapma Kolaylığı

Bu yazının amacı Dünya Bankası’nın (DB) “İş Yapma Kolaylığı (İYK) 2017: Herkes için Eşit Şans” raporundan yola çıkarak, Ortadoğu ve Kuzey Afrika (OKA) ülkelerinde iş yapma kolaylığının kısa bir değerlendirmesini yaparak, iş yapma kolaylığı önündeki engellerin neler olduğunu ve bu engellerin kaldırılmasının bölgenin ekonomik gelişmesine nasıl katkı yapabileceğini tartışmaktır. DB İYK raporları hükümet politikalarının etkinliğinin ölçülerek raporlanmasının, hükümetleri daha iyi politika geliştirmeye ve uygulamaya teşvik edeceği fikrinden doğmuştur. Bu yıl 14’düncüsü yayınlanan raporların her ülkede iş yapma kolaylığı ile ilgili yasal ve kurumsal çerçevenin geliştirilmesine az ya da çok katkı sağladığı görülmektedir. Öte yandan, bu yılki rapor yüksek ve düşük gelirli ülkeler arasında iş yapma kolaylığı açısından büyük farkların olduğunu ve erkeklerle kıyaslandığında kadınların bir iş kurmasının veya iş bulmasının önündeki engellerin çok daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır. Bu çerçevede, özellikle üç endeks öne çıkmaktadır: iş kurma, mülkiyet hakkının elde edilmesi ve sözleşmelerin geçerliliği.

Ekonomik gelişmişlik ve doğal kaynak zenginliği bağlamında OKA ülkelerinde iş yapma kolaylığını değerlendirmeye geçmeden önce, bu ülkelerde önemli bir insan sermayesi kullanma sorunu olan kadınların işgücüne ve ekonomik aktiviteye yeteri kadar katılamamalarının yarattığı ekonomik kayba vurgu yapmakta yarar vardır. Kadınlar dünya nüfusunun I,6’sını oluşturmalarına rağmen, formel işgücünün yalnızca @,8’ini oluşturmaktadırlar. Türkiye ve Suudi Arabistan gibi OKA’nın en büyük iki ekonomisinin de aralarında yer aldığı yükselen piyasa ekonomisi olarak adlandırılan ülkelerde, küçük ve orta boy işletmelerin (KOBİ) yalnızca üçte birinin en az bir kadın ortağı bulunmaktadır. Kadınların girişimcilik ve işgücüne eksik katılımlarının yol açtığı ulusal gelir kaybı ' gibi olağanüstü büyük bir orandır. Bu oran Güney Asya’da , Latin Amerika’da ve Avrupa’da ’dur.

İş Yapma Kolaylığının En iyi Olduğu 10 Ülke ve Seçilmiş OKA Ülkelerinin Sıralama ve Endeks Puanları

Sıralama

Ülke

İYK Endeks Puanı

1                            

Yeni Zelanda

87.01

2

Singapur

85.05

3

Danimarka

84.87

4

Hong Kong

84.21

5

Güney Kore

84.07

6

Norveç

82.82

7

İngiltere

82.74

8

Amerika Birleşik Devletleri

82.45

9

İsveç

82.13

10

Makedonya

81.74

26

Birleşik Arap Emirlikleri

76.89

63

Bahreyn

68.44

66

Oman

67.33

69

Türkiye

67.19

77

Tunus

64.89

83

Katar

63.66

94

Suudi Arabistan

61.11

102

Kuveyt

59.55

118

Ürdün

57.30

120

İran

57.26

122

Mısır

56.69

126

Lübnan

55.90

140

Filistin

53.21

165

Irak

45.61

179

Yemen

39.57

188

Libya

33.19

İş yapma kolaylığı, temel olarak yeni bir limited şirket kurmak için gerekli prosedür, süre, kuruluş maliyeti ve kuruluş sermayesi çerçevesinde değerlendirilmektedir. Diğer önemli göstergeleri şöyle sıralamak mümkündür: inşaat izinleri alma kolaylığı, arz güvenliği olan elektrik enerjisine erişim kolaylığı, mülkiyet hakkını temsil eden belgeleri edinme kolaylığı, krediye erişim kolaylığı, vergi uygulamaları, ihracat kolaylığı, sözleşmelerin geçerliliği, iflas süreci ile ilgili düzenlemeler ve işgücü piyasası düzenlemeleri göstergeleri. Raporun kapsadığı dönemde 137 ülke KOBİ’leri açma ve çalıştırma süreçlerini kolaylaştıracak önemli reformlar gerçekleştirdiler. Böylece oluşan yeni iş yapma kolaylığı sıralamasında ilk iki sırada yer alan Yeni Zelanda ve Singapur’u Danimarka, Hong Kong, Çin, Kore, Norveç, İngiltere, ABD takip etti. Buna karşın, gerçekleştirilen reformların u’ini gelişen ekonomiler gerçekleştirdiler. Sahra Altı Ülkeler bu reformların %’ini gerçekleştirdiler. Bu yıl OKA ülkelerinde, 35 reformla 2009 yılından beri en çok reformun gerçekleştirildiği yıl oldu. Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn gerçekleştirdikleri reformlarla dünyada en hızlı reform yapan 10 ülke arasına girdiler. Ancak OKA iş yapma ve iş bulma kolaylığında, cinsiyet farkının en yüksek olduğu bölge olma özelliği taşımaktadır. OKA ülkelerinde özellikle kadın girişimciliğinin önündeki engeller öne çıkmaktadır. Güney Asya ülkelerinde geçtiğimiz yıl 11 reform gerçekleştirilirken, Pakistan sadece birkaç reform gerçekleştirdi.

OKA ülkelerinde iş yapma kolaylığı önündeki temel engel yasal ve kurumsal çerçevenin nitelik ve etkinliğindeki yetersizliktir. Bu yetersizlik hem yasal ve kurumsal çerçevenin yapısından hem de uygun nitelikte beşerî sermaye yetersizliği nedeniyle uygulamadaki eksikliklerden kaynaklanmaktadır. OKA ülkelerinde özellikle sözleşmelerin yasal korumasına yönelik düzenlemelerin yetersizliği öne çıkmaktadır. Finansal sistem ile ilgili düzenlemeler, özellikle düşük gelirlilerin ve kadınların iş yaşamına katılmaları konusunda son yirmi yılda önemli bir finansal mekanizma olan mikro kredi uygulaması ile ilgili düzenlemelerdeki eksiklik, bölgedeki iş yapma kolaylığının önündeki bir diğer engeli oluşturmaktadır. Daha makro bir çerçevede, finansal sistem ile ilgili düzenlemeler uzun dönemli, düşük maliyetli ve yeterli bir kredi hacmi yaratmaktan uzak kalmaktadır. Hem hükümet hizmetlerinin sürdürülebilmesinin temel kaynağı hem de gelir dağılımını daha adil bir hale getirme ve önemli bir teşvik/caydırma aracı olan vergiler ile ilgili yasal çerçeve ve uygulama, bölge ülkelerinde iş yapma kolaylığının önündeki bir diğer engeli oluşturmaktadır. Vergi sisteminin uluslararası vergileme sistemi ile önemli farklıklar arz etmesi ve çifte vergilemenin varlığı gibi sorunlar, özellikle uluslararası yatırımcılar için önemli bir iş yapma zorluğu anlamına gelmektedir. Bu çerçevede hem reel sektörde hem de finansal sektör ve vergileme sürecindeki denetim yetersizliğine vurgu yapılmalıdır. Denetim yetersizliği her şeyden önce, üretilen mal ve hizmetlerin uluslararası nitelikte olmasını engellemektedir. Bu durum özellikle dış ticaret ile ilgili işlerde önemli zorluklar ortaya çıkarmaktadır. Özellikle ücret, çalışma koşulları ve cinsiyet dahil her türlü ayrımcılığın önlenmesini kapsayan işgücü piyasası düzenlemelerindeki yetersizlik, iş yapma kolaylığı önündeki bir diğer sorunu oluşturmaktadır.

Raporda kapsanan uygulamalı araştırmalar, iş yapma kolaylığının daha yüksek bir büyüme oranına, daha adil bir gelir dağılımına ve daha düşük bir yoksulluğa karşılık geldiğini ortaya koymaktadır. Yatırımlar ekonomik büyüme ve kalkınmanın yegâne aracıdır. İyi tanımlanmış bir yasal ve kurumsal çerçeve ise yatırım kararlarının en önemli belirleyicilerinden olan belirsizlik ve istikrarsızlık sorununu ortadan kaldırarak, yerel ve uluslararası yatırımların önünü açar. Dünya Bankası baş ekonomisti David Romer’in de vurguladığı gibi, basit, eşitlikçi ve iyi uygulanabilir kuralların doğrudan olumlu ekonomik çıktıları söz konudur. Bunun nedeni, böyle bir yasal ve kurumsal yapının üretim faktörleri ve mal ve hizmet piyasalarında herkese eşit şans tanıması, özellikle girişimciliğin önünü açmasıdır. Basit kurallar, her şeyden önce bir işe başlamanın süresini ve maliyeti azaltmaktadır. İyi tanımlanmış ve güvenceye alınmış bir mülkiyet hakkının varlığı, yenilik ve teknolojik gelişmenin önünü açmaktadır. Benzer biçimde sözleşmelerin güvenceye alındığı bir yapı, uzun dönem kararları içeren ekonomik aktivitelerin önünü açmaktadır. Gelişmiş bir finansal sistemin varlığı piyasa ekonomilerinin gelişmesinin ön koşullarından birisidir. Bunun nedeni, böyle bir yapının tasarrufların yatırımlara etkin bir aktarımını sağlamasıdır. Finansal sistem ayrıca hükümetlerin maliye, para ve gelirler politikalarının reel sektöre aktarım kanallarını da içerir. Vergiler ise, hükümetlerin özel sektör ekonomik aktivitelerinin gerektirdiği alt yapıyı oluşturmasının finansmanı için temel araçtır. Etkin, adil ve verimli bir vergi sistemi, iş yapma kolaylığını geliştirerek ulusal ve uluslararası yatırımları teşvik eden önemli bir işlev görür. Esnek ve etkin iş gücü piyasaları düzenlemeleri de modern ekonomilerin temel özelliklerinden birisini oluşturmakta ve iş yapma kolaylığına büyük bir katkı sağlamaktadır. Elbette demokratik gelişmişlik düzeyi piyasa ekonomilerinin üretken bir biçimde çalışması için gerekli yasal ve kurumsal yapının oluşturulmasının ön koşuludur. Bu çerçevede, OKA ülkelerinin öncelikle demokrasi düzeylerini geliştirmeleri ve böylece ekonomik ve sosyal kalkınmaları için bir gereklilik olan piyasa ekonomisinin yasal ve kurumsal yapısını ve iş yapma kolaylığını geliştirecek reformları gerçekleştirmeleri gerekmektedir.