Türkiye-Azerbaycan: Hukuksal Temelde İşbirliği

Hasan Kanbolat, ORSAM Başkanı
Türkiye ile Azerbaycan arasında yeni bir dönem başlıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 16-17 Ağustos 2010 tarihlerindeki Bakü ziyareti sırasında imzalanan  ‘Türkiye ile Azerbaycan Arasında Stratejik Ortaklık ve Karşılıklı Yardım Anlaşması’ ve 15-16 Eylül 2010 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 10. Zirvesi’nde Başbakan Erdoğan ile Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev tarafından yapılan ‘Türkiye ile Azerbaycan Arasında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDSİK) Kurulmasına İlişkin Ortak Açıklama’ ve Başbakan Erdoğan’ın 27 Temmuz’da gerçekleşen Bakü ziyaretinde ‘Türkiye-Azerbaycan Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi’nin ilk toplantısının Ankara’da yapılmasının kararlaştırılması yeni dönemin ayak sesleridir. Söz konusu Konsey yoluyla iki ülke arasındaki kronikleşmiş prüzlerin çözülmesi ve ileriye dönük adımların atılması beklenilmektedir.

Artık, Türkiye ile Azerbaycan arasında Avrupa Birliği (AB) normlarında hukuksal temellerin kurulması gerekiyor. ‘İki devlet bir millet’ politikasının altı ‘hukuksal ortaklık’ politikaları ile doldurulmalıdır. Bir Perulu veya bir Şilili AB üyesi olan İspanya’da bir yıl legal çalıştığı zaman İspanyol vatandaşı olma hakkı kazanabiliyor. Bir Avustralyalı veya Yeni Zellandalı genç AB üyesi olan İngiltere’de legal olarak çalıştığı zaman sosyal güvenliği İngiltere tarafından ödeniyor. Azerbaycanlı bir genç yirmi yıl Türkiye’de yaşasa bile illegal sayılıyor. Bu kardeşliğe sığmaz. Kardeşlik, yöneticilerin bir araya gelip nutuk atması değildir. Onun için ilk önce hukuksal temelde işbirliği gerekiyor.

Türkiye-Azerbaycan ekonomik ilişkileri de iyileşme gösterse bile özlenen seviye de bulunmamaktadır. Türkiye, dış ticarette Azerbaycan’ın altıncı ortağı durumundadır. İki ülke arasında dış ticaret hacmi 2,42 milyar Dolardır. Bunun 1,551 milyar Doları Türkiye’nin ithalatı ve 865,1 milyon Doları Türkiye’nin ihracatıdır. Bunun yanında Türkiye, Azerbaycan’a yapılan doğrudan yatırımlarda birinci sıradadır. Azerbaycan’da 600 civarında Türk şirketi tarafından gerçekleştirilen yatırımların değeri yaklaşık 3 milyar Dolardır. Enerji sektörü dâhil edildiğinde Türk yatırımları yaklaşık 6 milyar Dolara çıkmaktadır. Azerbaycan’da yaklaşık 50 bin kişiye iş imkânı sunan Türk şirketlerinin yatırımları, ağırlıklı olarak telekomünikasyon, bankacılık/sigorta, ulaştırma, gıda ticareti, tekstil, eğitim, mobilya ve inşaat malzemeleri sektörlerindedir. Dünyada 3 milyar Dolar civarındaki Azerbaycan sermayesinin 2,5 milyar Doları Türkiye’de bulunmaktadır. İki ülke arasında Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC), Bakü-Tiflis-Erzurum (BTE) ve Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demiryolu projesi gibi enerji ve ulaşım alanlarında bölgesel öneme sahip projeler mevcuttur. Ayrıca, Azerbaycan doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktarılması ve bu gazın fiyatlandırılması görüşmeleri ise ilgili şirketlerin de katılımıyla sürüyor. Azerbaycan’da 15 bin Türk vatandaşı bulunuyor. Bu sayının yaklaşık 4500 civarı öğrencidir. Türkiye’de de 20 bin civarı Azerbaycan vatandaşının olduğu tahmin edilmektedir. Azerbaycan, İstanbul ve Kars’dan sonra Türkiye’de üçüncü Başkonsolosluğunu İzmir’de açmaya hazırlanıyor. Bunu Antalya’nın takip etmesi bekleniyor.

Olumlu ve yapıcı kişiliği ile Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin gelişmesinin gölge kahramanlarından biri Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı İtibar Memedov’dur. 22 Ağustos’da Ankara’ya veda ederek Bakü’ye dönen Memedov, Sovyetler Birliği döneminden beri zaman zaman Ankara’da görev alan deneyimli bir diplomattır. Türkiye sevdalısıdır. Bakü, bu deneyimli diplomatından gurur duymalı. Ankara, onu çok özleyecek.