Türkiye-Moldova İlişkilerinde Pozitif Adımlar ve Gagauzlar

Moldova Başbakanı Filat’ın Türkiye Ziyareti’nin Önemi

Türkiye ile Moldova arasında diplomatik ilişkilerin 20. yıl dönümünde Moldova Başbakanı Vladimir Filat'ın gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretini önemsememiz gerekiyor. Bu ziyaretin önemi gelecek yıllarda daha çok hissedilecektir. Çünkü birincisi, iki ülke ortak bir geçmişe sahiptir. İkincisi, iki ülke Karadeniz havzasında ortak coğrafyayı paylaşmaktadır. Üçüncüsü, Moldova yüzyıllık aradan sonra ekonomik ve sosyal alanda yeniden İstanbul’un çekim etkisine girmiştir. Dördüncüsü, Moldova, Türkiye sınırları dışında yaşayan Türk kökenli halklar arasında İstanbul Türkçesine en yakın Türkçeyi kullanan halk olan Gagauzların ülkesidir. Bu nedenle, iki ülke arasında yakın akrabalık ilişkileri bulunmaktadır. Beşincisi ve en önemlisi iki ülke arasında iki komşu ülke olmanın ötesinde ortak hukuki zemin inşaa edilmeye başlanmıştır. Filat’ın ziyareti sırasında imzalanan anlaşmalar bu zemini daha da güçlendirecektir.
 
Yön ve Kimlik Arayışını Sürdüren Moldova
 
Sovyetler Birliği içerisinde bulunan on beş Sovyet cumhuriyetinden biri olan Moldova, bağımsızlığını 27 Ağustos 1991 tarihinde kazanmıştır. 29 Temmuz 1994 tarihinde kabul edilen Moldova Anayasası’nda yönetim biçimi “demokratik cumhuriyet” olarak tanımlanmış ve ülkenin “daimi tarafsızlık” statüsü olduğu belirtilmiştir.
 
Moldova, 20 yıl önce hiç beklemediği bir zamanda bağımsızlığını kazanmış olmasına rağmen yön ve kimlik arayışlarını sona erdirememiş bir ülkedir. Bir yandan, Romanya ile bütünleşme çabalarını sürdürmektedir. Diğer yandan, Avrupa Birliği ile flörte devam etmektedir. Bunun yanında Rusya Federasyonu ve BDT coğrafyası ile güçlü bağlarını sürdürmektedir.
 
4,5 milyon nüfusa ve 33 bin 843 kilometrekare coğrafya sahip olan Moldova, Avrupa’nın en fakir ülkesidir. Avrupa’nın en zengin ülkesi Lihtenştayn ile en fakir ülkesi Moldova arasında satın alma gücü açısından 45 kat fark bulunmaktadır. Avrupa’da satın alma gücüne göre yapılan araştırmada ise Türkiye, Avrupa’nın birçok büyük ekonomisini geride bırakarak altıncı sırada yer almaktadır. Listenin sonunda ise Kosova ve Moldova bulunmaktadır.
 
Türkiye-Moldova Arasında Vizeler Kalktı
 
Filat’ın Türkiye ziyareti sırasında ikili ilişkiler ve gelecek dönemde atılacak adımlar ele alınmış ve 7 anlaşma imzalanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti ile Moldova Cumhuriyeti arasında haritacılık, eğitim alanlarında işbirliği protokolleri, geri kabul anlaşması, müteahhitlik ve teknik müşavirlik hizmetleri alanında düzenli danışma mekanizması oluşturulması hakkında protokol, çevre alanında işbirliği mutabakat zaptı, Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi ile Moldova Dışişleri ve Avrupa ile Entegrasyon Bakanlığı arasında işbirliği mutabakat zaptı ve iki ülke arasında vizelerin karşılıklı olarak kaldırılmasına ilişkin anlaşma ilgili bakanlar tarafından imzalanmıştır. 2012 yılı sonuna kadar serbest ticaret anlaşmasının da imzalanması beklenilmektedir (Türkiye, 18 ülkeyle serbest ticaret anlaşması yapmıştır). Tarım üzerine anlaşmanın da 2013 yılı sonunda imzalanıp yürürlüğe girmesi beklenilmektedir. Şu ana kadar imzalanmış bulunan anlaşmalarla birlikte stratejik ortaklık anlaşması için ortak bir zemin ortaya çıkmıştır. İmzalanan anlaşmalar içinde en önemlisi karşılıklı vizelerin kaldırılmasına yönelik anlaşmanın imzalanmasıdır. Söz konusu anlaşmanın 1 Ocak 2013’te yürürlüğe girmesi beklenilmektedir.
 
Türkiye-Moldova Ekonomik İlişkileri
 
Türkiye ile Moldova arasındaki ticaret hacmi 2002’de 45 milyon Dolar olmuştur. 2006’ya kadar artarak 140 milyon Dolara ulaşmıştır. 2008’de ise iki ülke arasındaki ticaret hacmi en yüksek değer olan 268 milyon Dolara çıkmıştır. 2008’de küresel ekonomik krizin etkisi ile 2009’da 204 milyon Dolara gerileyen ticaret hacmi 2010’da yeniden 259 milyon Dolar seviyesine yükselmiştir. 2011’de iki ülke arasındaki ticaret hacmi 454 milyon Dolara ulaşmıştır. Türkiye’nin Moldova’ya ihracatı da yüzde 41’lik bir artışla 208,9 milyon Dolara çıkmıştır. Türkiye’nin Moldova’dan yaptığı ithalat ise bir önceki yıla göre yüzde 17’lik artışla 244,5 milyon Dolar olmuştur. İki ülke arasındaki ticaret 2009-2012 dönemleri arasında ortalama yüzde 14’lük artış göstermiştir. 2011’de Moldova’nın Türkiye’ye olan ihracatı yüzde 7, Türkiye’den ithalatı ise yüzde 70 artmıştır. 2012 sonunda 500 milyon doları bulması beklenilen iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2015’te 1 milyar ve 2015 sonrasında ise 2 milyar Dolara çıkartılması hedeflenmektedir.
 
Moldova’da (2011) 230 Türk firması bulunmaktadır. Bunların 64 tanesi Gagauz Yeri Özerk Bölgesi’ndedir. Moldova’daki Türk sermayesi 300 milyon dolardır. Türk işadamları ülkede 5 bin 500 kişiye istihdam sağlamaktadır.
 
Türkiye ile Moldova arasındaki ticaret tarım ve tekstil sektörü ağırlıklıdır. Sanayi ve hizmet sektörü gelecek vaat eden alanlardır. Moldova’da arazi fiyatlarının ucuz ve tarıma elverişli olması, ülkenin AB ve BDT pazarlarından faydalanabilmesi Türk yatırımcılar açısından caziptir. Ayrıca Moldova, Türkiye’deki serbest ticaret bölgelerine benzer sanayi parkları açmayı hedeflemiştir. Buralarda üretilen ürünleri vergi ve gümrük avantajıyla hem BDT hem de AB ülkelerine satılabilmek istemektedir.
 
Moldova’da Karadenizli Türk Halkı: Gagauzlar
 
Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası Moldova yön ve kimlik arayışlarını sona erdirememiş bir ülkedir. Moldova’nın bir parçası olan Gagauzlar da Moldova’nın yön ve kimlik arayışı sorunlarından etkilenmektedir. Ayrıca, Moldova’nın önlenemeyen fakirliği, işsizlik, geleceğin belirsizliği, siyasetin ve bürokrasinin yozlaşmışlığı, kurumsallaşan rüşvet mekanizması, Romanyalılaşan Moldova’da artan çoğunluk baskısı sorunlarından etkilenen Gagauzlar kimliklerini korumakta zorlanmaktadır. Bu nedenle Karadeniz’in ve Karadeniz müziğinin bütün canlılığını içeren bir Türk halkı olan Gagauzlar Moldova’da hem nüfus hem de kültürel olarak erimeye devam etmektedir. Gagauz Yeri’nde kalanlar da artık yaşamak istememektedir. İşsizlik ve geleceğin belirsizliği nedeniyle köylerde genç kalmamıştır. Sadece ihtiyarlar kalmıştır. Gagauz kültürünü ve tarihini bilen kuşak yaşlanmıştır. Ayrıca, bireyselleşmeyi teşvik eden globalizminden Gagauzlar da etkilenmektedir. Bu nedenle, Moldova dışında bile Gagauzların dayanışması kalmamıştır.
 
Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası artan globalizm Moldova’yı bölgenin işçi ihraç eden ülkesi haline getirmiştir. Bu durumdan Gagauzlar Moldova’dan daha fazla etkilenmektedir. Gagauzlar Avrupa Birliği’ne (AB), Bulgaristan’a, Rusya Federasyonu’na, Ukrayna’ya ve Türkiye’ye çalışma ve yerleşme amaçlı göç etmek zorunda kalmaktadırlar.
 
Romanya’nın Gagauz Politikası
Moldova’da Gagauzlar genelde Gagauz Türkçesi ve Rusça bilmektedir. Moldovaca bilen azdır. Moldova’da bağımsızlığın ilk yıllarında resmi dile “Moldovaca” deniyordu. Son birkaç yıldır resmi dilin adı “Romence” olmuştur. “Moldova halkı, Romen dili” söylemi benimsenmiştir. Örneğin, Gagauz Yeri’nin başkenti Komrat’da okul dili halen Rusça. Ancak, birkaç yıl sonra okul dili Romence yapılabilir. Bu siyaset, Romen kökenli olmayanların Moldova’ya bağlılığını azaltmaya başlamıştır.
 
Moldova’yı zorla koparılmış parçası olarak gören Romanya ise Moldovalılara ve Gagauzlara ücretsiz Romanya pasaportu dağıtıyordu. Son yıllarda Romanya pasaportu için düşük bir ücret almaya başlanmıştır. Ayrıca Romen dilini bilme şartı getirilmiştir. Zaten Gagauzlar Romanya pasaportunu tercih etmemektedir. Büyük çoğunluğu (yüzde 80) Bulgaristan ve pek azı Rusya Federasyonu pasaportu almayı tercih etmektedir.
 
Bulgaristan’ın Gagauz Politikası
 
Bulgaristan, Gagauzları Bulgar milletinin bir parçası olarak kabul etmektedir. Bu nedenle, Moldova’da bulunan Gagauzlara ve Bulgarlara yönelik sistemli bir politikası bulunmaktadır. Bulgaristan’ın Kişinev Büyükelçiliği ayda bir defa Gagauz Yeri’nin başkenti Komrat’a bir diplomatını göndermektedir. Bulgaristan, Gagauzlara Bulgar kökenli olduklarını kabul etmeleri şartı ile bin Euro karşılığında Bulgaristan vatandaşlığı ve pasaportu vermektedir. Bulgaristan’ın sistemli ve sürekli Gagauz politikası sonucunda Moldova vatandaşı Gagauzların yüzde 80’ni Bulgaristan vatandaşı olmuştur. Bulgaristan, Moldova’da sadece Gagauz ve Bulgar kökenlilere vatandaşlık vermektedir. Bulgaristan pasaportunu alan Gagauzlar da kolayca AB’ye çalışmaya gitmektedir.
 
Rusya Federasyonu’nun Gagauz Politikası
 
Moldova’nın AB ile bütünleşme çabalarından rahatsız olan Moskova’nın da Transdinyester Rusları ve Gagauz politikası bulunmaktadır. Moldova’nın bağımsızlığının ilk yıllarında çok kolayca Rusya Federasyonu vatandaşlığını alabilen Gagauzlar günümüzde Rusya vatandaşlığını daha zor almaya başlamıştır.
 
Rusya Federasyonu, Moldova vatandaşlarına 60 gün vize vermektedir. Günümüzde 5 yıl Rusya Federasyonu’nda çalışan Gagauzlar Rusya vatandaşlığı alabilmektedir. Rusya’da ev satın alan Gagauzlar otomatik olarak oturma izni almaktadır. Ayrıca, Rus akrabası olan veya Rus ile evlenen Gagauzlar 3 yıl içinde Rusya vatandaşlığını alabilmektedir.
 
Rusya Federasyonu, nüfus sorunu içindeki Rus köylerine veya kasabalara yerleşmeyi kabul eden Gagauzlara hemen oturma izni ve Moldova-Rusya bileti verilmektedir. Ayrıca, ev eşyaları da Moldova’dan bedava taşınmaktadır. Ancak, Rusya vatandaşlığı alan Gagauzlar Rusya’da büyük şehirlere göç etmeyi tercih etmektedir. Yalnızca, Moskova yakınlarında bulunan Kaul kasabasına yoğun bir Gagauz yerleşimi olmuştur.
 
Türkiye’nin Gagauz Politikası
 
Türkiye’nin Gagauzlara yönelik politikası Gagauz Yeri’nin kalkınmasına destek vermek ve kimliklerini korumalarına yardımcı olmak olarak özetlenebilir. Ancak, bu da yeterince etkili yapılmamaktadır.
 
2011 yılı içerisinde çoğunluğu Gagauz olmak üzere yaklaşık 85 bin Moldova vatandaşı Türkiye'ye gelmiştir. Türkiye, Gagauzlar da dahil olmak üzere Moldova vatandaşlarına 30 Dolar karşılığında 1 aylık (30 günlük) vize vermektedir (Rusya 90 gün vermektedir). Moldova vatandaşları 30 günden fazla kalıp çıkış yaparlarsa havaalanında gün başına ceza ödemekte ve belli bir süre Türkiye’ye giriş yapmama cezası verilmektedir. Ayrıca, uzun süre Türkiye’de çalışan Gagauzlar Türk vatandaşı olmak için başvurdukları zaman Moldova kimliğini bırakmaya zorlanmaktadır. Türkiye’de evlenince bile evleri sürekli polis tarafından kontrol edilmektedir. Gagauzlu bayanlar fuhuş ile suçlanmaktadır. İstanbul’da bulunan Gagauz Dostluk-Kültür ve Dayanışma Derneği sorunların çözümünde etkili olamamaktadır.
 
Moldova Başbakanı Vladimir Filat'ın gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti sırasında imzalanan iki ülke arasında vizelerin karşılıklı olarak kaldırılmasına ilişkin anlaşma 1 Ocak 2013 tarihinde uygulanmaya başlayacaktır. Ancak, bu olumlu olmasına rağmen yeterli bir adım değildir. İki ülke arasında zaten vize alma zorluğu yoktur. Sorun, ülke de kalma süresinin 30 gün ile sınırlı olmasıdır. Bu durum değişmediği sürece vizelerin kalkmasının önemi yoktur.
 
Sonuç olarak, Gagauz Türkleri gibi küçük ama onurlu halkların da kimliklerini korumaya ihtiyacı vardır. Küçük halkları eriterek veya yok sayarak ne mutlu bir Karadeniz, ne Avrupa, ne de dünya yaratabiliriz.