Yemen’in Su Krizinin Arkasındaki Siyasi İktisadi Faktörler

Yemen dünyanın en çok su kıtlığı çeken ülkelerinden bir tanesidir. Sürekli akış halinde bir yerüstü suyunun olmadığı ülkenin başlıca su kaynağını yeraltı suları oluşturuyor. Yemen’in yeraltı suyu son 50 yılda yanlış ve öngörüsüz politik ve ekonomik kararlar ile hızlı bir şekilde tükenmektedir. Şu anda, Yemen’in yıllık kişi başına tüketilen su miktarı 125 metreküp, bu miktarın küresel ortalaması ise yıllık 2500 metreküptür.Su kısıtı,yetersiz beslenme, hastalıklar ve özellikle kırsal kesimlerde ölümlere dahi neden olarak, ülkedeki sağlık sorunlarının başında gelmektedir.

Başkent Sana’nın önümüzdeki yıl su kaynaklarını tamamen tüketmesi beklenmektedir. Böyle bir durumda, Sana, dünyada tüm su rezervini tüketen ilk başkent olacaktır.  Bu süreçte, Sana’nın nüfuz artışı da vurgulanması gereken bir husustur Sana’nın 1970’lerdeki nüfusu 55000 civarındaydı. 2000 yılı itibariyle 2 milyona ulaştı. Problem başkentin sınırlarını da aşmış durumda, Yemenliler’in ortalama yarısı (13 milyon kişi) su kıtlığı çekmektedir.

1970 yılı itibariyle Yemen hükümeti ekonomik anlamda korumacı politikaları yürürlüğe koydu.Özellikle meyve ve sebze ithalinin yasaklanması yerli meyve ve sebze üretiminden elde edilen karlılığı ve kazancı oldukça arttırdı. Ancak bu, su sorunu yaşayan bir bölge için oldukça riskli bir karardı. 40 yıl içerisinde tarım yapılan araziler37.000 hektardan 407.000 hektara ulaşarakmuazzam bir artış gerçekleşmiş oldu. Ekili arazilerin büyümesinin yanı sıra,  çiftçiler üzüm, turunçgiller ve özelliklede ‘kat’ gibi fiyat olarak yüksek, ama daha fazla su tüketen ürünleri ekmeye başladılar.  Genel olarak, en çok su tüketen mahsul olan ‘kat'ın ekilimi yayıldı ancak bun diğer meyve ve sebzeler aleyhine gerçekleşti.

Tuzdan su arıtımı, ve atık suların geri kullanımı gibi çeşitli alternatif su tedarik yöntemlerinin Yemen’i çok az ölçüde rahatlatabileceğibiliniyor. Bunun nedeni de Yemen’in sermaye ve teknoloji eksikliğidir. Bilindiği üzere, atık su kullanımı ve tuzdan su arıtma nispeten daha pahalı alternatif yöntemlerdir.  Bu durumda, temel su kaynağı olan yeraltı suları, suyun kendini ‘reşarj’edebilme hızının 3-4 kat daha hızlı biçimde çekilmeye devam ediyor.

Kimi teknolojik gelişmeler, ve bu çerçevede özellikle dizel motorlu su pompalarının fiyatlarının azalması ve daha da yaygınlaşması da aşırı yeraltı suyu kullanımını artırmıştır. ‘Harim’ gibi yüzlerce yıllık geleneksel su koruma önlemleri tarımda artan karlılık sonucu bir kenara bırakıldı. Harim'e göre eğer bir noktada su kuyusu var ise, o noktanın en az 500 metre ilerisinden başka bir kuyu kazılabilir. Aynı zamanda ucuz sondaj yöntemleri dolayısı ile geleneksel yağmur suyu depolama yöntemide neredeyse unutuldu.

Tarım sektörü,şu andamilli hasılanın 'ini oluşturup kırsal kesimdeki iş gücünün u'ini bünyesinde barındırıyor ve suyun