Başbakan Erdoğan'ın Ziyaretinin Ardından Erbil'den İzlenimler
Selen Tonkuş Kareem, ORSAM Ortadoğu Uzman Yardımcısı
Geçtiğimiz gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Irak gezisi kapsamında Kürt Bölgesel Yönetimi'nin başkenti Erbil'e tarihi olarak nitelendirilen bir ziyarette bulundu. Günler öncesinden heyecanla beklenen ziyaret, bölgede büyük yankı uyandırdı. Bölgede geniş beklentiler oluşturan Başbakan Erdoğan'ın ziyaretinin sebepleri, anlamı ve ilişkilerin geleceğine etkileri halk arasında gerek medyada halen tartışılmakta.
Kürt Bölgesel Yönetimi'nde ziyaretten günler önce hararetle tartışılan ziyaretin yarattığı başlıca beklenti, bir süredir gelişen ekonomik ilişkilerin sağlamlaşması ve bölgenin kalkınmasını hızlandırmasıydı. Zira Türk şirketlerinin yaptığı ve yapacağı yeni havaalanları, Türk bankalarının yeni şubeleri ve Türk firmalarının oluşturduğu yeni istihdam alanları bölge insanının refahını artırıcı etkiler doğurduğu için oldukça önemseniyor. Gelişen siyasi ilişkilere paralel olarak Türk yatırımcıların ve tüccarların bölgeye kaliteli hizmet ve ürün getirmelerinin en önemli sonuçlarından biri de kuşkusuz, İran'ın kuzey Irak’taki etkisinin azalması. Artan ekonomik ilişkilerin siyasi ilişkilere olumlu yansıdığı konusunda genel bir kanaat var. Gerek bölge insanı gerek siyasiler aslında her açıdan Türkiye'ye yakın olmak istediklerini sık sık dile getiriyor. Bölge insanının idealinde, Türkiye'nin Kürt Bölgesel Yönetimi'nin dünyaya açılan kapısı olması var.
Türkiye'den bölgeye ilk defa başbakan seviyesinde bir ziyaret gerçekleştirilmesi, bölgede Türkiye’nin Kürt yönetimi tanıdığı şeklinde bir kanaat oluşmasına neden oldu. Halkın başlıca beklentilerinden biri de, Türkiye’nin son dönemde vize uygulamasını kaldırdığı ülkeler arasında Irak’ın da katılmasıydı. Başbakan Erdoğan'ın ziyaretiyle ilgili önemli bir konu da Kerkük sorunuydu. Bilindiği üzere bir süre önce Kerkük’e bağlı Sünni Arapların çoğunlukta yaşadığı Havice'deki bir grubun Kerkük'e girerek tartışmalı bölgelerin kontrolünü ele geçirmeyi planladığına ilişkin bir iddia nedeniyle Kürt Bölgesel Yönetim bu kente Peşmerge güçleri sevk etmiş, güçlerin geri çekilmesini ise Irak Anayasası'nın geçici 140. maddesinin uygulanmasına bağlamıştı. Bazı kimseler, Erdoğan’ın ziyarette bu konuyu da gündeme getirmesini beklemekteydi.
Ziyaret öncesi Erbil'deki atmosfere bakacak olursak; 29 Mart Günü sabah saatlerinde yani Başbakan'ın şehre varmasından saatler önce yoğun hazırlıklar yapılmaya başlandı. Şehirde caddeler Türk bayrağı, Irak ve Kürt Bölgesel Yönetimi bayraklarıyla süslendi. Bağdat ve Necef ziyaretlerinin ardından Erbil’e gelen Başbakan Erdoğan öncelikle Erbil Uluslararası Havaalanı'nın açılış törenine katıldı. Daha sonra da Erbil Türk Konsolosluğu'nun açılışını yaptı. Bu arada, özellikle havaalanı çıkışından ve Türk Konsolosluğu'na kadar, pek çok yer Türk bayraklarıyla donatılması ve yoğun güvenlik önemleri dikkat çekti.
Başbakan Erdoğan’ın başkanlık ettiği, Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakani Zafer Ҫağlayan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, milletvekilleri, danışmanlar ve işadamlarından oluşan heyet, havaalanında Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Başbakan Berham Salih, Meclis Sözcüsü Kemal Kerküki ve eski Başbakan Neçirvan Barzani tarafından karşılandı. Karşılamada, yerel kıyafetler giymiş ve Türk-Irak-Bölgesel Yönetim bayraklarını tutan çocuklar da yer aldı. Ziyareti görüntülemek için yaklaşık 150 kişilik bir basın ordusu hazır bulundu. Bunların 45’i Türk gazeteciydi. Bu arada karşılama heyetinde Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Genel Sekreter Vekili Kosrat Resul, Peşmerge Bakanı Cafer Mustafa Ali, İçişleri Bakanı Kerim Sincari, Güvenlik Servisi Başkanı Mesrur Barzani, Başkanlık Divanı Başkanı Dr. Fuat Hüseyin, Doğal Kaynaklar Bakanı Aşti Havrami, Ticaret ve Sanayi Bakanı Sinan Çelebi, Eğitim Bakanı Safin Dizayi, Yüksek Eğitim Bakanı Dr. Dilaver Aladdin, Kürt Bölgesel Yönetimi Dışişleri Sorumlusu Felah Mustafa Bakır, Yatırım Dairesi Başkanı Heriş Muharrem ve Erbil Valisi Nevzad Hadi ile Kürt-Türk Dostluk Derneği Başkanı Felakeddin Kakayi de bulunuyordu.
Türk heyetinin ziyaretinde havaalanı ve konsolosluk dışında başka açılışlar da yapıldı. Bakan Çağlayan, Vakıfbank ve İş Bankası’nın Erbil şubeleri ile Bilkent Koleji'nin açılışını yaptı. Bakan Taner Yıldız Kürt Bölgesel Yönetimi'nin Doğal Kaynaklar Bakanı Dr. Aşti Havrami ile enerji işbirliği konusunda görüşme yaptı.
Açılışlardan sonra Başbakan Erdoğan Erbil'de Beyaz Köşk olarak adlandırılan konukevinde Mesud Barzani'yle bir görüşmede bulundu. Basına kapalı gerçekleştirilen ve yaklaşık bir saat süren görüşmenin içeriği bölge medyasına yansımadı.
Bölge basınında ziyaret geniş yer buldu. Hawler Gazetesi "Erdoğan: Kürtleri inkar etme politikası bitti - Barzani: Ziyaretiniz cesaretinizi gösterdi" manşetini attı. Aynı gazetedeki bir makalede Türkiye'nin kazan-kazan politikası uyguladığı, yeni Ortadoğu'nun şekillenirken Kürt bölgesinin ayrı bir önem kazandığı, Türkiye’nin de bu gelişmelerin farkında olduğu belirtildi. Makalede ayrıca, İran'ın Kürt bölgesini hakimiyet altına almak isteği, bölgenin ise Türkiye'yi tercih ettiği, Nabucco projesine Kürtlerin verdiği desteğin de bunun kanıtı olduğu belirtildi.
Rudav gazetesinde yayınlanan bir yazıda ise, Erdoğan'ın ziyaretinin ABD’nin Irak’tan çekilme süreciyle yakından ilişkili olduğu ve Türkiye’nin bu yeni dönemde Irak'ın güvenliği ve istikrarında bir aktör olmak istediği yorumu yapıldı. Aynı yorumda, Başbakan’ın ziyaretinin Türkiye'nin iç siyasetiyle ilgili anlamlar da taşıdığı ve bu açıdan Erbil’den Türkiye Kürtlerine mesaj gönderildiği iddia edildi. Aynı gazetedeki bir başka yorumda ise, Türkiye'nin Kerkük'teki peşmerge varlığına sert tepki vermek yerine meseleye “yumuşak güç” etkisi yaratarak müdahale etmeyi tercih ettiği belirtildi. Ayrıca Türkiye'nin Kürtlerin Kerkük konusundaki kararlılığı ve gücünü de anladığı öne sürüldü. Rudav'da yer alan bir makalede Türkiye'nin bugüne kadar Irak Kürtlerinin dost mu düşman mı olduğu sorusuna yanıt veremediği fakat son ziyaretin Kürtlerin dost olarak düşünüldüğünün göstergesi olduğu kaydedildi. Makalede Türkiye’nin Irak ile 7 milyar dolarlık ticaret hacmine karşılık İran’ın 20 milyar dolarlık bir hacminin olmasının da, Türkiye’nin daha aktif davranmasına neden olduğu yorumu yapıldı.
Berham Salih'e yakınlığı ile bilinen Aso gazetesinde ise, Erdoğan'ın ziyaretinin Irak'ın kararmerkezleri olarak Bağdat, Necef ve Erbil'in tanındığının göstergesi olduğu görüşüne yer verildi. Aso’daki yorumlarda Erdoğan'ın Türkiye için Atatürk gibi karizmatik ve güçlü bir lider olduğu, Ortadoğu'da büyük bir rol oynadığı, yeni Ortadoğu'da Amerika'nın Türkiye'yi model ülke olarak görmek istediği ve Erbil ziyaretiyle Erdoğan'ı bir tabuyu daha yıktığı şeklinde ifadeler yer aldı. Yapılan yorumlarda, Türkiye'nin Irak Kürtleriyle ile ilişkilerinde Kerkük'ü artık kırmızı çizgi olarak görmediği iddiasında bulunuldu.
Haftalık yayınlanan Awena gazetesi de, Erdoğan'ın ziyaretinin Türkiye’de 12 Haziran’da gerçekleşecek seçimlerde Kürt seçmenlerin desteğini kazanmaya yönelik olduğunu, Erdoğan'ın Şii Lider Sistani'yi ziyaret etmesinin de yine seçimler için bu kez Alevi seçmenlere mesaj verme amacı taşıdığı iddia edildi. Awena’daki yorumda, geçen yıl Barzani'nin Ankara ziyaretinde yaşanan bayrak krizinde sadece Türk bayrağına yer vererek Erdoğan'ın Barzani’yi Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı olarak değl, Iraklı siyasi lider olarak ağırladığını hatırlattı.
Görsel medya ise Başbakan Erdoğan'ın en çok, Türkiye'de Kürtlerin varlığını inkar etme politikasının erdiği yönündeki sözlerine yer verdi. Ayrıca Erdoğan'ın Mesud Barzani ve Berham Salih'e, Başkan ve Başbakan olarak hitab etmesi büyük sevinç uyandırdı. Erdoğan’ın heyecanla karşılanan bir diğer çıkışı bölgede sevilen bir sanatçı olan İbrahim Tatlıses'in ''Farketmez, ne dili, ne rengi, madem ki insandır, saygımız vardır'' şeklindeki şarkı sözlerini hatırlatması oldu.
Bu arada, Mesut Barzani’nin Başbakan Erdoğan’ı cesareti nedeniyle tebrik etmesi ve Ortadoğu’nun kendisine ihtiyacı olduğu için gelecek seçimlerden yeniden güçlü biçimde çıkması temennisi de medyada sıkça yer buldu.
Bu arada görsel medyada Goran Partisi'nin kanalı olan KNN'de, Erbil'in Türk bayraklarıyla süslenmesi uygulamasına bazı eleştiriler yöneltildi.
Ziyaret çerçevesinde dikkatten kaçırılmaması gereken bir husus da, Kürt bölgesindeki iç siyasete ilişkindir. Bilindiği üzere, 17 Şubat günü Süleymaniye'de başlayan ve Kürt yönetimini hedef alan protestoların etkisi devam etmektedir. Bölgesel Yönetim Başkanı Mesud Barzani kısa süre önce, halktan elli bin imza toplanması halinde görevinden ayrılacağını bildirmiş fakat imza sayısı elli bini aşmasına karşılık herhangi bir adım atmamıştı. İşte tam da Başbakan Erdoğan’ın Erbil’e ziyaret gerçekleştirdiği gün muhalif Kürt partileri meclis oturumunu boykot ederek yönetime karşı olan tavırlarını sürdürmüşlerdir.
Sonuç olarak, Irak Kürtlerinin büyük bölümü tarafından Türkiye ile ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülen bu ziyaret, bölge insanının hem ekonomik hem de siyasi açıdan Türkiye’yle ilgili olumlu beklentilerini güçlendirmiştir. Irak Kürtleri bölgelerini Irak'ın en istikrarlı ve modern coğrafyasına dönüştürmek, bunu yaparken de Türkiye’yle güvene dayalı yaşamsal bir ortaklık bağı kurmak istemektedirler. Irak Kürtleri için bir yaşam damarı gibi görülen Türkiye ile geliştirilen ilişkilerin, uzun vadede ne tür sonuçlar doğuracağı herkes tarafından merakla beklenmektedir.