2024 IKBY Seçimleri Dengeleri Nasıl Etkileyecek? (2)
Bir önceki yazımızda Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki (IKBY) seçimlere dair genel bir değerlendirme yapmıştık. Bu yazıda ise seçim sonuçlarının ardından olası hükûmet senaryoları, IKBY seçimlerinin Ortadoğu’daki dengelere etkileri ve Ankara – Erbil ilişkilerinin geleceğine dair çıkarımlar yapmaya çalışacağız. Bir önceki yazıda IKBY seçimlerinin çok parçalı bir yapı ortaya çıkardığını ifade etmiştik.
Bu parçalı yapı, koalisyon müzakerelerinin zorlu geçeceğine işaret etmektedir. KDP’nin 39 sandalye ile en büyük blok olmasına karşın parlamento çoğunluğunu sağlamak için 12 sandalye daha elde etmesi gerekmektedir. Seçim sonuçları, IKBY yönetiminde zorlu bir koalisyon sürecine işaret ederken KDP ve KYB’nin yeniden bir araya gelerek yönetim paylaşımına gitmesi beklenmektedir. İlerleyen süreçte KDP ve KYB’nin kurabileceği koalisyon yapısı, IKBY’nin Bağdat ve Irak’ın komşu ülkeleri ile ilişkilerini doğrudan etkileyecektir. Seçim sonuçları bölgeye istikrar getirebilecek bir tablo sunmaktadır. Ancak 20 Ekim 2024 seçimleri öncesindeki gelişmeler, IKBY’deki siyasi bölünmelerin yanı sıra dış müdahalelerin etkilerini de açığa çıkardı. Bu süreç, Kürt siyasetinin gidişatını belirleyecek önemli bir dönemeç olarak değerlendirilmektedir. KDP ve KYB’nin tarihsel gerilimleri ile farklı dış politika tercihleri, bu ittifakın sürdürülebilirliği açısından belirleyici olacaktır.
IKBY Seçimleri ve Bölgesel Denklem
IKBY seçimleri yalnızca bölgenin iç dinamiklerini değil aynı zamanda Bağdat ve çevre ülkelerle ilişkileri de doğrudan etkilemektedir. Irak merkezî hükûmeti, IKBY’deki siyasi parçalanmaları kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya devam etmektedir. Bu kapsamda Bağdat, KYB ile yakın bir ilişki kurarak KDP’nin merkezî otoriteye karşı muhalif duruşunu zayıflatmaya çalışmaktadır. Irak Federal Mahkemesinin azınlık sandalyelerine yönelik kısıtlamalar getirmesi ve seçim sürecinde denetleme yetkisini genişletmesi, Bağdat’ın IKBY üzerindeki kontrolünü artırma stratejisini gözler önüne sermektedir.
Türkiye ise PKK’nın IKBY’deki etkinliğini azaltmak için özellikle Bağdat ve KDP ile ortak çalışarak güvenlik konusunda adımlar atmaya devam etmektedir. Türkiye için Süleymaniye gibi KYB kontrolündeki bölgelerde PKK’nın güç kazanması, önemli bir güvenlik sorunu yaratmaktadır. Özellikle KDP’nin PKK’ya karşı sert tutumu ve Türkiye ile sınır ötesi operasyonlar konusundaki iş birliği, Türkiye’nin IKBY’de KDP’yi desteklemesini teşvik etmektedir. KDP’nin hükûmette güçlü bir konumda yer alması, Türkiye’nin bölgedeki nüfuzunu sürdürmesinin yanı sıra ticari ve ekonomik çıkarlarını koruması açısından da önemlidir. Ancak Türkiye’nin IKBY ile olan ilişkilerindeki en kritik nokta, PKK ile mücadele kapsamında iş birliğidir. Türkiye, Süleymaniye ve çevresinde etkin olan KYB ile ilişkilerinde, bu bölgenin PKK için bir sığınak olması sebebiyle zorluklar yaşamaktadır. KYB’nin İran ile olan yakın ilişkisi ve Süleymaniye’deki PKK varlığı, Türkiye’nin KYB’ye yönelik güvenlik endişelerini artırmaktadır. KDP ise Türkiye ile PKK’ya karşı ortak operasyonlar gerçekleştirmeye açık bir tutum sergilemektedir ve bu durum, Türkiye’nin IKBY’de KDP ile daha güçlü bir iş birliği arayışını teşvik etmektedir. Seçim sonrası koalisyon görüşmelerinde KYB’nin hükûmetteki rolünün artması, Türkiye’nin IKBY yönetimiyle olan ilişkilerinde zorluklara yol açabilir. KYB’nin İran ve PKK ile kurduğu bağlar, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını artırabilir. Bu durum Türkiye ve KDP ilişkilerini de zorlayacak niteliktedir.
ABD ve Batılı ülkeler de IKBY’de istikrarın devam etmesi ve İran’ın etkisinin sınırlandırılması yönünde tavır almaktadırlar. Bununla birlikte KDP ve KYB’nin medya, güvenlik güçleri ve devlet kurumları üzerindeki etkinliği, seçimlerin tam anlamıyla şeffaf ve adil geçmesini zorlaştırmaktadır. ABD, KDP ile stratejik iş birliğini sürdürmeye çalışırken KYB ile de yeni bir diyalog kapısı aralama çabasındadır. Bu ikilem Ortadoğu’nun temel çatışma dinamiği hâline gelen İsrail-İran rekabetinde de ortaya çıkmaktadır.
IKBY Seçimleri ve İsrail – İran Rekabeti
İsrail uzun zamandır IKBY ve özellikle KDP ile bir müttefiklik ilişkisi geliştirmiş durumdadır. İsrail’in 2017’de IKBY’de yapılan “bağımsızlık referandumu”na verdiği destek bunun bir göstergesidir. İsrail, KDP’nin iktidarda kalmasını ve IKBY’nin istikrarını İran’ın bölgede artan nüfuzuna karşı bir denge unsuru olarak görmektedir. Zira Erbil güçlü kaldıkça İran’ın etki alanındaki Bağdat ve Süleymaniye’nin bölgedeki etkisi sınırlanmaktadır. KYB'nin İran ile olan yakın bağları ve bu seçimlerde İran yanlısı gruplarla kurduğu temaslar, KDP’nin İsrail ve Batılı müttefikleri ile yakınlaşmasını destekleyen önemli bir etken oldu. Ancak IKBY’de yeni ortaya çıkacak hükûmetin özellikle İsrail ve İran arasında bir denge oluşturması gerecektir. Aksi takdirde daha önce yaşanan bazı olaylarda olduğu gibi İsrail ve İran’ın IKBY üzerinden de hesaplaşmaya gitmesi söz konusu olabilir.
Özellikle İsrail ve İran arasındaki bu denge arayışının IKBY üzerindeki etkileri, seçim sonuçlarına dayalı olarak kurulacak koalisyon yapısına bağlıdır. KDP'nin iktidarda kalması, İsrail’in bölgedeki varlığını korumasını ve güçlendirmesini sağlarken KYB’nin İran ile yakın ilişkiler kurması, bölgede İran yanlısı unsurların etkisini artırabilir. Bu çerçevede seçim sonrası kurulacak yeni hükûmetin İsrail ve İran arasındaki güç mücadelesinde ne tür bir konum alacağı, IKBY’nin bölgesel istikrarını da doğrudan etkileyecektir.
Bu rekabet Ortadoğu’daki daha geniş jeopolitik mücadelelerin bir parçası olarak görülebilir. Hem İsrail’in hem de İran’ın etkisini dengelemek isteyen Batılı güçler için IKBY’nin güçlü bir yönetim altında istikrarını koruması, bölgedeki güç dengelerinin sağlanması açısından da kritik önem taşımaktadır. Bu noktada uzun vadede istikrarın sağlanması için geniş tabanlı ve güçlü bir yönetim oluşturulması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bölgede yeni bir denge kurulmasını sağlayabilecek KDP ve KYB arasında, 2004 yılında olduğu gibi bir “Stratejik İttifak” yapısının oluşturulması, IKBY’nin şimdiye kadar kazandığı siyasi ve ekonomik avantajları korumanın en etkin yolu olarak görülmektedir.
Bu görüş yazısı, 30 Ekim 2024 tarihinde Milliyet internet sitesinde “Yeni hükümetin yapısı dengeleri etkileyecek (2)" başlığıyla yayımlanmıştır.