Ortadoğu Analiz Eylül / cilt:8 / sayı:76

Değerli okuyucular...

Türkiye’de 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan askeri darbe teşebbüsünün bertaraf edilmesi sadece Türkiye özelinde değil Ortadoğu genelinde de darbelere ilişkin yeniden düşünmemizi zorunlu kılıyor. Soğuk Savaş yıllarında Sovyetler Birliği ve ABD arasındaki güç mücadelesinin önemli hamlelerinden biri olan askeri darbeler, Soğuk Savaş sonrası dönemde de Ortadoğu’daki “düzen” oluşturma çabalarında etkin bir araç işlevi görmeye devam etti. 2013 Mısır askeri darbesi üç yönüyle kritik bir aşamayı temsil ediyordu: Birincisi ve en önemlisi askeri darbe, siyasi değişimlerin sağlanması noktasında geçerliliğini yitirmemiş bir yöntemdir. İkincisi, demokratik dalga Batı yanlısı otoriter rejimlerin bekasını riske attığında demokrasiden kolaylıkla taviz verilebilirdi. Üçüncüsü ise otonom ve Batı’yı rahatsız eden yönetimler askeri darbe ile devrildiğinde demokrasi, insan hakları gibi değerler Batı için kolaylıkla askıya alınabilir değerlere dönüşebiliyordu. Mısır darbesinin bu üç özelliği Ortadoğu’daki demokrasi hareketleri için önemli bir hayal kırıklığı üretti. Demokrasi yanlısı hareketler için demokrasinin bir iktidar imkânı sunmadığı yönündeki çıkarım demokrasiye olan sadakati de önemli ölçüde tahrip etti. Düzen ile uyumlu olmanın iktidarın temel imkânı olduğu bir coğrafyada demokrasi doğrultusunda çabalamanın boşuna olduğu şeklindeki bir çıkarım Ortadoğu’da neredeyse bütün siyasi hareketlerin hâkim düşüncesine dönüştü. Türkiye’deki askeri darbe girişimi her ne kadar yöntemi ve temel aktörü bağlamında Mısır’dakinden farklı olsa da 3 yıl sonra demokrasiye olan inancı yeniden restore etme imkânını ortaya çıkardı. Askeri darbenin bertaraf edilmesi Ortadoğu’da yeni bir demokratikleşme dalgası başlatır mı bilinmez ama demokratik hareketleri cesaretlendiren ve demokrasiye olan inancı restore eden bir siyasi iklim üretme şansına sahip. Çok sayıda darbe ve darbe girişimi yaşayan Ortadoğu’da bütün darbelerin envanterini çıkarmak büyük bir çabayı ve çok daha fazla sayfayı gerektirse de, bu sayıda Ortadoğu için dönüm noktası olan bazı önemli darbeleri inceleme konusu yaptık. Dolayısıyla okuyucular bu sayıda, 1953 İran darbesinden 1970 Suriye’deki darbeye kadar Ortadoğu’nun kaderini etkileyen çok sayıda darbenin nasıl gerçekleştiği ve bugüne etkileri konusunda çok sayıda yazı ile buluşacaktır. Askeri darbeler dışında gündemle ilgili olarak az da olsa bazı yazılara bu sayıda yer verdik. Suriye’de oyun değiştiren hava savunma silahları, Çin’in Ortadoğu’ya ilgisi gibi konular bu sayıda okuyucunun karşısına çıktı.