Afrika'da Rus Askerî Varlığının Yeni Yüzü: Afrika Lejyonu

Afrika’da önemli bir güvenlik aktörü olan Rusya, Wagner Özel Askerî Şirketinin yerini alacak “Afrika Lejyonu” adlı yeni bir özel askerî güç oluşturma hazırlıkları içinde olduğunu açıklamıştır. Bu gelişme, Afrika’da Rusya’nın artan askerî varlığına işaret etmektedir. Rusya Savunma Bakanlığına yakın kaynaklara dayandırılan bilgilere göre, Afrika Lejyonunun 2024 yazında faaliyete geçeceği ve beş Afrika ülkesinde konuşlanacağı öngörülmektedir. Bu ülkeler, Burkina Faso, Libya, Mali, Orta Afrika Cumhuriyeti (OAC) ve Nijer’dir. Afrika Lejyonu’nun doğrudan Rusya Savunma Bakanlığına bağlı olması, Wagner’den farklı bir yapıya sahip olacağına işaret etmektedir. Ayrıca, Afrika Lejyonu’nun denetimini, Rusya’ya bağlı İnguşetya Cumhuriyeti’nin eski cumhurbaşkanı olan Savunma Bakanı Yardımcısı Yunusbek Yevkurov üstlenecek. Dolayısıyla Rusya, Afrika’da stratejik önemde görülen ülkeler merkezli başlatacağı bu girişimle güvenlik özelinde geliştirdiği ekonomik ve siyasi ilişkilerini sürdürmeyi hedeflemektedir.

Wagner Gruptan Afrika Lejyonuna
Rusya Afrika’daki faaliyetlerini ve çıkarlarını Wagner Grup üzerinden gerçekleştirmekteydi. Wagner, Ortadoğu’da Suriye ve Afrika’da Libya, Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti (OAC) gibi ülkelerde konuşlanmış ve esas olarak buralarda yeni kurulan yönetici elitlerle kritik altyapıları korumaya odaklanmıştı. Buna en dikkat çekici örneği, Sudan’da Ömer el-Beşir yönetimine karşı başlayan ayaklanmaları bastırmaya yönelik 500 kadar personeli konuşlandırması ve ödeme olarak da Prigojin’in, M-Invest şirketi aracılığıyla Sudan'da altın madenciliği için özel haklar almasıydı. Dolayısıyla hem siyasi hem güvenlik hem de ekonomik anlamda karmaşık ilişkiler kurulması noktasında Afrika’da Wagner’in ön plana çıktığı görülmektedir.

Fakat 23 Ağustos’ta Yevgeny Prigojin’in ölümünün ardından Wagner’in faaliyetlerinin ne olacağı soru işaretiydi. Wagner’in faaliyetlerinin bulunduğu ülkelerle sözleşmeleri ve Rusya’nın bu sözleşmelere uyacaklarını belirtmesi nedeniyle mevcut durumun korunacağı anlaşılmıştı. Dolayısıyla Afrika’da Rusya’nın varlığından faydalanan pek çok Rus kurumunun olduğu dikkate alındığında, Prigojin hayatını kaybetse bile Rusya’nın kıtadaki etkisini sürdürmeye devam edeceği açıktı. Nitekim, Wagner liderinin hayatını kaybetmesinin akabinde Putin’in Wagner’in Prigojin öncesi komutanı Andrey Troşev ile görüşmesi ve Afrika Lejyonunun kurulduğunun duyurulması dikkat çeken gelişmelerdir.

Afrika Lejyonunun amacı ve Rusya’nın bölgedeki stratejik hedeflerinin ne olduğu, yeni kurulan bu girişimin Afrika’da nasıl bir etki oluşturacağı ve uluslararası toplumun bu yeni askerî birimle ilgili endişelerinin ne olduğu sorularına cevap bulmak, konunun anlaşılmasını sağlayacaktır. Ayrıca Rusya’nın bu yeni askerî girişimini anlamlandırabilmek için lejyonun amacının ne olduğu, Moskova’nın neden bu yapıyı kurduğu ve uluslararası aktörlerin yaklaşımlarını incelemek de kayda değer önemdedir.

Afrika Lejyonu Neyi Amaçlıyor?
Afrika Lejyonunun amaçları, Batı’nın Afrika ülkeleri üzerindeki “yeni sömürgeci” etkisini kırmak, Wagner’in daha önce erişim sağladığı doğal kaynak yataklarının korunmasını sağlamak ve son olarak da ABD, Fransa ve Avrupalı diğer devletlerin kontrolü altındaki Afrika yönetimlerinin bağımsızlıklarını desteklemek için Batı karşıtı gruplara silah ve eğitim sağlamak olarak sıralanmıştır. Dolayısıyla Rusya, Afrika’da kurduğu siyasi bağları ve nüfuzu muhafaza etmeyi ve kıtadaki ekonomik ve siyasi çıkarlarını müdafaa ederek Batılı devletlerin karşısında bir güç olarak konumlanmayı amaçlamaktadır.

Wagner liderinin ölümünün ardından, grubun Afrika’daki faaliyetlerinin ne olacağıyla ilgili çeşitli analizler ve yorumlar yapılırken, Prigojin’in ölümünün akabinde Rusya “Afrika Lejyonu” adlı yeni bir askerî birim kurmuştur. Afrika’da beş ülkede faaliyet göstermesi beklenen birimin merkezinin Libya olacağı belirtilmiştir. Beş Afrika ülkesi arasından Libya’nın karargâh olarak seçilmesinin çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Wagner’in daha önce ülkenin çeşitli noktalarındaki hava üsleri ve limanlarda konuşlanmış olmasının yanında Libya’nın jeostratejik konumu ve Akdeniz’e kıyısının bulunması bu nedenlerin başında gelmektedir.

Rusya’nın, Afrika Lejyonunu konuşlandırmayı planladığı beş ülkede daha önce Wagner varlığının bulunması da stratejik bir hamle olarak değerlendirilebilir. Hâlihazırda bölgede uzun süredir Wagner’in faaliyet göstermesi hem bölgenin tanınmasına hem de bölgede Rus varlığının güçlenmesine zemin hazırlamıştır. Dolayısıyla Afrika Lejyonunun, saha hakkında tecrübe ve bilgi sahibi olarak bölgeye konuşlanacağı ve bu noktada bir adım önde olacağı söylenebilir. Uzun yıllar Wagner tarafından elde edilen nüfuz, doğal kaynaklar ve kurulan altyapı nedeniyle Moskova’nın bu modeli terk etmeyeceği anlaşılmaktadır. Her ne kadar geçtiğimiz haziran ayında Moskova ve Wagner fikir ayrılığı yaşamış olsa da Wagner, Rusya çıkarlarına hizmet etmeye devam etmiştir. Buradan hareketle Afrika’da Wagner tarafından kurulan bu altyapı ve nüfuzun Moskova tarafından görmezden gelinemeyeceği söylenebilir.

Afrika Lejyonunun kurulmasındaki amaçlardan biri bölgede Rus varlığını sürdürmek olarak değerlendirilebilirken bir başka amacın Rus nüfuzunun ekonomik ve diplomatik çıkarlar doğrultusunda şekillenmesi olduğu söylenebilir. Nitekim lejyonun faaliyette bulunmasının planlandığı beş ülkenin de doğal kaynaklar açısından zengin olduğu dikkat çekmektedir. Ayrıca, Mali, Nijer, Burkina Faso gibi Sahel ülkeleri son yıllarda artan Batı karşıtlığıyla gündeme gelmektedir. Fransa’nın önce Burkina Faso ardından Nijer ve son olarak da Mali’den çıkarılmasıyla bu bölgede oluşan boşluğun Rusya tarafından doldurulmaya çalışıldığı görülmektedir. Nitekim Şubat 2023’te Fransa’nın Burkina Faso’dan çekilmeye başladığı haberinden bir ay önce Ocak 2023’te, Wagner’in Burkina Faso’ya yerleştiğine dair bilgiler rapor edilmişti.  

Olası Uluslararası Tepkiler Ne Olur?
Afrika Lejyonuna, uluslararası tepkilerin ne olacağı belirsizliğini korusa da daha önce kıtada faaliyet gösteren Wagner’e gösterilen tepkilerin benzerlerinin görülmesi muhtemeldir. Afrika’da Rus nüfuzunun artması ve ilerlemesi Batılı devletler tarafından endişeyle karşılanabilir. ABD ve Avrupa ülkeleri, Rusya’nın tavrını Afrika ülkelerinin istikrarına yönelik bir tehdit olarak nitelendirmiş ve Wagner’e yaptırım uygulamışlardı. Afrika Lejyonu henüz yeni kurulmuş bir oluşum ve faaliyetlerine 2024 yaz aylarında başlanması planlanmakta. Dolayısıyla bu tepkiler üzerine kesin öngörülerde bulunmak sağlıklı olmasa da kıtada Rus yayılmacılığına karşı daha önce Wagner’e verilen tepkiler üzerinden tahminlerde bulunmak mümkündür.

Sonuç olarak, Afrika Lejyonunun, Wagner yerine Afrika’da faaliyetlerini sürdürmesi ve kıtada ekonomi, diplomasi ve güvenlik alanlarında Rus çıkarlarına hizmet etmesi beklenmektedir. Rusya’nın, Wagner’in kıtada elde ettiği nüfuz ve kaynakları sürdürmeye ve Afrika kıtasındaki etkinliği daha da güçlendirmeye çalışacağı söylenebilir. Haziran 2023’te Wagner ve Moskova arasında yaşanan anlaşmazlığa ve Ağustos 2023’te Yevgeny Prigojin’in ölümüne rağmen Rusya’nın Afrika politikalarının devamlılık gösterdiği görülmektedir. Bunun üzerine Wagner’in kıtadaki geleceği üzerine öngörüler yapılırken Rusya’nın, yeni bir askerî strateji geliştirerek Afrika üzerindeki etkinliğini sürdüreceğini göstermektedir. Dolayısıyla Rusya’nın Afrika Lejyonunu duyurması, Afrika’daki Rus etkinliğinin artacağına, Wagner’e benzer uluslararası tepkilere yol açabileceğine ve Rusya’nın bu bölgedeki politik ve askerî stratejilerinin devam edeceğine işaret etmektedir.