Zerdari’nin Ankara Ziyareti’nin Ardından

Hasan Kanbolat, ORSAM Başkanı, hasankanbolat@orsam.org
Pakistan Cumhurbaşkanı Asif Ali Zerdari, geçen hafta (11-14 Nisan) resmi ziyaret için Ankara’daydı.

Zerdari’nin Ankara ziyareti, Türkiye’de siyasi partilerin aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na teslim ettiği gün başlaması nedeniyle Türk iç siyasetinin gölgesinde kaldı. Türk kamuoyunda gölgede kalmasına rağmen iki ülke arasında ekonomik ve güvenlik alanındaki ilişkilerin yeniden ele alınması bakımından söz konusu ziyaret önem taşımaktadır. Pakistan cumhurbaşkanının, Ankara’da güvenlik ve ekonomik alanda ülkesini rahatlatacak bir işbirliği yolu bulmaya çalıştığı söyleniyor.

Türkiye ile Pakistan arasında siyasi ilişkiler oldukça yakın olmasına rağmen bu siyasi kardeşlik ilişkileri iki ülke arasında kültürel, sosyal ve ekonomik ilişkilere yansıyamıyor. Türkiye-Pakistan dostluğu sadece tarihi ilişkilerde, üst düzey siyasi temaslar da ve iki ülke arasında siyasi konularda uluslararası örgütler de yakın dayanışma ile yaşıyor. Ayrıca, Türkiye-Pakistan-Afganistan arasında 2007’den itibaren gerçekleştirilen üçlü zirveler olumlu sonuçlar veriyor. Nitekim, üç ülke arasında Mart ayında İstanbul’da ortak askeri tatbikat gerçekleştirilmişti. Ekim ayında da üç ülke arasında doğal afet tatbikatı yapılacak. Ancak, siyasi ilişkilerdeki parlaklık diğer ilişkilere yansımıyor. İki ülke halkları, aydınları ve öğrencileri birbirlerini yeterince tanımıyorlar. İki ülke arasında burs programları, akademisyen ve öğrenci değişim programları oldukça yetersiz. Aydınların, sanatçıların, üniversitelerin, düşünce merkezlerinin bir araya gelmesi için ve ortak topalntıların düzenlenmesi için gerekli herhangi bir fon veya girişim bulunmuyor. Halbuki, Türkiye’nin etki sahasının dışında olan fakat Pakistan’ın daha fazla etkili olduğu coğrafyalar da (Afrika ve Asya) iki ülke halkları arasında oldukça yakın bir dayanışma bulunuyor. Söz konusu coğrafyalar da Pakistanlılar Türklerin önünü açıyor, destek oluyor.

Türkiye ile Pakistan arasında ekonomik ilişkiler de oldukça zayıf. İki ülkenin nüfus ve ekonomik gücünü yansıtmaktan uzak. 2010’da iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 990 milyon Dolar (Türkiye’nin ihracatı: 240, ithalatı: 750 milyan Dolar). Bu nedenle, Cumhurbaşkanı Gül, 2012’de iki ülke arasındaki dış ticaret hacmini 2 milyar Dolara çıkartmak istediklerini ifade etti. Zerdari’de Türkiye ile Pakistan arasında ekonomik işbirliğinin güçlendirilmesi amacıyla Ankara’da bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Pakistan’ın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları gidermek amacıyla Türk yatırımcıları ülkesinde yatırım yapmaya davet etti. Pakistan’da yaşanan sel felaketi, ülkenin ekonomik sorunlarını katlayarak attırdı. Pakistan’da üst düzey devlet adamları yaptıkları ziyaretlerle, ekonomik destek arayışlarına girdiler. Ülkeye yapılacak yabancı yatırımların önünü açmak ve bu alanda yabancı sermayenin ülkeye gelişini sağlayacak adımlar ve diyaloglar arttırıldı. Ancak, iki ülke arasında ekonomik ilişkilerin gelişmesinin önünde iki engel bulunuyor. Birincisi, Pakistan bürokrasisi. İkincisi ise iki ülke arasında ulaşımın ucuzlatılması ve çeşitlendirilmesinin gerçekleştirilememesi. Bu nedenle, iki ülke arasında taşımacılık konusunda önemli adımların atılacağı söyleniyor. Özellikle, Cumhurbaşkanı Gül’ün, İslamabad ile İstanbul arasında demiryolu hattının güçlendirilmesi konusunda yaptığı teklifle, Pakistan ticari mallarının Avrupa’ya taşınmasında önemli bir adım atılacağı ifade ediliyor.

Cumhurbaşkanı Gül, Cumhurbaşkanı Zardari’ye 13 Nisan’da Türkiye Cumhuriyeti’nin en yüksek nişanı olan “Devlet Nişanı”nı takdim etti ve onuruna verdiği yemekte Mercan Dede ve arkadaşları enfes bir Sufi müzik gösterisi sundular. Bu konuda Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen’in bilgeliğinin olduğunu sezinlememek elde değil. Ayrıca, Türkiye’nin Pakistan ekibinin de genç ve dinamik bir diplomatlardan oluştuğunu, ikili ilişkilerdeki dinamizmi bu diplomatların sağladığını bilmek gerekiyor. Pakistan Büyükelçisi Babür Hızlan, Güney Asya Genel Müdür Yardımcısı ve Ankara’nın yeni Hindistan Büyükelçisi Burak Akçapar, Daire Başkanı Korkut Güngen iki ülke arasındaki ilişkilerde emeği geçen ilk akla gelen Türk diplomatlarıdır. 

Zardari’nin Ankara ziyaretini Zerdari’nin sözü ile kapatalım: “Pakistan'da bir deyişimiz var. Bir artı bir iki etse de, Türkiye ile Pakistan bir araya geldiğinde bu on bir demektir. Yani, Türkiye ve Pakistan kardeş iki ülkedir.”