Analiz

Anadolu Etki Alanı

İkinci Dünya Savaşı sonrası dünyada oluşan iki başlı kutuplaşma SSCB’nin (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) dağılmasıyla ABD’nin temsil ettiği tek başlı kutuplaşmaya ve sınırları, şekli, yapısı kesin olarak henüz belirgin olmayan çekim merkezlerine (Rusya Federasyonu, Almanya, Hindistan, Çin, Japonya, Brezilya, Güney Afrika, İran, Türkiye) yerini bırakmaktadır.

21. yüzyıl, Türkiye’ye tarihi, coğrafyası, jeopolitik durumu, genç-dinamik insan potansiyeli, yetişmiş işgücü, dini, kültürel ve etnik bağları dolayısıyla günümüzdeki mevcut sınırları dışındaki bir coğrafyada çok boyutlu sorumluluklar yüklemektedir. Türkiye’yi başta siyasi, ekonomik, kültürel olmak üzere çeşitli alanlarda aktif olarak faaliyetlerde bulunmaya mecbur bırakmaktadır. Bu nedenlerden dolayı, Türkiye kendini tanıdıkça, kimliğini, tarihini, kültürünü, coğrafyasını ve potansiyelini doğru bir biçimde değerlendirdikçe ‘Anadolu Etki Alanı’ ile ilgili sorumluluklarını daha çok hissedecek ve etki alanından kaynaklanan doğal görevini yüklenecektir.

Günümüzde Türkiye’nin mevcut potansiyelini değerlendirerek oluşturabileceği etki alanı, Anadolu merkezli olarak kurulan büyük devletlerin etki alanları ile çakışmaktadır. Dünden bugüne, bugünden geleceğe uzanan bir ‘Anadolu’nun Doğal Coğrafyası’ ve ‘Anadolu Etki Alanı’ mevcuttur.