Bakış

Gazze Savaşı ve İsrail’de Hükûmet-Ordu Ayrışması

Asimetrik doğası ile İsrail tarihindeki en uzun süreli savaş olan Gazze Savaşı’nın 9. ayına yaklaştığı bugünlerde ihtiyat unsurlarının görev sürelerinin tekrar uzatılması Ultra-Ortodoksların askerlikten muafiyetine ilişkin tartışmaları şiddetlendiren bir gelişme olmuştur. İsrail’in kuruluşundan beri tartışmalı bir konu olan bu mesele, 2023 yılından itibaren yargıda reform çabaları ile iyice belirginleşen toplumsal kutuplaşmanın 2024 yılına sarkan en önemli gündem maddelerinden biri olmuştur. Bir yandan ihtiyatların, ailelerini ve işlerini bırakarak tekrar tekrar askere alınmaları, önce Gazze’de, müteakip süreçte kuzeydeki gerginliklerle beraber Lübnan sınırında görevlendirilmeye başlamaları, diğer yandan Ultra-Ortodoksların askerlikten muafiyetine dair koalisyonun çabaları arasındaki çelişki, ordunun meseleye dair pozisyon almasıyla beraber Başbakan Binyamin Netanyahu ile İsrail ordusu ve istihbarat kurumları arasında adı konulmamış çatışmayı alevlendirmiştir. Geleneksel olarak siyasi otoriteyle arasındaki dikey ilişkinin korunmasında hassasiyet gösterilen İsrail ordusunun, mevcut hükûmetle de ilişkilerinde bu rejimin sürmesine yönelik hassasiyeti devam ettirmektedir. Diğer yandan üst düzey komuta kademesinin, Netanyahu tarafından 7 Ekim saldırılarındaki zafiyetin sorumluluğundan sıyrılmak adına ordunun kurumsal imajına verdiği zarara karşı tepki geliştirdiği gözlenmektedir. Nitekim “siyasi çıkarlarını ülke çıkarlarından üstün tuttuğu” yönünde, birçoğu İsrail ordusunda genelkurmay başkanı düzeyinde görev yapmış siyasetçinin eleştirilerine paralel olarak İsrail ordusunun da Netanyahu’nun siyasi geleceği için kendisini yıpratan olası manevralarına karşı reaktif davrandığı düşünülmektedir.