Ortadoğu Analiz Şubat / Cilt:15 / Sayı:134

Değerli okuyucular,

Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki temel meseleleri ve güncel gelişmeleri ayda bir kapsamlı analizler ile ilginize sunduğumuz Ortadoğu Analiz’in 134. sayısıyla karşınızda olmaktan memnuniyet duymaktayız. Bu sayıda 2024 yılında bölgede aslında en önemli konulardan biri olan ve bölge halklarının gündelik hayatta yansımalarını derinden hissettiği insani güvenlik konusunu dikkatinize sunacağız. İnsani güvenlik yaklaşımı, insanın temel ihtiyaçlarını merkeze alarak değerlendirildiğinde kuraklıktan kıtlıklara işgal süreçlerinden otoriter rejimlerin sivillere saldırısına ve Ortadoğu’daki karmaşık çatışma iklimlerinde yaşanan göç sorunsalına kadar pek çok alanda yokluğunu hissetmektedir. Dolayısıyla aslında bölgede kalıcı refah ve istikrarın sağlanmasında en önemli yapı taşı olabilecek insani güvenlik gerçekliğinin boyutlarını, engellerini ve gelecekteki konumunu anlama Ortadoğu sosyo-politik gelişmelerini kavrama açısından ayrıca kayda değerdir.

Bu çerçevede, Ortadoğu'da insani güvensizlik ve göç, Afrika'da insani güvensizlik boyutlarıyla birlikte Gazze- Batı Şeria gibi Filistin şehirlerinin karmaşık hikayeleri gibi yazılar aracılığıyla sunulmaktadır. Bu metinler, Ortadoğu ve Afrika bölgesinin insani güvenlik alanında karşılaştığı meydan okumaları okuyucuya aktarmaktadır. Bu insani güvenlik sorunsalının bölgede kronik hâle dönüşmesinde başat sorumlu aktör olan ABD’nin kamuoyunda artan Gazze işgali rahatsızlığı ve genel olarak bu durumun Amerikan seçimlerine etkisi ise bu kapsamdaki diğer analizimiz olarak 134. sayımızda yerini almaktadır.

Kapak konusunun yanı sıra bu sayımızda Gazze işgali ile yeniden gündeme gelen İran ile bölgedeki Şii milisler arasındaki ilişkiler Husiler ile İran etkileşimi üzerinden değerlendirilmeye çalışılmaktadır. Bu bağlamda iki aktör arasındaki ilişkilerin ideolojik ya da pragmatik zeminde gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmaktadır. Afrika gelişmelerini 2024’te şekillendirecek diğer önemli gelişme ise bölge düzeyinde gerçekleşecek olan seçim süreçleridir. Bu bağlamda kıtadaki demokratik gelişmelere etki edecek ve darbeler ile anılan bölgenin nasıl bir yol izleyeceğini belirleyecek yürütme-yasama seçimlerine ilişkin öngörüler dergimizin diğer önemli katkısıdır. Bölgede ABD ile çatışma temelli ilişkiler nedeni ile fazlası ile gündeme gelen İran’ın alternatif merkezler olan Çin ile stratejik iş birliğinin niteliği ve Donald Trump’ın iktidar olması durumunda ABD-İran ilişkilerinin tekrar bir önceki dönemdeki gibi tamamı ile çatışmacı bir iklime evirilip evirilmeyeceği gibi bölgesel gelişmelere ilişkin iki önemli değerlendirmemizi de ilginize sunacağız.

Gelenek olduğu üzere bu sayımızda da ocak ayı içerisindeki önemli olaylara ilişkin kronoloji, kapak konusuyla ilişkili önemli bir figürün incelenmesi ve bölgedeki meselelere ilişkin önde gelen uzmanlarla yapılan mülakat bulunmaktadır. Röportaj kısmında araştırma konuları terörle mücadele, insan hakları ve insani güvenlik gibi konuları da kapsayan ve New Hampshire Dünya İşleri Konseyi'nin Yönetim Kurulu'nda görev yapmakta olan Doç. Dr. Melinda Negrón- Gonzales’in süregiden Gazze işgali başta olmak üzere Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki insani güvenlik sorunlarına yönelik yorumlarını bulabilirsiniz. Biyografi/Tema kısmında ise insani güvenlik kavramının bölgesel çalışmalarda ve uluslararası ilişkiler disiplininde gelişmesini sağlayan ve bu anlamda Ortadoğu bölgesindeki sorunlara bakış açımızı da etkileyen Ken Booth’un akademik kariyeri ve özgürleşmenin vazgeçilmezi olarak değerlendirdiği insani güvenlik yaklaşımına ilişkin detaylara ulaşabilirsiniz.

Keyifli okumalar dileğiyle…